Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1068 E. 2019/1038 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1068 Esas
KARAR NO : 2019/1038

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2018
KARAR TARİHİ : 20/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 31. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında takip konusu senedin haksız, kötüniyetli, hukuka aykırı ve hile ile imzalatıldığını, değerinin, keşide ve ödeme tarihinin sonradan doldurularak müvekkilinin aleyhine ihtiyati haciz ve icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalı şirketten araç kiraladığını ve kira bedelini banka havalesi ile ödediğini, araç kiralama esnasında bir taahhüt imzalatıldığını ve kambiyo senedinin taahhütün devamı niteliğinde olduğunu bu nedenle müvekkilinin yanılgıya düştüğünü, kiraya konu araç ile kaza yapıldığını ancak kusurun müvekkiline ait olmadığını, kazadan sonra kiralayan şirket ile yapılan görüşmelerde kusurun karşı tarafa, riskin ise sigorta şirketine ait olduğundan kendisinden herhangi bir alacak talep edilmediği hususunda anlaşıldığını, kambiyo senedinin sanki müvekkiline davalı tarafından nakden ödeme yapılmışçasına takibe konduğunu, nakden ödeme yapıldığı varsayılsa dahi bunun hangi banka havalesi ile yapıldığı ya da davalı taraf tüzel kişi tacir olduğundan bu ödemenin şirket kayıtlarında yer almasının gerektiğini, haksız kazanç elde etme amacının olduğunu, senedin hile ile düzenletildiğini muayyen, muaccel ve herhangi bir alacağa dayalı olmadığını iddia ederek borçsuzluğunun tespiti ile icra takibinin iptaline karar verilmesini, işbu kötü niyetli takip nedeniyle müvekkilinin mağdur edildiği için davalının % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Somut uyuşmazlığa konu senet bono olup TTK. Hükümleri uyarınca kambiyo senetlerinden olduğunu, 6102 sayılı TTK.’na göre bononun, “kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini” içeren senetlerden olduiğunu, illetten mücerretlik ilkesi gereği senedin doğumuna yol açan hadisenin geçerliliğinin senedin geçerliliğine etki etmeyeceğini, herhangi bir kabul anlamına gelmemekle birlikte, bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası açan borçlunun temel alacağın mevcut olmadığını, karinenin aksini öne sürmekte olduğunu, davacının hem temel ilişkiyi hem de temel ilişkideki bir nedenle senedin bedelsiz olduğunu ispat etmek zorunda olduğunu, bu hususun Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ile sabit olduğunu, davalının davacıya para veya mal olarak bir edada bulunduğuna ilişkin bir belge ibraz edememesinin, çekleri ticari defterlerine işlememesinin, bedelsizlik iddiasının ispat edildiği anlamına gelmeyeceğini, bedelsizlik iddiasının senede karşı olduğundan, kural olarak ancak bir kesin delille ispat edilebileceğini, ayrıca bedelsizlik iddiası senede karşı olduğundan iddianın ispatının ancak aynı kuvvette bulunan bir delille (senetle) ispat olunması gerektiğini, ispat yükünün borçlu üzerinde olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine ve davacının da %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 31. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, taraflar arasında düzenlenen taahhütname ve senet örneği, banka hesap hareketleri, … 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 72.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki imzalanan taahhütnamenin uzantısı niteliğinde olduğu iddia edilen senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı, senedin hile/yanılgı ile düzenlenip düzenlenmediği, bedelsizlik ve hükümsüzlük iddialarının yerine olup olmadığı hususlarındadır.
… 31. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığı ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … beyanında: “… ile birlikte araç kiralama şirketine gittik, önümüze bir takım evraklar konuldu, araç kiralama sözleşmesi diye bir kağıt verildi, … verilen kağıdı imzaladı, bize herhangi bir senetten bahsedilmedi ve senet gösterilmedi, iki üç tane imza attı, evrak çevire çevire … imzalatıldı, ancak senet gösterilmedi, herhangi bir senede ilişkin belge doldurmadık, kaza olur ise 2.000 TL’nin altındaki zararı siz ödeyeceksiniz, üzerinde ise sigorta ödeyecek diye bize söylendi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … beyanında: “… firmasının araçlarını ben kiraya veriyordum, … araç kiraladığında araç kiralamadan birkaç gün önce benle irtibat kurdu, şartları öğrendi, tüm müşterilerimize uyguladığımız prosedürü anlattım, bu prosedür içerisinde araç sözleşmesi, taahhütname ve senet olduğunu söyledim, benim ofiste olmadığım bir zamanda gelmiş benimle telefon irtibatı kurdu, hesap numarasını kendisine mesaj olarak gönderdim, depozito ve aracın kira bedelini … verdiğim hesap numarasına ödedi, taahhütname ve senet birlikte imzalandı, benim talimat verdiğim … adlı çalışan orada ve … ile birlikteydi, ben telefon ile iletişim kurdum, senetlerin düzenlenme şekli nakden şeklindedir, şirketimizce …’a verilmiş bir para söz konusu değildir, senet düzenlenirken ben orada değildim, sulh yolu ile uyuşmazlığı çözmek için …’u sigortadan parayı alma işlemini başlatıncaya kadar defalarca aradım, ancak kendisinden olumlu yanıt alamadım” şeklinde beyanda bulunmuştur.
MK 6.maddesi gereğince bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Menfi tespit davasında borçlu, borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa bu durumda ispat yükü davalı alacaklıya düşer.
Somut olayda, davacı dava konusu senedi hile/yanılgı ile imzaladığını beyan ederek borçlanma iradesinin bulunmadığını ileri sürdüğünden ispat yükü davacı borçluya düşer. Davacı senedi hile sonucu yanılarak imzaladığını ispatla yükümlüdür. Bu hususun kanıtlanması yönünde davacı tarafça tanık dinlenmesi talep edilmiş ve davacı tanığı davacı tanığı Hakan Akbulut dinlenmiştir. Davacı tanığı davacının senede ilişkin belge imzalamadığını, davacının önüne konulan evrakın araç kiralama sözleşmesine ilişkin olduğunun söylendiğini deyimlemiş ise de, davacının önüne konulan belgeleri yeterince okumadan ve incelemeden imzaladığının anlaşıldığı, imzalaması istenen belgeleri okuyup incelemesi halinde içerisinde bulunduğu duruma düşmeyeceği, davacının üzerine düşen dikkat ve özeni göstermediği halde hile ile yanıltıldığı iddiasında bulunduğu, bu nedenle davacının aldatıldığının kabul edilemeyeceği, hile iddiasının kanıtlanamadığı kabul edilmiş, ayrıca dava konusu bononun kambiyo senedi olup illetten mücerret olduğu ve imzalanması ile birlikte kişiye kayıtsız şartsız ödeme vaadi yüklediği dikkate alınarak davanın reddine, icra takibi durdurulmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
1-Davanın reddine,
2-Davalının tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanununca alınması gerekli 44,40 TL ilam harcının peşin yatırılan 520,87 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 476,47 TL harcın davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.660,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/11/2019

Katip …

Hakim …