Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/988 E. 2018/1312 K. 07.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/988 Esas
KARAR NO : 2018/1312

DAVA : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı )
DAVA TARİHİ : 08/11/2017
KARAR TARİHİ : 07/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalının sigortalısı 3. Kişi …’na ait … plakalı aracın 25.12.2015 günü …’e ait … plakalı araca çarparak hasar verdiğini, araçta eksper raporuyla 4.060,00 TL ile 4.872,00 TL arasında değer kaybı tespit edildiğini, araç malikinin alacağını davacı şirkete temlik ettiğini, araçtaki değer kaybından davalının sorumlu olduğunu, davalıya 23.10.2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini ancak 15 gün içinde cevap vermediğini ve ödeme de yapmadığından şimdilik 300,00 TL değer kaybı ile 354,00 TL ekspertiz ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı tarafa ait araç ile davalı şirket nezdindeki … No’ lu ZMM poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın karıştığı kaza nedeniyle kasko sigorta şirketine 22.03.2016 tarihinde 1714,83 TL ve 12.05.2016 tarihinde 42,50 TL ödeme yapıldığını, alacağın temlikinin geçerli olup olmadığının tespitinin gerektiğini, temlikteki imzanın noter huzurunda atılmış olması gerektiğini, mahkeme huzurunda temlik verenin beyanının alınması gerektiğini, sigortalının kusurlu olup olmadığının tespitinin gerektiğini, aksi halde davalı … şirketine sorumluluk yüklenemeyeceğini, davacı tarafın taleplerinin 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, değer kaybına ilişkin teminat dışı haller olduğunu, bu hususların da dikkate alınması gerektiğini, aracın eski kazalarının araştırılması gerektiğini, önceki kazasında hasar gören bölgeden hasar görmüş araçlarda daha düşük değer kaybı oluştuğunu, aracın rayiç değerinin tespitinin gerektiğini, davalı şirketin temerrüde düşürülmediğini, eksper ücreti talebinin reddinin gerektiğini, eksper atama yönetmeliğine göre zarar gören tarafından ihbar yapılması halinde eksper ücretinin sigortacıya ait olacağını, ancak diğer aşamalarda sigortalının kendisinin ödemesi gerektiğini, bu sebeplerden davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı değer kaybı alacağına yönelik tazminat davasıdır.
Somut olayın; Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre 25.12.2015 günü saat 12:57 sıralarında … ilçesi … Bulvarı … önünde sürücü … yönetimindeki … plakalı … marka 2011 model aracıyla seyrederken yanındaki şeritte seyreden sürücü … yönetimindeki … plakalı araçla yandan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Yargılama sırasında alınan kusur bilirkişisinin raporuna göre; Dava konusu olayda kazaya karışan her iki sürücü de kendi şeridini takip etmemiş, şerit çizgisine çok yaklaşmış halde araç kullanmış ve sevk ve idare hatası nedeniyle birbirine çarpmıştır. Bu nedenle kazaya karışan her iki sürücü de kazanın meydana gelişinde % 50’şer oranda eşit derecede kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir.
KTK 90. Md. hükmüne göre ; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.„ Şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK.nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır.
6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Bu çerçevede bakıldığında, değer kaybı zararı, davacının mal varlığında meydana gelen bir zarar kapsamındadır. Zira, araç tamamen onarılmış olsa dahi, teknolojinin gelişmesi sebebiyle, parça değişimi yapılmamış olsa dahi, araçların kaza geçirdiği, kaportanın onarım ve boya gördüğü konuları kolaylıkla tespit edilebilmekte bu da aracın kaza geçirmesi sebebiyle kazanın şekline göre değişen oranlarda bir kısım değerinden kaybetmesine sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla, değer kaybı araçla doğrudan ilişkili olup, zarar görenin gerçek zararını ifade etmektedir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2002/7795E. ve 2003/5255 K. sayılı kararında;”…borcun bizzat borçlu tarafından ifasında alacaklının menfaati olmadıkça borçlu borcunu şahsen ifaya mecbur değildir. Borç üçüncü bir şahıs tarafından borçlunun bilgisi dışında tediye edilebilir. BK md: 162 ‘ye göre alacaklı üçüncü şahıs ile yapacağı yazılı bir sözleşme ile bu maddedeki ayrıntılı durumlar dışında alacağını borçlunun rızasını aramaksızın üçüncü şahsa temlik edebilir ’
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/11-1602 E., 2013/712 K. sayılı kararında; “Alacağın temlikinin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece halen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir şeklinde belirtildiği üzere alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara aykırı bir durum bulunmamaktadır. Zira; temlik esnasında henüz sigorta tazminatı kesin olmadığından yazılı şekil şartına uyarak yapılan temliğin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19.10.2015 tarih, 2015/2163 E., 2015/10755 K. sayılı ilamı ile; “Araçta meydana gelen değer kaybı, aracın kaza tarihindeki hasarsız 2.el piyasa değeri ile hasarı onarıldıktan sonraki 2.el piyasa rayici arasındaki farktır. Eksik inceleme ile hükme elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamına göre davaya konu kaza sebebiyle davacı tarafa ait araçta meydana gelen değer kaybının hesaplanması, (aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, km’si vs göre piyasa rayici belirlenerek) araçtaki hasarın giderilmesi için makul onarım süresinin ve bu süre içinde emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt vs gibi zorunlu giderler indirildikten sonra) davacının yaptığı iş, araca olan ihtiyaç durumu, kiralama ücretinin tespiti hususlarında dosyada bulunan bilirkişi raporunun da irdelenip değerlendirildiği ayrıntılı, açıklamalı ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ”
Buna göre; sigorta şirketi değer kaybından sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olabilecektir.
Mahkememizin 03/07/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince; 25/12/2015 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında kazaya karışan araçların kusur durumu, davacıya temlik eden …’e ait … plakalı araçta değer kaybı olup olmadığı, miktarı, tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, davalının sorumlu olup olmadığı hususunda dosya kapsamına göre rapor hazırlanmak üzere dosya İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 12/10//2018 teslim tarihli raporda özetle;1.Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’nın % 50 (Yüzdeelli) oranında kusurlu olduğu, Aracın Km değeri 15.000’in üstünde olduğundan: Hesaplanan değer kaybı: 1131,00 – (1131,00 x 0,200787) = 903,91 TL. olduğu, tarifeye göre ekspertiz ücreti 13,55 TL’dir. Ancak tarifeye göre en az 150,00 TL olacağından bu miktara KDV eklendiğinde ekspertiz ücretinin 177,00 TL olduğunun tespit edildiği,davacının toplam maddi zararı: 903,91 + 177,00= 1080,91 TL. Olduğu, Davalı şirkete ZMM sigortalı araç sürücüsü olayda % 50 oranında kusurlu olduğundan davacının davalı şirketten talep edebileceği maddi zararı kusur oranına göre 540,45 TL. olduğu yönünde görüş ve kanatte bulunmuştur.
Davacı vekili 13/10/2018 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; değer kaybı talebini 240,45 TL Artırarak 540,45 TL Değer kaybı tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi raporu tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği, Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’nın % 50 (Yüzdeelli) oranında kusurlu olduğu, Hesaplanan değer kaybının 903,41 TL. olduğu, Davalı şirkete ZMM sigortalı araç sürücüsü olayda % 50 oranında kusurlu olduğundan davacının davalı şirketten talep edebileceği değer kaybı maddi zararı kusur oranına göre 451,70 TL. olduğu anlaşılmakla; Dava ve ıslah dilekçesine göre davanın kısmen kabulüne, 451,70 TL değer kaybı tazminatının 300,00 TL. sine dava tarihinden itibaren, 151,70 TL. sine de ıslah tarihi olan 13/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan gerekçeye göre;
1-Dava ve ıslah dilekçesine göre davanın kısmen kabulüne, 451,70 TL değer kaybı tazminatının 300,00 TL sine dava tarihinden itibaren, 151,70 TL sine de ıslah tarihi olan 13/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 35,51 TL( Peşin Harç + Islah Harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 0,39 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,51 TL peşin harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 451,70TL. (AAÜT 13/2 Maddesi gereğince) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 88,75 TL. ( AAÜT. 13/2 maddesi gereği ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesin
6-Davacının yapmış olduğu toplam: 1.246,30 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 1.041,63 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda dava değeri itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı.07/12/2018

Katip

Hakim …

MASRAF BEYANI
31,40 TL Harç Masrafı ( Başvuru )
650,00 TL Bilirkişi Ücreti
354,00 TL Ekspertiz Ücreti
210,90 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.246,30 TL