Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1092 E. 2020/44 K. 03.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1092 Esas
KARAR NO : 2020/44

DAVA : Faiz Alacağı ( Elektrik Abone Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2014
KARAR TARİHİ : 03/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Faiz Alacağı (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında Abonelik Sözleşmesi bulunduğunu, müvekkili tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının (yargılama aşamasında istirdat davasına dönüşen davanın ) yapılan yargılamasının sonunda … 48. Asliye Ticaret Mahkemesi (Kapatılan … 2.Asliye Ticaret Mahkemesi)’nin 09/04/2013 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulü ile yargılama aşamasında müvekkili tarafından davalıya ödenen 34.638,76 TL’nin müvekkiline istirdadına karar verildiğini ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak 34.638,76 TL’nin müvekkili tarafından davacıya ödeme tarihi olan 15/06/2009 tarihinden dava tarihine kadar işlemiş avans faizi olan 26.384,39 TL’den fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak şimdilik 20.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 20/02/2015 tarihli dilekçesi ile dava değerini 25.456,90 TL olarak arttırmış ve bu miktar üzerinden harcını ikmal etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … 48. ATM’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile müvekkili tarafından davacı …ye 34.638,66 TL ödenmesine karar verdiğini, ödenmesine karar verilen tutarın davacıya ödendiğini ve asıl alacağın sona erdiğini, B.K 131.maddesi uyarınca asıl alacağın sona ermesi halinde ferilerinin de sona ereceğini, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığından artık faiz alacağını talep edemeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 48. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/04/2013 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, … 48. Asliye Ticaret Mahkemesi ( Kapatılan … 2.Asliye Ticaret Mahkemesi)’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında dosyamızın davacısı tarafından dosyamızın davalısına ödenen paradan istirdadına karar verilen 34.638,76 TL asıl alacağın faizinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2014/119 E sayılı dosyasından yapılan yargılama neticesinde 13/04/2015 tarihinde 2015/252 K sayılı karar ile “…Davacının davasının zaman aşımı nedeniyle reddine…” ilişkin kararını Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı 2016/408 Esas – 2017/10673 Karar sayılı 22.06.2017 tarihli ilamı ile; “…. Mahkemece, asıl davanın sebepsiz zenginleşme sebebine dayalı istirdat davası olduğu, faiz isteminin de ayrı bir dava olarak asıl alacağın zamanaşımına tabi olduğu, davacının ilk davayı açtıktan sonra 15.06.2009 tarihinde ödeme yaptığını bildiğine göre, 818 sayılı BK.’nun 66. maddesinde düzenlenen ve 15.06.2009 tarihinde başlayan bir yıllık zamanaşımı süresinin iş bu faize ilişkin davanın açıldığı 02.04.2014 tarihinden çok önce dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın abonelik sözleşmesinden doğduğu konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Buna göre dava konusu uyuşmazlıkta uygulanacak zamanaşımı süresi, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle B.K.’nun 125. (yeni TBK.’nun 146.) maddesi gereğince 10 yıl olup, dava tarihine kadar geçen sürede, zamanaşımı süresi dolmamıştır. Bu nedenle davanın esasına girilip, taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına bozulmasına…” ifadeleri ile mahkememiz kararını bozmuş, mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda taraf delilleri toplandıktan sonra rapor düzenlenmek üzere dosyamız mali müşavir bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davacının 15.06.2009 tarihinde ödediğini beyan ettiği ve Yargıtay kararı ile kesinleşen 34.638,76 TL’ye 3095 sayılı yasa gereği yıllık %19 oranından başlayan ve değişen oranlarda devam eden 15.06.2009 ödeme tarihi ile 02.04.2014 dava tarihine kadar 25.401,36 TL işlemiş faiz hesaplanmıştır. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
… 48. ATM … E … K sayılı, 09.04.2013 tarihli karar ile, davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasında davanın istirdat davasına dönüşmesi nedeniyle 34.638,76 TL nin davalıdan alınarak davacıya iadesine karar verilmiştir. İş bu davada ödeme tarihinden, dava tarihine kadar mahkeme kararı gereğince hüküm altına alınmış 34.638,76 TL’nin işlemiş faizi talep edilmektedir. Davacı 15.06.2009 tarihinde ödenmiş 34.638,76 TL’nin dava tarihine kadar olan işlemiş avans faizi olan şimdilik 20.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiş ve 23.02.2015 tarihli dilekçesinde davaya konu faiz alacağını 25.456,90 TL olarak ıslah etmiştir. Davacının 15.06.2009 tarihinde ödemiş olduğunu belirttiği 34.638,76 TL’ye, bilirkişi tarafından 3095 sayılı yasa gereği yıllık %19 oranında başlayan ve değişen oranlarda devam eden 15.06.2009-02.04.2014 arası tarihleri arasında 25.401,36 TL işlemiş faiz hesaplanmıştır. Taraflar arasında … 48. ATM’nin … Esas sayılı dosyası ile davacının davalıdan 34.638,76 TL alacaklı olduğu konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bilirkişi raporu ile belirlendiği üzere davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 25.401,36 TL faiz alacağının dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 25.401,36 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 1.735,16 TL ilam harcından peşin yatırılan 441,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.293,61 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 441,55 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.810,20 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 55,54 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvuru harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 336,60 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 961,80 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 959,70 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/02/2020

Katip …

Hakim …