Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/115 E. 2019/161 K. 01.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/115 Esas
KARAR NO : 2019/161

DAVA : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/02/2018
KARAR TARİHİ : 01/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalı şirkete sigortalı …Tic. Ltd. Şti.’nin maliki olduğu … plakalı aracın 08.08.2017 tarihinde hasarlandığını, … plakalı aracın davalı şirkete 07.07.2017/2018 vadeli … no.lu poliçe ile Kasko Sigortalı olduğunu, kazadan sonra yaptırılan ekspertiz incelemesinde KDV dahil 6.657,12 TL hasar tespit edildiğini, davalının ödeme yapmadığını, davalının KDV dahil tüm hasardan sorumlu olduğunu, davalıya usulüne uygun şekilde 13.12.2017 tarihinde başvurulduğunu, eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 gün içinde ödeme yapması gerektiğini, davalının 23.12.2017 tarihinde temerrüde düştüğünü, dava dışı … şirketinin sigorta şirketinden alacağını davacıya temlik ettiğini belirtmiş ve şimdilik 4.250,00 TL hasar bedeli ile 250,00 TL ekspertiz ücretinin davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı temlik alanın işbu davaya konu benzer hasar dosyalarında sigortacı gibi hareket edemeyeceğini, yapılan işlemin sigortacılık faaliyeti olduğunu, Sigortacılık Kanununa göre sigorta şirketlerinin A.Ş. olması zorunluluğunun bulunduğunu ve sigortacılık yapma yetkisinin olması gerektiğini vurgulayarak davayı aktif husumet yokluğundan reddettiğini, somut olayda da davacının alacağının temlik almasının kanunsuz olduğunu, sigortacılık faaliyeti kapsamında olduğundan davanın aktif husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, davacının alacağının temlikinin geçerli olup olmadığının tespitinin gerektiğini, mahkemece temlik verene müzekkere yazılarak veya mahkeme huzuruna davet edilerek beyanının alınmasının gerektiğini, ancak temlikin geçerli bir temlik olduğunun tespiti halinde davanın esasına girilmesi gerektiğini, talep edilen tutarın fahiş olduğunu, dosyanın yeniden bilirkişi incelemesinden geçmesi gerektiğini, davalı şirketin temerrüde düşmediğini, KTK 99. Maddesine göre sigorta şirketine başvurudan 8 günden sonra ödeme yükümlülüğünün başladığını, davacının başvuru yapmadan dava açtığını ve dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulmalarının gerektiğini, başvuru sahibinin eksper ücreti talebinin reddinin gerektiğini, eksper atama yönetmeliğine göre eksper ücretinin atamayı yapan tarafça ödenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava, Zorunlu Kasko Sigorta poliçesinden kaynaklanan hasar tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayın; Dava konusu olaya ilişkin olarak … Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı şirkete hitaben yazılan 15.08.2017 tarihli yazıda, davalı şirkete sigortalı … plakalı Seat aracıyla 08.08.2017 günü … Hastanesi bahçesinde aracını park etmeye çalışırken dubayı fark edemeyerek ön tampon ve alt kısmını mantar dubaya vurması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir,bu hasarının kasko poliçesinden karşılanmasını istediğini belirtmiştir.
Yargılama sırasında alınan kusur bilirkişisinin raporuna göre; Dava konusu olayda davalı şirkete kasko sigortalı … plakalı aracın sürücüsü, aracıyla park yerindeki manevrası sırasında araçlar için yerleştirilen mantar şeklindeki beton dubaya dikkat etmesi ve aracını bu dubadan emniyetli mesafeden sevk ve idare etmesi gerekirken dalgın ve dikkatsiz araç kullandığından ve bu dubaya çarptığından olayda % 100 oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu belirtilmiştir.
KTK 90. Md. hükmüne göre ; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.„ Şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK.nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır.
6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2002/7795E. ve 2003/5255 K. sayılı kararında;”…borcun bizzat borçlu tarafından ifasında alacaklının menfaati olmadıkça borçlu borcunu şahsen ifaya mecbur değildir. Borç üçüncü bir şahıs tarafından borçlunun bilgisi dışında tediye edilebilir. BK md: 162 ‘ye göre alacaklı üçüncü şahıs ile yapacağı yazılı bir sözleşme ile bu maddedeki ayrıntılı durumlar dışında alacağını borçlunun rızasını aramaksızın üçüncü şahsa temlik edebilir ’
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/11-1602 E., 2013/712 K. sayılı kararında; “Alacağın temlikinin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece halen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir şeklinde belirtildiği üzere alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara aykırı bir durum bulunmamaktadır. Zira; temlik esnasında henüz sigorta tazminatı kesin olmayan yazılı şekil şartına uyarak yapılan temliğin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19.10.2015 tarih, 2015/2163 E., 2015/10755 K. sayılı ilamı ile; “Araçta meydana gelen değer kaybı, aracın kaza tarihindeki hasarsız 2.el piyasa değeri ile hasarı onarıldıktan sonraki 2.el piyasa rayici arasındaki farktır. Eksik inceleme ile hükme elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamına göre davaya konu kaza sebebiyle davacı tarafa ait araçta meydana gelen değer kaybının hesaplanması, (aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, km’si vs göre piyasa rayici belirlenerek) araçtaki hasarın giderilmesi için makul onarım süresinin ve bu süre içinde emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt vs gibi zorunlu giderler indirildikten sonra) davacının yaptığı iş, araca olan ihtiyaç durumu, kiralama ücretinin tespiti hususlarında dosyada bulunan bilirkişi raporunun da irdelenip değerlendirildiği ayrıntılı, açıklamalı ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ”
Ekspertiz ücreti yönünden ise; TTK m. 1426 / 1 ; “ Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır. ” delaleti ve T C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın 16199 sayı ve 05.10.2012 tarihli sektör duyurusu uyarınca ekspertiz ücretinin makul giderlerden olduğu konusu netlik kazanmıştır.
Mahkememizin 21/09/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 24/12/2018 teslim tarihli raporda özetle;1. Dava konusu trafik kazasında davalı şirkete kasko sigortalı … plakalı aracın sürücüsünün % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, 2. Dava konusu … plakalı araçta meydana gelebilecek toplam hasar miktarının KDV dahil 3.016,51 TL olduğu yönünde görüş ve kanatte bulunmuştur.
Mahkememizin 01/03/2019 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince; Dosya kapsamı, bilirkişi rapor muhteviyatı itibariyle taraf vekillerinin ek rapor alınması taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 15.06.2015 tarih, 2014/384 E., 2015/8640 K. sayılı ilamı;“Buna göre, anılan trafik kazasında davalıların işleteni, sürücüsü ve sigortacısı olduğu araçla plakası belirlenemeyen meçhul araç birlikte sebebiyet verdiklerinden bilirkişi raporuyla belirlenen tüm zarardan müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına dayalı olarak sorumlu olacakları tartışmasızdır. O halde, mahkemece davalıların bilirkişi raporuyla belirlenen tüm maddi zarardan müştereken ve  müteselsilen sorumlu tutulması gerekir.” şeklindeki ilamı ile de bu husus sabittir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E. 2013/5199 K. 2013/10140 27.6.2013 tarihli kararında;“Davalı … şirketi davacıların desteğinin yolcusu olduğu aracın trafik sigortacısı olup, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 93. ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik’in 24. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiği tarihte sigortaya konu motorlu aracın cinsine göre Hazine Müsteşarlığınca asgari tutarı belirlenen tarifedeki limitler uyarınca sınırlı sorumludur.” demek suretiyle kaza tarihindeki limitlerin esas alınması gerektiğini belirtmiştir.
Sonuç itibariyle; Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması müsademesi devrilmesi düşmesi yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan TTK.nın 1282.(1409) maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı Yasanın 1281. maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.
Dava konusu trafik kazasında davalı şirkete kasko sigortalı … plakalı aracın sürücüsünün % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, Dava konusu … plakalı araçta meydana gelebilecek toplam hasar miktarının KDV dahil 3.016,51 TL olduğu ve aracın ticari araç olup avans faizinin uygulanması gerektiği anlaşılmakla; Davanın kısmen kabulüne, 3.016,51 TL alacağın temerrüt tarihi olan 27/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, 3.016,51 TL alacağın 27/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 206,05 TL harçtan peşin alınan 76,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 129,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 76,85 TL peşin harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 1.233,49 TL ( AAÜT. 13/2 maddesi gereği ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu toplam: 1.095,40 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 777,47 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin, davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 01/03/2019

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
35,90 TL Başvuru Harç Masrafı
650,00 TL Bilirkişi Ücreti
250,00 TL Ekspertiz Ücreti
159,50 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.095,40 TL