Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1117 E. 2019/1238 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1117 Esas
KARAR NO : 2019/1238 Karar

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2014
KARAR TARİHİ : 26/12/2019

İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/04/2018 tarihli ve 2018/821 E., 2018/445 K. Sayılı Birleştirme Kararı ile Mahkememizin 2014/103 Esas sayılı dosyası ile Birleştirilmesine karar verilmiş, Mahkememizin 2014/103 Esas sayılı dosyasında davanın ayrı bir esasa kaydedilmesi suretiyle Tefrik Kararı verildiği, yukarıda belirtilen esas numarasına kaydının yapıldığı anlaşılmakla, Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İstanbul 1 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/321 Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında bayilik ilişkisinin teminatı olarak (… İli, … İlçesi, … Mah. 877 Ada, 32 parsel – … adresli taşınmaz-Akaryakıt İstasyonu) için düzenlenen teminat maksatlı kira sözleşmesi ile 15 yıllık kira şerhini koydurduğunu, 13/02/2009 tarihinde bayilik sözleşmesinin imzalandığını, davalı tarafından 5 yıllık yeni şartalara uygun bayilik sözleşmesi yapması gerekirken davalının bunu yapmadığını, tam tersine sözleşmeyi yenilemeyip bayilik sözleşmesinin teminatı olan kira sözleşmesini de tapudan kaldırdığını, davalının ödediği bedelin kira bedeli olmadığını, yatırım bedeli olduğunu kabul ettiğini, davacı ile davalı arasında kurulan bayilik ilişkisi teminatı olarak düzenlenen teminat maksatlı kira sözleşmesi sebebinin kanuna ve kamu düzenine aykırı olarak 5 yıllık süreyi aşan şekilde uzun süreli olarak düzenlenmesinin tamamen davalının haksız ve kusurlu olduğunu beyan ederek dosyanın öncelikle tarafları ve dava konusu aynı olan … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davalının kusuru sebebiyle müvekkilinin yoksun kaldığı zararının şimdilik 5.000 TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememizin 2014/103 Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Birleşen dosyanın işbu davadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi gerektiğini, davacının 2014/103 Esas sayılı davanın uzatılmasını amaçladığını, imzalanan kira sözleşmesinin teminat amaçlı olmadığını, taraflar arasındaki imzalanan bayilik sözleşmesinin Rekabet kurulu kararlarına uyumlu olduğunu, mevzuata aykırılıktan bahsedilemeyeceğini, davacının müvekkiline borcunun bulunduğunu beyan ederek birleşen İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının ayrı bir esasa kaydedilmesine, asıl davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce deliller dosyaya alınarak keşif yapılması kararı verilmiş ve İnşaat Mühendisi Bilirkişi …, Gayrımenkul Değerleme Uzmanı Bilirkişi …, Makine Mühendisi Bilirkişi …, Mali Müşavir Bilirkişi …, Akaryakıt Sektör Uzmanı Bilirkişi … heyet olarak oluşturularak 24/06/2019 tarihinde keşif yapılmıştır.
Bilirkişi Heyetince dosyaya sunulan 19/11/2018 tarihli Bilirkişi Heyeti Raporunda özetle;
“…İnşaat ve Makine Mühendisliği Yönünden yapılan değerlendirme:
… Benzin istasyonun “…” ismi ile faaliyet gösterdiği, benzin istasyonu bünyesinde 3 adet benzin pompası üzerinde yer alan alüminyum kaplamalı kanopi, market ve idari kullanım amaçlı bir bina, yer altı yakıt deposu, oto yıkama alanının bulunduğu görülmüştür. Benzin istasyonunun keşif günü itibarı ile kullanıldığı görülmüştür.
Sektörel Değerlendirme;
Davacı …’e ödenen peşin kira bedellerinin raporda bahsedilen fizibilite hesaplamalarının sonucu olarak yani 15 yılı kapsayan yatırımlar oldukları değerlendirildiğinde, ilk bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davalı …Ş.’nin geriye kalan ve kullanılamayan süreye tekabül eden kısmı, kıstelyevm usulüyle, Yargıtay içtihatlarında kabul edilmiş denkleştiricilik ilkesine göre güncelleştirilmiş olarak talep edip edemeyeceğinin hukuki değerlendirmesi ve nihai takdiri Sayın Mahkemenize aittir…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı vekilince Bilirkişi Raporuna dair beyan sunulmuştur.
GEREKÇE :
Davacı şirket yetkilisi 25/12/2019 tarihli dilekçesi ile, davalı taraf ile sulh olduklarını, taraflar arasında imzalanan 05/11/2019 tarihli sulh sözleşmesi kapsamında davadan feragat ettiğini beyan etmiş, dilekçesi ekinde sulh protokolünü ibraz etmiştir.
Davacı şirket adına vekaleten feragat eden …’ün vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, HMK 307. maddesi gereğince davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-) DAVACININ DAVASININ FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-)Harçlar Kanununca alınması gerekli 44,40 TL peşin harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydedilmesinne,
3-)Taraflarca vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmediğinde bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-)Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda karar verildi.26/12/2019

Katip …
¸E-İmza

Hakim …
¸E-İmza