Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/955 E. 2019/416 K. 06.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/955 Esas
KARAR NO : 2019/416

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2017
KARAR TARİHİ : 06/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 20.07.2016 tarihli ve 2016/9064 Sayılı Bankanlar Kurulu Kararı ile ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan KHK gereğince kapatılan kurumlardan olduğunu ve kapatılan bu kurumun malvarlığının hazineye devredildiği gibi 670 sayılı KHK’nın 5. maddesi gereğince alacaklısı ve davacısı olduğu dosyaların takibinin Maliye Hazinesi tarafından yapıldığını, davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin kurulduğunu ve davalı şirketin borçlarını ödemediğinden aleyhine … 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlunun süresinde itiraz ettiğinden takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adresinin Ataşehir olduğundan yetkili mahkemelerin Anadolu ATM’leri olduğunu ve dosyanın yetkili mahkemelere gönderilmesini gerektiğini, müvekkili şirketin 2014 yılından beri davacı şirketin taraflı belirli bir örgütün menfaatine yayın yapan haberleri kullanmadığı ve davacı tarafın FETÖ terör örgütünün kanalı olduğu sabit olduğundan şirkete el konulduğunu ve müvekkilinin bu şirket ile çalışmamasının isabetli bir tercih olduğunun ortaya çıktığını, ancak bu durumda davacı tarafından müvekkiline verilmeyen bir hizmet nedeniyle bir bedel talep edildiğini, davacının iddiasının hukuksal anlamda nitelendirildiğinde uyuşmazlığın hizmet akdinden kaynaklı bir bedel tabi olduğunu ve bunun talep edilebilmesinin de öncelikle hizmet veren tarafından verdiği hizmeti kanıtlaması gerektiğini ifade ederek, davacının müvekkiline öncelikle verdiği hizmeti kanıtlaması gerektiğini, davacının tek taraflı cari hesap ekstresine göre bir sonuca varılamayacağını beyan ederek öncelikle yetki itirazının kabul edilmesi ile dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 5. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası, cari hesap ekstresi, bilirkişi incelemesi sonucu aldırılan mali müşavir raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, KHK ile kapatılan ve mal varlığı hazineye devredilmiş olan … AŞ’nin davalıdan alacaklı olup olmadığı, … AŞ tarafından davalı şirkete hizmet verilip verilmediği, yetki itirazının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Yetki itirazının HMK 10 ve TBK 89 maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir.
İlgili … 5. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu … A.Ş aleyhine 08/04/2016 tarihinde 31.12.2015 cari hesap ekstresine dayalı olarak 48.880,00 TL asıl alacak, 1.509,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 50.389,25 TL alacağın asıl alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 yasal faizi oranı ile tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı … A.Ş’ye 14/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin15/04/2016 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacaklıya bir borcunun bulunmadığını, beyan ederek alacağa ve tüm ferilere itiraz ettiği, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce mali müşavir Turgay Portakalcı’dan aldırılan 04/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacıya ait 2014 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davalı taraf defterlerini ibraz etmediğinden dolayı, davacı tarafın defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeye göre taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, taraflar arasında yazılı olmayan cari hesap benzeri bir ticari münasebet bulunduğu, bu münasebet sonucu davacının yevmiye defterinde kayıtlı olan, davalıya kesilen faturalar ile davalı tarafından yapılan ödemeler bulunduğu, davacının davalıya 04.04.2014 tarihinden takip tarihi 07.04.2016 tarihine kadar 24 adet fatura ile 113.280,00 TL tutarlı mal/hizmet faturası kestiği, davalı şirketin, 04.04.2014 tarihinden sonra davacı şirkete banka havalesi ile yapmış olduğu ödemelerin toplamının 64.400,00 TL olduğu, yapılan bu ödemeler sonucunda davalı şirketin davacı şirkete 48.880,00 TL takip tarihi itibariyle borcunun kaldığı, davacının dava konusu olan 07.04.2014 tarihli alacağını 128 şüpheli ticari alacaklar hesabına aktardığı (128 Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabı Tanımı: Ödeme süresi geçmiş bu nedenle vadesi bir kaç defa uzatılmış veya protesto edilmiş, yazı ile birden fazla istenmiş ya da dava veya icra safhasına aktarılmış senetli ve senetsiz alacakların izlendiği hesaptır.) , Ticaret Kanunu’nun 1530. maddesine göre, mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde para borcunun ifa edileceği tarih belirli veya kesin vade biçiminde belirlenmemişse borçlunun, kural olarak faturanın borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda ayrıca ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşeceği, davacının takip talebinde takip öncesi temerrüt faiz başlangıcını 31.12.2015 tarihi itibariyle başlattığı, taleple bağlılık ilkesi gereğince 34.720,00 TL alacağına 31.12.2015 tarihi ile, diğer 14.160,00 TL alacağına 6102 sayılı TTK 1530. maddesine göre takip öncesi işlemiş faiz hesaplandığı, davacının, davalıdan 48.880,00 TL asıl alacak, 893,69 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 49.773,69 TL takip tarihli toplam alacaklı olduğu beyan edilmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir.
Somut olayda, davalı şirket cevap dilekçesinde davacının herhangi bir hizmet vermediğini ve davacının yasa dışı örgüte yardım ettiği gerekçesi ile müvekkili şirketin 2014 yılından bu yana davacı şirketin taraflı, belirli bir kesim menfaatine yayın yapan haberlerini kullanmadığını, davacının terör örgütü kanalı olduğunun sabit hale geldiğini ve bu durumun müvekkilinin davacı ile çalışmamasının ne kadar isabetli tercih olduğunun göstergesi olduğunu ancak gelinen noktada davacı tarafından kendilerine hizmet verilmediği halde bedel talep edildiğini ve davacının öncelikle iddia ettiği hizmeti müvekkiline verdiğini ispat etmesi gerektiğini ifade etmiş olup bu iddialarını ispatla yükümlüdür. 04.04.2014 tarihi itibariyle taraflar arasındaki ticari münasebette borç/alacak bakiyesinin sıfır olarak davacı kayıtlarında yer aldığı, bu tarihten, takip tarihi 07.04.2016 tarihine kadar davacı tarafından davalıya 24 adet fatura kesilmiş olup kesilen faturaların 113.280,00 TL olduğu davalı tarafından davacının kendisine kestiği faturalardan 14 adet fatura tutarı 64.400,00 TL için ödemede bulunduğu ve bakiye 48.880,00 TL borcu kaldığı, bu durumun davacıya ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu, mahkememiz tarafından davalıya ticari defterlerini ibraz etmesi, ibraz etmediği takdirde ticari defterlerini ibraz etmekten vazgeçmiş sayılacağı ihtar edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça itiraz sebeplerini kanıtlayacak ticari defterlerinin sunulmadığı anlaşılmış, bilirkişi raporu ile belirlenen asıl alacak ve işlemiş faiz miktarları üzerinden davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 5. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 48.880,00 TL asıl alacak ve 893,69 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 49.773,69 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
1- Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 5. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 48.880,00 TL asıl alacak ve 893,69 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 49.773,69 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.825,11 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 615,56 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 132,50 TL tebligat, müzekkere ve posta giderlerinden oluşan toplam 932,50 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 921,10 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/05/2019

Katip …

Hakim …