Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/894 E. 2018/1401 K. 24.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/894 Esas
KARAR NO : 2018/1401

DAVA : Menfi Tespit ve İstirdat (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2017
KARAR TARİHİ : 24/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve İstirdat (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’ın müvekkili … ile aralarında herhangi bir mal alışverişi olmamasına rağmen müvekkili aleyhine 20.05.2017 keşide tarihli 34.000 TL bedelli ve malen yazılı senet nedeni ile icra takibi yapıldığını, diğer davacı müvekkili … Şti. ile diğer davalı şirket … ve … İhracat Tlc.Ltd.Şti. arasında balık ticareti ile ilgili cari hesap usulü çalışıldığını ve tarafların 20.05.2017 tarihinde cari hesap bakiyesini 34.000,00 TL olarak belirleyerek müvekkili şirket yetkilisi …’in, davalı şirket yetkilisi …’a davaya konu 20.05.2017 keşide tarihli 10.07.2017 vadeli 14.000,00 TL bedelli senedi imzalayıp teslim ettiğini, müvekkili …’in bu senede mahsuben diğer müvekkili Anza şirketinin hesabından asıl ilişkide bulunduğunu ve davalı olarak yer alan … şirketinin banka hesabına 11.07.2017 tarihinde 15.800,00 TL, 04.08.2017 tarihinde 2.000,00 TL olmak üzere 17.800,00 TL havale ettiğini, davalı …’ın müvekkilinin senede mahsuben yaptığı ödemeleri senetten düşmeden … 33. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine koyduğunu ileri sürerek müvekkillerinin yapmış oldukları ödemelerin evvel emirde icra dosyasındaki borçtan mahsubuna, davalı alacaklıya 16.200,00 TL borçlu olduklarının tespitine, olmadığı takdirde 17.800 TL’nin davalı şirketten ticari faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı … ile müvekkili …’ın hem ticari hem de şahsi ilişkilerinin olduğunu, müvekkilinin piyasada saygın bir kişiliği haiz olduğunu, davacının müvekkili … şirketine uzun süredir borcunu ödeyemediğini ve aynı dönemlerde davacı …’in zor durumda olduğu hiçbir borcunu ödemeyeceği ve zincirleme olarak aciz duruma düşecekleri belirtilerek müvekkilinden, … Giyim Sanayi’ ye ürün alabilmek için talepte bulunulduğundan müvekkili …’ın davacı lehine referans olarak piyasadaki tanışlarına giyim ürünlerinin ödemesini yapıp ürünlerin davacıya teslimini sağladığını ve davacı … ‘in 20.05.2017 keşide tarihli 10.07.2017 vade tarihli ve bedeli malen yazılı senedi keşide ettiğini, davalı … Şirketi ile davacı şirket arasında süregelen ticari ilişkinin dava konusu bono ile hiçbir alakası bulunmadığını, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine göre müvekkilinin alacak tutarının senetteki tutarla örtüşmediğini ifade ederek davanın … yönünden esastan reddine, … şirketi yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 33. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası, dava konusu bono fotokopisi, EFTler, ticari defterler, bilirkişi incelemesi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Dava, İİK 72.maddesine dayalı menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, … 33. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takibe konan 20/05/2017 keşide tarihli 10/07/2017 vadeli 34.000 TL bedelli bonodan dolayı davacıların davalılara 17.800 TL borçlu olup olmadıkları, bu bonoya mahsuben davalı … Ltd Şti’ne 17.800 TL ödemede bulunulup bulunulmadığı, ödemede bulunulmuş ise istirdadı gerekip gerekmediği, davalı … Ltd Şti’nin husumet itirazının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
İlgili … 33. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, 22/09/2017 tarihinde davacı … tarafından davalı … aleyhine 20/05/2017 keşide tarihli, 10/07/2017 vadeli, 34.000 TL bedelli bonoya dayalı olarak 34.000 TL asıl alacak, 102 TL komisyon, 723,92 TL işlemiş faiz toplamı 34.825,92 TL alacağın asıl alacağa takip tarihinden İtibaren işleyecek yıllık %10,50 faiz oranından tahsili için icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi mali müşavir …’dan aldırılan 10/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin ticari defterlerinin TTK ilgili hükümleri açısından delil niteliğine haiz olmadığı, ticari defterlerinde davalı şirkete istirdadını talep ettiği 17.800,00 TL hariç olmak üzere dava tarihi itibariyle 19.708,60 TL borcunun kayıtlı olduğu, davacı şirketin davalı … ile arasında herhangi bir ticari ilişkiye ticari defterlerinde rastlanmadığı, dava konusu edilen ve kısmi istirdatı talep edilen 34.000,00 TL tutarlı bononun davacı şirketin, davalı şirkete ait cari hesap borcuna ilişkin davacı şirket ortağı ve yetkilisi … tarafından davalı şirket yetkilisi ve ortağı …’ a verilmiş olduğuna dair Senet, Ticari Defterler vb- evrak üzerinde hiçbir işarete rastlanmadığı beyan edilmiştir.
MK 6. maddesi gereğince bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Menfi tespit davasında borçlu, borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa bu durumda ispat yükü davalı alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme ile düştüğünü ileri sürüyorsa ispat yükü doğal olarak davacı borçluya düşer.
Somut olayda, davacılar dava konusu keşidecisi …, lehdarı … olan, 20/05/2017 keşide tarihli, 10/07/2017 vadeli, 34.000 TL bedelli bononun … ile … arasında herhangi bir mal alışverişi olmamasına rağmen düzenlendiğini, davacı … yetkilisi …’in bonoyu şirket cari hesabı için verdiğini, borcun 17.800,00 TL’sinin ödeme nedeni ile düştüğünü ileri sürmektedirler. Bu durumda ispat yükü davacılara aittir ve asıl ilişkiden mücerret kambiyo senedinin varlığı karşısında bu iddiaların davacılarca aynı nitelikte yazılı delil ile ispatlanması gerekir. Davacı vekili bononun tanzim tarihinde cari hesap bakiyesi nedeniyle keşide edildiğini, davalı vekili ise bono tanzim tarihinde cari hesap bakiyelerinin uyuşmadığını iddia etmektedir. Bilirkişi tarafından davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı, davalı tarafta kayıtlı olmayan 5.000,00 TL ödeme tespit edilmiş olup bu ödemenin gerçek bir ödeme olması halinde davacı ve davalı şirketin cari hesabının uyuştuğu ve böyle bir senedin borcun karşılığında verilmiş olduğu düşünülebilir ise de, bono alacaklısı davalı şirket ortağı adına düzenlenen bono miktarının şirketler arasındaki cari ilişkiye uyumlu olması kambiyo ilkeleri karşısında bir önem taşımamakta ve davacı lehine delil teşkil etmemektedir. Taraf defterlerinde davacı … ile davalı … arasında herhangi bir ticari ilişki görülmemiştir. Davaya konu bonoyu tanzim eden davacı borçlu şirket yetkilisi …, bononun yetkili hamili davalı şirketin yetkilisi ve ortağı …’dır. Bononun Davacı … ile davalı … arasındaki cari ilişki nedeniyle keşide edildiğine dair hiçbir işaret bulunmamaktadır. Ayrıca bonoyu keşide eden …’in bu bonoyu davalı şirkete cari hesap borcuna dair davacı şirket adına davalı şirket yetkilisi …’a keşide ettiğine dair ticari defterlerde herhangi bir kayıt bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle, borçlu …’in, davalı alacaklı …’ a 10/07/2017 vadeli, 34.000,00 TL tutarlı bono nedeniyle borçlu olduğu kabul edilerek davalı … hakkında açılan menfi tespit ve istirdat davasının esastan reddine, davacı şirket tarafından, davalı şirkete 11.07.2017 tarihinde 15.800,00 TL EFT ve 04.08.2017 tarihinde 2.000,00 TL EFT gönderilmiş ise de, dava konusu bonodan kaynaklanan ilişkinin … ve … arasında olması ve EFTlerin dava konusu bono için gönderildiğinin kanıtlanamaması nedeni ile davacıların 17.800 TL’nin istirdatını davalı … İhr. Ltd.Şti’den isteyemeyecekleri anlaşılmış, davalı şirket hakkında açılan davanın husumetten reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
1-Davalı … hakkında açılan davanın esastan reddine,
2-Davalı … İhr. Ltd.Şti hakkında açılan davanın husumetten reddine,
3-Harçlar Kanununca alınması gerekli 35,90 TL ilam harcının peşin yatırılan 276,66 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 240,76 TL harcın davacılara iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/12/2018

Katip …

Hakim …