Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/973 E. 2021/425 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/959 Esas
KARAR NO : 2021/461
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/09/2016
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve CismaniTazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalı şirkete ZMS sigortalı … plakalı aracın 31.01.2014 tarihinde karıştığı kaza sonucu davacının yaralandığını ve kalıcı şekilde sakatlandığını, kazada davacının kusursuz olduğunu, bilirkişi raporunda da görüleceği üzere davalı şirkete sigortalı aracı tamamen kusurlu olduğunu, davacının yaralandığını ve … Hastanesi … Hastanesi ve … Hastanesinde uzun süre tedavi gördüğünü, ayrıca fizik tedavi ve rehabilitasyon muayenelerine katılmak zorunda kaldığını, kazanma gücünü kaybettiğini, Yargıtay kararlarına göre hesaplama yapılarak zararının hesaplanması gerektiğini, ayrıca manen de çöktüğünü, davacının kazadan önceli gelirinin asgari ücret olduğunu, bu durumun ispatlanacağını, davalı şirketin tedavi giderlerinden ve kazanç kaybından sorumlu olduğunu, davacının zararına kaza tarihinden itibaren avans ticari faiz uygulanması gerektiğini belirtmiş ve şimdilik 600 Tl meslekte kazanma gücü kaybı ve 200 TL bakıcı, 200 TL tedavi giderleri için olmak üzere toplam 1000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; dava dilekçesinde bahsedilen 31.01.2014 tarihli kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirkete 06.11.2013/2014 vadeli … no.lu poliçe ile KMA ZMSS sigortalı olduğunu, poliçe teminatının kişi başına 268.000,00 TL olduğunu, olayda sigortalının kusurlu olması gerektiğini, bu nedenle kusur yönünden inceleme yapılması gerektiğini, davacının dava açmadan önce davalı şirkete başvurduğunu, davalı şirketin hasar dosyasından % 75 kusur oranına ve % 6 maluliyet oranına göre hesaplama yaparak 03.06.2016 tarihinde 19.209 TL tazminat ödediğini, tekrar aktüer hesaplama yapılması halinde yapılan ödemenin güncellenmesi gerektiğini, bakiye tazminat tespitinde ödeme tarihi verilerinin dikkate alınması gerektiğini, bakıcı giderlerinin hekim bilirkişi tarafından tespitinin gerektiğini, hesaplamada asgari ücretin esas alınması gerektiğini, davacının bakıma muhtaç olduğunun ispatlanması gerektiğini, aile bireyleri tarafından yapılan bakımlardan indirim yapılması gerektiğini, tedavi giderlerinden SGK sorumlu olduğundan bu yönden verilecek hükümlerin Yargıtay tarafından bozulduğunu, avans faizi talebinin reddinin gerektiğini, zira olayın haksız fiilden kaynaklandığını, bu nedenle yasal faiz uygulanması gerektiğini, dava tarihinden itibaren faiz hesaplanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, sigorta şirketi nezdindeki hasar dosyası getirtilmiş, kazaya karışan araçların kaza tarihi itibari ile trafik kayıtları getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 31/01/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasındaki kusur durumu, kazada yaralanan davacıda geçici veya sürekli iş gücü kaybı olup olmadığı, kazada yaralanan davacının malul olup olmadığı, maluliyet oranı, davacının yaralanması nedeniyle bakıcıya ihtiyacının olup olmadığı ve tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, davalının sorumlu olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Tarafların bildirmiş oldukları deliller toplandıktan sonra davacının 31/01/2014 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle maluliyetinin olup olmadığı, var ise oranının belirlenmesi ve yaralanması nedeniyle bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığının tespiti için dosyamız … ATK’ya gönderilmiş, … ATK … İhtisas Dairesince düzenlenen 18/06/2019 tarihli raporda özetle;
“Selahattin oğlu, 1980 doğumlu … …’in 31.01.2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin 31.01.2014 tarihinden itibaren (1,5) aya kadar uzayabileceği, iyileşme süreci içerisinde başka birisinin yardımına gereksinim duymadığı, aynı yönetmeliğin 15.maddesine göre sürekli bakıma muhtaç durumda olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Maluliyet raporunun alınmasının ardından dosyamız, meydana gelen kazada tarafların kusur durumu ve belirlenecek kusur durumuna göre davacının maddi tazminat talep etme hakının bulunup bulunmadığı, bulunmaktaysa miktarının hesaplanması için dosyamız kusur ve aktüerya bilirkişilerine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 22/01/2020 teslim tarihli raporda özetle;
“31.01.2014 tarihinde meydana trafik kazasında;
1-Dava konusu olayda davalı şirkete ZMS sigortalı … plakalı aracın sürücüsü … …’in % 75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu,
2-Davacı sürücü … …’in olayda % 25 (Yüzdeyirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu,
3-Davalının %75 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı … …’in;
a)Geçici İş göremezlik döneminde %100 kazanç kaybı nedeniyle uğradığı maddi zararının SGK ödemesi ile karşılanmış olduğu,
b)Adli Tıp Kurumu tarafından davacının bakıma muhtaç olmadığının belirlenmiş olması nedeniyle bakıcı gideri zararının bulunmayacağı,
c)Adli Tıp Kurumu tarafından davacının malul kalmadığı belirlenmiş olmakla davacının sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi zararının bulunmayacağı,
d)Belgelenemeyen tedavi giderlerinin belirlenmesi hekim bilirkişinin uzmanlık alanına girmesi nedeniyle tarafımızca bir hesap ve değerlendirme yapma imkanının olmadığı, davacı tarafından bu hususta ısrar edilmesi halinde hekim bilirkişiden ayrıca rapor alınması gerekeceği,
Hekim bilirkişi tarafından davalının sorumluluğu kapsamında belirlenen tedavi giderlerinin, davalı tarafından ödenen 27.555,84 TL’yi aşan kısmından davalının sorumluluğunun söz konusu olabileceği” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Mahkememizin 11/12/2020 tarihli ara kararı gereğince dosyamız hekim bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 02/03/2021 teslim tarihli raporda özetle;
” … oğlu, 1980 doğumlu … …’in 31/01/2014 tarihinde geçirmiş olduğu araç ici trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle, bakıcı giderinin olmadığı, belgelenmemiş tedavi giderinin 500,00 TL olduğu” yönünde rapor sunulmuştur.
Yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; İstanbul ATK’dan alınan maluliyet raporu ile kusur, aktüerya ve hekim bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun, hükme esas almaya elverişli nitelikte düzenlenmiş olduğu, buna göre 31/01/2014 tarihli kaza nedeniyle davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin (1,5) aya kadar uzayabileceğinin ve bakıma muhtaç olmadığının tespit edildiği, kazanın meydana gelmesinde davalı şirkete ZMS sigortalı araç sürücüsünün % 75, davacı sürücünün ise % 25 oranında kusurlu olduğu, belirlenen kusur durumu da nazara alındığında geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinin SGK ve davalı tarafından halihazırda karşılanmış olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 01/08/2019 tarihli, 687,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Adli Tıp Kurumu Hesabına yatırılmasına,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 06/07/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)