Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1065 E. 2020/660 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1065 Esas
KARAR NO : 2020/660

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 10/01/2018
KARAR TARİHİ : 23/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/12/2017 tarihinde davalılardan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı yönden gelen … plakalı metrobüse çarpması sonucu çift taraflı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, metrobüste yolcu olarak bulunan müvekkilinin bu kaza neticesinde muhtelif yerlerinde kırıklar meydana gelerek maluliyete uğradığını, kazanın meydana gelmesinde yolcu konumunda olan müvekkilinin hiç bir kusurunun bulunmadığını, kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunan aracın sigortalısı davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin kaza sebebiyle uğradığı geçici ve sürekli iş göremezlik zararının tazmini için davalı … şirketine başvurduğunu ancak kendisine herhangi bir cevap verilmediğini ileri sürerek müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararın telafisi için şimdilik 1.000 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla davalı … şirketinden tazminine, müvekkilinin kaza sonucunda eski sağlığına kavuşamaması ve günlük olağan işlerini dahi başkasının yardımı olmadan yapamaz hale geldiğini, bu sebeple müvekkilinin uğradığı elem, acı ve kederden ötürü 50.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili, 15/09/2020 tarihli dilekçesi ile davalılardan …ile 15/04/2020 tarihinde sulh olunduğunu ve müvekkilinin maddi tazminat taleplerinin karşılandığını, davanın konusuz kaldığını, manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini beyan etmiştir.
CEVAP :
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Meydana gelen kaza neticesinde davacı tarafça müvekkili şirkete yapılan başvuruya istinaden hasar dosyası açıldığını, müvekkili şirket tarafından davacıya verilen cevabi yazıda başvuru sırasında ibrazı zorunlu belgeler arasında yer alan heyet raporu, nüfus cüzdanı fotokopisi, gelir durumunu gösterir belgenin eksik olduğunun bildirildiğini, davacı tarafça eksik evraklar tamamlanmadığından ödeme yapılmadığını, dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber müvekkili sigorta şirketinin ZMSS gereğince dava konusu zarara ilişkin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, araç işletenin ve sürücünün kusursuz olduğu durumlarda sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, davacının iddia ettiği kalıcı sakatlığının tespiti için rapor alınması halinde hazırlanacak raporda trafik sigortası genel şartları gereği meslekte kazanma gücü kaybı oranının değil özürlülük oranının dikkate alınması gerektiğini, ayrıca davacının talep ettiği geçici iş göremezlik giderinden ve geçici bakım giderinden müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olması gerektiğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İşletmeleri vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, müvekkilinin tacir olmadığı gibi herhangi bir ticaret odasına kaydının bulunmadığını, görevli ve yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, ayrıca meydana gelen kazada müvekkili idarenin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkili idarenin bu tarz üzücü kazaların meydana gelmemesi için bütün tedbirleri aldığını, ayrıca maddi ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğundan reddini talep ettiklerini ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşların sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın SGK tarafından karşılandığını beyan ederek görev ve yetki yönünden davanın reddine, haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkili idare aleyhine ikame edilen davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin ikamet adresinin ise … olduğunu yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi yahut İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek yetkiye itiraz ettiklerini, davacının T.C vatandaşı olmadığını davacının MÖHÜK ve HMK çerçevesinde mahkemenin takdir edeceği miktarda teminat yatırması hususunda karar verilmesi gerektiğini aksi halde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, esas açısından beyanlarında ise kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını, metrobüs hattının dar olması özellikle virajlarda metrobüslerin uzun araç olması sebebiyle karşıdan gelen araçları silme geçtiğini, hava şartları, kaygan zemin yahut araçların teknik arazı neticesinde yoldan çıkmaları halinde aracın sevk edilebileceği güvenli bir banket bulunmadığını, kazaya karışan her iki şöförün de kazayı önlemek için büyük çaba harcadıklarını, huzurdaki davada kusur tespiti yapılacak ise her şeyden evvel kazanın meydana geldiği yolun trafik mevzuatına uygunluğu, uzun araç olan metrobüs tabir edilen uzun körüklü otobüslerin bu yol hattında viraja girdiğinde yol güzergahında mı kalacağı yoksa matematiksel ve geometrik olarak taşma yapıp yapmayacağının araştırılması gerektiğini, davacı tarafın iddia ettiği gibi müvekkilinin tam ve asli kusurlu olduğunun doğru olmadığını, ayrıca davacının kaza tarihinden itibaren faiz talebinin yasa ve usule aykırı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber davacı tarafın talep ettiği manevi tazminatın fahiş olduğunu, müvekkilinin …’ye ait ve müvekkilinin sürücüsü olduğu aracın ZMM poliçesi dışında … Sigorta AŞ tarafından ferdi kaza sigortası bulunduğunu dava neticesinde sigorta şirketinin poliçe limitleri dahilinde sorumluluğu bulunduğunu beyan ederek davanın tüm talepler yönünden usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … vekili dilekçesinde özetle; davada davanın ihbarı koşullarının mevcut olmadığını, davacılnın alacağı ile ilgili olarak davalılara karşı açtığı bir davada üçüncü kişi olan müvekkiline davanın ihbarı ile kurum aleyhine hüküm kurulmasının mümkün olmadığını beyan ederek davanın ihbarına ilişkin usuli işlemin geri alınmasına, davanın ihbarı talebinin reddine karar verilmesini, ihbar edilen kurum aleyhine hüküm kurulmamasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, trafik kazası nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının uğradığı trafik kazası nedeniyle davalılardan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile davalı … şirketi hariç diğer davalılardan manevi tazminat talep edip edemeyeceği, eksik evrak ile başvuru şartı itirazının yerinde olup olmadığı, teminat yatırılması itirazının yerinde olup olmadığı, yetki itirazının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Eksik evrak ile sigorta şirketine başvuru itirazının davacının talebinin sürüncemede kalmaması bakımından reddine, davacı … vatandaşı olup, … ile ülkemiz arasında karşılıklılık anlaşması bulunduğundan teminat yatırılmasına ilişkin itirazın reddine, haksız fiilin meydana geldiği yer ve davalı …’nin adresi itibari ile mahkememiz yetkili olduğundan yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Trafik Kazası Tespit Tutanağı’na göre, 03/12/2017 tarihinde davalılardan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı yönden gelen … plakalı metrobüse çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü …’in 2918 Sayılı KTK 84/b maddesindeki ” bölünmüş kara yolunda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şeride girme ” ve Yönetmelik 94/k maddesindeki ” bölünmüş yollarda karşı yöndeki trafik için ayrılan yol bölümüne girme ” şeklindeki kural ihlallerini gerçekleştirerek olayda tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra maluliyete ilişkin rapor aldırılmış, İstanbul Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulu mahkememize hitaben düzenlemiş olduğu raporunda özetle; Dosyada bulunan mevcut belgelere göre; Mahuddın ve Muhabat oğlu, 23/03/1997 doğumlu, …’in 03/12/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; Üst ekstremiteye ait sorunlar, eklem hareket açıklığı, el bileği eklemi hareket kısıtlılığı, şekil 2.6’ya göre üst ekstremite özürlülük oranı %4 olup tablo 2.3’e göre; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %2 (yüzdeiki) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği hususlarının oy birliği ile mütalaa olunduğu bildirilmiş olup maluliyet raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas alamaya elverişlidir.
Davacının maddi tazminat talepleri davalı … şirketi tarafından karşılandığından maddi tazminat davası konusuz kalmış, maddi tazminata ilişkin olarak esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Türk Borçlar Kanunu 56. maddesine göre, davaya konu olaydaki kusur durumu, davacının kalıcı maluliyet oranı ve iyileşme süreci, olayın davacı üzerinde yaratabileceği psikolojik etki, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyo-ekonomik durumları, paranın satın alma gücü dikkate alınarak davacının uğradığı trafik kazasının üzüntü ve acısını bir nebze olsun hafifletmek amacıyla davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda 10.000,00 TL manevi tazminatın 03/12/2017 kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı sürücü … ve davalı işleten …nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Maddi tazminat davası konusuz kaldığından maddi tazminata ilişkin olarak esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın 03/12/2017 kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Maddi tazminat davası yönünden Harçlar Kanununca alınması gerekli 54,40 TL ilam harcından peşin yatırılan 218,00 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 163,60 TL harcın davacıya iadesine,
Maddi tazminat davası yönünden talep edilmediğinden davacı lehine avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Manevi tazminat davası yönünden Harçlar Kanununca alınması gerekli 683,10 TL ilam harcının davalılar … ve …nden müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Kabul olunan manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.Ü.Ü.T gereğince 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalılar … ve …nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Reddolunan manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.Ü.Ü.T 3/2. maddesi gereğince 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak eşit oranda davalılar … ve …ne verilmesine,
İstanbul Adli Tıp Kurumunun 562,00 TL bedelli faturasının davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen İstanbul Adli Tıp Kurumu hesabına yatırılmasına,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 228,15 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 264,05 TL yargılama giderlerinden manevi tazminat davasının kabulü oranında 52,81 TL’sinin davalılar … ve …nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … tarafından yapılan 200,00 TL yargılama giderlerinden 160,00 TL’sinin manevi tazminat davasının reddi oranında davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Davalı … tarafından yapılan 55,00 TL yargılama giderlerinden 44,00 TL’sinin manevi tazminat davasının reddi oranında davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır