Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/900 E. 2018/1022 K. 05.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/900 Esas
KARAR NO : 2018/1022

DAVA : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/10/2017
KARAR TARİHİ : 05/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalı …’e ait … plakalı araç tarafından 25.02.2017 tarihinde …’a ait … plakalı araca çarpılmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mevcut kaza sonucu… plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağının araç sahibi tarafından davacıya temlik edildiğini, eksper tarafından değer kaybının 13.800,00-16.560,00 TL aralığında olacağının belirlendiğini, ayrıca 354,00 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, davalıya 27.09.2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini ve 2918 sayılı kanunun 97. Maddesi uyarınca 15 gün içinde yazılı cevap verilmesini veya ihtarnamede belirtilen hesap numarasına yatırılmasını, aksi halde yasal yollara başvurulacağını bildirmelerine rağmen davalı tarafından cevap verilmediğini ve bir ödeme de yapılmadığını, bu nedenle değer kaybının davalı şirketten avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle, davanın her ne kadar belirsiz alacak davası olarak açılmışsa da davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilemeyeceğinin yasa ve Yargıtay kararları gereği olduğunu, davanın bu şekilde açılmasında hukuki yarar olmadığını, usulden reddinin gerektiğini, davalılara husumet yöneltilemeyeceğini, davalıların kazayı hatırlamadıklarını, tutanağı inceleyen …’nin tutanaktaki imzanın kendisine ait olmadığını tespit ettiğini, dolayısıyla davanın esastan reddinin gerektiğini, karşı tarafın gerek kendilerinden gerekse sigorta şirketinden haksız para tahsili yoluna gittiklerini, belgeler incelendiğinde belgelerin sahte olduğu, birbiriyle çeliştiği, imzaların ilgili kişilere ait olmadıklarının anlaşıldığını, bu nedenle davacı ve diğer kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ettiklerini, her şeyden önce tutanaktaki imzanın davalıya ait olmadığını, temlik edene (…) ait olduğu belirtilen imza ile tutanaktaki imzanın aynı olmadığını, tarafların kusur durumlarının belli olmadığını, öncelikle kusur yönünden inceleme yapılması gerektiğini, davacı tarafından tek taraflı düzenlettirilen ekspertiz raporundaki değer kaybı miktarına itiraz ettiklerini, belgelerin sahte olmadığının ve imzaların gerçek olduğunun kabulü halinde öncelikle sigorta şirketine başvurulması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Kooperatifi’ne dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir,yokluğunda yargılamaya devam edilerek yokluğunda karar verilmiştir.
Davacı vekili 10/11/2017 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; değer kaybı talebini 12.504,79 TL’ye ıslah ettiğini beyan ettiği görülmüştür.
Islah dilekçesi meşruatlı davetiye ile davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili tarafından uyap sisteminden gönderilen 04/12/2017 tarihli dilekçede özetle;1-Mahkemenizin 2017/900 E. Sayılı dosyasında; Haksız fiil (trafik kazası) sonucu ortaya çıkan değer kaybı ve bunun tespiti için ödenen ekspertiz ücretinin tarafımıza ödenmesine ilişkin alacak talebi için dava açmış bulunmaktayız. Davalı sigorta şirketi tarafından 10/11/2017 tarihinde 12.804,79-TL ödeme yapılmış, ödeme sonucu alacağımız tazmin edilerek, dava konusuz kalmıştır.2-Davalı taraf mevcut davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden ve dava konusu alacak DAVA TARİHİNDEN SONRA ÖDENDİĞİNDEN; yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, 3- Dava konusu değer kaybının tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 354,00 TL’nin ( TTK 1448/3 maddesi gereği sigortacı hasarın tespitine ilişkin masrafları ödemekle yükümlüdür.) HMK 323/F gereğince yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 23/02/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere … Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 05/06/2018 teslim tarihli raporda özetle; 1. Dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde davalı sürücü …’nin % 100 (Yüzdeyüz) oranında tamamen kusurlu olduğu, 2.Değer kaybının 11.044,13 TL. Olup davacı şirket vekili 04.12.2017 tarihli dilekçesinde, davalı sigorta şirketinin 10.11.2017 tarihinde 12.804,79 TL ödediğini belirttiğinden davacının davalılardan talep edebileceği değer kaybı zararının olmadığı, 3. Davacının davalılardan talep edebileceği ekspertiz ücreti zararının KDV dahil 205,71 TL olduğu yönünde görüş ve kanatte bulunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara HMK. 281 ve 186 Madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 14/09/2018 tarihli duruşmanın ara kararı gereğince; Dosya kapsamı itibariyle davalı gerçek kişiler vekilinin kaza tespit tutanağındaki imzaya yönelik bilirkişi incelemesi yaptırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı değer kaybı alacağına yönelik tazminat davasıdır.
Somut olayın;Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre 25.02.2017 günü saat 19:40 sıralarında … ilçesi … mahallesi Yoluç caddesi üzerinde sürücü … yönetimindeki … plakalı … marka 2012 model aracıyla seyrederken yolun sağında park halinde bulunan … plakalı … marka 2015 model araca yandan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Yargılama sırasında alınan kusur bilirkişisinin raporuna göre; Dava konusu olayda davalı sürücü …, yönetimindeki … plakalı aracıyla meskun mahalde seyrederken daha dikkatli ve tedbirli olması, aracının hızını yol, hava ve trafik şartlarına ve aracının teknik yapısına göre belirlemesi gerekirken bu kurallara uymamış, tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullanmış, geçebileceği genişlikteki yolda herhangi bir trafik zorunluluğu yokken tedbirsiz ve dikkatsizliği sonucu aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun dışında sağ kenarda park halindeki davacı tarafa ait … plakalı araca yandan çarpmıştır. Bu nedenle şerit izleme kurallarına uymayan, dikkatsiz ve dalgın araç kullanan davalı sürücü … olayda % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu, Davacının ilgilisi olduğu … plakalı araç ise meskun mahalde park için ayrılmış yerde kurallara uygun şekilde park halinde olduğundan sürücüsüne yüklenebilecek bir kusur oranı mevcut olmadığı belirtilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir.
KTK 90. Md. hükmüne göre ; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.„ Şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK.nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır.
6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Bu çerçevede bakıldığında, değer kaybı zararı, davacının mal varlığında meydana gelen bir zarar kapsamındadır. Zira, araç tamamen onarılmış olsa dahi, teknolojinin gelişmesi sebebiyle, parça değişimi yapılmamış olsa dahi, araçların kaza geçirdiği, kaportanın onarım ve boya gördüğü konuları kolaylıkla tespit edilebilmekte bu da aracın kaza geçirmesi sebebiyle kazanın şekline göre değişen oranlarda bir kısım değerinden kaybetmesine sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla, değer kaybı araçla doğrudan ilişkili olup, zarar görenin gerçek zararını ifade etmektedir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2002/7795E. ve 2003/5255 K. sayılı kararında;”…borcun bizzat borçlu tarafından ifasında alacaklının menfaati olmadıkça borçlu borcunu şahsen ifaya mecbur değildir. Borç üçüncü bir şahıs tarafından borçlunun bilgisi dışında tediye edilebilir. BK md: 162 ‘ye göre alacaklı üçüncü şahıs ile yapacağı yazılı bir sözleşme ile bu maddedeki ayrıntılı durumlar dışında alacağını borçlunun rızasını aramaksızın üçüncü şahsa temlik edebilir ’
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/11-1602 E., 2013/712 K. sayılı kararında; “Alacağın temlikinin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece halen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir şeklinde belirtildiği üzere alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara aykırı bir durum bulunmamaktadır. Zira; temlik esnasında henüz sigorta tazminatı kesin olmayan yazılı şekil şartına uyarak yapılan temliğin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19.10.2015 tarih, 2015/2163 E., 2015/10755 K. sayılı ilamı ile; “Araçta meydana gelen değer kaybı, aracın kaza tarihindeki hasarsız 2.el piyasa değeri ile hasarı onarıldıktan sonraki 2.el piyasa rayici arasındaki farktır. Eksik inceleme ile hükme elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamına göre davaya konu kaza sebebiyle davacı tarafa ait araçta meydana gelen değer kaybının hesaplanması, (aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, km’si vs göre piyasa rayici belirlenerek) araçtaki hasarın giderilmesi için makul onarım süresinin ve bu süre içinde emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt vs gibi zorunlu giderler indirildikten sonra) davacının yaptığı iş, araca olan ihtiyaç durumu, kiralama ücretinin tespiti hususlarında dosyada bulunan bilirkişi raporunun da irdelenip değerlendirildiği ayrıntılı, açıklamalı ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ”
Buna göre; sigorta şirketi değer kaybından sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olabilecektir.
Ekspertiz ücreti yönünden ise; TTK m. 1426 / 1 ; “ Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır. ” delaleti ve T C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın 16199 sayı ve 05.10.2012 tarihli sektör duyurusu uyarınca ekspertiz ücretinin makul giderlerden olduğu konusu netlik kazanmıştır.
Mahkememizin 23/02/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 05/06/2018 teslim tarihli raporda özetle; 1. Dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde davalı sürücü …’nin % 100 (Yüzdeyüz) oranında tamamen kusurlu olduğu, 2.Değer kaybının 11.044,13 TL. Olup davacı şirket vekili 04.12.2017 tarihli dilekçesinde, davalı sigorta şirketinin 10.11.2017 tarihinde 12.804,79 TL ödediğini belirttiğinden davacının davalılardan talep edebileceği değer kaybı zararının olmadığı, 3. Davacının davalılardan talep edebileceği ekspertiz ücreti zararının KDV dahil 205,71 TL olduğu yönünde görüş ve kanatte bulunmuştur.
Davacı vekili 10/11/2017 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; değer kaybı talebini 12.504,79 TL’ye ıslah ettiğini beyan etmiştir.
Davacı vekili tarafından uyap sisteminden gönderilen 04/12/2017 tarihli dilekçede özetle;1-Mahkemenizin 2017/900 E. Sayılı dosyasında; Haksız fiil (trafik kazası) sonucu ortaya çıkan değer kaybı ve bunun tespiti için ödenen ekspertiz ücretinin tarafımıza ödenmesine ilişkin alacak talebi için dava açmış bulunmaktayız. Davalı sigorta şirketi tarafından 10/11/2017 tarihinde 12.804,79-TL ödeme yapılmış, ödeme sonucu alacağımız tazmin edilerek, dava konusuz kalmıştır.2-Davalı taraf mevcut davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden ve dava konusu alacak dava tarihinden sonra ödendiğinden; yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, 3- dava konusu değer kaybının tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 354,00 TL’nin ( TTK 1448/3 maddesi gereği sigortacı hasarın tespitine ilişkin masrafları ödemekle yükümlüdür.) HMK 323/F gereğince yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi raporu tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir. Dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde davalı sürücü …’nin % 100 (Yüzdeyüz) oranında tamamen kusurlu olduğu, Değer kaybının 11.044,13 TL. Olup davacı şirket vekili 04.12.2017 tarihli dilekçesinde, davalı sigorta şirketinin 10.11.2017 tarihinde 12.804,79 TL ödediğini belirttiğinden ve davalı sigorta şirketi tarafından yargılama aşamasında bilirkişi tarafından tespit edilen 11.044,13 TL. değer kaybı tazminatından daha fazla 12.804,79 TL. Davacıya ödeme yapıldığı, bilirkişi raporunda tespit edilen 11.044,13 TL. Yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla; Bilirkişi raporuna göre değer kaybı tazminat miktarı 11.044,13 TL olup bu miktar tazminat, dava tarihinden sonra davalı Sigorta şirketi tarafından davacıya ödendiğinden ve bu miktar yönünden dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekili davalı sigorta şirketi tarafından kendilerine ödenen 12.804,79 TL. Yönünden dava değerini ıslah ettiğinden ıslah dilekçesine göre fazla talep edilen miktarın reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Bilirkişi raporuna göre değer kaybı tazminat miktarı 11.044,13 TL olup bu miktar tazminat, dava tarihinden sonra davalı Sigorta şirketi tarafından davacıya ödendiğinden ve bu miktar yönünden dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ıslah dilekçesine göre fazla talep edilen miktarın Reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 245,40 TL ( Peşin Harç + Islah Harç ) harçtan mahsubu ile bakiye 209,50 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalılar davanın açılmasına sebebiyet verdiklerinden ve davacı şirket duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalılar … ve … kendilerini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktara göre davalı taraflarına takdir olunan 1.760,66 TL ( AAÜT. 13/2 maddesi gereği ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu toplam 1.366,70 TL yargılama giderinin davanın konusuz kalması ve red edilen miktar oranına göre 1.178,77 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve Davalı Gerçek Kişiler Vekilinin yüzlerine karşı, davalı Sigorta vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 05/10/2018

Katip

Hakim

MASRAF BEYANI
67,30 TL Harç Masrafı
700,00 TL Bilirkişi Ücreti
354,00 TL Ekspertiz Ücreti
245,40 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.366,70 TL