Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1011 E. 2018/1159 K. 02.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1011 Esas
KARAR NO : 2018/1159

DAVA : Alacak (Zamanaşımına Uğramış Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/10/2018
KARAR TARİHİ : 02/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Zamanaşımına Uğramış Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine … 13.İcra Müdürlüğü’nün … esas ve … 12.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafından … 12.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına ilişkin icranın geri bırakılmasına karar verilmesi talep edildiğini, … 13.İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı 13/11/2013 tarihli kararı ile icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, davalı aleyhine yürütülen icra takiplerinde dosyaların işlemsiz bırakılması nedeniyle takip zamanaşımının gerçekleştiğini, bu suretle zamanaşımına uğramış çeklere istinaden alacak talebinde bulunma zorunluluğunun doğduğunu, icra takiplerine konu çeklerin davalı yanca müvekkiline ciro yoluyla devredildiğini, dava tarihi itibariyle de herhangi bir ödemenin de yapılmadığını, davaya konu çeklerin incelenmesinde çeklerin davalı borçlu tarafından ciro edilmek suretiyle müvekkiline devredildiğini, bu suretle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, 24.500,00 TL’nin 30/04/2010 tarihinden, 25.000,00 TL’nin 30/11/2009 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN; Dava zamanaşımına uğramış olması nedeniyle kambiyo senedi niteliğini yitiren çeklere dayalı alacak davasıdır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanının 6102 Sayılı TTK.’nun 4 ve 5 maddelerinde düzenlendiği,
6100 Sayılı HMK.nın 2 maddesinde Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanının düzenlendiği,
MADDE 2 –” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir,”hükmünün düzenlendiği,
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunun ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 3. maddesinde, “Bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK nun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı vekili 24.500,00 TL’. bedelli 30/04/2010 ödeme tarihli, 25.000,00 TL. Bedelli 30/11/2009 ödeme tarihli zamanaşımına uğramış çekler nedeniyle davalı hakkında alacak davası açmış olup, TTK nun 814 maddesi uyarınca zamanışımına uğramış bir çekte yazılı alacak temel ilişkiye dayanılmak suretiyle talep edilebilir. O ilişkiden doğan bir alacağın bulunduğu ve alacak miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Dava konusu çekler zamanaşımına uğradığından çeklerin hamili durumundaki davacı, kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını yitirmiştir. Ancak taraflar arasında temel ilişki bulunduğundan davacı zamanaşımına uğramış olan bu çeklere yazılı delil başlangıcı olarak dayanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 04/04/2007 gün ve 2007/13-153 esas 2007/183 sayılı kararında da benimsendiği gibi zamanaşımına uğrayan ve imzası inkar edilmeyen çekte temel borç ilişkisi bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğindedir. Buna göre zamanaşımına uğramış bir çekin kambiyo senedi vasfını yitireceğinden eldeki uyuşmazlığında kambiyo senedinden kaynaklandığı kabul edilemeyecektir. Bu durumda tarafların tacir olmamasına ve davanın da mutlak ticari nitelikte bulunmamasına göre; çeklerin para alacağı ilişkisi nedeniyle verildiği ve taraflar arasında alacak davası olup malvarlığına yönelik dava olduğu,6100 Sayılı HMK.nın 2 maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girdiği, mahkememizin görevsiz olduğu ve mahkememizin benzer nitelikteki 28/03/2017 tarih ve 2015/493 Esas, 2017/280 Karar sayılı kararımız İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2018/783 Esas,2018/1210 Karar sayılı kararı ile de Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunun belirtildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesine göre dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Açıklanan gerekçeye göre;
1-Dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 mad uyarınca görev yönünden usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK 20.mad uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama gideri harç ve vekalet ücreti konusunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-Karar tarafların yokluğunda tensiben verildiğinden bilgilendirme amaçlı olarak tensip zaptının bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, İstinaf süresinin gerekçeli kararının tebliğinin talep edilmesi ve tebliğ edilmesi suretiyle başlayacağı husususun ihtarına,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 02/11/2018

Katip …

Hakim …