Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/102 Esas
KARAR NO : 2018/1423

DAVA : İtirazın İptali (Fatura Alacağından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/01/2018
KARAR TARİHİ : 28/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Fatura Alacağından Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili… A.Ş. ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki sebebiyle müvekkilinin 2016 yılı içerisinde farklı zamanlarda borçluya 73.108,82 TL değerinde ürün satışı yaptığını, her satış için ayrı ayrı toplamda 19 adet fatura düzenlendiğini, düzenlenen bu faturalara yasal süresi içerisinde davalı tarafından itiraz edilmediğinden fatura içerikleri hakkında herhangi bir çekişme bulunmadığını, davalı firmanın borcuna istinaden herhangi bir ödeme yapmaması üzerine toplam: 73.108,82-TL asıl alacak için … 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden 23.01.2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca ve fer’ilerine itiraz edilmiş ve itiraz üzerine İcra Müdürlüğü tarafından icra takibinin durdurulduğunu, davalı firma bu borcuna istinaden, müvekkil şirket’e 27.12.2016 tarihinde 8.000 TL, 17.02.2017 tarihinde 20.000 TL ve 21.04.2017 tarihinde ise 12.000 TL ödeme yaptığını, böylece müvekkili şirket’in toplam 73.108,82-TL alacağından toplam 40.000-TL’si davalı tarafça ödenmiş olup, geriye kalan anapara borcu (işbu davanın açıldığı tarih itibariyle) 33.108,82-TL olduğunu, davalı itirazının iptali ile takibin devamını, % 20 icra inkar tazminatı, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı ile müvekkili şiket arasında bir kısım tıbbi mamülleri alım satım işlemi yapıldığını, müvekkili şirket hakkında … 3. İcra Müdürlüğü’nün … nolu dosyası ile icra takibinde bulunulmuş ise de, belirtilen miktarda borç olmadığından takibe itiraz edildiğini, faturalara süresi içerisinde itiraz edilmemiş olunması o faturaları başlı başına borç ikrarı belge olması sıfatını kazandırmayacağını, ancak bir delil başlangıcı olarak kabul edilebileceğini, müvekkili şirketin borcu ödemiş olduğundan icra takibine itiraz ettiğini, bu nedenle davanın reddine, davacının % 20 icra inkar talebinin reddine, davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu … 3 İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 23/01/2017 tarihinde cari hesap alacağından kaynaklı 73.108,82 TL’ lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 26/01/2017 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu şirket vekili 30/01/2017 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde 33.108,82 TL. Alacak yönünden itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 10/07/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince tarafların 2015-2018 yıllarına ait ticari defterleride incelenerek rapor hazırlanmak üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 12/10/2018 teslim tarihli raporda özetle; a)Davacı şirket e-ticari defterlerinin GİB onaylarının süresinde yapıldığı, e-defter kapsamında olmayan defterinde açılış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, b) Davacı taraf, ticari defterlerinde 23.01.2017 TAKİP tarihinde 65.108,82 TL, dava tarihinde 33.108,82 TL alacaklı olduğu, Davacı şirketin talebi 33.108,82 TL asıl alacağı ve bu tutar üzerinden, icra takibinden itibaren T.C. Merkez Bankasınca kısa vadeli avanslar için uyguladığı değişen oranlardaki avans faizi talep edebileceği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Davacı vekili UYAP sisteminden e imzalı olarak gönderdiği 26/11/2018 tarihinde harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; İcra takibine ve işbu davaya konu alacağın ispatı hususunda münhasıran davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına dayandıklarını belirtmiştir.
Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Taraflar arasında TTK madde 89’da tarif edilen anlamda yazılı bir cari hesap sözleşmesi yoktur.
Davacı taraf, ticari defterlerinde 23.01.2017 TAKİP tarihinde 65.108,82 TL alacaklıdır.
Davalı şirket takip sonrası dava tarihi öncesinde toplam 32.000,00 TL ödeme yapmıştır. Böylece davalının dava tarhindeki borcu 33.108,82 TL kalmıştır. Davacı taraf da işbu davayla 33.108,82 TL alacak talebinde bulunmaktadır.
Davacı şirket, davalıya teslim ettiği ürünler için Sevk İrsaliyesi ve buna olarak bağlı olarak Fatura düzenlemiştir.
Davacı şirket, söz konusu Sevk İrsaliyelerine dayanarak düzenlediği faturaları da davalıya tebliğ ettiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz etmemiştir.
Ancak, davalı tarafından ürünleri ve faturaları teslim almadığına ilişkin itirazı bulunmamaktadır.
Davalı vekili; icra takibine itirazda “ Müvekkilinin alacaklı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını,”
Cevap dilekçesinde ise“Faturalara süresi içerisinde itiraz edilmemiş olunması o faturaları başlı başına borç ikrarı belge olması sıfatını kazandırmayacağını, müvekkili şirketin borcu ödemiş olduğundan icra takibine itiraz ettiğini,”
iddialarında bulunmuşsa da, müvekkili davalının borcunu ödediğini kanıtlayacak herhangi bir belge ibraz etmediği gibi, davalı taraf ticari defter ve belgelerinide inceleme günü veya sonrasında incelemeye ibraz etmemiştir. Dolayısıyla, davalı tarafın davacı şirkete olan cari hesap bakiyesi borcu 33.108,82 TL’yi ödemesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Sonuç itibariyle: Davacı şirket e-ticari defterlerinin GİB onaylarının süresinde yapıldığı, e-defter kapsamında olmayan defterinde açılış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, Davacı taraf, ticari defterlerinde 23.01.2017 TAKİP tarihinde 65.108,82 TL, dava tarihinde 33.108,82 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla; Davanın kabulüne, davalının … 3 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin taleple bağlı olarak 33.108,82 TL asıl alacak üzerinden devamına, kabul edilen 33.108,82 TL asıl alacağın % 20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, davalının … 3 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin taleple bağlı olarak 33.108,82 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Kabul edilen 33.108,82 TL asıl alacağın % 20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 2.261,66 TL harçtan peşin alınan 235,78 TL ( Peşin harç +Islah Harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 2.025,88 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 3.973,06 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam: 1.197,68 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 28/12/2018

Katip

Hakim

MASRAF BEYANI
271,68 TL Harç Masrafı
700,00 TL Bilirkişi Ücreti + 50,00 TL Yol Masrafı
176,00 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.197,68 TL