Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1179 E. 2019/446 K. 10.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1179
KARAR NO : 2019/446

DAVA : İtirazın İptali, Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/06/2014
KARAR TARİHİ : 10/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali, Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;davalı ile müvekkili şirket arasında 13/11/2012 tarihinde tanzim edilen 2+1 yıl süreli Yönetim Sözleşmesi imzalandığını, davalı firmanın kurumsal müşterilerine lojistik kargo hizmeti verdiğini, müvekkili firmanın ise 31/05/2013 tarihine kadar davalının Kurumsal Müşterilerinin … bölgesindeki kargolarının taşeron olarak dağıtım ve sevkiyatını yaptığını, şehirlerarası nakliyatın davalı tarafından yapıldığını, davalının cari hesaptan kaynaklanan alacaklarını ödemediğini, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkili tarafından sona erdirildiğini, yönetim sözleşmesi fesih edilirken cari hesaptan kaynaklanan alacakların ödeneceği vaadinde bulunulduğunu, ancak herhangi bir ödeme yapmadığını beyanla neticeten davalının … 36. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazların iptali ile %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, … 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı tespit dosyasında yapılan tespit yargılama masrafının, davalının sözleşmeye göre 45 ile 60 gün vadeli çekler ile yapması gereken ödemeleri sözleşmeye aykırı olarak 90 ile 120 günlük çekler ile yapmasından kaynaklanan zararın dava konusu edilen 11.313,00.-TL sinin, sözleşmenin süresinden önce fesih ettirilmek zorunda bırakılması nedeni ile kar mahrumiyetinden kaynaklanan zararın şimdilik dava konusu edilen 5000.-TL sinin, ve davalının … 5. İcra Müdürlüğü… E. sayılı icra takibine karşı verdiği itiraz dilekçesi ile açıkça kısmen ikrar ederek ödediği 85.545,17.-TL borç mitarı da dahil olmak üzere tüm borcunu süresinde ödememesi nedeniyle davacının adına kayıtlı araçları piyasa değerinin altında fiyata satmak zorunda kalmasından kaynaklanan zararın şimdilik dava konusu edilen 5.000.-TL sinin davalıdan tahsilini yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; taraflar arasında bir sözleşmenin akdedilmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacının söz konusu sözleşmeyi gerektiği gibi ifa etmemesi nedeniyle sözleşmenin 12. maddesi uyarınca sözleşmenin 31/05/2013 tarihinde fesih edildiğini, davacı tarafından alacaklı olduğu iddiası ile … 5. İcra Müd…. E. sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, borcun kabul edilen kısmının ödendiğini ve itirazları üzerine dosyanın … 36. İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, davacı iddialarının kabul edilmediğini beyanla davacının tazminata ilişkin taleplerinin itirazın iptali davası ile birlikte görülmesinin mümkün olmadığını bu nedenle tefrikine, davacının haksız ve mesnetsiz itirazın iptali davasının reddine, %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, davacının tespit yargılama masraflarına ilişkin talebinin reddine, davacının ödemelerin geç yapılmış olduğundan bahisle talep etmiş olduğu fatura tutarına ilişkin talebinin reddine, davacının kar mahrumiyeti talebine ilişkin davanın reddine, davacının araç satışı nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararların tazminine ilişkin taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin 09/05/2017 tarih ve 2014/1317 Esas, 2017/430 Karar sayılı kararımız ile: 1-Davanın Kısmen Kabulüne, davalının … 36 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin; 142.653,70 TL asıl alacak, 1.762,65 TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 144.616,35 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Kabul edilen asıl alacağın % 20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Takipten sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasında nazara alınmasına, 4-Red edilen miktar yönünden davacının kötü niyeti tespit edilemediğinden ve şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın istinaf edilmesi üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş olup İstanbul BAM 13. H.D. Nin 21/11/2018 tarih ve 2018/94 Esas, 2018/1132 Karar sayılı kaldırma kararında; HMK 355. Maddesine göre istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Davada birden fazla talep bulunmakla birlikte esas olarak itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesi ile cari hesaptan doğan alacaklarının tahsili için davalı hakkında … 36. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek itirazın iptalini talep etmiş, itirazın iptali davasına ek olarak davalının sözleşmede öngörülen edimini süresinde yapmamasından kaynaklandığı öne sürülen zarar, sözleşmenin süresinden önce feshedilmesinden dolayı uğranıldığı öne sürülen zarar yönünden belirsiz alacak ve borcun süresinde ödenmemesinden dolayı davacının uğradığı zarar adı altında belirsiz alacak mahiyetinde farklı bir alacak talebinde bulunmuştur.
Dava dosyasında HMK 110.md anlamında davaların-taleplerin yığılması söz konusudur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile davalının … 36. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin toplam 144.616,35 TL üzerinden devamına karar verilmiş, mahkemece verilen bu karara karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
… 36, İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı takip dosyası örneği istinaf safhasında getirtilmiştir.
İcra takibinin başlangıçta, … 5. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında başlatıldığı, yetkiye ve borca kısmi itiraz edildiği, yetkili icra dairesinin Büyükçekmece olduğunun belirtildiği, yetki itirazının kabul edildiği fakat dosyanın … 36. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına dönüştüğü anlaşılmaktadır. Davalı borçlu vekili … 36 İcra Müdürlüğü dosyasında kendisine ödeme emrinin tebliği üzerine İstanbul İcra dairesinin yetkisine de itiraz etmiştir (borca itirazla birlikte). Borçlu bu kez farklı bir adresi belirterek Bakırköy İcra dairelerinin yetkili olduğunu belirtmiştir.
Davacı alacaklının açtığı itirazın iptali davasında davalı, mahkemenin yetkisine itiraz etmemiştir. Bununla birlikte itirazın iptali davasının görülebilmesi için öncelikle İİK 50. maddesine göre, icra dairesinin yetkisine itirazın değerlendirilerek, takibin yetkili yerde yapılıp yapılmadığının mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir. İtirazın iptali davası açısından takibin yetkili yerde yapılması, HMK 114/2. maddesi uyarınca davanın görülebilmesi için zorunlu bir dava şartıdır.
Öte yandan davacının istinaf nedenleri açısından, itirazın iptali davasının yanında ortaya konulan talepler (yığılan talepler) açısından mahkeme kararında olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme ve red kararı bulunmamaktadır. Kararın hüküm fıkrasında Davanın Kısmen Kabulüne, davalının … 36 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin; 142.653,70 TL asıl alacak, 1.762,65 TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 144.616,35 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, … denilmiş olmakla birlikte fazlaya ilişkin reddedilen talebin itirazın iptali davasıyla birlikte görülen diğer taleplere ilişkin değil, itirazın iptali davasında takibe konu miktara ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu, kararın itirazın iptali davasına ilişkin ibarelerle devam etmesinden anlaşılmaktadır. Zaten gerekçe kısmında da davacının itirazın iptali davasına ilişkin diğer talepleri açısından olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılmamıştır. Yalnızca davalı tarafından yapılan feshin haksızlığı yönünde bir değerlendirme yapılmıştır. Bu değerlendirme kararın gerekçe kısmında 3. sayfanın sonu ile 4. sayfanın ilk paragraflarını kapsamaktadır.
Her ne kadar ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konusu icra takibi açısından davacının alacaklı olup olmadığı ve davalının feshinin haksız olup olmadığı noktalarına hasredilmiş ise de, HMK 297/1-c ve 297/2. maddesi uyarınca taleplerden her biri hakkında ne hüküm verildiği ve gerekçesinin açıklanması gerekmektedir. İtirazın iptali davasıyla birlikte görülen talepler tefrik edilmediğine göre, bu taleplere ilişkin yürütülen tahkikat işlemleri bu işlemlerden ulaşılan sonuçların, gerekçeleriyle birlikte ayrıntılı olarak kararda belirtilmesi; bu taleplere ilişkin istinaf incelemesi yapılabilmesinin de hem anayasal hem de yasal düzeyde zorunlu bir gereğidir.
Davacının bütün talepleri (birlikte açılan ve yığılan talepler) açısından gerekçeli ve istinaf incelemesine konu bir karar olmadığı, İİK 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz değerlendirilmeden esasa girilmiş olması nedeniyle istinaf nedenleri incelenmeden kararın kaldırılması ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir, ” gerekçesiyle mahkememizve verilen kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi üzerine dosya mahkememize göndenilmiş olup mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava sözleşmeye dayalı fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali ve alacak davasıdır.
İstanbul BAM 13. H.D. Nin kararı doğrultusunda Mahkememizin 01/03/2019 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı gereğince; Taraflar arasında yapılan yönetim sözleşmesinin 13. Maddesinde yetki anlaşması yapıldığı ve iş bu sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu düzenlendiğinden tarafların tacir olması ve HMK 17.maddeside gözetilirek davalı borçlunun İstanbul İcra Müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
Davaya konu … 36 İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 10/07/2013 tarihinde cari hesaptan kaynaklanan 229.707,07 TL Asıl Alacak, 3.176,02 TL. İşlemiş Faiz olmak üzere toplam:232.883,09 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 12/03/2014 tarihinde tebliğ olduğu,davalı borçlu vekili 17/04/2014 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 30/06/2015 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere dosyanın mali müşavir, taşıma hukukçusu ve akit uzmanı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 30/11/2015 teslim tarihli raporda özetle; Sayın mahkeme görevlendirmesi çerçevesinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde bilirkişi heyetimiz; 1) Taraflar arası sözleşmenin davalı yanca feshinin haki sebeple gerçekleştiğinin dosya içeriğine göre sabit olmadığı,2) Davacının davalıdan takip tarihi itibarı ile asıl alacak miktarı olarak 142.653,70 TL sunduğu hizmetler nedeniyle alacaklı olduğu, 3) Davacının alacağına 31.05.2013 itibarı ite takip tarihi 10.07.2013 tarhine kadar 1.762,65 TL ticari temerrüt faizi talep edebileceği, 4} Yoksun kalınan kazanç iddiasına dayanan davacı talebinin somut delillerle dosyada ispatlanmadığı, 5)Davacının sair taleplerinin ayrıca ve başkaca delillerle İspatı gerektiği, 6) Davalının da iade faturalarına konu ettiği ve takas ve mahsup iddiasında kullandığı alacak iddialarını da ayrıca ispat etmesi gerektiği, 7)İnkar tazminatı konusunda takdirin sayın mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Mahkememizin 29/03/2016 tarihli ara kararı gereğince dosyanın bilirkişi heyetine verilerek davacı ve davalı vekillerinin rapora karşı beyan dilekçesindeki itirazları karşılar nitelikte ek rapor alınması için dosya bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 20/12/2016 teslim tarihli ek raporda özetle; kök raporumuzdaki kanaatimizde herhangi bir değişiklik olmadığı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Mahkememizin 09/05/2017 tarihli duruşmasının ara kararı uyarınca; Tüm dosya kapsamı itibari ile davalı vekilinin yeni heyetten yeni rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Taraflar arasında 13/11/2012 tarihli bir YÖNETİM SÖZLEŞMESİ’ nin mevcut olduğu, sözleşmenin altında tarafların kaşe ve imzalarının mevcut olduğu görülmektedir.
Sözleşmenin konusu :”…Bu sözleşme Yüklenici firmanın, … adına, … Lojistik’ in gösterdiği … Lojistik Merkezinin işletilmesi ve bağlı hinterland içerisinde, belirli sayıdaki araç ve dağıtım elemanı ile ürünlerin teslimatını, belirlenen hacim /TL bedeli ile yapılmasını kapsamaktadır..” şeklindedir.
Sözleşmenin, Sözleşmenin Süresi başlıklı 16. maddesi:”…sözleşme 2+1 (bir ) yıl olup, 01/12/2012 tarihinde yürürlüğe girecek ve 01/12/2015 tarihine kadar geçerli olakacaktır. … Lojistik Yükleniciye sözleşme süresi bitiminden en az 1 ay öncesinde herhangi bir fesih bildiriminde bulunmazsa, taraflar sözleşmenin aynı şartlarda bir yıl daha uzatılmasını kabul eder..” şeklindedir.
Davalı tarafından davacıya düzenlenen bila tarihli FESİH BİLDİRİMİ dilekçesinde :”…Muhatap tarafından sözleşmede ayrıntılı olarak tanımlanan hizmetin verilmesinde yaşanan aksaklıklar ve Sözleşmenin Fesih başlıklı 12. maddesinde yer alan Yüklenici Horoz Lojistikin herhangi bir sebep göstermeksizin işbu sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih etme yetkisinin, sözleşmenin özel şartlarında oludğunu kabul etmiştir” hükmü gereğince, sözleşmenin 31/05/2013 tarihi itibariyle feshederek sona erdiğini ihbar ederiz…” şeklindedir.
Akabinde davacı tarafından davalıya Antalya 10. Noterliğinin 01/07/2013 tarih, 21744 yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşme ve cari hesaptan kaynaklanan alacaklarının ödenmesi, sözleşme süresinde yapılması gereken ödemelerin zamanında yapılmadığı iddiası ile vade farkı alacaklarının ödenmesi ve sözleşmenin süresinden önce fesih edilmesinden dolayı kar mahrumiyetinden kaynaklanan tazminat taleplerinin ödenmesini ihtar ettiği görülmektedir.
İki tarafı da tacir olan sözleşme hükmünde açıkça tek taraflı fesih hakkı tanınmış ve davalı sözleşmeyi 31.05.2013 İtibarı ile sözleşme süresi dolmadan fesh etmiştir.
Davacı, davalıya lojistik ve taşıma genel hizmetlerini davalının marka işletme adı ve hatta unvanı kullanarak ancak kendi işletmesi ve işletme vasıtaları ile sunmuştur. Burada sözleşme salt bir alt taşıma değil, taşeronluk-alt müteahhitlik şeklindedir.
Tek taraflı tanınan ve sadece davalının fesih hakkını düzenleyen sözleşme, davalının güçlü konumunu kötüye kullanarak davacıya dayatma yaptığı, bu nedenle tek taraflı fesih hükmünün haksız olduğu, davalının bu hakkı tek yanlı kullanmasının sonucunda davacı zararını telafi etmesi gerektiği değerlendirilmek gerekir. Davalının fesih hakkını sözleşmeye dayandırmasına karşın haklı sebepleri dosya içeriği ve fesih sürecinde ortaya konulmuş değildir.
Sözleşme süresi dolmadan, sözleşmede yer alan tek taraflı tanınmış fesihe ilişkin madde gerekçe yapılarak sözleşmeyi fesheden davalının feshi haklı değildir.
Sonuç itibariyle; Taraflar arası sözleşmenin, sözleşme süresi dolmadan, sözleşmede yer alan tek taraflı tanınmış fesihe ilişkin madde gerekçe yapılarak sözleşmeyi fesheden davalının feshi haklı değildir. Davacının itirazın iptali davası yönünden davalıdan takip tarihi itibarı ile asıl alacak miktarı olarak 142.653,70 TL sunduğu hizmetler nedeniyle alacaklı olduğu,
Davacının dava dilekçesindeki diğer alacak taleplerinin ( ödemelerin geç yapılmış olmasından kaynaklı alacak, kar mahrumiyeti alacağı, davacının araç satışı nedeni ile uğramış olduğu zarardan kaynaklı alacak taleplerinin) somut delillerle dosyada ispatlanmadığı ve davacının bu alacak taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla;Davacının itirazın iptali davasının Kısmen Kabulüne, Davacının dava dilekçesindeki diğer alacak taleplerinin ( ödemelerin geç yapılmış olmasından kaynaklı alacak, kar mahrumiyeti alacağı, davacının araç satışı nedeni ile uğramış olduğu zarardan kaynaklı alacak taleplerinin) reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-a)Davacının itirazın iptali davasının Kısmen Kabulüne, davalının … 36 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin; 142.653,70 TL asıl alacak, 1.762,65 TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 144.616,35 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b-Kabul edilen asıl alacağın % 20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Red edilen miktar yönünden davacının kötü niyeti tespit edilemediğinden ve şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Davacının dava dilekçesindeki diğer alacak taleplerinin ( ödemelerin geç yapılmış olmasından kaynaklı alacak, kar mahrumiyeti alacağı, davacının araç satışı nedeni ile uğramış olduğu zarardan kaynaklı alacak taleplerinin) reddine,
3-Karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince hesaplanan 9.878,74 TL harçtan peşin alınan 2.807,15 TL ( Peşin harç + İcra Harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 7.071,59 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 2.807,15 TL peşin harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 14.319,30 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu toplam: 2.664,50 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 2.344,21 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 10/05/2019

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
25,20 TL Başvuru Harcı
1.500,00 TL Bilirkişi Ücreti
368,50 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.893,70 TL

… 3 ATM nin … D.İŞ Esas … Karar sayılı dosyasında Masraf

170,80 TL Keşif Harcı Ücreti
600,00 TL Bilirkişi Ücreti
TOPLAM : 770,80 TL

TOPLAM MASRAF: 2.664,50 TL