Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1082 E. 2020/354 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1082 Esas
KARAR NO:2020/354

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/11/2018
KARAR TARİHİ:16/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket …. A.Ş. tarafından davalı/borçlu … Şirketi aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile faturaya dayalı cari hesap alacağına dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun 24/10/2018 tarihli itiraz dilekçesi ile davacı-alacaklı şirkete karşı herhangi bir borcu olmadığı gerekçesiyle alacağın tamamına, bu alacağa ilişkin olarak işlemiş ve işleyecek temerrüt faizlerine ve faiz oranlarına, yetkiye, icra takip masrafları ile avukatlık ücretine ve sair eklentilerin tamamına itiraz ettiğini, taraflar arasında mutabık kalınan endüstriyel gaz tedarikini konu alan ticari ilişki kapsamında davacı şirketin düzenli olarak davalı/borçluya sınai gaz tedariki yapmış olmanın yanı sıra muhtelif türdeki tüpleri davalı/borçluya kiralamış olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında mutabık kalınan edimsel yükümlülüklerin davacı şirket tarafından zamanında, tam ve eksiksiz olarak yerine getirildiğini, davacı şirketin taraflar arasında mutabık kalınan ticari ilişkiye binaen verilen hizmetlere ilişkin faturalar düzenlediğini ve düzenlenen işbu faturaları davalı tarafa tebliğ ettiğini, davalı/borçlunun mezkur faturalara 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2 maddesinde belirtilen yasal süre içerisinde itiraz etmediğini, diğer bir ifade ile fatura içeriğinde yer alan edimsel yükümlülüklerin davacı şirket tarafından tam, eksiksiz ve zamanında yerine getirildiğini kabul ettiğini, salt anılan hususun dahi davaya konu borcun varlığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığını, davalı yanın davacı şirkete borçlu olduğunu bilmesine karşın kasten ve kötü niyetle hareket ederek ödeme yükümlülüğünü ihlal ettiğini, taraflar arasında tutulan cari hesap özetinde de açıkça anlaşılacağı üzere davacı şirketin davalı/borçludan toplamda 16.525,10- TL tutarında alacaklı olduğunu, davacı şirkete ait cari hesap ekstresi, muavin defter dökümünde yer alan kayıtlar, faturalar, irsaliyeler gibi sair belge ve deliller ibraz edildiğinde davacı şirketin alacağının sabit olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki doğrultusunda davacı şirketin taraflar arasındaki üstlendiği edimini yine taraflar arasında belirlenmiş olan kriterlere göre tam, zamanında ve eksiksiz olarak ifa etmiş olmasına rağmen davalı yanın ücret ödeme yükümlülüğünü ödemediği gibi işbu alacağın tahsilini geciktirmek ve alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla kötü niyetle aleyhe başlatılan takibe itiraz ettiğini, dava konusu alacağın likit ve muayyen bir alacak olup takibe haksız olarak itiraz eden, alacağı sürüncemede bırakan davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve takip alacağının %20’sinden az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafça usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER:
…. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, ticari belge ve kayıtlar üzerinde yaptırılan inceleme sonucu aldırılan mali müşavir bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıya gaz tedariki nedeniyle faturaya dayalı cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı, alacağı varsa miktarı hususlarındadır.
İlgili …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 10/10/2018 tarihinde faturaya dayalı cari hesaptan kaynaklanan 16.525,10 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun 24/10/2018 tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılması yolunda karar verilmiş, davalı tarafça ticari defter ve belge sunulmamış, davacı tarafça ticari defterlerin …’nde olduğu bildirilmiş, davacı şirketin ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılması suretiyle mali müşavir vasıtasıyla rapor düzenlemesi için davacı defterlerinin bulunduğu yer mahkemesine talimat yazılmış, aldırılan bilirkişi raporunda mali müşavir bilirkişi … özetle; Davacı şirketin 2017-2018 yılında E-defler uygulaması çerçevesinde Yevmiye ve Büyük deferlerini elektronik ortamda tuttuğunu, bu defterlerin 2017/2018-2018 yılları açılış ve kapanış beratlarının gelir idaresi başkanlığı tarafından yayınlanan tebliğlerdeki sürelere uygun şekilde alındığını, davacı şirketin 2017 yılı Envanter deflerinin açılış tasdikinin, süresinden sonra tasdik edildiğini, 2018 yılı Envanter defterinin açılış tasdikinin süresi içinde yapıldığını, davacı şirketin 2017-2018 yılı ticari defterlerine göre davacının davalıya gaz tedariki nedeniyle faturaya dayalı olarak davalıdan cari hesap alacağı bulunduğunu, bu alacağın tutarının 16.525,10 TL olduğunu beyan etmiştir.
Bilirkişi Raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir.
Somut olayda, davalı icra dosyasına itirazında genel ifadelerle borca ve ferilerine itiraz ile yetinmiş, özel bir itiraz nedeni ileri sürmemiştir. Bu durumda ispat yükü davacı alacaklıdadır. Davalı tarafça ticari defterler sunulmadığından davacının açılış tasdiki süresinden sonra yapılan 2017 envanter defteri de dahil olmak üzere ticari defterleri davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir. Davacı ticari defter kayıtları ile gaz tedariki nedeniyle faturaya dayalı olarak davalıdan 16.525.10 TL cari hesap alacağı bulunduğunu kanıtlamıştır. Davacı şirketin davalı şirketten 16.10.2018 takip tarihi itibari ile 16.525,10 TL alacaklı olduğu anlaşılmış, davanın kabulü ile, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline takibin devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline takibin devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 1.128,82 TL ilam harcından peşin yatırılan 199,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 929,24 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 199,58 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 154,95 TL tebligat, müzekkere ve talimat giderlerinden oluşan toplam 1.090,43 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yokluklarında açıkça okundu. 16/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır