Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/935 E. 2021/202 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/935 Esas
KARAR NO : 2021/202

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2017
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili Bankanın … Şubesi ile … Tic. Td. Şti. arasında imzalanan kredi genel sözleşmesine istinaden borçlu şirkete kredi açılarak kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine, sözleşmenin Bankaya vermiş olduğu yetkiye istinaden, kredi hesabı kesilerek, borçluya ihtarname ile borcun fer’ileriyle birlikte ödenmesi ihbar ve ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu firma hakkında … 10. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi ve kefiller hakkında … 7. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, Keşideci …Şirketi’ne ait olan … Bankası A.Ş. … Şubesi tarafından düzenlenen; Keşide yeri …, Keşide tarihi 15.10.2016 olan 251.346,22-TL bedelli çek tahsil edildiğinde … Td. Şti. borçlarına mahsup edilmesi karşılığında müvekkili Bankaya ciro edilerek verildiğini, çekin üzerinde yazılı olan 15.10.2016 tarihi dikkate alınarak, ibraz süresi içerisinde, muhatap Bankaya yapılan başvuru neticesinde “İş bu çek 17.10.2016 tarihinde takas merkezinde Değiştirilmiş-Bozulmus Çek durum kodu ile işlem görmemiştir” şeklinde işlem yapıldığını, Keşideci/davalı tarafından muhatap Bankaya verilen dilekçe ile dava konusu edilen çekin keşide tarihinin 15.06.2016 tarihi olduğu, keşide tarihinin 15.10.2016 olarak değiştirilmek suretiyle tahrifat yapıldığı iddia edildiğini, davacı tarafın iddiası üzerine muhatap Banka tarafından yetkili hamil olan müvekkil Bankaya çek bedeli ödenmediğini, müvekkili Bankaya üzerinde yazılı keşide tarihi 15.10.2016 olarak verilen çek ile ilgili olarak davalının, dava konusu çek bedeli kadar müvekkil Banka aleyhine sebepsiz zenginleştiği açık olup sebepsiz zenginleşilen tutarın davalıdan alınarak müvekkil Bankaya verilmesini teminen dava açmak gereği hasıl olduğunu, Türk Ticaret Kanunu 732. Maddesi kapsamında sebepsiz zenginleşme hükümlerine istinaden açılan davanın kabulü ile çek bedeli olan 251.346,22-TL nin keşide tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkili Bankaya ödenmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında özetle; davacı … Bankası, dava dışı … Tic. Ltd. Şti. ile kredi genel sözleşmesi imzaladıklarını, kredi ödemelerinin yapılmadığı gerekçesi ile icra takibine giriştiklerini, tahsile yönelik … tarafından kendilerine …Tic. A Ş. tarafından keşideli çek ciro edildiğini, çekin süresi içinde takas odasına sunulduğunu ancak karşılığının alınamadığını iddia ederek Müvekkil Şirketten Türk Ticaret Kanununun (“TTK”) 732inci maddesi uyarınca çek bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsilini talep ettiğini, dosya münderecatında bulunan çek suretinin incelenmesi ile de açıkça görüldüğü üzere, uyuşmazlık konusu çek tahrif edilerek, ödeme tarihi ileri bir tarihe atılmış ve bu tahrifatı Müvekkil Şirket yetkilisi olmayan kişilerce paraflandığını, bu hususun 17.10.2016 tarihinde … Bankası … şubeye hitaben yazılan Müvekkili Şirket yazısında da Bankaya bildirdiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, çekin kambiyo senedi vasfının bulunmadığını, buna göre TTK’nın 732nci maddesinin uygulanamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
… 7.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 15/02/2017 tarihinde kredi üyelik sözleşmeleri, ihtarname, hesap özeti alacağından kaynaklı 884.029,72 TL asıl alacak, 87.066,21 TL işlemiş faiz, 4.353,27 TL temerrüt faizi % 5 gider vergisi, 946,04 TL masraf olmak üzere toplam 976.395,24 TL’lik ilamsız takipte bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 05/10/2018 tarihli ara kararı gereğince dosyamız bankacı ve alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 09/05/2019 teslim tarihli rapor taraflara HMK 281 madde meşruhatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 05/11/2019 tarihli ara kararı gereğince ihbar olunan … Şirketinin ticari defterlerinin incelenmesi için Vize AHM’ye talimat yazılmış, ticari defterlerin ibraz edilmemesi üzerine talimat dosyasının iade edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, icra dosyaları, kredi kullandırılmasına ilişkin tüm dosya, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, süresinde bankaya ibraz edilmemiş olan çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı taraf, dava dışı … Şti.’ye kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine, 15.10.2016 tarihli ve 251.346,22 TL bedelli çek tahsil edildiğinde dava dışı şirketin borçlarına mahsup edilmesi karşılığıyla davacı bankaya ciro edilerek teslim edildiğini, çek üzerinde yazan tarih dikkate alınarak yasal ibraz süresi içerisinde 17.10.2016 tarihinde muhatap bankaya başvurulduğunu, ancak davalı tarafından muhatap bankaya dilekçe verilerek çekin keşide tarihinin 15.06.2016 tarihi olduğu, çek üzerinde tahrifat yapıldığının beyan edilmesi nedeniyle çek bedelinin ödenmediğini, yasal süre içerisinde çek ibraz edilemediğinden çekin keşidecisi olan davalı şirkete TTK m.732 kapsamında sebepsiz zenginleşme hükümlerine ilişkin eldeki davanın açıldığını beyan ederek çek bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf ise uyuşmazlık konusu çekin tahrif edildiği, yetkili olmayan kişilerce paraflandığını, kambiyo vasfını kaybettiği, bu çeke dayalı alacak talebinde bulunulamayacağı, sebepsiz zenginleşmeye bağlı alacak hakkının zamanaşımına uğradığı, çekin ödenmemesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunda toplanmaktadır.
Davacı, dava konusu çeke ciro yoluyla hamil olmuştur. Davalı ise çekin keşidecisidir. Taraflar arasında temel ilişki bulunmamaktadır. Çek, süresinde bankaya ibraz edilmediğinden 6102 sayılı TTK’nın 732.maddesi uyarınca hamil, ciranta ve keşideciye karşı kambiyo hukukuna dayalı müracaat hakkını yitirmiştir. Başka bir anlatımla, süresinde ibraz edilmeyen çek nedeniyle kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilmiştir. Bu durumda, çeke dayalı müracaat hakkı düşmüş olan hamilin alacağına kavuşabilmesi için önünde iki seçenek bulunmaktadır. Hamil, ya aralarındaki temel ilişkiye dayanarak çeki kendisine ciro eden lehdara başvurup süresinde ibraz edilmeyen çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanıp, alacağını her türlü delil ile kanıtlayabilir ya da TTK’nın 818.maddesi yollaması ile çeklerde de uygulanması gereken aynı Kanunun 732.maddesinde düzenlenmiş olan sebepsiz iktisap hukuksal nedenine dayanarak keşideciye başvurabilir. Bu ikinci halde ispat külfeti keşidecide olup, keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür.
Yargıtay HGK’nun 13/06/2018 tarihli, 2017/19-1630 Esas, 2018/1186 Karar sayılı “eTTK m.644’e istinaden açılan davalarda ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini veya senet bedelini cirantalardan birine veya hamile ödediğini savunan keşideciye aittir. Diğer bir deyişle keşideci, ancak bu ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği takdirde sorumluluktan kurtulabilir. Zira, hamilden temel ilişkiyi ve bu temel ilişkiden ötürü keşidecinin bir borcunun bulunmadığını ispat etmesi beklenemez. Bu nedenle keşidecinin, sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını ispat etmesi gerekir. Ayrıca bu türden bir uyuşmazlıkta ileri tarihli çek keşide edilmesi de mümkün olup, bu husus, eTTK’nın 644. maddesine dayalı olarak açılan davanın dinlenmesine engel teşkil etmez.” şeklindeki kararı göz önünde bulundurularak yargılamaya TTK’nın 732.maddesi kapsamında devam edilmiştir.
TTK’nın 732. Maddesinde yer alan düzenlemeye göre, sebepsiz zenginleşmeden doğan istem yönünden zamanaşımı süresi, çekin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır. Çek üzerinde yazan 17/10/2016 keşide tarihi ile tahrifattan önceki gerçek tarih olduğu ileri sürülen 17/06/2016 tarihinin her ikisi bakımından da eldeki davada 732. Madde kapsamında zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Mahkememizin 05/10/2018 tarihli ara kararı gereğince dosyamız bankacı ve ekonomi alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 09/05/2019 teslim tarihli raporda özetle;
“a) Çekteki parafın davalı şirket yetkilisine ait olduğunun kabulü veya (yapılacak teknik inceleme sonucunda) tespiti halinde; dava konusu çekin süresi içinde bankaya ibraz edildiği ve dolayısıyla da davalının çek bedelinden sorumlu olması gerektiği,
b) Çekteki parafın davalı şirket yetkilisine ait olmadığının kabul edilmesi halinde davanın TTK. m. 732 hükmüne dayalı bir sebepsiz zenginleşme davası olarak dikkate alınması gerektiği,
c) Bu durumda da çek keşidecisi davalının çek nedeniyle sebepsiz olarak zenginleşmediğini kanıtlama yükümlülüğü bulunduğu,
d) Davalı tarafından dava konusu çek nedeniyle sebepsiz zenginleşme olmadığına ilişkin herhangi bir somut delil sunulmadığı, dolayısyla bu ihtimalde de davacının çek nedeniyle alacaklı olduğunun kabulü gerektiği” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Davalı tarafça yargılamanın devamında ıslah yoluyla dava dışı şirkette bulunan alacakları için takas defi ileri sürülmüştür. Buna göre, takas beyanının alacağın devrinden sonra devralan kişiye yapılması söz konusu olduğundan TBK’nın 188.maddesi uygulama alanı bulacaktır.
Kanunun 188.maddesi “Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir. Borçlu, devri öğrendiği anda muaccel olmayan alacağını, devredilen alacaktan önce veya onunla aynı anda muaccel olması koşuluyla borcu ile takas edebilir.” hükmünü içermektedir. Buna göre, borçlunun devralan kişiye karşı takas beyanında bulunabilmesi için takas alacağını ya alacağın devrinden önce ya da alacağın devrini öğrenmesi anına kadar kazanmış olmalıdır. Ancak eldeki davada, davalının dava dışı davaya konu senet alacaklısı … Şti’ne ilişkin takas define ilişkin araştırma yapılması amacıyla dava dışı şirket defterlerine ulaşılamamış, davalı vekilince beyan edilen takip dosyalarının incelenmesinde ise bahsedilen şartın gerçekleşmediği dolayısıyla takas koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; TTK’nın 732.maddesi kapsamında ispat külfeti üzerinde olan davalı keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ve takas koşullarının oluştuğu yönündeki savunmalarını usulüne uygun olarak ispatlayamadığı, davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak isteminde haklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne, 251.346,22 TL çek bedelinin sebepsiz zenginleşme tarihi olan 17/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulü ile 251.346,22 TL çek bedelinin sebepsiz zenginleşme tarihi olan 17/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 17.169,46 TL harçtan peşin alınan 4.292,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.877,09 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 26.044,24 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 7.373,77 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde Mahkeme kasasında belge aslının iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 09/03/2021

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)

MASRAF BEYANI
4.323,77 TL Harç Masrafı
2.600,00 TL Bilirkişi Ücreti
450,00 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 7.373,77 TL