Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1203 E. 2020/542 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1203 Esas
KARAR NO : 2020/542 Karar

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 10.06.2015 tarihinde “Ulaşım Hizmetleri Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşme ile müvekkili tarafından davalının … ili ile Türkiye genelindeki diğer illerde yer alan tüm okullarındaki öğrencilerinin ve personelinin taşıma hizmeti işi üstlenildiğini, sözleşme süresinin 3 (üç) yıl olarak belirlendiğini sözleşme ile müvekkilinin, davalı kuruma 2015- 2016, 2016-2017, 2017-2018 öğretim dönemleri için hizmet vermeyi taahhüt ettiğini, davalı şirketin müvekkili şirketten almış olduğu hizmetlerden hiç bir şikayetinin olmadığını, ancak davalının, müvekkiline göndermiş olduğu … 43. Noterliği’nin …tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile sözleşmenin 16.06.2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshedildiğini, 2017 – 2018 öğretim dönemi için taşıma hizmeti alınmayacağını bildirdiğini, müvekkili davalı tarafından gönderilen iş bu ihtarnameye … 30. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile sözleşmenin hiçbir gerekçe gösterilmeden feshedildiğini, sözleşmenin fesih başlıklı maddesinde belirtilen fesih sebebine riayet edilmediğini, fesih tarihinin ihtarnamenin keşide edildiği tarihten önceye tekabül etmesi nedeniyle mümkün olmadığını, sözleşme gereği müvekkilinin üzerine düşen edimleri gereği gibi ifa ettiği sebepleri ile itiraz edildiğini, davalı şirketin müvekkili şirket ile yapmış olduğu sözleşmeye rağmen bir başka servis firması ile anlaşmış olduğunu, eğitime katkı payı sözleşmesi akdedildiği zaman 2015 – 2016 Eğitim yıl için 650.000,00-TL (Altı Yüz Elli Bin Türk Lirası) + KDV tutarının belirlendiğini, müvekkilinin ödemeyi yaptığı eğitime katkı payı 2016 – 2017 yılı için de ödendiği bu doğrultuda sözleşmeye güven ilkesi kapsamında müvekkilinin üzerine düşen sorumlulukları maddi ve manevi olarak eksiksiz biçimde ifa ettiğini, sözleşmenin davalı tarafından haksız feshedilmesi ile müvekkili servis taşımacılığı alanında hizmet verdiği için sözleşmenin de 16.06.2017 tarihinde feshedilmesi ile 2017 – 2018 eğitim – öğretim dönemi için herhangi bir firma (okul) ile anlaşması ve hizmet vermesi de imkansız hale geldiğini, davanın kabulüne, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin mahrum kaldığı şimdilik 50.000,00-TL (Ellibin Türk Lirası) kazanç (kar) kaybının sözleşmenin fesih tarihi olan 16.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline, dava ile ilgili her türlü masraf yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davada müvekkilinin ikametgahı Mahkemesi olan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, davacı tarafından keşide edilen dava dilekçesinde yer alan tüm beyan ve iddiaların yersiz, gerçek dışı ve hukuka aykırı olduğunu, davacının hiçbir beyan ve iddiasının kabul edilmediğini ve işbu davanın haksız ve mesnetsiz olmasından davacı tarafın tüm iddia ve taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkili şirket ile davacı taraf arasında imzalanan ulaşım hizmetleri sözleşmelerinin usulüne uygun bir şekilde fesih edilmiş olduğunu, haksız fesih iddiası davacı tarafından haksız kazanç elde etme amaçlı mizansen yaratma ötesine geçemediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8. Maddesi “Hizmet Alan hizmet kalitesinden memnun kalmaması halinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin tek taraflı fesih hakkında sahiptir. Yüklenici, her yıl sözleşme dönemi sona ermeden 3 ay öncesinden bilgi vererek sözleşmeyi tek taraflı feshi edebilir.” şeklinde düzenlendiğini, müvekkili şirketin sözleşmenin 8. maddesi gereği sözleşmeyi usulüne uygun olarak feshetmiş olduğunu, davacının haksız fesih iddiasının hukuki dayanaktan yoksun, yersiz ve asılsız olduğunu, davacının kar mahrumiyeti yönündeki talebinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, davacı tarafın sağladığı servis hizmetindeki aksaklıkların, kusurlu ve hatalı hizmetlerin, servis hizmetinin gereği gibi ifa edilmediğini göstermekte olduğunu, davacı tarafın haksız ve mesnetsiz iddialarının yerinde olmadığını açıkça ortaya koyduğunu, işbu davada Mahkemenin yetkili olmadığından davanın yetki yönünden reddi ile görevli ve yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, davanın zamanaşımı yönünden reddine, davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebiyle başkaca bir incelemeye gerek görülmeksizin süre itibariyle reddine, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının ve tüm taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller; 10.06.2015 tarihli Ulaşım Hizmetleri Sözleşmesi, Cari Hesap Ekstreleri, İhtarname, Bilirkişi Raporu
Dosyanın 20.03.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı vekilinin yetki itirazı, sözleşmenin anlaşmazlıklar başlıklı 12. Maddesinde İstanbul Adliyesinin yetkili olmasından dolayı reddedilmiştir.
Deliller toplandıktan dosya Bilirkişi …’e tevdi edilmiş ve 30.04.2018 tarihinde Bilirkişi Raporu sunulmuştur. Raporda;
“… davacı ve davalı şirketin 2015, 2016 ve 2017 yılları ticari defterleri, dava ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebesel yönden tetkiki sonucunda ve raporumun içinde açıklanan nedenlerle;
İncelenen davacı şirkete ait 2015, 2016 ve 2017 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2015, 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
Eğitim- Öğretimde Özel Hesap Dönemi uygulanmasından dolayı davalı yanda ticari defterlerini Özel Hesap Dönemi sürelerine göre tasdik ettirdiği tespit edilmiştir.
İncelenen davalı şirkete ait 2015 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu,
İncelenen davalı şirkete ait 2015-2016 ve 2016-2017 Eğitim ve Öğretim yılına ait ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterinin yasal süresinde onaylandığı ve davalı şirketin ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davalı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
Davacı şirket tarafından 2015, 2016 ve 2017 yıllarında davalı yana toplam 1.275.756,49 TL tutarında kırkaltı (46) adet fatura düzenlendiği,
Tarafların 11.08.2017 tarihinde borç/alacak yönünden bakiyelerinin bulunmadığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbiriyle örtüştüğü,
Kar Mahrumiyeti hesabının yapılabilmesi için taraflar arasında akdedilen sözleşmenin, haksız sebeple fesih edilip edilmediğine dair Borçlar Hukuku alanında uzman bilirkişisinden rapor ve görüş alınarak değerlendirilmesi…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Dosya haksız rekabet uzmanı Bilirkişi Prof. Dr. …’e tevdi edilmiş ve 27.12.2019 tarihinde Bilirkişi Raporu sunulmuştur. Raporda;
“…Davalının taraflar arasındaki sözleşmeyi haklı olarak feshettiği, kaldı ki uygun olmayan zamanda da feshetmediği, bu nedenle de davacının davalıdan harhangi bir tazminat alacağına sahip olmadığı…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Raporları hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilaf; Taraflar arasında yapılan sözleşmenin feshinin haksız olup olmadığı, fesih dolayısı ile mahrum kalınan kar kaybının mevcut olup olmadığı ve miktarı hususlarındadır.
Tüm dosya kapsamından; Taraflar arasında … Okulları 2015-2016/ 2016-2017 /2017-2018 Öğretim Yılları Ulaşım Hizmetleri Sözleşmesi’nin imzalandığı, davacının, davalı tarafından bu sözleşmenin haklı olarak feshetmediği iddiasıyla mahrum kaldığını iddia ettiği kârın tazminini talep etmiş olduğu, tarafların arasında bir ilişki olduğu, tarafların ticari defterlerinin birbiriyle örtüştüğü, sözleşmenin haksız feshinin belirlenmesi halinde kar mahrumiyetinin hesaplanması gerektiği, sözleşmenin süre, sona erme ve fesih başlıklı 8 nolu maddesinde sözleşme süresinin 3 yıl olarak belirlendiği, sözleşmenin 10.06.2015- 30.06.2018 tarihi aralığında geçerli olduğu, aynı maddede “… Hizmet alan hizmet kalitesinden memnun kalmaması halinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin tek taraflı fesih hakkına sahiptir. Yüklenici, her yıl sözleşme dönemi sona ermeden 3 ay öncesinden bilgi vererek sözleşmeyi tek taraflı fesih edebilir.” denilmekte olduğu, sözleşmenin niteliği vekalet benzeri isimsiz sürekli edimli bir iş görme sözleşmesi niteliğinde olduğu, temelinde güven unsurunun yatmakta olduğu, güvene dayalı bu sözleşmede atıfta bulunulan sözleşme maddesine göre gerekçe gösterilmeksizin tek taraflı fesih hakkının sözleşmenin ruhuna uygun olduğu, Türk Borçlar Kanunu 512nci maddeye göre vekalet sözleşmesinin taraflarının her zaman sözleşmeyi tek taraflı olarak sona erdirebileceği, somut olayda davalının sözleşmeyi eğitim yılının sonunda feshetmiş olduğu, sözleşmenin yürürlüğe girdiği ve 3 yılın sonunda sona erme zamanının eğitim öğretim sürelerinin bitiş tarihlerine uygun olarak düzenlendiği, sözleşmenin fesih tarihinin de eğitim ve öğretim sürelerinin dışında olduğu, dolayısıyla fesih zamanının da uygun olan bir zaman olarak nitelendirildiği, 8inci maddesine göre tanınan bir hak olarak gerekçe göstermeksizin ve uygun bir zamanda fesih gerçekleşmiş olduğu, sözleşmenin haklı olarak ve uygun bir zamanda fesih edildiği, sözleşmenin feshedilirken ayrıca ve açıkça hizmet kalitesinden memnun kalınmadığının belirtilmesine gerek olmadığı, dolayısıyla taraflar arasındaki sözleşmenin haklı olarak feshedildiği, uygun olan bir zamanda feshedildiği, dolayısıyla davacının davalıdan herhangi bir tazminat talep hakkı olmadığı bu nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacının davasının REDDİNE,
2-)Davacı tarafından yatırılan 853,88-TL peşin harçtan 54,40-TL karar ve ilam harcının mahsubu ile 799,48-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 7.300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-)Davalı tarafça yatırılan 6,40-TL vekalet harcının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine;
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 11.11.2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)