Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1133 E. 2023/328 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1133 Esas
KARAR NO : 2023/328

DAVA : Şirket müdürünün azli ve kayyım atama
DAVA TARİHİ : 28/11/2018
KARAR TARİHİ : 13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan şirket müdürünün azli ve kayyım atama davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili mahkememize verdiği dilekçe ile; müvekkilinin davalılardan …’ın eşi olup aralarında müvekkili tarafından ikame edilen … 4.Aile Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile devam eden katılma alacağı davacı mevcut bulunduğunu, müvekkilinin davalı şirketin %5 bulunduğunu, davalı …’ın %95 hissedarı aynı zamanda şirketin müdürü olduğunu, davalı şirketin dayanıklı tüketim malları alım satımı ile iştigal eden aylık cirosu milyonları bulan bir şirket olduğunu, müvekkili ile davalı … arasında boşanma ve mal paşlaşım davası olduğundan ve katılma alacağı davasında hükmedilecek meblağın tahsil kabiliyetini yok etmek için gerek şahsi gerek davalı şirketin gayrimenkullerini elinden çıkarmaya çalıştığını, müvekkili tarafından ikame edilen katılma alacağı davasında talep etmelerine rağmen mahkemece kayyum atanması talebinin ticaret mahkemesine yapılması gerektiğinden bahisle iş bu taleplerinin reddolunduğunu, iş bu sebeple bu davayı ikame ettiklerini, davalı …’ın şirketin içini boşaltmak için çok sayıda işlem yaptığını, davalının Dayanıklı Tüketim malları şirketin şube elektriği kestirilerek kasıtlı olarak kaçak elektrik ihbarı yaptığını ve mal kaçırmak gayesile şirketin şubesini fiilen kapattığını, ayrıca şirketin çok değirli gayrimenkullerini ve şirkete ait aracı sattığını, davalının müvekkilinden mal kaçırmak için fiktif borçlar yaratarak şirketin içini boşaltmaya devam ettiğini, ayrıca davalının şahsı üzerinde olan çok sayıda gayrimenkulü muvazalı olarak devrettiğini, davalı …’ın başka bir şirkette birlikte ortak olduğu …Şirket Hissesini çok komik bir bedelle muvazalı olarak sattığını, ayrıca davalının …’da bulunan 2 adet dairesini …ve eşi …’ye muvazalı olarak devrettiğini, ayrıca evlilik birliği içinde edinilmiş başka bir taşınmazıda muvazalı olarak ablasına devrettiğini, mahkemece şirkete kayyum atanmaması halinde müvekilinin alacağını tahsil etmesinin imkansız hale geleceğini, bu nedenlerle davalı …’ın münferiden imza yetkilisi olduğu … Ltd Şti’deki müdürlük görevinin azline ve şirkete yönetim kayyımı atanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili davaya Cevabında:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesindeki tüm iddialarının dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin kendisinin %95 hissesine neredeyse tamamına sahip olduğu bir şirketin sadece davacıya ait %5 lik payı için mevcudunun azaltılmasının mantıklı olmadığını, aksine davacının başında bulunduğu şubede yetkisiz olarak spotçulara satışlar yaparak şirketi büyük zarara uğrattığını, şirketin bu hususta 1.300.000 TL nin üzerinde zararı bulunduğunu, davacının bütün malları şirketin zararına olacak şekilde satıp şirket yetkilisi müvekkilinin kendi mağazasının sokağına girmesi durumunda dahi çığlıklarla polis çağırdığını, fiilen müvekkilinin şirket üzerindeki tüm denetim ve yönetim hakkını yok ettiğini, davacı tarafından yapılan hiçbir tahsilatın şirket kasasına girmediğini, satışlar şirket zararına olacak şekilde devam ederken davacının aynı zamanda başında bulunduğu mağazanın hiçbir masrafını karşılamadığını, elektiriği kaçak olarak kullandığını, şirkete kira faizleri ve kaçak elektrik cezası sebebiyle ayrıca zarara uğrattığını, şirketin davacının yoğun çabaları ile ve doların ani yükselişi sebebiyle beyaz eşya satışlarının düştüğünü piyasanın sıkıştığı dönemde mali sıkıntı içerisine girdiğini, müvekkilinin her basiretli tacir gibi şirketin gayrimenkulünü satarak nakde çevirdiğini, nakitin ise şirketin kasasına girdiğini, davacının iddiasının aksine müvekkilinin 3.000.000 TL kredi çekerek şirketin borçlarını arttırmış değildir, bahsi edilen ipoteğin tarihi eski bir tarih oyup yürüyen ticari sebebiyle banka prodsedürü gereği ipotek miktarı arttırımı yapıldığını ekstra bir kredi ödemesi alınmadığını, şirketlerin alım satım, şube açılış kapanış yapabildiğini, kredi çekip sahibi bulunduğu gayrimenkule ipotek koydurabileceğini, hatta zarar edebileceği ve konkordato ilan edebileceği , iflas edebileceğini, bütün bunların şirket ortakların kötüniyeti ve kasti hareketleri ile olmadıkça kayyum ataması sebebi sayılamayacağını, iş bu davada kötüniyetli olarak şirkete zarara uğratan davacı iken var gücü ile piyasa şartları hemde davacının verdiği zararla mücadele eden müvekkilinin kendisi olduğunu, şirkete kayyum atanması için şirket müdürünün şirketi kasıtlı olarak zarara uğrattığının şirket defterleri ile ispatı zorunlu olduğunu, müvekkilinin geçmişte inşaat işiyle uğraştığını, başka başka mağazalar açıp kapattığını, bütün hayatını ticaretle sürdürmüş bir tacir olduğunu, bu nedenle gayrimenkuller alıp sattığını ve ipotek verdiğini, davacının muvazaalı olarak devredildiği iddia edilen gayrimenkullerin yaklaşık son iki senede hepsinin de boşanma davasının davacı tarafından ikamesinden önce satıldığını, ve bu satışların tamamının gerçek satışlar olup ödemelerinin alınıp aile birliği içerisinde kullanıldığını, müvekkilinin bu satışlardan aldığı ödemelerin belgelerle sabit olduğunu, bütün alım satımların gerçek değer üzerinden bedeli havale yoluyla alınmış gerçek satışlar olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Toplanan Deliller:
Davalı şirket kayıtları, tapu kayıtları, kira sözleşmeleri, bilirkişi raporları, … 4. Aile Mahkemesi …Esas sayılı dosyası, … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi …Esas sayılı dosyası, yazılan müzekkere cevapları, tarafların dosyaya celp edilen delilleri ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, şirket müdürünün haklı nedenle azli ve şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davalı …’ ın davalı şirket müdürlük görevinden azli için haklı nedenlerin bulunup bulunmadığı ve şirkete Kayyım atanması şartlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir..
TTK md. 626 uyarınca Müdürler ve yönetimle görevli kişiler, görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde, gözetmekle yükümlüdürler. Aynı kanunun 630/3 maddesinde yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunacağı düzenlenmiştir.
Davalı şirket müdürünün özen ve bağlılık yükümlülüğünü ihlal edip etmediği hususlarında tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
07.02.2019 tarihli bilirkişi raporunda, şirketin karlılığının sürekli ve ciddi olarak düştüğü, şirkete ait gayrimenkullerin bir kısmının son dönemde tanıdık kişilere satıldığı ve satış bedellerinin nereye aktarıldığının tespit edilemediği, şirket gayrimenkulleri üzerine şirketin büyüme hısıyla orantılı olmayan ipotekler tesis edildiği ve krediler kullanıldığı, şirket gelirlerinin ve harcamalarının denetime elverişli bir şekilde tutulmadığı açıklanmıştır.
28.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda, davalı müdürün şirketi zarara sokan basiretsiz bir davranışına rastlanmadığı, şirket gelirlerindeki düşüşün dönemsel olduğu ve şirket müdürünün azli için yeterli neden bulunmadığı ancak şirket gayrimenkullerinin değerinin altında kiraya verildiklerinin tespiti halinde şirketin zarara uğratılmış olacağı ve bunun da azil için haklı neden olabileceği açıklamalarına yer verilmiştir.
Gayrimenkul değerleme uzmanı kira bedelleri konusunda hazırlamış olduğu kök ve ek raporunda belirlenen kira bedelleri ile alınan kira bedelleri arasında ciddi farklılıklar bulunduğu tespit edilmiştir. … adresinde yer alan yerin 4.000,00 TL ye kiraya verildiği, olması gereken kira bedelinin ise 10.000,00 TL olduğu, aynı yer no … de bulunan yerin 450,00 TL ye kira verildiği, belirlenen kira bedelinin ise 5.000,00 TL olduğu, aynı yer no … için ödenen kira bedelinin 550,00 TL olduğu, belirlenen kira bedelinin ise 6.000,00 TL olduğu, tespit edilmiştir. Davalı taraf bu yerlerin evvelden beri kiraya verildiği bu nedenle kira miktarlarının düşük olduğunu savunmuş ise de mevcut kira miktarı ile olması gereken kira miktarı arasındaki ciddi farklar nedeni ile bu savunmaya itibar edilmemiştir.
06.02.2023 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu şirketin şubelerinde ciro azalması olduğu, bu sebeple şirket yönetiminin şubelerin kapatılmasına karar vermiş olmasının hayatın olağan akışına uygun kabul edilebileceği, dava konusu şirketin gayrimenkullerinin kredi kullanımı ve vadeli mal alımı için ipotek verilmesinin ticari hayatın içinde olağan işlemler olduğu, ipotek alacaklılarının üst limit alacağı olarak yüksek miktarda ipotek talep ettiği, muhatap banka ve … A.Ş. nin taraflardan birinin lehine hareket ettiğine dair delil olmadığından ipotek bedellerinin artırılmasının mutad olduğunun kabul edilebileceği, … firmasına verilen ipoteğin şirketin lehine bir işlem karşılığı olmadığı davalının kendi lehine bir işlem yaptığının kabul edilebileceği, … mevkiinde … parseldeki arsanın seçkin inşaat 1.500.000.00 TL satılmış iş bu satış ile ilgili olarak banka kayıtlarına 800.000.00 TL tutarındaki miktarın girişinin yapıldığı, geri kalan kısmının ticari defter ve kayıtlarda tespiti yapılamamıştır… … adına alınmış bulunan Koza inşaattaki 2 dairenin 02.07.2018 Tarihinde birinin …, diğer dairenin ise … 246.445.00 TL devir edildiği iş bu miktarın davalının kayıtlarında tespit edilemediği, …’nın … kullanmış bulunduğu 600.000.00 TL kredi nedeni ile 284 ada 23 parsel taşınmaz ile ilgili olarak ipotek tesis edilmiş, bahse konu taşınmaz ipotekli olarak düşük bedelli olarak 400.000.00 TL …’ye satılmış bahse konu satışın günün ekonomik koşulları altında ipotekli bir taşınmazın alımının ticari teamüllere uygun düşmeyeceği bu durumun pek sık rastlanan işlemler olmadığı, görüşüne yer verilmiştir.
… 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin henüz kesinleşmemiş … Esas, … Karar sayılı dosyasından şirket adına kayıtlı 2065 ada 35 parsel sayılı taşınmazın devir ve satış işleminin muvazaalı olduğu gerekçesi ile taşınmazın satış işleminin iptali ile davalı şirket adına kaydına hükmedilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ve yapılan bilirkişi incelemesi ile, davalı şirket müdürünün …’nın … kullanmış bulunduğu 600.000.00 TL kredi nedeni ile 284 ada 23 parsel taşınmaz ile ilgili olarak şirketin herhangi bir menfaati bulunmadığı halde kendi şahsi menfaati için ipotek tesis etmesi ve ipotekli olarak düşük bedelle satılması, yapılan satışın ticari teamüllere uygun düşmemesi, … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin henüz kesinleşmemiş … Esas sayılı dosyası, şirkete ait gayrimenkullerin değerinin çok altında kiraya verilerek şirketin zarara uğratılması ile TTK 630/3. maddesi gereğince, şirket müdürünün özen ve bağlılık yükümü ile kanundan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal ettiği anlaşılmakla, azil şartlarının gerçekleştiği kabul edilerek davanın kabulüne ve şirket ile taraf menfaatlerinin korunması için davalı şirkete yeni müdür seçilinceye kadar kayyım atanmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1- Davacının davasının KABULÜNE, … Ticaret Sicil Md ‘ de … sicil numarası ile kayıtlı … Şirketi nin şirket müdürü olan davalı …’ ın TTK 630/2 md gereğince AZLİNE,
2- Şirketin organsız kalmaması için yetkili organlar tarafından şirket müdürü seçilene kadar SMMM …”ın davalı şirkete yönetim kayyımı olarak olarak görevlendirilmesine, yeni şirket müdürü seçildiğinde kayyım görevinin sona ermesine,
3- Kayyım için emek ve mesaisine karşılık olarak aylık 15.000,00 TL ücret takdirine, kayyım ücretinin davalı şirket tarafından karşılanmasına,
4- Davacı tarafça kayyımın iki aylık ücreti olan 30.000,00 TL nin mahkememiz dosyasına depo edilmesine, kayyım ücreti depo edildiğinde kararın bir suretinin … Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazı yazılmasına,
5- Kayyımın yönetim görevini yaparken, ortakların hak ve menfaati ile şirketin menfaatlerini gözetmesine ve görevde bulunduğu süre boyunca 2 ayda bir mahkememize rapor sunmasına,
6- Alınması gereken 179,90 TL nispi karar harcından peşin yatırılan toplam 35,90 TL.harcın mahsubu ile bakiye kalan 144,00 TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7- Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 9.200 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8- Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan toplam 6.710,05 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
9- Taraflarca yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2023

Başkan
(e-imza)
Üye
(e-imza)
Üye
(e-imza)
Katip
(e-imza)

Peşin Harç : 35,90,- TL
Başvuru Harcı : 35,90 .- TL
Vekalet Harcı : 5,20 .- TL
Bilirkişi Ücreti: 6.000,00.-TL
Posta Giderleri: 633,05.- TL
Toplam : 6.710,05.- TL