Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1078 E. 2019/465 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1078 Esas
KARAR NO : 2019/465

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 22/05/2012
KARAR TARİHİ : 15/05/2019

Mahkememizin 2012/150 E sayılı dosyası ile açılan ve Yargıtay denetiminden geçtikten sonra bozularak mahkememizin 2016/1190 Esasına kaydedilen dosya tefrik edilerek mahkememizin 2017/782 esasını almış, Mahkememizden verilen 20/09/2017 tarih ve 2017/782 Esas 2017/710 sayılı görevsizlik kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 17/04/2018 tarih ve 2018/241 Esas 2018/2811 Karar sayılı ilamıyla bozulmuş ve dosya mahkememizin işbu 2018/1078 Esasına kaydedilmiş olup mahkememizce yapılan açık yargılama sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline davayı temlik eden …’ın davalı bankanın teşvik ve yönlendirmesi ile …bank’a para yatırdığını, daha sonra 21/12/1999 tarihinde BDDK tarafından banka yönetimine el konulduğunu, müvekkilinin parasının … Ltd. adlı banka hesabına aktarıldığı gerekçesi ile müvekkilinin parasının ödenmediğini, … Ltd’nin …bank’dan ayrı olarak bankacılık alt yapısı, personeli ve sermayesinin bulunmadığını, …bank yönetimine el konulmasından sonra banka yetkilileri hakkında … 8. Ağır Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile açılan dava sonucu banka yöneticilerinin mahkum olduğunu ileri sürerek müvekkili tarafından yatırılan paranın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile … Bank arasında yapılan hisse devir sözleşmesi gereğince hisse devir tarihinden önceye tekabül eden ve açılacak tüm davaların TMSF’ye ihbar olunacağı, hukuki sorumluluğun TMSF’ye ait olduğunu bu nedenle davanın husumet yönünden reddini, davacılardan taleplerin zaman aşımına uğradığını, davacının zararı olmuş olsa bile kendi kusurlarının da bulunduğunu, … bankasına yatırılan paraların sigorta kapsamında olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
3 kişilik bankacı bilirkişi heyetinden aldırılan heyet bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, davalı bankanın devraldığı … A.Ş’ye yatırılan paraların davacının temlik aldığı …’ın iradesinin fesada uğratılarak … hesaba havale edildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2012/150 E sayılı dosyasından 17/03/2014 tarihinde verilen 2014/73 K sayılı kararı ile “1- Davacılar … ve …’un açmış olduğu davanın reddine, 2- Diğer davacılar tarafından açılan davaların kabulü ile a- 10.676,00 TL’nin 24/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacı …’a verilmesine, b- 20.500,00 TL’nin 14/12/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacı …’a verilmesine, c- 10.000,00 TL’nin 25/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacı …’e verilmesine, d-22.500,00 TL’nin 15/12/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacı …’e verilmesine, e- 10.000,00 TL’nin 20/12/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacılar …, … ve …’a verilmesine, f- 57.300,00 TL’nin 26/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacı …’a verilmesine…” ilişkin karar verilmiş olup, mahkememiz kararının temyiz edilmesi ile Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/10699 Esas, 2015/7177 Karar numaralı 28/05/2015 tarihli kararı ile “1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı Banka vekili ile feri müdahil TMSF vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, davacılar tarafından davalı bankanın devraldığı … A.Ş’ye yatırılan paraların davacıların iradelerinin fesada uğratılarak … hesaba havale edildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkin olup, davacıların her birisinin kendi adlarına açmış oldukları hesaplara yatırmış oldukları paraların tahsili talep edilmiş olmakla davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı mevcuttur. İhtiyari dava arkadaşlığında her bir davacı için ayrı dava mevcut olduğundan her bir davacı tarafından başvuru ve peşin harcın ayrı ayrı yatırılarak dava açılması gerekmektedir. 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamaz. Harcın hiç veya eksik yatırılması halinde mahkemece ilgilisine harcın tamamlatılması, müteakip işlemlerin daha sonra yapılması gerekir. Bu itibarla, mahkemece, her bir davacı için başvuru ve peşin harcın tamamlatılması için davacılara süre verilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir iken davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığının varlığı gözetilmeksizin tek bir dava varmış gibi değerlendirilerek eksik harç ile yargılamaya devam edilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 3- Davacı … ve … vekilinin temyiz itirazlarına gelince, mahkemece adı geçen davacıların alacaklarını 24.08.2000 tarihli temlik sözleşmesi ile … AŞ.’ye temlik ettikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, bankaya yatırılan paranın … hesabından geri getirilmesi amacıyla banka çalışanları tarafından temlik belgesinin davacılara imzalatıldığı, … AŞ. tarafından temlike konu bedelin kendilerine ödenmediği ve temlikin bağış niteliğinde olmadığı mümeyyiz davacılarca iddia edilmiş olup, gerçekten de temlikin geçerli olması için bir bedelin ödenmiş olması şart değil ise de mümeyyiz davacıların davalı bankaya yatırmış oldukları paranın her hangi bir tahsilat yapılmaksızın karşılıksız olarak davalı bankaya temlik edilmesi hayatın olağan akışına aykırı olup, bu durumda mahkemece … AŞ. tarafından adı geçen davacılara her hangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. “gerekçesi ile bozulmuş, dosya mahkememizin … E sayısına kaydedilmiş, bu esas sayılı dosyadan da tefrik edilerek 2017/782 E sayısına kaydedilmiş, 2017/710 sayılı karar ile verilen görevsizlik kararı Yargıtay 11. HD 2018/241 E, 2018/2811 K sayılı karar ile mahkememizin görevli olduğundan bahisle bozulmuş, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay denetiminden geçen bozma nedeni dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilen mahkememizin 2012/150 E, 2014/73 K sayılı … hakkındaki 17/03/2014 tarihli kararın yerinde olduğu ve …’dan temlik alan davacı …’ın alacağı bulunduğu anlaşılmış olup, davanın kabulü ile 57.300,00 TL’nin 26/11/1999 tarihinde itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, 57.300,00 TL’nin 26/11/1999 tarihinde itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı … ‘a verilmesine
Harçlar Kanununca alınması gerekli 3.914,16 TL ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 6.653,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan tebligat giderlerinden oluşan toplam 32,60 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin, davalı vekilinin, feri müdahil TMSF vekilinin ve İhbar olunan OYAK vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/05/2019

Katip

Hakim