Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1206 E. 2019/569 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1206 Esas
KARAR NO : 2019/569 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 15/12/2018
KARAR TARİHİ: 20/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;28.12.2017 tarihinde sürücü … idaresindeki nezdinizde sigortalı … plakalı dolmuş seyir halindeyken ani fren yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin …’ın koltuktan düşüp başka bir koltuğa çarpması neticesinde müvekkilinin ağır bir şekilde yaralanmasına maddi ve manevi zarara uğramasına neden olduğunu, … plaka sayılı aracın kaza tarihinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, kazaya ilişkin tüm evrak ve tanık beyanlarının Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … No’lu soruşturma dosyasında olduğunu, müvekkilinin, kaza neticesinde ağır yaralandığını, … Hastanesinde tedavilerinin yapıldığını, bu kaza sonucunda müvekkilinin ciddi maluliyetinin olduğunu, sürücüsünün asli kusurlu olup, kazadan dolayı davalı … şirketinin kusur oranında sorumlu olduğunu, dava açılmadan önce davalı ….’ye gerekli tüm evraklarla başvuru yapıldığını ancak çok düşük bir bedel teklif edildiğinden ve bu miktarın müvekkilinin zararını hiçbir şekilde karşılamadığından sigorta şirketi ile sulh olunamadığını, fazlaya dair dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla, müvekkili için 5.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davalıya yüklenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı defisinde bulundukların, dava konusu kazanın meydana geldiği esnada davacı …’ın araçta yolu konumunda olduğunu, bu nedenle davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığı hususunun da kusur oranlarının belirlenmesinde önem arz ettiğini, kaza sırasında davacı … yolcu konumunda olduğundan hatır indiriminin yapılması gerektiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan tedavi evraklarının yargılama neticesinde müvekkili şirketin aleyhine verilecek bir hükme esas teşkil etmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle maluliyet oranının adli tıp kurumu … İhtisas Kurulu Marifesiyle özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda tespit ettirilmesini gerektiğini, davacı yanın geçici iş göremezliğe ilişkin tazminat talebinin bulunmadığını, herhangi bir kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin poliçesi kapsamında davcının tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş görmezliğine ilişkin tazminat talebi ile sair Tedavi Giderleri taleplerinden sorumlu olmadığını, ileri sürerek aleyhe hüküm kurulacak olması halinde SGK tarafından yapılan-yapılacak ödemelerin müvekkili şirketin sorumluluğundan tenziline, kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına, Davacının maluliyet oranın tespiti için Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi tarafından “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre rapor alınmasına, tazmınat oranı ve miktarının tespiti için yukarıdaki hususlar tamamlandığında Hazine Müsteşarlığı Aktüer Sicili’ne kayıtlı aktüer bilirkişiden TRH2010 Mortalite Tablosunda yer alan verilerek göre rapor düzenlenerek gerçek zararın tespit ettirilmesine, taraflarıyca huzurda görülen davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından harçş yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Gerekçe;
Dava trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekilinin 11/04/2019 tarihli beyan dilekçesi ile dava konusu maddi tazminata ilişkin sulh olunduğunu, davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm verilmesini talep ettikleri ,18/04/2019 tarihli dilekçesi ile ibraname suretini ve 17/06/2019 tarihli dilekçesi ile ödeme yapıldığına dair dekontu sundukları görüldü.
Davalı vekilinin 30/04/2019 tarihli dilekçesi ile davacı tarafla sulh olunduğundan davacı yanın beyanı da dikkate alınarak dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin karar verilmesini ve herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmeyeceğini bildirdiği görüldü.
Dava açıldıktan sonra davalı tarafından davacıya ödeme yapıldığı ve davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla;sulh nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-SULH NEDENİYLE KONUSUZ KALAN DAVADA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 44,40-TL. harcın peşin alınan 35,90-TL. harçtan mahsubu ile bakiye 8,50-TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Tarafların vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerine bırakılmasına,
5-Davacıya ait artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı.

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)