Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/108 E. 2019/945 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/749 Esas
KARAR NO : 2019/874 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 09/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracın … sevk ve idaresinde olduğunu, aracın karışmış olduğu trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, söz konusu aracın … Sigorta A.Ş. Tarafından tanzim edilen … sayılı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili davacının sakat kaldığını, müvekkilinin bakıma muhtaç olduğunu, malul hale geldiğini ve müvekkilinin kazada kusurunun bulunmadığını, davalı … şirketine başvurduğunu ve bir miktar ödeme yapıldığını, davacının eden gücü kayıp oranının belirlenmesini, davalı … şirketinin poliçesi kapsamında belirlenecek tutarın sakatlık ve ölüm teminatından, bakıcı giderine ilişkin zararın ise sağlık gideri – tedavi tazminatından tahsilini talep ettiğini beyan ederek davanın kabulü ile maddi tazminat sebebiyle sürekli ve geçici maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarının, bakıcı giderinin fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte şimdilik 1.000,00-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle husumet itirazlarının olduğunu, görev itirazlarının olduğunu, davanın Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile değil Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerektiğini, davaya cevap verilebilmesi içi öncelikle delillerin taraflarına tebliğ edilmesi gerektiğini, davacının tüm taleplerine yönelik tazminat ödemesinin yapıldığını, yapılan ödeme ile birlikte davalı … şirketinin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, haksız davanın reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olduğunu, kusur durumunun ve maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından davacının tüm taleplerine karşılık 07/09/2014 tarihinde 19.866,68 TL ödeme yapıldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller:
Kaza tespit tutanağı, maluliyet ve kusur raporu, poliçe, hasar dosyası, bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor, Tarafların sulh beyanı ve davacı vekilinin feragat beyanı
… Üniversitesi Rektörlüğü Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü’nden alınan 16/05/2016 tarihli maluliyet raporu ile; şahısta tespit edilen Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranının %17 olduğu, başkalarının sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı kanaatine varılmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarihli kusur raporunda; “… Davacı sürücü … sevk ve idaresindeki motosikletli ile iki yönlü yolda kavşak mahallinde hızını yeterince azaltarak müteyakkız bir şekilde seyretmediği yola çıkan araca karşı manevra kabiliyeti yüksek aracı ile zamanında etkili fren ve direksiyon tedbirine başvurmadığı olayda tali kusurludur. Sürücü Yakup Anuk sevk ve idaresindeki otomobili ile kavşak mahallinde düz seyir halinde olan araçların hız ve mesafesini dikkate alıp gerekli ve yeterli kontrollerinin akabinde tedbirli bir şekilde kavşağa girerek yola katılması gerekirken bu hususlara riayet etmeyip kontrolsüz bir şekilde kavşağa girerek çarpışmanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, sağ tarafından elen motosikletliye ilk geçiş hakkını vermediği olayda asli kusurludur. Sonuç; yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda; a) davacı sürücü …’un %25 oranında kusurlu olduğu, Sürücü …’un %75 oranında kusurlu olduğu…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Dosya Aktüer Bilirkişi …’na tevdii edilmiş ve 31/01/2018 tarihinde dosyaya sunulan rapora göre; “… Davalı … şirketine ZMM Sigortalı … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ın meydana gelen kazada %75 oranında kusurlu olduğu kaza zaptı ile tespit edildiğinden hesaplamanın işbu kusur oranı üzerinden yapılacağı, zararın davalı yan tarafından tanzim olunan ZMMS Poliçesi kapsamında olduğu, davacı …’un 22/09/2010 tarihinde kaza geçirdiği, %17 oranında meslekte kazanma gücü / efor kaybına uğradığı, İyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin … Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı’nın Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 13/05/2016 tarihli heyet raporunda belirtilmediği, geçici iş göremezlik talepleri ile bakıcı giderlerinin hesaplanabilmesi için davacının geçirdiği kazaya bağlı tedavi ve iyileşme süresinin ATK tarafından tespiti gerektiği, davacının davalı yandan talep edebileceği teminat limitleri dahilindeki daimi iş göremezliğine ilişkin bakiye maddi zararının 45.342,81-TL olduğu (davacının talebi 1.000,00-TL), davacının dava tarihinden önce davalı … şirketine hangi tarihte başvuruda bulunduğuna dair dosyada mübrez herhangi bir bilgi veya belge bulunmadığı, temerrüt tarihinin belirlenebilmesi için bu hususun tespiti gerektiği, davalı … tarafından ZMM Sigortalı kazaya sebep olan aracın kullanım amacını gösterir trafik belgelerinin celbine müteakip uygulanacak faiz oranının belirlenebileceği…” şeklinde görüş beyan edilmiştir.
Taraf vekillerince Bilirkişi Raporuna dair beyan ve itirazlarda bulunulmuştur.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilin dalı Başkanlığı’ndan 23/07/2018 tarihinde maluliyet raporu alınmış, Raporda; “… …’un 240 gün süre ile geçici iş göremezlik süresi içerisinde olacağı, bakıcı ihtiyaç süresinin 120 gün olduğu, sürekli bakıcı gideri ihtiyacı olmadığı, mevcut tıbbi durumunun başkasının sürekli bakımına muhtaç olmasını gerektirir nitelikte olmadığı…” yolunda görüş bildirilmiştir.
Aktüer Bilirkişi …’dan alınan 16/04/2019 tarihli Bilirkişi Ek Raporunda; “… Davacı tarafın güncel asgari ücret miktarındaki artışın esas alınarak yeniden hesap yapılması talebi yerinde görülmüş olmakla iş bu ek rapordaki hesaplamanın buna göre yapıldığı, davalı tarafın kök rapora itiraz ettiği hususlar kök raporda ilgili başlıklar altında detaylı olarak izah edildiğinden davalının itirazlarına katılmanın mümkün olmadığı, davacının meslekte kazanma gücü / efor kaybına ait bakiye maddi zararının 87.686,74-TL (Talebinin 750,00-TL) olduğu, davacının bakım giderine ait maddi zararının 1.814,33-TL (Talebinin 250,00-TL) olduğu…” yolunda görüş bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sigorta şirketine yönelik tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının husumet itirazı kazanın oluşumuna ilişkin kusur durumu ve davacının kazadan dolayı iş göremezlik durumuna düşüp düşmediği tedavi ve bakım giderlerinin oluşup oluşmadığı ve miktarı hususlarındadır.
Davalı vekili 29/05/2019 tarihli dilekçesi ile, davacı tarafça sulh olduklarını, davacının maddi tazminat taleplerinin müvekkili şirketçe karşılandığını, davanın konusuz kaldığını, davacı tarafından davadan feragat edilmesi halinde vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş ve ekinde ibraname-feragatname ve makbuz başlıklı belgeyi ibraz etmiştir.
Davacı vekili 17/06/2019 tarihli dilekçesi ile, davalı ile yapılan görüşmeler neticesinde sulh olunduğunu, davalı şirket tarafından ödeme yapıldığını, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ederek karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sulh nedeniyle yapılan ödemeye dair banka dekontunun sunulduğu 19/07/2019 tarihli dilekçe sunmuştur.
Mahkememizin 09/10/2019 tarihli celsesinde davacı vekili beyanında, karşı taraf vekalet ücreti talepleri yoksa davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, HMK 307. maddesi gereğince davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-) DAVACININ DAVASININ FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-)Harçlar Kanununca alınması gerekli 44,40 TL ilam harcından peşin yatırılan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 19,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydedilmesine,
3-)Taraflarca vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmediğinde bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-)Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı.09/10/2019

Katip …
¸E-İmza

Hakim …
¸E-İmza