Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1022 E. 2019/481 K. 17.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1022 Esas
KARAR NO : 2019/481

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/11/2018
KARAR TARİHİ : 17/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; 30/11/2017 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile 202. Caddeyi takiben 219. Cadde istikametine sola dönüşe geçtiği esnada 202. Cadde istikametinde seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ön kısımlarının kavşak içinde çarpışması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası sonucunda … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, kaza sonucunda müvekkilinin … Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili için 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesini, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … HESABI vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;6704 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile 2918 sayılı Kanun’un 97. Maddesinde yapılan değişiklik gereği, dava açılmadan önce gerekli belgelerle müvekkili kuruma başvuru şartı yerine getirilmediğini, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, geçici iş göremezlik talebinin muhatabı müvekkili kurum olmadığını, söz konusu talebin teminat dışında olduğunu, 30/11/2017 tarihinde meydana gelen olaydan önce 01/06/2015 tarihli yapılan yeni düzenleme ile de sabit olduğundan talebin reddinin gerektiğini, müvekkili kurumun ancak ve ancak kalıcı maluliyetten sorumlu olabileceğini, müvekkilinin sorumluluğunun trafik poliçesi olmayan motorlu araca atfedilen kusur oranı ve kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kaza sebebi ile ödenmesi gereken miktar varsa kusur ve aktüer bilirkişiler tarafından hesaplanması gerektiğini, davanın açılmasına sebep olmayan müvekkili kurumunun herhangi bir temerrüdünün söz konusu olmadığından dava dilekçesinde istenilen faizden de sorumlu olmayacağını, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, avukatlık ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava trafik kazasından kaynaklı cismani zarar sebebiyle açılan maddi tazminat davasıdır.
Somut olayın: 30/11/2017 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile 202. Caddeyi takiben 219. Cadde istikametine sola dönüşe geçtiği esnada 202. Cadde istikametinde seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ön kısımlarının kavşak içinde çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazası sonucunda … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan davacının yaralandığı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasının UYAP kayıtları getirtilerek dosya arasına konulmuştur.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasına sunulan 30/03/2018 tarihli uzlaştırma raporunda;”Tarafların davet üzerine Savcılığa müracat ettikleri, müştekiler …, …’ın maddi ve manevi tazminat talepleri olmaksızın uzlaşmayı kabul ettikleri, uzlaşma teklif formunu imzaladıklarını,” uzlaşmanın sağlanıp uzlaşma tutanağının gönderildiği belirtilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde; ” … tarih ve … Soruşturma ve … Karar sayılı KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARARI ile; 30/11/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … ile …’ın kullandığı araçların kaza yapması neticesinde … ve …’ın yaralandıkları, bu yaralanmadan dolayı her ikisinin de şüpheli …’dan şikayetçi oldukları, düzenlenen trafik kazası tespit tutanağına göre, …’un sola dönüş kurallarına riayet etmeyerek kural ihlali yapmak suretiyle kusurlu bulunduğunun anlaşıldığı,
Şüphelinin üzerine atılı suçun CMK’nın 253. maddesinde düzenlenen uzlaştırma kapsamında bulunduğu bu nedenle dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, uzlaştırmacının 30/03/2018 tarihli uzlaştırma raporundan uzlaşmanın sağlanmış olduğu anlaşıldığından,
Uzlaşma nedeniye kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına,” dair karar verildiği görülmüştür.
Yargıtay 17 Hukuk Dairesi’nin 30/03/2017 Tarih ve 2014/21330 Esas,2017/3470 Karar sayılı içtihadında ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11 Hukuk Dairesi’nin 2017/1509 Esas,2018/547 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere CMK 253/19.maddesi “Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, 171 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmünü içermektedir. Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davanın 30/11/2017 tarihli trafik kazası nedeniyle … Hesabı aleyhine açılmış tazminat davası olduğu, davaya konu trafik kazası sonucu … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasında tarafların uzlaştıkları ve uzlaşma raporunda taraflar arasında, herhangi bir edim olmaksızın, uzlaşmanın sağlandığı, uzlaşmanın hukuki sonuçlarının anlatıldığı ve tarafların uzlaşma iradelerini tekrarladığının belirtildiği, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … tarih ve … Soruşturma ve … Karar sayılı kararı ile uzlaşma raporuna göre kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda,davacının herhangi bir maddi ve manevi tazminat talebi bulunmadan, uzlaşmayı kabul etmiş olması ve 5271 sayılı CMK.nın 253/19 maddesindeki, uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz ve açılmış olan davadan feragat etmiş sayılacağı hükmü nazara alındığında ( Yargıtay 17.H.D 2014/21330 E.2017/3470 K.) İşletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen davalı … Hesabı hakCMK 253/19.maddesi “Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, 171 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmünü içermektedir. Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davanın 30/11/2017 tarihli trafik kazası nedeniyle … Hesabı aleyhine açılmış tazminat davası olduğu, davaya konu trafik kazası sonucu … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasında tarafların uzlaştıkları ve uzlaşma raporunda taraflar arasında, herhangi bir edim olmaksızın, uzlaşmanın sağlandığı, uzlaşmanın hukuki sonuçlarının anlatıldığı ve tarafların uzlaşma iradelerini tekrarladığının belirtildiği, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … tarih ve … Soruşturma ve … Karar sayılı kararı ile uzlaşma raporuna göre kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda,davacının herhangi bir maddi ve manevi tazminat talebi bulunmadan, uzlaşmayı kabul etmiş olması ve 5271 sayılı CMK.nın 253/19 maddesindeki, uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz ve açılmış olan davadan feragat etmiş sayılacağı hükmü nazara alındığında ( Yargıtay 17.H.D 2014/21330 E.2017/3470 K.) İşletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen davalı … Hesabı hakkında da dava açılamayacağı sonucuna ulaşılarak davanın reddine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 200,00 TL (AAÜT 13/2 Maddesi Gereği ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 17/05/2019

Katip

Hakim