Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1136 E. 2023/320 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1136 Esas
KARAR NO : 2023/320

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/11/2018
KARAR TARİHİ : 12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 29/11/20218 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikleti ile … sokaktan … sokak istikametine seyir halindeyken … Sokak kavşağına geldiğinde, ana yol levhası görüşünde olan … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın … sokaktan çıkan motosiklete çarpmamak için 8 metre fren tertibatını kullanmış olsa dahi aracının ön kısmıyla motosikletin yan kısmına çarptığını, yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkili …’nun yaralanarak, bedensel güç kaybına uğradığını, tedavisinin … Hastanesi’nde yapıldığını, davalı sigorta şirketinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sorumluluğundaki … plaka sayılı araç ile meydana gelen kazada davacı müvekkilinin uğramış olduğu zararlardan sorumlu olduğunu, davalı şirketin poliçesi kapsamında belirlenecek daimi iş göremezlik tazminatı tutarının sakatlık ve ölüm teminatından, maluliyet oranının yüksek çıkması veya geçici iş göremezlik süresi boyunca bakıcı giderlerine hükmedilecek olması halinde ise bakıcı giderine ilişkin zararın sağlık gideri-tedavi teminatından tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 21/12/20218 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığından reddedilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin maddi tazminat talepleri açısından, poliçe limitleri dahilinde ve sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında davacının zararlarını gidermekle yükümlü olduğunu, müvekkili şirket tarafından Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk Sigortası (KZMSS) ile sigortalanan … plakalı aracın 31/03/2015 tarihinde işletilmesi sırasında gerçekleşen kazada davacının yaralandığını, kaza tespit tutanağından da kazanın oluşumunda davacının kusurunun bulunduğunun anlaşıldığını, davacının hem … plakalı aracı sürmeye yetkin ehliyete sahip olmadığını, hem de muayenesi olmayan aracı trafiğe çıkardığını, müvekkili şirket sigortalısının kusurunun olmadığını, kaza anında davacının ”Dur Yol Ver” levhası olmasına rağmen dikkatsiz ve tedbirsizce seyrine devam ettiğini, müvekkil şirket sigortalısının fren yapmasına rağmen zamanında duramadığını, bu sebeple de kazanın oluşumuna davacının sebep olduğunu, davacının kusurlu olması sebebiyle sürekli ve geçici iş göremezlik talebinin reddinin gerektiğini veya müvekkil şirket sigortalısının kusuru olması halinde, müvekkil şirket sigortalısının kusuru oranında tazminat belirlenmesini, iş görmezlik tazminatı ile ilgili davacı tarafın gelir kaybını ispat etmesi gerektiğini, davacının çalıştığı ispat edilse dahi hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılması gerektiğini, davacının dava dilekçesinde bahsetmiş olduğu bakıcı giderlerinin poliçe teminatı dışında olduğundan reddedilmesi gerektiğini, bu hususta mahkeme aksi kanaatte olursa; bakıcı gideri hesaplanırken aile içi yardım ve SGK’dan aldığı yardımlar göz önüne alınarak hesaplamanın yapılmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, davanın reddedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
ATK raporu, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanığı raporu, arabuluculuk son tutanak sureti, kaza tespit tutanağı sureti, bilirkişi raporu, , davalı şirketin sigorta poliçe sureti, nüfus kayıt örnekleri dosya arasında delil olarak mevcuttur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölüm Başkanlığı Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 07/04/2022 tarihli raporunda özetle; … oğlu, 02/01/1960 doğumlu …’nun dosyasının incelenmesi, tarafımızca yapılan muayene ve değerlendirmesi sonucunda; 31/03/2015 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı hastada meydana gelen trimalleolar (medial malleol, lateral malleol, tibia alt uç kırığı) dikkate alınarak;
1-Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne göre (22.maddesi dikkate alındığında) 11/10/2008 tarih ve 27021 SayılıResmiGazetede yayınlanan“Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ve ekindeki cetveller esas alınarak değerlendirildiğinde;
– Ayak bileğinin, plantar fleksiyonu *450’den az maddesi uyarınca,
Gr 1… XII (27-B-a…10)A….%14 olduğu,
Kaza tarihli yaşına (55) göre (E cetveli) uygulandığında %17 (yüzde on yedi) olarak bulunduğu, 31/03/2015 tarihli trafik kazasına bağlı kişinin çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %17 (yüzde on yedi) olduğu, sürekli olduğu ve sekel halini aldığı,
2-Hastanın yaşı ve klinik durumu dikkate alındığında kaza nedeniyle kişinin tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 2 (iki) ay olduğu,
3-Hastanın yaşı ve klinik durumu dikkate alınarak değerlendirildiğinde tıbbi iyileşme süresinin 6 (altı) aya kadar uzayabileceği kanaatinde olduğumuzu bildirir” şeklinde mütalaa edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu’nun 15/08/2022 tarihli raporunda özetle; “Sürücü …’ın %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, Davacı sürücü …’nun %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı” şeklinde mütalaa edilmiştir.
12/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “31/05/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu malul kalan davacının maddi zararının: hesaplanan Geçici İş Göremezlik Tazminatı: 1.462,16 TL, hesaplanan İşlemiş ve İşleyecek Aktif ve Pasif Dönem Tazminatı: 68.091,49 TL, hesaplanan Bakıcı Parası :660,75 TL olarak tespit edilmiş olduğunun” sonuç ve kaanatine varılmıştır.
GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle davacının geçici ve sürekli iş göremezliğinden kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davanın, 31/03/2015 tarihinde davacı …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikleti ile … plaka sayılı dava dışı araç sürücüsü …’ın çarpışması neticesinde davacının yaralandığı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davalı sigorta şirketine başvuru yapılmasına rağmen ödeme yapılmadığı, işbu davanın zararın tazmini amacıyla açıldığı anlaşılmıştır.
Meydana gelen trafik kazasında sürücülerin kusur oranlarının tespiti için hazırlanan 15/08/2022 tarihli ATK kusur raporunda; sürücü … idaresindeki otomobil ile yerleşim yeri içi sokağı takiben seyri sırasında olay mahalli kavşağa yaklaşırken hızını yeterince azaltmadığı, dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde seyri neticesinde solundan kavşağa giren ve istikametini kapatan motosiklete karşı aldığı tedbirde geç ve yetersiz kalması ile karıştığı kazada %25 (yüzde yirmi beş) tali kusurlu olduğu, davacı sürücü … idaresindeki motosiklet ile yerleşim yeri içi sokağı takiben seyri sırasında hızını aracının teknik özelliklerine, yol ve mahal şartlarına göre ayarlamadığı, olay mahalli kavşağa geldiğinde mevcut işaret levhasının varlığına rağmen kontrolsüzce kavşağa giriş yapıp sağından gelmekte olan aracın istikametini kapatması ile sebebiyet verdiği kazada %75 (yüzde yetmiş beş) asli kusurlu olduğu, belirtilmiştir.
Meydana gelen trafik kazasında davacının geçici ve sürekli iş göremezliğinin tespiti için dosya Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmiş 15/08/2022 tarihli raporda; kaza tarihli yaşına (55) göre (E cetveli) uygulandığında %17 (yüzde on yedi) olarak bulunduğu, 31/03/2015 tarihli trafik kazasına bağlı kişinin çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %17 (yüzde on yedi) olduğu, sürekli olduğu ve sekel halini aldığı, hastanın yaşı ve klinik durumu dikkate alındığında kaza nedeniyle kişinin tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 2 (iki) ay olduğu, hastanın yaşı ve klinik durumu dikkate alınarak değerlendirildiğinde tıbbi iyileşme süresinin 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, belirtilmiştir.
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, …, … Üniversitesi ve … Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin T:22/12/2020, E:2019/5206, K:2020/8874; T:14/01/2021, E:2020/2598, K:2021/34 Karar sayılı ilamları).
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas – 2020/40 sayılı Kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” bölümündeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Anılan nedenlerle tazminat hesaplamasında bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Tablosu’na göre belirlenmesi, zarar görenin bilinen dönem sonrası muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değeri esas alınıp işleyecek dönem tazminat hesabı yapılması gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen kapsamda dosyamıza sunulan ve hükme esas alınan 12.02.2023 tarihli aktüerya hesabında; 31.05.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu malul kalan davacının maddi zararının: hesaplanan Geçici İş Göremezlik Tazminatı: 1.462,16 TL, hesaplanan İşlemiş ve İşleyecek Aktif ve Pasif Dönem Tazminatı: 68.091,49 TL, hesaplanan Bakıcı Parası :660,75 TL olarak tespit edilmiş olduğu, yönünde rapor hazırlanmıştır. Mahkememizce usul ve yasaya uygun olarak değerlendirilen aktüerya bilirkişisinin raporuna itibar edilerek, 31.05.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi limitleri dahilinde davacı lehine tazminata hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı yanca 08.08.2017 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı başvuru neticesinde ödeme yapılmadığı, bu anlamda davalı sigorta şirketi yönünden faiz başlangıcına yönelik olarak; 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları’nın B 2/a maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Bu durumda, ilke olarak davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmış ise bundan 8 iş günü sonrasında, başvuru yapılmamış ise dava tarihi itibarıyla, belirlenen tazminat alacağının tamamı için anılan tarihlere uygun faiz uygulanması (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, T:04/11/2019, E:2017/2236, K:2019/10117; T:02/10/2018, E:2015/15961, K:2018/8502; T:17/06/2019, E:2016/16837, K:2019/7682 sayılı ilamları), gerektiği görülmekle, davalı sigorta şirketinin davacı sigortaya başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 21.08.2017 tarihinden faiz talep edebileceği anlaşılmaktadır.
Davacı yan her ne kadar açılan davada avans faizi talep etmiş ise de, avans faizi istenebilmesi için borçlunun tacir olması ve borcun da ticari işletmesi ile ilgili bulunmasının yeterli olduğu, alacaklının da tacir olmasının gerekmediği, alacaklının haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacakları için tacir olan borçludan avans faizi oranında temerrüt faizi isteme hakkının bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Bu durumda gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem de dahil, her türlü nedenden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, açıkça talep edilmesi hâlinde Merkez Bankasının kısa vadeli avans kredileri için uyguladığı faiz oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekmektedir. Eldeki davada kazaya karışan davalı araç hususi olup ticari araç olmamakla, yasal faize hükmedilmiş (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, E: 2020/(17)4-170, K: 2022/698 ve T:18.05.2022 ilamı) ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın KABULÜ İLE,
A-Davacının geçici iş göremezliğinden kaynaklı 1.462,16 TL tazminatın, 08.08.2017 tarihli sigortaya başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 21.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak, davacıya verilmesine,
B-Davacının sürekli iş göremezliğinden kaynaklı 68.091,49 TL tazminatın, 08.08.2017 tarihli sigortaya başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 21.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak, davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 4.751,21 TL nispi karar harcından peşin + tamamlama yatırılan toplam 270,90 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 4.480,31 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 11.128,51 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 3.231,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/04/2023

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)

Peşin Harç : 35,90 TL
Başvuru Harcı : 35,90 TL
Tamamlama Harcı : 235,00 TL
Vekalet Harcı : 5,20 TL
Bilirkişi Ücreti: 1.500 TL
ATK Faturası : 959,00 TL
Posta Giderleri: 460,25 TL
Toplam : 3.231,25 TL