Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/960 E. 2020/553 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/960 Esas
KARAR NO : 2020/553

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 24/10/2017
KARAR TARİHİ : 12/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İtalyan vatandaşı olduğunu, ülkesinde tekstil sektöründe uzun yıllardan bu yana faaliyet göstermekte olan bir iş adamı olduğunu, müvekkilinin kendi ülkesinde bir marka olan aile firması … Firması bünyesinde hayatını sürdürdüğünü, bu ali firması ile … Markasını oluşturduğunu, müvekkilinin bu tecrübesi ile yeni bir girişimde bulunarak tekstil malzemelerinin dağıtım ihracat ve piyasaya sürülmesi faaliyetlerini konu alan … ünvanlı şirketin İtalya da kurulması işlemini gerçekleştirdiğini, müvekkilinin girişimcilik faaliyetleri amacı doğrultusunda yurtdışı pazarına tekstil ürünlerini ihraç ve dağıtım için pazar araştırması kapsamında, İtalyan ve Türk Pasaportu hamili olan aynı zamanda İran vatandaşı olan davalı şirketin ortağı … ile tanıştığını, ve … ve …isimlerini kullanarak Türkiye de ticari işletme kurmak üzere anlaştıklarını, ve Türkiye de isim değişikliği sonucu davalı … Şirkiti’ni kurduklarını, müvekkilinin iş bu kurulan şirketin %50 pay sahibi olup, diğer %50 lik kısman %35’i …’e ve %15’i eşi …’e olarak paylaştırıldığını, ortaklardan …’in Türkiye’de ikamet etmesi sebebi ile şirketin buradaki işlerinin kolay devam etmesi düşüncesi ile ve şirketin kuruluş amacındaki Türkiye ve İran başta olmak üzere Ortadoğu pazarına yapılacak ihracat görüşmelerini bizzat yürütebilmesi için şirketi temsil ve imzaya yetkili kişi olarak atandığını, davalı şirketin ürünlerini sergileyeceği ve satışa sunacağı ilk mazasını … adresinde açtıklarını, bu mağazanın kurulum ve mimarı işlerini üstlenen firmaya 79.000.EURO luk ödemeyi müvekkilinin kendi şahsi hesabından ödediğini, ayrıca bu mağazada sergilenip satılacak ürünlerin tedariği için müvekkilinin İtalya da bulunan bir firma ile anlaştığını ve müvekkili tarafından aynı mağaza açılışında olduğu gibi bu siparişlerin ödemesini müvekkilinin şahsi hesabından ödediğini, müvekkilinin davalı şirketin kurulduğu andan ortakları ile irtibatın tamamen kesilmesi anına kadar şirketin devamı ve kurulumunda amaçlanan faaliyetin gerçekleşebilmesi için gerekli tüm özveriyi gösterdiğini, ayrıca müvekkilinin zararının sadece bununla ibaret olmadığını, müvekkilinin yallar zarfında dünyada tek olan ve fiyatı ile büyük değere sahip parçalardan oluşan bir kol saati koleksiyonunun sahibi olduğunu, bu tutkusunu davalı şirketin ortağı ile paylaştığını, diğer ortağında aynı tutkuyu müvekkili ile paylaştığını ve oğlu olan …’in Türkiyete saat sektöründe çalıştığını saat markası … firmasının … ofisinin ortağı olduğunu belirtmesi üzerine taraflar yeni kurulmuş olan şirketlerine , açılmış olan mağazalarına ve ticaretlerine sermaye yaratması bakımından müvekkilin şahsi mal varlığı olan ve yaklaşık 1 milyon Avro değerindeki saatlerinin satış ve pazarlama faaliyetlerinin yapılması hususunda anlaştıklarını, satış ve pazarlanması yapılacağı söylenen müvekkilinin şahsi mal varlığı olan saatlerin 3 aylık süre içinde satılacağı ve gelirinin müvekkilinin hesabına ve ortak oldukları şirket hesabına kaydedileceği, satılmaması halinde saatlerin iade edileceği hususunda anlaştıklarını, ancak bu anlaşmanın hiçbir zaman gerçekleşmediğini ve müvekkilinin 1 milyon avro bedelden yüksek olan şahsi mal varlığından olduğunu bu konu hakkında … CBS … sayılı soruşturma dosyasında davalı şirketin ortakları hakkında yaptıkları şikayet sonucu ceza soruşturmasının devam ettiğini, müvekkili ile ortakları arasında devam eden ceza soruşturma dosyası ve ortaklar arasındaki güven ilişkisinin zedelenmesinin aynı amaç için birlikte çalışma isteğini ortadan kaldırdığını, aynı amaç için birlikte çalışma isteğini kaybeden ortakların şirketi devam ettirme ve kuruluş amacını gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını, davalı şirketin %50 ortağı olan müvekkilinin şirketin kurulduğu günden bu yana hiçbir maddi manevi menfaatine hizmet etmemiş ve aksine oldukça büyük zararına sebep olmuş ortaklığın tek care olarak feshedilmesi gerektiğini, müvekkilinin şirket hakkında bilgi alma ve inceleme hakları diğer ortaklar tarafından engellendiğini müvekkilinin şirket kurulduğu günden bu yana şirket ticari defter ve veya kayıtları ile ilgili hiçbir bilgi ve belge görememiş , şirkete adına tutulan gerçek iş gerek dış ticari kayıtlarından hiç haberdar olmadığını, müvekkili ile ortaklarının uzun zamandır görüşmediğini, 23/11/2016 tarihli ticaret sicil gazetesinde, müvekkilinin de ismi anılarak ortakların toplantıya katıldığı ve şirketin adres değişikliğine karar verildiği belirtilmiş ve müvekkilinin ismine de imza açıldığını, oysa o tarihlerde müvekilinin ortakları ile zedelenen ilişkileri nedeni ile görüşmediğini, müvekkilinin davalı şirketin ana sözleşmesine aykırı olarak genel kurul toplantısına çağırmayarak müvekkilinin yokluğunda kendi imzasına yer verilerek genel kurul toplantısı yapıldığını, beyan ederek davalı şirketin haklı sebeple feshine, mahkemece şirketin feshine karar verilmez ise öngörülen ortaklıktan çıkma ile müvekkilinin güncel ekonomik değerlere göre belirlenecek ortaklık payının ödenmesi ve devamındaki hükümlerin uygulanması taleplerinin kabulüne karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Davasında:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; müvekkili şirket yetkilisi ve ortağı olan … Türk ve İtalyan vatandaşı olduğunu, davacı ile sonradan ismi değişen davalı şirketi kurduklarını şirketin temsil ve imza ve ilzam yetkisinin … e verildiğini, davacının ortağı ve yöneticisi olduğunu belirtiği … nin sahibi olduğunu … markasının distribütörlüğünü almış ve davacı ile bayilik sözleşmesi imzalandığını, ancak ilerleyen zamanda davacının anılan ali şirketinde ortaklık sıfatının ve bayilik sözleşmesi imzalama yetkisinin olmadığının ortaya çıkması ile ortaklığın başında yasa hükümlerine ve dürüstlük kurallarına aykırı davrandığını, davacının iddia ettiği Nişantaşı nda ofis kiralandığını, kiralanan mağazanın tadilat ve dekorasyon giderleri, kira bedelleri , personel maaşları davacının iddiasının aksine davalı şirketin yetkilisi ve ortağı … tarafından karşılandığını, davacının şirket adına yaptığı hiçbir ödeme bulunmadığını, davacının İtalya’da bulunan aile şirketi ile sıkıntı yaşadığını bu nedenle dava konusu şirkete başlangıçta sermaye payı olarak ödediği 260.000 euro yu İtalya’daki şirketine geri ödemesi gerektiğini söyleyerek hemen iade edeceği, bankaya ibraz etmeyeceği taahhütü ile aynı tutarda çek ile geri istediğini, müvekkilinin bu çeki teslim ettiğini davacının çeki hemen bankaya ibraz ettiğini ve çek bedelinin ödendiğini, davacının aile şirketi ile olan problemleri nedeni ile dava konusu şirketin bayilik sözleşmesi gereği göndermesi gereken ürün siparişlerini bir süre sonra göndermemeye başladığını ve şirketin bu aşamada ciddi sıkıntılar yaşamaya başladığını, dava konusu şirketin sipariş ederek teslim aldığı tüm ürün bedellerinin müvekkili şirket tarafından ödendiğini, davacının ödediği hiç bir bedel olmadığını, davacının yine ilerleyen zamanlarda şirketten ve şirketin diğer ortağından yüksek miktarlarda paralar istediğini ödenmeyince şirketle fili bağını kopardığını müvekkili şirketin zaman içerisinde mağaza ve ofis kiralarını dahi ödeyemeyecek duruma geldiğini bu nedenle mağaza ve ofisi kapatmak zorunda kalındığını, her iki kiralamada şirketin ortağı … kefil sıfatı ile imzaladığı kira sözleşmelerinden dolayı icra takibine maruz kaldığını, şirketin tanıtımı için reklam şirketleri ile yapılan sözleşme bedelleri ödenmeyince şirket aleyhine icra takipleri başlatıldığını, davacının dava konusu olmayan ve gerçeği yansıtmayan kol saatlerine dair iddialarına cevap verme ihtiyacı duymadıklarını zira bir milyon euro değerindeki saatlerin belgesiz teslim ettiği iddiası tamamiyle hayal ürünü olduğunu, şirketin kuruluş tarihinden bugüne kadar ortak olarak sorumluluklarını yerine getirmeyen başlangıçta ödediği sermaye payını geri alan davacının iş bu davayı açmakla hukuki yararı ve sıfatı olmadığını beyan ederek davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Toplanan Deliller:
Davacı Feshini talep ettiği şirketin Sicil kayıtları, bilirkişi incelemesi, soruşturma dosyaları, tarafların dosyaya celp edilen delilleri ile taraf açıklamaları.
GEREKÇE :
Dava, limited şirketin feshi istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 636/3 maddesine göre “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” aynı Yasa’nın 638/2 maddesine göre ise “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.” hükmünü haizdir.
Davacı, davalı şirketin ortağı … ile … isimlerini kullanarak Türkiye de ticari işletme kurmak üzere anlaştıklarını, ve Türkiye de isim değişikliği sonucu davalı … Limited Şirkiti’ni kurduklarını, iş bu kurulan şirketin %50 pay sahibi olup, diğer %50 lik kısman %35’i …’e ve %15’i eşi …’e olarak paylaştırıldığını, ortaklardan …’in Türkiye’de ikamet etmesi sebebi ile şirketin buradaki işlerinin kolay devam etmesi düşüncesi ile ve şirketin kuruluş amacındaki Türkiye ve İran başta olmak üzere Ortadoğu pazarına yapılacak ihracat görüşmelerini bizzat yürütebilmesi için şirketi temsil ve imzaya yetkili kişi olarak atandığını, davalı şirketin ürünlerini sergileyeceği ve satışa sunacağı ilk mazasını … adresinde açtıklarını, şirketin kurulduğu andan ortakları ile irtibatının tamamen kesilmesi anına kadar şirketin devamı ve kurulumunda amaçlanan faaliyetin gerçekleşebilmesi için gerekli tüm özveriyi gösterdiğini, gerek mağaza açılışı gerek ihraç edileceği ortağı tarafından bildirilen mal siparişleri sürecini bizzat kendi kişisel mal varlığından karşıladığını, bu zararını da şirketin edeceği kardan zaman içinde karşılanacağı gibi iyiniyetli bir düşünce ile yaptığını, ancak buna rağmen söz konusu anlaşmanın hiçbir zaman gerçekleşmediğini, ortakları ile uzun zamandır görüşmediğini, 23/11/2016 tarihli ticaret sicil gazetesinde şirketin adres değişikliğine karar verildiği belirtilmiş ve ismine de imza açıldığını, oysa o tarihlerde ortakları ile zedelenen ilişkileri nedeni ile görüşmediğini, davalı şirketin ana sözleşmesine aykırı olarak genel kurul toplantısına çağırmayarak yokluğunda kendi imzasına yer verilerek genel kurul toplantısı yapıldığını, şirket hakkında bilgi alma ve inceleme haklan diğer ortaklar tarafından açıkça engellendiğini, davacının şirket kurulduğu günden bu yana şirket ticari defter ve/veya kayıtları ile ilgili hiçbir bilgi ve belge göremediğini, davalı şirketin diğer ortakları ile arasında devam etmekte olan … CBS … sayılı soruşturma dosyası bulunduğunu, ceza soruşturma dosyası ve ortaklar arasındaki güven ilişkisinin zedelenmesinin aynı amaç için birlikte çalışma isteğini ortadan kaldırdığını, aynı amaç için birlikte çalışma isteğini kaybeden ortakların şirketi devam ettirme ve kuruluş amacını gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını, davalı şirketin %50 ortağı olan müvekkilinin şirketin kurulduğu günden bu yana hiçbir maddi manevi menfaatine hizmet etmemiş ve aksine oldukça büyük zararına sebep olmuş ortaklığın tek care olarak feshedilmesi gerektiğini, belirtmiştir.
Davalı şirketin kuruluştaki ünvanı …, … Ltd. Şti. iken 27.11.2015 tarih … sayı ile onaylı genel kurul kararı ile ana sözleşme tadili yapılarak yeni ünvan …Tic. Ltd. Şti. olarak belirlenmiştir.
Davalı şirketin (şirketin) kuruluş sermayesi 300.000,00 TL’dir. Kuruluştaki Şirket hissedarları… 150.000.00 TL (% 50), …105.000.00 TL (% 35), … 45.000.00 TL (% 15) şeklindedir.
Şirketin kuruluşunda esas sözleşmenin 6. maddesi uyarınca şirketi temsil ve ilzam etmek üzere şirket müdürü … yetkili kılınmıştır.
Şirket kuruluşundan sonra 2016 yılında 3 kez adres değişikliğine gitmiştir.
Davacı hiçbir toplantıda bulunmadığı gibi kararları imzalamadığı belirtilmesine rağmen adres değişikliği ile ilgili alınan karaların tetkikinde karaların oy birliği ile alındığı belirtilmiştir. Davacının dosyada mübrez bulunan imzası ile karar defterindeki imzaların ilk bakışta benzeşmediği görülmüştür.
Davalı şirketin ibraz edilen 2015-2017 yıllarına ilişkin bilançolarının tetkikinde şirketin gayri faal olduğu, aktivitesinın olmadığı, kurulduğundan itibaren bir nevi gayri faal bir şirket konumunda olduğu ticari faaliyetinin aktif olmadığı tespit edilmiştir. Davacı ve davalı tarafın çeklere ve masraflara ilişkin açıklamalarında bilirkişi raporundaki tespitler uyarınca davacı tarafın iddialarına üstünlük tanınmıştır.
Davalı taraf da cevap dilekçesinde şirketin zaman içerisinde mağaza ve ofis kiralarını dahi ödeyemez duruma geldiğini ve bu nedenle mağaza ve ofisi kapatmak zorunda kaldığını açıklamıştır.
Kayıtlı değer üzerinden davalı şirketin özvarlık miktarının 31.12.2017 tarihi itibari ile (-) 254.997.17 TL olduğu, tarafların koymuş bulundukları sermayenin tamamen bittiği, şirketin fiili borçları şirket müdürünün alacağı dahil 1.373.074.31 TL olurken buna karşılık mevcutların 950.0334.33 TL dir.
Davalı şirket ortağı …’in davacı ile davalı şirkette ortaklıkları devam ederken bir başka İtalya şirketi olan …Tic. Ltd. Şti. ‘yi kurduğu görülmektedir.
Dava dosyasındaki veriler incelendiğinde, şirketin gayri faal hale geldiği, vergilerin ödenmediği, şirket müdürünün bir başka şirket kurmak suretiyle TTK m. 626/2’de ‘ Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemiş veya diğer tüm ortaklar yazdı olarak izin vermemişse, müdürler şirketle rekabet oluşturan bir faaliyette bulunamazlar.” şeklinde hükme bağlanmış olan rekabet yasağını ihlal etiği, şirketin neredeyse kurulduğu günden itibaren sürekli zarar ettiği tespit edilmiştir.
Bir şirket sözleşmesinin en önemli unsurlarından biri affectio societatis unsuru oluşturmaktadır Bu unsur uyarınca şirket ortakları müşterek amaca ulaşmak için gayret özen ve çaba harcarlar. Şirketin devamlılığı müşterek amacını gerçekleştirebilmesi ve şirket bütünlüğünün korunması açısından da bu unsur arz etmektedir. Bu bağlamda somut olayda ortaklar arasında uyuşmazlık teşkil eden imza taklidi ve Cumhuriyet Başsavcılığı nezdindeki soruşturma dosyalarının bulunması ortakların müşterek amacını ve limited ortaklığın temelinde yatan güven ilişkisini zedelemiştir.
Kazanç sağlamak ve bunu ortaklar arasında paylaşmak amacı ile kurulan şirketlerde bu amacı engelleyen, zorlaştıran, azaltan veya ortadan kaldıran davranış, tutum, olaylar veya şartlar, şirketi sona erdiren haklı sebeplerdir. Çok uzun süreden beri zarar edilmesi ve şirkette kâr payı dağıtılmaması, ortaklar arasında önemli husumetlerin (ceza yargısına intikal eden karşılıklı suçlamalar) bulunması ortaklar arasındaki güven ilişkisinin ortadan kalkmış olması şirketin feshine neden olabilecek haklı durumlardır.
Somut olayda; davalı şirket ortakları arasında detayları yukarıda ve bilirkişi raporunda açıklandığı üzere husumet bulunması, (imza taklidi suçlaması, rekabet yasağının ihlali, çeklere ilişkin uyuşmazlık, masraflara ilişkin uyuşmazlık, faaliyetin durması,) güven ilişkisinin zedelenmesi, davalı şirketin borca batık ve gayri faal olması, amacının gerçekleştirmesinin mümkün olmaması, fesihte davacının kusurlu olduğunun ispat edilememesi ile davacının şirket ortaklığından çıkarılmasının uygun çözüm olarak kabul edilemeyeceği, kanaati oluşmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-)Davanın kabulü ile … ticaret sicil müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı davalı … nin FESHİNE ve ŞİRKETİN TASFİYESİNE,
2-)Tasfiye Memuru olarak mali konularda uzman …’ın tayinine,
3-Tasfiye memuruna aylık 1.000 TL ücretin şirket tarafından ödenmesine,.
4-)Alınması gereken 54,40.TL. nispi karar harcından peşin yatırılan 31,40.TL.harcın mahsubu ile bakiye kalan 23,00.-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 3.400.TL. vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan toplam 1.850,90.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/11/2020

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)

Peşin Harç : 31,40, – TL
Başvuru Harcı : 31,40 .- TL
Vekalet Harcı : 4,60 .- TL
Bilirkişi Ücreti: 1.000,00 .- TL
Posta Giderleri: 783,50.- TL
Toplam : 1.850,90.- TL