Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1063 E. 2023/221 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1063 Esas
KARAR NO : 2023/221

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2017
KARAR TARİHİ : 14/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili davacının … adresindeki taşınmazda faaliyet gösteren …’in sahibi ve işletmecisi olduğunu, 14/07/2017 tarihinde gece 04:08 civarında bir hırsızlık olayı gerçekleştiğini, bu hırsızlık olayını işyerindeki bir komşusunun haber vermesi ile haberdar olduğunu, kamera kayıtlarına göre hırsızların çeşitli markalarda toplamda 4500-TL değerinde sigara paketlerinin çalınmış olduğunu gördüğünü, müvekkilinin işyerinde … A.Ş. Tarafından kurulumu gerçekleştirilen alarm ve kamera sistemi olduğunu, hırsızlık gecesi gerçekleşen hırsılık olayında alarm sisteminin işlevini yerine getirmediğini, alarmın çalışmamasından dolayı anında haberdar olamadığını yine de hırsızlık olayına dair görüntülerin tespit edilebildiğini, davalı şirket yetkililerinin 14/07/2017 tarihinde sorun tespiti yaptıklarını, hırsızlık olayının aydınlatılması noktasında önem arz eden kamera kayıtlarının arıza tespiti sırasında servis yetkilileri tarafından kayıtların silinmesine ve geri getirilemeyecek şekilde yok olmasına neden olduklarını, müvekkilinin bu olay nedeni ile kırılan camlar, kilit ve sigaralar nedeniyle toplamda 6.000,00-TL maddi zararının oluştuğunu, davalı …Ş.’nin kurduğu sistemin işlevini görmeyerek davacıyı maddi zarara uğratması hem de mevcut kayıtları yok ederek oluşan zararın giderilmesini ve hırsızların yakalanmasının önüne geçmesi nedenleri ve davacının kurulu sistemi kullanamaması neticesinde uğramış olduğu zararın giderilmesi için 100-TL maddi, 5.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davaya bakmakla yükümlü mahkemenin Asliye Ticaret mahkemeleri olduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, taraflar arasında imzalanan 23/07/2015 tarihli … numaralı güvenlik sistemi hizmet sözleşmesinin 9.3. Maddesinde ‘müşterinin tüketici olmadığı hallerde, iş bu sözleşmenin tatbik ve tefsirinden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, taraflar şimdiden kabul ve beyan ederler) hükmü gereğince yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olduğu hususunun davacı tarafça kabul edildiğini belirterek esasa girmeden görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, yetkiye ilişkin cevaplarının kabulü ile yetkisizlik kararı verilerek dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, davacının zararının meydana gelmesinde kusurunun mevcut olmaması sebebiyle kusur yükletilemeyeceğinden davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 3. Tüketici Mahkemesinin …esas … karar numaralı görevsizlik kararı neticesinde dosyanın … 8 Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevdii edildiği, Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas … Karar sayılı kararı neticesinde dosyanın … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevdi edildiği, Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas ve …karar numaralı yetkisizlik kararı neticesinde de dosyanın Mahkememize tevzii edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyasının UYAP kayıtları, bilirkişi raporları dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında taraflarca üstlenilen edimlerin gereği gibi yerine getirilip getirilmediği, davacının işyerinde meydana gelen hırsızlık olayında tarafların kusur durumu, olay neticesinde var ise ortaya çıkan zarar miktarı, davalının sorumluğunun bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Taraflarca bildirilen delillerin toplanmasının ardından Mahkememizin 20/12/2019 tarihli ara kararı gereğince meydana gelen olayda tarafların kusur durumu ve zarar miktarı hususunda rapor hazırlanmak üzere dosyamız mali müşavir ve güvenlik uzmanı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 22/05/2020 tarihli raporda özetle;
“1) Davacıya güvenlik hizmeti sunmaya taahhüt eden davalı …Ş. nin sorumluluğunda bulunan, hırsızlık olayında caydırıcı olması beklenen elektronik alarm sisteminin devreye girmediği,
2) Yine davalı sorumluluğunda bulunan alarm izleme merkezinin; davacı müşteriye, müşteri yakınına ve genel kolluğa gerçekleşen hırsızlık olayı ile ilgili herhangi bir bildirimde bulunmadığı,
3) Davalı …Ş, %100 kusurlu olduğu,
4) Davacı tarafın aşağıda sunduğumuz bir liste hazırlayarak dosyaya döküm ve ayrıca bir flash disk içerisinde sunması ile iddia ettiği zararın hesaplaması yapabileceği,
Olay Öncesi Stok Durumu Olay Günü Stok Durumu Fark (Çalınan Ürün)
Ürün Adı-Adet-Birim Fiyat-Tutar Ürün Adı-Adet-Birim Fiyat-Tutar Ürün AdıAdet-Birim Fiyat-Tutar
– Davacı taraf, cam vs.. masrafların karşılanmasına ilişkin talebine ilişkin faturalar ve ödeme belgelerini ibraz etmesi gerektiği,
Ayrıca, masraf ve ürün alımı faturalarının ticari defterlerde kayıtlı olup olmadıkları ve zarar tespiti için, defterlerin noter tasdik sayfaları ve faturaların kayıtlı olduğu ilgili sayfaları ibraz etmesi gerektiği” yönünde tespitlerde bulunulmuştur.
Davacı vekilince eksik belgelerin sunulmasının ardından davalı tarafın itirazları ile davacı vekilinin 08/06/2020 tarihli dilekçesi de göz önünde bulundurularak ek rapor hazırlanması için dosyamız yeniden bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 24/01/2022 tarihli ek raporda özetle;
“a- Davacı vekili 09/04/2021 tarihli dilekçesi ekinde,
-2017 yılı Yevmiye ve Defter-i Kebir defterlerinin açılış noter tasdik sayfa fotokopisi,
-Yevmiye defterindeki açılış maddesi sayfası,
-Davasına dayanak yaptığı 11.07.2017-15.07.2017 tarihleri arası Faturaların Yevmiye defterinde kayıtlı olduğu sayfa, (01.07.2017-10.07.2017 tarihleri arası defter kayıtları ibraz edilmemiştir.)
-Gelir/Gider Hesaplarının Dönem Kar/Zarar Hesabına aktarıldığı/virman edildiği sayfa fotokopisi, ve
– Defter-i Kebir defterindeki 100 Kasa Hesabının 20.05.2017-20.09.2017 tarihleri arası ektresini ibraz etmiştir.
b- Davacı tarafın ibraz ettiği belgeler ile, davacı tarafın çalındığı iddia ettiği sigaralardan uğradığı zararı tespit etmek mümkün değildir.
Halbuki; kök raporumuzda;
…Ayrıca, masraf ve ürün alımı faturalarının ticari defterlerde kayıtlı olup olmadıkları ve zarar tespiti için, Bilanço Esasına göre defter tutuyorsa Yevmiye defterinin ilgili sayfaları ve Defter-i Kebir defterinin 153 Stoklar Hesabı ve 621 Satılan Ticari Mallar Maliyeti Hesabının dökümünü ibraz etmesi,
Davacı tarafın aşağıda sunduğumuz bir liste hazırlayarak dosyaya döküm ve ayrıca bir flash disk içerisinde sunması ile iddia ettiği zararın hesaplaması yapabileceği,
Olay Öncesi Stok Durumı Olay Günü Stok Durumı Fark (Çalınan Ürün)
Ürün Adı-Adet-Birim Fiyat-Tutar — Ürün Adı-Adet-Birim Fiyat-Tutar — Ürün Adı-/Adet-Birim Fiyat-Tutar
– Davacı taraf, cam vs.. masrafların karşılanmasına ilişkin talebine ilişkin taturalar ve ödeme belgelerini ibraz etmesi gerektiği belirtilmiştir.
– Çalındığı iddia edilen sigaraların 11.07.20217 — 13.07.2017 tarihleri arası Faturaları ticari defterlerde kayıtlı olması, hırsızlık olayı öncesi işyerinde bulunan sigara adeti, çalınan sigaraların adetini ve hırsızlık olayı sonrası işyerinde kalan sigara adeti bilgisi vermemektedir.
Zaten, davacı tarafın sunduğu defter sayfa fotokopilerinden, ticari defterlerde çalınan sigaralara ilişkin muhasebe kaydı düzenlenmediği anlaşılmaktadır. Diğer bir değişle, ticari defterlerinde 153 Ticari Mallar Hesabında çıkış (azaltmadığı) yapmadığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca, bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Mü ine bilgi verdiğine ve Alım esnasında indirim yaptığı KDV’yi KDV’nin 30/d maddesi uyarınca KDV Beyannamesi ile Gelir İdaresine beyan ettiğine ve ödediğine ilişkin belgelerde ibraz etmemiştir.
Davacı tarafın dosyaya sunduğu faturalardan 01.07.2017-13.07.2017 tarihleri arası sigara alım tutarı 17.991,01 TL’dır.
Olay sonrasında ise 14.07.2017 tarihinde 2.562,76 TL, 15.07.2017 tarihinde 1.391,44 TL olmak üzere 3.954,20 TL alım yapmıştır.
Davacı taraf 5.500 TL tazminat talebinde bulunmaktadır.
d- Davacı taraf; Cam ve Asma kilitte ilişkin fatura, tutanak vb. hiçbir belge sunmayıp, bunların bedelini tarafımızca tespitini talep etmişse de, söz konusu hasarın tespiti uzmanlık alanımıza girmediğinden davacı tarafın talebini yerine getirmemiz mümkün değildir. Dosyaya da fiyata ilişkin herhangi bir belge de ibraz etmemiştir. Diğer bir değişle emsal fiyat gösteren belgede ibraz etmemiştir.
Netice olarak; davacı tarafın ibraz ettiği defter sayfa fotokopilerinden kök raporumuzdaki tespitlerimizde herhangi değişiklik yaratmamıştır.” şeklinde rapor ibraz edilmiştir.
Mahkememizin 15/02/2022 tarihli ara karar gereğince, davacının cam ve asma kilide ilişkin talepleri kapsamında olay tarihi itibariyle rayiç bedeller göz önünde bulundurularak var ise talep edilecek zarar miktarının belirlenmesi amacıyla dosyamız inşaat mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 29/09/2022 tarihli raporda özetle;
“Olay tarihi olan 14.07.2017 tarihi itibariyle cam ve asma kilide ilişkin talepler kapsamında belirtilen hasar bedeli olan 500,00TL’nin uygun olabileceği” yönünde değerlendirme yapılmıştır.
Davacı vekili 24/11/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; ıslah taleplerinin kabul edilerek dava değeri olan 100,00-TL nın ıslah dilekçeleri doğrultusunda 400,00-TL arttırılarak 500,00-TL olarak ıslah ettiğini belirtmiştir. Davacı vekilinin ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğe çıktığı, tebliğ edilerek parçasının döndüğü görülmüştür.
Taraflar arasında 23.07.2015 tarihli “Güvenlik Sistemi Hizmet Sözleşmesi” ve ekleri “Güvenlik ve Risk Analizi Formu” ile “ Güvenlik Sistemi Hizmet Keşif Taslak Formu” düzenlenmiştir. Sözleşmenin ilgili maddeleri aşağıdaki şekildedir:
2) Sözleşmenin Konusu ve Kapsamı
Mülkiyeti …”’e ait olan elektronik sistemlerin temin, tesisi ve bu sistemlerin telefon hatları ile …. alarm merkezine bağlantısının yapılması, abonelik süresi boyunca … alarm merkezinden gelen sinyallerin 24 saat gözetilmesi, gerektiği takdirde ilgili mercilere, ayrıca müşteri ile müşterinin belirleyeceği kişi ve kuruluşlara haber verilmesi ile bu hizmetler karşılığı doğan hizmet bedeli ile ilgili usul ve esasları müşteri ve … yükümlülüklerini ve sorumluluklarını içerir belgedir.
3) … ve … Alarm Merkezi Hizmetlerinin Tanımı
3.3) … tam eksiksiz ve çalışır vaziyette müşteriye teslim ettiği elektronik güvenlik sisteminin devreye alınmasından ve müşteri tarafından kullanılmaya başlanmasından itibaren bakım onarım ve benzeri hizmetlerin müşteriye sunulmasından sorumludur. Tüm ürünler akü ve piller hariç abonelik süresi boyunca …’in servis garantisi altındadır.
3.4) …, Müşterinin elektronik güvenlik sisteminden gelen sinyalleri 365 gün 24 saat boyunca izler. Müdahale yapılması gereken sinyaller için müşterinin … alarm merkezi hizmet formunda belirlediği kişilere ve veya ilgili mercilere haber verir. Teknik problemlerde alarm merkezi personeli müşteriye 7 gün 24 saat boyunca telefonla destek hizmeti sunar, telefon desteği ile çözülemeyen durumlarda , yerinde müdahale edilmek üzere … teknik servisine iletilir.
4) Müşteri’nin Yükümlülükleri
4.2. MÜŞTERİ, … tarafından tesis edilen tam, eksiksiz ve çalışır vaziyette teslim aldığı her türlü sistem ve ekipmanın, başlangıç aşamasında sağlanan sağlıklı çalışma ortamını korumakla yükümlüdür. Elektronik güvenlik sisteminden kaynaklanmayan arıza ve problemlerin (şebeke arızaları, telefon hattı arızası veya hatların borç nedeniyle kapanması, genel elektrik kesintileri v.b.) çözümlenmesi ve giderilmesinden müşteri sorumludur,
5) Yükümlülük Dışı Durumlar
5.4.2. …, akü ve pillere ilişkin arızalar yahut elektrik arızası, şebeke arızalan, telefon veya internet hatlarının borç nedeniyle kapanmasından ya da dışarıdan Müşteri veya 3üncü kişilerin herhangi bir müdahalesi ile hattın çalışamaz hale getirilmesi gibi nedenlerden dolayı veya yangın, deprem, su baskını vb. mücbir sebeplerden dolayı Pronet’in işleyişini engelleyecek durumlarda bu sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmemesinden ve hizmet vermemekten sorumlu tutulamaz.
Taraflar Arasındaki Sözleşmenin Parçası Olan
– 23.07.2015 tarihli … numaralı … Formunda müşterinin hırsızlık, yangın, acil sağlık, gaz kaçağı ve panik halleri için 5 korumalı güvenlik paketi hizmetis satın aldığı.
– Yine aynı tarihli sözleşmenin eki olan … numaralı … Güvenlik Hizmeti Keşif Taslak Formunda; 1 adet manyetik kontak, 1 adet hareket detektörü, | adet harici siren, 1 adet dahili siren, 220 v boş harici siren kutusu. | adet çekmeli panik butonu, 1 adet duman detektörü olarak elektronik güvenlik sisteminin kurulduğu,
– 24,07.2015 tarihli servis montaj formunda montajın müşteri gözetiminde yapıldığı, müşteriye eğitim verildiği, tüm bölgelerden test sinyali gönderildiği, sistemin çalışır vaziyette teslim edildiği.
– 15.07.2017 tarihli servis montaj formunda; hırsızlık yaşanmış mekanda alarm sistemi kontrollerinin yapıldığı, abone ile test edildiği. Abonenin montaj sonrasında tadilat yapmış olduğunun tespit edildiği. Sinyal kontrollerinin yapıldığı, sistemin sorunsuz çalıştığı şeklinde düzenlendiği, formu abonenin imzalamak istemediğinin belirtildiği. 18.08.2017 tarihli servis montaj formunda; söküm işleminin yapılarak ürünün teslim alındığı belirtilmiştir.
Davacının maddi zarar istemi yönünden yapılan inceleme neticesinde;
İspat kuralına ilişkin TMK’nın 6.maddesi hükmüne göre; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür”. HMK’nın 190/1.maddesi hükmüne göre ise “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir”. Bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. Dolayısıyla anılan hüküm uyarınca, davacı taraf, davalının ifa ettiği hizmetin gereği gibi yerine getirilmediğini ve ayıplı hizmet neticesinde ortaya çıkan zararının miktarını ispatla mükelleftir.
Bu kapsamda somut olayda alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında Güvenlik Sistemi Hizmet Sözleşmesi akdedildiği hususunda herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, davacının işyerinde meydana gelen hırsızlık olayında davalı şirketin sözleşme kapsamında üstlenilen koruma ve uyarı borcunu gereği gibi yetirmediği, zararın oluşumunda %100 kusurlu olduğu, bu doğrultuda davacının zararının giderilmesi yönünde talepte bulunma hakkının mevcut olduğu nazara alınarak olay nedeniyle davacının işyerindeki cam ve asma kilide ilişkin 500,00 TL miktarındaki zarara ilişkin talebinin yerinde olduğu, eldeki davanın taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkiye dayalı olarak açıldığı ve 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde taleplerin ıslah edildiği anlaşıldığından ıslah talebine ilişkin zamanaşımı itirazı yerinde görülmeyerek davacının maddi tazminat istemi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Manevi tazminat istemi yönünden yapılan inceleme neticesinde ise, davacı tarafça dava konusu olay nedeniyle ticari itibarının sarsılmasına neden olunduğu hususunda yukarıda yapılan açıklamalar ışığında iddiasını ispata elverişli herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı da nazara alınarak davacının manevi tazminat isteminin reddi gerektiği sonucuna ulaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Maddi tazminat istemi yönünden davanın kabulü ile toplam 500,00-TL miktarındaki tazminatın; 100,00TL sinin olay tarihi olan 14.07.2017 tarihinden itibaren 400,00-TL sinin ise ıslah tarihi olan 24.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat istemi yönünden davanın reddine,
3-a)Karar tarihine göre maddi tazminat yönünden alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 97,10 TL ( Peşin harç + ıslah harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 82,80 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b)Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince maddi tazminat yönünden hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-a)Karar tarihine göre manevi tazminat yönünden alınması gereken 179,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
b)Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı’dan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 2.550,00 TL bilirkişi ücreti, 444,70 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 3.039,10 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 276,28 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 14/03/2023

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı