Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1010 E. 2019/22 K. 18.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1010
KARAR NO : 2019/22

DAVA :Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2013
KARAR TARİHİ : 18/01/2019

Dosya Mahkememizin 2013/284 Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek mahkememizin (kapanan 41 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/292 esasına) esasına kayıt edilmiştir.Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;Müvekkili tasarruflarını … A.Ş.’de değerlendirmek üzere ilgili bankaya başvurduğu, ancak … A.Ş. yetkilileri, … LTD’ni … BANK A.Ş.’nin iştirak ve mevduatlarının … güvencesinde olduğu konusunda ısrarlı aldatıcı beyan ve tavırlarıyla müvekkilini yanıltarak tasarruflarının … hesapların yatırmalarını sağladıklarını, müvekkilinin 27.10.1999 tarihinde … A.Ş. aracılığıyla … Bank Ltd Şti’ne 4210 nolu hesap üzerinden 5.509,09,-TL mevduat yatırdığını, vade sonu olan 01/12/1999 tarihi itibariyle 5.991,72 TL ‘yel ulaştığını, ana para ve faizlerinnin bu zamana kadar müvekkiline ödenmediğini, müvekkilileri adına … A.Ş ye izafeten … A.Ş ye karşı açmış oldukları davaların bir kısmı … A.Ş bakımından … A.Ş ile … Ltd Şti’nin farklı tüzel kişilikler olduğundan bahisle reddedildiğini, diğerlerinin ise davanın açılmamış sayılması kararı ile sonuçlandığını, süreç içerisinde … ile … Bankası arasında organik bağ ortaya çıktığını, … 8. Ağır Ceza Mahke­mesinin 2005/102 E, 2005/102 K saydı dosyası ile … ve … bankası hakim hissedarı ve bir kısım yöneticilerinin, … bankasını vasıta kılmak suretiyle dolandırıcılık ve usulsüz kredi kullandırmak suçlarından yargılanarak mahkum olduklarını, Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin 19.10.2006 tarih, 1600- 16357 sayılı kararının onanarak kesinleştiğini, karar gerekçesinde, Balkaner Holding ve Yurtbank’ın bir kısım yöneticilerinin, … A.Ş. aracılığıyla 4204 kişiyi bankayı vasıta kılmak su­retiyle dolandırdıkları ve bu surette topladıkları paraların Balkaner Holding bünyesindeki şirketlere ucuz kredi olarak aktarıldığı, off-shore bankasının paravan bir şirket olarak Balkaner Holding yöneticisi tarafından yakınlarına kurdurulduğunun açıkça belirtilmiş olduğunu, böylelikle … A.Ş.’nin bir kısım yöneticileri tarafından müvekkili ile birlikte 4200 kişinin iradeleri fesada uğratılmak suretiyle dolandırdıklarının sabit olduğunu, … A.Ş, yönetimine, 22.12.1999 tarihinde … Fonu tarafından el konulduğunu, bir süre sonra … A,Ş. … A.Ş. ile birleştirile­rek … A.Ş.ye devredildiğini, son olarak, 24.12.2007 tarihinde …bank, davalı … Bank A.Ş. tarafından satın alındığını, bu nedenle … A.Ş.’nin külli halefi sıfatıyla … A.Ş.nin borçlarından … Bank sorumlu olduğu beyanında bulunduğu, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak üzere Müvekkilinin 36.559,96,-TL’nin (ve) dava tarihinden tahsiline kadar 5.591,72,-TL üzerinden işleyecek değişen oranlarda Avans faiziyle birlikte davalı Ing Bank A.Ş. den tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet üc­retinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı … Bank AŞ vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;davacımn müvekkili bankadan tahsilini talep ettiği alacağı … LTD.’ne havale edildiğini ve müvekkili bankadan çıkarak … LTD. nezdinde bir alacak haline geldiğini, davacının parasını … LTD.ŞTİ nezdinde bir hesapta değerlendirmeyi seçtiğini, müvekkili banka ile … LTD.’nin farklı tüzel kişiliklere sahip kuruluşlar olduğunu, başka bir kuruluş nezdindeki alacak için müvekkili bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, … LTD.’nin iştiraki olmadığı gibi aralarında hiçbir organik bağın da bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığım, davanın zamanında açılmadığı ve dava açma süresinin sona erdiğini, davacını serbest iradesiyle daha fazla faiz getirisi sağlayan bir yatırım alternatifi olarak kıyı bankacılığını tercih ettiğini, davacımn mevduatını … LTD.’e havale ettiğini, belirleyici şekilde havale talimatında … LTD.ŞT ibaresi bulunduğunu, davacının iradesini yanıltacak başka bir ibare bulunmadığını, davacının … hesap cüzdanını aldıktan sonra hiçbir itirazda bulunmadığını, parasını yatıracağı finans kuruluşu hakkında gerekli araştırmayı yapması gerekirken bu özeni göstermediğini, müvekkili bankanın … LTD. nezdindeki mevduatlar için herhangi bir garantisi bulunmadığını, müvekkili bankanın davacının talebi doğrultusunda havale işlemini yerine getirdiğini beyanla, haksız davanın reddini talep etmiştir.
Fer’i Müdahil … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; öncelikle davacı tarafından davalı … Bank AŞ aleyhine açılan alacak davasında verilecek olan kararın müvekkili kurumu etkileme ihtimali bulunduğundan davaya davalı banka yanında fer’i müdahil olarak katılmak istediklerini, huzurdaki davanın zamanaşımına uğradığını, davacı yanca, davalı bankaya … banka gönderilmek üzere 5.991,72TL’nin yatırıldığı, bu paranın vade sonu olduğunu ifade ettikleri 01.12.1999 tarihinden dava tarihine kadar avans faizi ile 36.559,96 TL’ye ulaştığı, davacı iddiaları ile davalı banka kayıtları arasında uygunluk bulunmadığını, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla alacak miktarına da gerçeği yansıtmadığından ayrıca itiraz ettiklerini, Şöyle ki;davacıya ait … A.Ş. müşteri hesap ekstrelerinin incelenmesi sonucunda, 27.10.1999 tarihinde 5.550 TL.nin … Şubesi hesaplarından … Bank’ın …bank … Şubesi nezdindeki … müşteri no.lu ve … muhasebe skontuna bağlı yurt dışı yerleşik banka hesabına havale edildiği ve 28.10.1999 valör tarihi itibariyle sözkonusu hesaba alacak geçildiği tespit edildiğini, bu noktadan sonra hesabın dönüşüne veya faize ilişkin herhangi bir kayda ise rastlanmadığını, neticeten davacı iddiasının aksine … bankasına havale edilmek üzere davalı banka hesaplarına yatırılan tutar 5.991,72 TL değil, 5.550 TL olduğunu, bu tarihten itibaren herhangi bir faiz tahakkuku da olmadığından davacı yanca talep edilen 5.991,72 TL nin ne surette tespit edildiği anlaşıladığını, Keza yanlış saptandığı anlaşılan alacak tutarına dava tarihine kadar avans faizi işletilmesinin de tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, tüm bu durumların gözönünde bulundurulması gerektiğini beyan ederek, feri müdahale talebinin kabulü ile usuli itirazları çerçevesinde davanın usulden reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Fer’i Müdahil … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili kurumun davalı bankanın borçlarını üstlenmediğini, davalı yanın atıfta bulunduğu 18/06/2007 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi’nin … Bank A.Ş ile değil şirket merkezi yurt dışında bulunan … Bank N.V ile imzalandığını, 18/06/2007 tarihli sözleşmenin hükümleri’nin müvekkili kurumu davalı yanın belirttiği şekilde bir taahhüt altına sokmadığını, sözleşmenin hükümleri çerçevesinde tarafların karşılıklı hak ve borçlarının devam ettiğinin kuşkusuz olduğunu, huzurda bulunan uyuşmazlığın … ye devrolunan bankaların … hesapları nedeniyle zarara uğrayan mudilerin açmış olduğu tazminat davası olduğunu, bu konuda davalı banka aleyhine açılan onlarca davada karar verildiğini ve temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini, bu davalarda …’nin borcu üstlendiğini açıkça beyan ettiğini, hükümlerin borcu üstlenen sıfatıyla … aleyhine kurulduğunu, husumet ve zamanaşımına yönelik itirazlarının bulunduğunu beyan ederek; davanın asıl muhatap olan …’ye tevcih edilmesini, bu talebin kabul edilmemesi halinde müvekkili kurumun hak kaybına ve zarara uğramasını önlemek üzere davaya, davalı yan yanında feri müdahil olarak katılmalarına karar verilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 02/10/2014 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere bankacı bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi …tarafından ibraz edilen raporda özetle; Dava dosyasına taraflarca sunulan belgeler ile davalı banka’daki yasal kayıtlar üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; Takdiri Yüksek Mahkemenize ait olmak üzere;1.)Davalı Banka, 5.509,09,-TL havale tutarlarını bankaları nezdindeki … LIMITED’in hesabına 27.10.1999 tarihinde alacak geçtiği,2.)Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davalı … Fonu bakımından davacı tarafından yapılan havale işlemi ve açılan … hesabı, bizzat davacı­nın istek ve iradesine mukabil imzası ile açılmış ise de, … BANK LİMİTED’e, … A.Ş. tarafından gönderilen paraların aslında fiilen Kıbrıs’a aktarılmadığı, bu durumda bir güven kurumu olarak faaliyet gösteren davalı … A.Ş.nin müşterisi olan da­vacıyı, bu durumu bilerek …’a yönlendirdiği anlaşılmakla dava konusu bedeli tahsil edememe­sinden davalı … A.Ş nin de sorumlu olacağı,3.) Sayın mahkemenizce davacının alacaklı olduğunun benimsenmesi durumun­da, davacının 5.509,09,-TL asıl alacak, 28.772,45,-TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 34.281,54,- TL alacağı bulunduğu, Dava tarihi 04.11.2013 tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 5.509,09,- TL matrah üzerinden artan ve azalan oranlarda Avans faizi talep edilebileceği,sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline, davalı vekiline ve feri müdahiller vekillerine HMK 281 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda mahkememizin 22/05/2015 tarih ve 2014/1107 Esas, 2015/364 Karar sayılı kararımız ile; Davanın kabulüne, 5.500,09 TL alacağın 27/10/1999 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş olup Yargıtay 11. H.D nin 06/06/2016 tarih ve 2015/11216 Esas 2016/6209 Karar sayılı bozma ilamı ile;” Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekili ile feri müdahil … vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
3- Ancak davacı, paranın yatırıldığı tarihten dava tarihine kadar işlemiş temerrüt faizini de müddeabihe ekleyerek talepte bulunmuş ve asıl alacağın dava tarihinden itibaren faizini istemiştir. Bu durumda mahkemece asıl alacağın dava tarihine kadar işlemiş faizinin hesaplanarak bu tutarın da davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde asıl alacağın yatırıldığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline hükmolunması doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle fer’i müdahil … vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ile fer’i müdahil … vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA,” gerekçesiyle mahkememizce verilen karar bozularak dosya mahkememize gönderilmiş olup mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 11. H.D nin 06/06/2016 tarih ve 2015/11216 Esas, 2016/6209 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
D E L İ L L E R /
1- … 8.Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas- … K sayılı mahkeme dosyası münderecatı,
2- Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin Emsal kararları,
3- Banka kayıtları,
4- Bilirkişi incelemesi;
G E R E K Ç E ;
Dosya Mahkememizin 2013/284 Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek mahkememizin (kapanan 41 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/292 esasına) esasına kayıt edilmiştir.
Dava, davalı bankadaki davacıya ait mevduatın usulsüz olarak … hesaba havale edildiği iddiası ile açılan alacak davasıdır.
Davalı vekilince husumet itirazında bulunulmuşsa da davalı bankanın mevduatı kabul eden … AŞ nin halefi olması nedeniyle husumet itirazı reddedilmiştir.
Davalı vekili … 8 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2002/634 Esas,2003/1188 Karar sayılı kararı ile derdestlik itirazında bulunduğu,… 8 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2002/634 Esas,2003/1188 Karar sayılı dosyasında;dosyanın davalısı …BANK (…) hakkında açılan davanın HUMK’nın 409 maddesi uyarınca ”açılmamış sayılmasına” karar verildiği ve kesinleştiği anlaşılmaktadır.Verilen kararın niteliği itibariyle görülmekte olan dava için derdest sayılmayacağı sonucuna varılmakla derdestlik itirazı ret edilmiştir.
Davalının ve Feri Müdahil …’nin zamanaşımı def’i daha öncesinde 2011 yılı içinde açılmış aynı nitelikteki davalarda yargıtay kararları ile de onanarak kesinleşmiş vakitsiz açılmış davalar olarak görülmesi nedeniyle dava açma imkanının bulunmadığı dönemde zamanaşımının işlemeyeceğinden reddedilmiş ve yatırılan mevduatın geri istenilmesinde de hak düşürücü sürenin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosyada yaptırılan bilirkişi incelemesinde Bankacı bilirkişi raporunda, davacının …’a yatırdığı paranın havale görünümlü mevduat toplama niteliğinde olduğu belirtilmiştir.
Davacının …’a yatırmış olduğu para vadesi dolmadan aynı şube tarafından yapılan işlem sonucu … Ltd hesabına aktarılmıştır.
… AŞ. Yönetimine 22.12.1999 tarihinde BDDK tarafından el konularak yönetim … ye devredilmiş ve daha sonra … AŞ ile birleştirilmiş, ardından … ile … AŞ arasında imzalanan 09.08.2001 tarihli hisse devri sözleşmesi ile … AŞ nin külli halefiyet prensibi gereği … AŞ ile birleştirilmiş birleşme sözleşmesi gereği devir tarihinden önceki döneme ait hukuki uyuşmazlıklarda sorumluluğun … ye ait olduğu belirlenmiştir. Bankaya elkoyma devir birleşme dönemlerinde mevduat sahiplerine yatırdıkları para ödenmemiştir.
… 8 Ağır Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyasında … AŞ. Hakim ortağı …’in grup şirketlerine kredi sağlamak amacıyla … deki … Ltd’i kurdukları sermayesinin kendisi tarafından sağlandığı, kurucuların banka ve grup şirketlerinde çalışan kişilerden oluştuğu, şirket adına mevduat toplamasının … şubelerince gerçekleştirildiği, paraların … hesabına yönlendirilmesi yönünde şube müdürlerine talimatlar verildiği, cazip faiz oranlarından söz edilerek havale talimatlarının imzalatıldığı, paraların merkez şubede toplanarak grup şirketlere nakledildiği kabul edilerek sanıklara verilen mahkumiyet kararları yargıtayca da onanarak kesinleşmiştir.
06.03.1992 tarih ve 21163 sayılı RG de yayınlanan Sigortaya tabi tasarruf mevduatı ile tahsil olunacak primler hakkındaki 92/ 2707 sayılı Bakanlar Kurulu kararının 1. maddesi ile Türkiyede münhasıran kıyı bankacılığı faaliyeti göstermek üzere kurulan bankalarda bulunan mevduat mevduat sigortasına tabi tutulmamıştır.
… hesapları yurt dışında açıldığından, … primi kesintisine de tabi olmadığından … kapsamına da girmemektedir.
Davacı adına … vasıtasıyla dava konusu … mevduat hesabı açılmıştır. Hesap açılması için de havale talimatları için davacıdan yazılı talimat alınmıştır. Ancak bu hesapların açılmasında banka yetkilileri ve çalışanlarının teşvik ve yönlendirmelerinin etkili olduğu 8 Ağır Ceza mahkemesi dosyasından da anlaşılmaktadır.
Dava konusu mevduat … şirketinin … Merkez Şubesi nezdinde bulunan hesabına havale edilerek alacak kaydedilmiştir. Söz konusu paranın yurt dışı çıkışına dair dosyada herhangi bir kayıt ve belgenin bulunmadığı merkez şube hesaplarından … hesabına gönderildiğine dair dekont veya mahsup belgesinin bulunmadığı merkez şube hesaplarından çıkmadığı bilirkişi incelemesi ile de tespit edilmiştir.
Yapılan bilirkişi incelemesi ile davacı hesap açılış tarihi olan 27/10/1999 tarihinde 5.509,09 TL ana para alacağı olduğu, bu tarihten itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi ne göre değişen oranlarda avans faiziyle tahsilini talep edebileceği belirlenmiştir.
Bankaya başvurarak parasını bir başka bankaya havale ettirmekle taraflar arasında aracılık ilişkisi kurulur. Banka ile tasarrufuna yüksek faiz almak isteyen davacı ile havale işlemi ile inançlı işlem temeline dayanan bir ilişkiye girmektedirler. İşlem bir yandan kanuna karşı hile niteliği taşısa dahi, inanılan taraf durumundaki banka inançlı işlem nedeniyle görünüşte havale yaptıran mevduat sahibine karşı sanki mevduat kabul etmiş gibi sorumlu tutulmalıdır.
TBK 506 maddesi uyarınca vekalet sözleşmesinde vekil görevini özenle yapmak ve müvekkilinin menfaatlerini sadakatle korumakla görevlidir. Bankanın bu bağlamda görevi paranın yatırılacağı kişi veya şirketlerin seçimi ve yatırım için alınacak hukuki güvence ve teminatlar konusunda gerekli özenin gösterilmesidir.
3182 sayılı önceki Bankalar Kanununun 74, 4389 sayılı Kanunun 7/5 ve yürürlükteki 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 6 ve 14. maddelerinde düzenlenen … bankacılık, (kıyı bankacılığı veya dıştan dışa bankacılık), daha çok serbest bölgelerde faaliyet gösteren, ulusal bankacılık sisteminin dışında ve kanuni ihtiyatlar bakımından muafiyetler tanınmış, sözleşme faizi yönünden sınırlamalara tabi olmayan, diğer yasal sınırlamaların ise son derece yumuşatıldığı, vergi ve denetim kolaylıkları tanınan ve temel amacı yabancı para ve sermaye piyasalarıyla bütünleşme ve uluslar arası bankacılık işlemleri hacmini genişletme amacı ile kurulan bunun için de müşteri hizmetlerinde dinamizm ve esneklik sağlanan ve bankacılık lisansının alındığı ülkede ikamet edenlere kapalı olan bir bankacılık türüdür.
Bir güven kurumu olan bankaların yatırılan mevduata ilişkin müşteri aldatmaya yönelik hareketi ile … şirketine mevduatı hileli bir şekilde yönlendirmesi nedeniyle bankanın yatırılan paradan dolayı müşteriye karşı sorumluluğunun devam ettiğinin kabulü gerekir.
Tüm dosya kapsamı ve dosyada yaptırılan hüküm kurmaya elverişli ve yeterli bilirkişi raporu ve Yargıtay bozma ilamına göre; davacının dava tarihi itibariyle 5.509,09 TL asıl alacak, 28.772,45TL. temerrüt faizi olmak üzere toplam: 34.281,54 TL alacağı bulunduğu, Dava tarihi olan 04.11.2013 tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 5.509,09 TL. alacak üzerinden artan ve azalan oranlarda Avans faizi talep edebileceği anlaşılmakla; Davanın kısmen kabulüne, 5.509,09 TL asıl alacak, 28.772,45 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 34.281,54 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 5.509,09 TL asıl alacağa dava tarihinden tahsil tarihine kadar artan ve azalan oranlarda avans faizi uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, 5.509,09 TL asıl alacak, 28.772,45 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 34.281,54 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 5.509,09 TL asıl alacağa dava tarihinden tahsil tarihine kadar artan ve azalan oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Davalı … Bank A.Ş’nin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca harçtan muaf olması nedeniyle harç alınmasına yer olmadığına, toplam 648,65 TL başvurma ve peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 4.113,78 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince reddedilen miktar yönünden hesaplanan 2.278,42 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 650,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 604,50 TL.’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan toplam 224,60.-TL (tebligat posta) yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 15,72 TL. sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geri kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
9-Fer’i müdahiller … ve … tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde Fer’i müdahiller … ve … ‘ye iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin, davalı vekilinin ve feri müdahil vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 15 günlük süre içerinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 18/01/2019

Katip

Hakim

MASRAF BEYANI
500,00 TL Bilirkişi Ücreti
150,00 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM :650,00 TL