Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/100 E. 2019/576 K. 24.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/100 Esas
KARAR NO : 2019/576

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2018
KARAR TARİHİ : 24/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, müvekkili şirket hasarlı araçların onarımı konusunda faaliyet göstermekte olup işbu ticari ilişki süresince birtakım araçların hasar onarımı yapıldığını, müvekkili şirketin tanzim ettiği faturalar karşı tarafça itiraz edilmeden teslin alınmış olmasına rağmen bu faturalardan kaynaklanan cari hesap bakiyesinin davalı tarafından kapatılmadığını, davalı şirket aleyhine … 21. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmışsa da, davalının icra takibine itirazı ile takibin durduğunu, takibe yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra takibin devamına, davalının % 20 oranında inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalı tarafından davaya cevap dilekçesi verilmediği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
… 21. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, fatura örnekleri, ticari defter ve belgeler üzerinde yaptırılan inceleme sonucu aldırılan mali müşavir bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hasarlı araçcların onarımı işini yapan davacının faturalara dayalı olarak davalıdan alacığının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise asıl alacak ve işlemiş faiz miktarları hususlarındadır.
İlgili … 21. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 08/01/2018 tarihinde cari hesaba dayalı olarak 22.472,65 TL asıl alacak ve 186,09 TL işlemiş faiz toplamı 22.658,74 TL tutarındaki alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık % 9,75 avans faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 11/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 16/01/2018 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; alacaklı görünene borçlarının olmadığını ileri sürerek borcun tamamına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlık konularında rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir bilirkişi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan raporda özetle, Davacı şirket e-defterlerinin GİB onayları süresinde yapıldığı, e-defter kapsamında olmayan Envanter defterinin noter açılış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin ticari defterlerinde 22.472,65 TL alacaklı olduğu, davalı şirket takip öncesinde temerrütte düşürülmediğinden işlemiş faiz talep edilemeyeceği, davacı şirketin 22.472,65 TL asıl alacağı ve bu tutar üzerinden, icra takibinden itibaren T.C. Merkez Bankasınca kısa vadeli avanslar için uyguladığı değişen oranlardaki avans faizi talep edebileceği beyan edilmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir.
Somut olayda, davalı borçlu icra dairesine yönelttiği itirazında borcu olmadığını ileri sürmüş olup davaya cevap vermemiştir. Davacı şirket ticari defterlerinin delil niteliği taşıdığı, davalı tarafın inceleme günü veya sonrasında ticari defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediği, davacı firma ticari defterlerinde, davalı şirket ile olan ticari ilişkisini takip ettiği cari hesap hareketlerinin bilgisayar ortamında tutulan davacı şirket ticari defter kayıtları ile birebir olup bu hesabın borç-alacak kayıtlarının, müstenidatı fatura ve belgelere uygun olduğu, cari hesap bakyesinin, davalı şirket aleyhine 22.472,65 TL borç bakiye vererek 2018 yılına devrettiği, yani davalının davacıya 22.472,65 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı şirketin alacağına konu her iki fatura üzerinde, el yazısı ile “ Teslim Aldım” yazılmış olup imza bulunduğu, davalı vekilinin takibe itiraz dilekçesinde, faturaları ve faturalar içeriği hizmetleri almadıklarına ilişkin itirazı olmadığı, sadece müvekkili şirketin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını iddia ettiği ancak, ödeme yapıldığına ilişkin belge ibraz etmediği gibi, borcun neden olmadığına ilişkin açıklama da yapmadığı anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak, davalı şirketin bankadan yapmış olduğu ödemeler ile özellikle davalının İade Faturaları ile taraflar arasında ticari ilişki olduğunun kanıtlandığı, davalı taraf takibe itirazda hizmet ve faturaların alınmadığına ilişkin itirazı olmadığı gibi inceleme günü ticari defterlerini de ibraz etmediğinden borcu olmadığını kanıtlayacak hiçbir belge ibraz etmemiş olup davacı şirketin alacağını ödemesi gerektiği, taraflar arasında sözleşme düzenlenerek ödemenin gecikmesi halinde faiz talep edilebileceği kararlaştırılmadığından veya davacı tarafca ihtarname keşide edilerek davalı şirket temerrüde düşürülmediğinden davacı tarafın icra takip tarihine kadar faiz talebinde bulunamayacağı anlaşılmış, davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, davalı tarafından … 21. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 22.472,65 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, davalı tarafından… 21. İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 22.472,65 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 1.535,10 TL ilam harcından peşin yatırılan 386,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.148,14 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 386,96 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 186,09 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 93,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 828,90 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 822,09 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/06/2019

Katip

Hakim …