Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/881 E. 2021/469 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/881
KARAR NO : 2021/469

DAVA : Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2017
KARAR TARİHİ : 07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 19.03.2015-19.03.2016 tarihli sigorta sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile rizikolara karşı teminat bedelinin her bir olay için belirlendiğini, müvekkilinin sigorta primlerini yatırdığını, Müvekkili şirkette, market çalışanı olarak görev yapan davalı …’in 30.12.2015 tarihinde haklı bir gerekçesi yokken işten ayrıldığını, söz konusu çalışanın şüpheli davranışları ve haklı bir gerekçeleri yokken işyerini terk etmesi üzerine müvekkili şirket tarafından markette denetim yapıldığını, müvekkil şirketin, yapılan denetimler neticesinde market stoklarında ciddi miktarlarda açığın olduğunu ve ciddi bir zararın varlığını tespit ettiğini, yapılan araştırmalarda stoklardaki farklılıkların, kullanılan sistemden faturaların geriye dönük olarak bir kısmının silinmesi, faturasız satış yapılması gibi hususlar olduğunu da tespit eden müvekkili tarafından davalı … hakkında hırsızlık ve güveni kötüye kullanma iddiası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, … Cumhuriyet Başsavcığılığı’nın … Soruşturma numarası ile soruşturmanın devam ettiğini, davalı sigorta şirketi ile sigorta sözleşmesinde … başlığı altında ” … kişi ve olay aynım yapmaksızın sigortalının emrinde ve hizmetinde çalıştırdığı kişilerin sigortalıya ait para ve para ile ölçülen malları çalmak, zimmetine geçirmek, hile ve dolandırıcılık veya sahtekarlık yolu ile bunlara sahip olmak suretiyle yapacakları emniyeti suistimal halleri nelicesinde sigortalının uğrayacağı hasarı sigorta bedelini geçmemek üzere temin eder.” şeklinde düzenlendiğini, zararın tazmini amacı ile müvekkili şirket tarafından davalı sigorta şirketine başvurulduğunu ancak sonuç alınamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak ilk aşamada 2.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen, davalı sigorta şirketi yönünden ihbar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile diğer davalı yönünden eylem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Belirsiz alacak davası itirazında ve zamanaşımı definde bulunduklarını, müvekkilinin, işverene karşı çalışma saatlerinden dolayı fazla mesai ücreti alacağının olduğunu, sigorta primlerinin asgari ücret düzeyinden gösterildiğini, bu durumu kabul etmediğini, sigortasının alınan gerçek ücret üzerinden yatırılması, 8 yıllık asgari geçim indiriminin ödenmesi, bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmesi ve yıllık ücretli izinlerinin yasal sürelerde kullandırması için yasal taleplerde bulunduğunu, müvekkilinin bu yasal taleplerinden sonra işveren tarafından müvekkile bakış açısı ve davranışının tamamen değiştiğini ve müvekkilini yıldırma amacı güttüğünü, müvekkilinin bu yıldırmaya rağmen çalışmaya devam ettiğini ancak yasal taleplerine karşılık alamayınca iş akdini 06.10.2015 tarihinde haklı nedenle feshettiğini, müvekkilinin haklı nedenle iş akdini feshettikten sonra davacı … Şirketi ve dava dışı … İhracat Limited Şirket’ine karşı işçi-işveren ilişkisinden kaynaklı olarak açtığı alacak davasının … 4. İş Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, sırf davacı … Ticaret Limited Şirketi’ne karşı işçilik alacakları sebebiyle dava açması sebebiyle iş bu davanın açıldığını ve müvekkiline iftira atıldığının ortada olduğunu beyan ederek davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
… CBS … nolu soruşturma dosyası, denetim raporu, tanık beyanları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Dava, sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı şirketin çalışanı olan davalı …’in emniyeti suiistimali nedeni ile davacının tazminata hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmış ise miktarı, davalı …’e iftirada bulunulup bulunulmadığı, zamanaşımı definin ve belirsiz alacak davasına yönelik itirazın yerinde olup olmadığı hususlarındadır. Sigorta sözleşmesinden doğan tazminat davaları hak sahibinin zararı ve tazminat yükümlülerini öğrendikten itibaren iki yıl ve herhalde zarara neden olan olay tarihinden itibaren on yıl sonra zamanaşımına uğrayacağından zamanaşımı definin reddine, dava konusu talebin tazminata ilişkin olması ve dava açıldığı tarihte dava değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olmaması karşısında HMK 107.maddesi gereğince belirsiz alacak davasına ilişkin itirazın reddine karar verilmiştir.
Davacı tanığı … beyanında: Ben davacı firmanın aylık satışları ile ilgilenirim, … 2015 yılının Nisan ayında evlendi o sıra market cirosu arttı, … davacı şirketin istasyon kısmından sorumludur, personelin tatil günlerinde haftada iki gün ayrıca davacı şirketin market kısmında da çalışırdı, markette barkodsuz satış yapılmaz, ancak … barkodlu ürünlerin giriş faturalarını silerek barkodsuz satış yapmıştır, geriye dönük bütün faturaları sistemde tek tek karşılaştırarak bu durumu tespit ettik, bu tespit yaklaşık 15 gün zamanımızı aldı, bu durumu işverenin tespit etmesi mümkün değildir, silme yapıldığı için stokta bulunan malların daha fazla olduğu ortaya çıktı, sonuç olarak malların depoda olmaması nedeniyle davacı şirket zarara uğramış oldu, fatura girişlerini … yapıyordu, yapmış olduğumuz sayım ve tespitler 2010 dan …’in işten çıkış tarihine kadar ki süreç için yapıldı, davacının iki ayrı marketinden birinde mal bittiği zaman diğer marketten mal tranferi söz konusu değildir, eğer böyle bir mal transferi olursa o da faturalı olur ve bir elin parmağını geçmeyecek kadar azdır demiştir.
Davacı tanığı … beyanında: Davacı şirketin market kısmına ben ara sıra giderim, orada …’i görürüm, ben namaza gittiğim zaman gelecek olan malların benim yokluğumda gelmesini sağlar, ben yokken malların sayımını yapar, bende bu malların eksilip eksilmediğini kontrol etme şansını bulamadım, bu gelen malların muhasebeye işlenmediğini, faturaların masanın altındaki bölmede bulunduğunu ben bizzat kendi gözlerimle gördüm demiştir.
Davacı tanığı … beyanında: Ben …’in gelen sigaraları geçmediğini, yani barkodlarını okutmadığını gördüm, ben zaman zaman şirketin market kısmına giderim, normalda geçici olarak şirketin pompa kısmında çalışırım, bir iki defa bu şekilde …’i gördüm, benim asıl görev yerim … Şirketidir, bu şirket …’de bulunur, ben barkodlarını okutmadığını gördüm derken, tık tık ettiğini duymadım, o nedenle o şekilde ifade ettim, ben yaklaşık on beş günde bir … davacı şirketin pompa istasyonuna gelip çalışıyordum, bildiğim kadarıyla davacı şirketin iki marketi arasında mal transferi olmuyordu, paranın transferi söz konusu değildir, bir marketten diğerine mal geldiği zaman parası veriliyordu, … sigara lazım olduğu zaman … götürülür, parasını da … alırlar demiştir.
Davalı tanığı …beyanında: Ben …’in emniyeti suistimal ettiğini görmedim, iki sene … ile birlikte çalıştık, … sorumlumuzdu, ben onun yanında çalıştım, … yeri gelir markette çalışıyordu, yeri gelir müdürlük de yapıyordu, genellikle müdürlük yapıyordu, … işten çıktığı zaman açtığı davada benim kendisi için tanıklık yapıp yapmayacağımı sordu, bende yapacağımı söyledim, ben tanıklık yapacağım için diğer taraf bizden taraf olacaksın, tanıklık yapmayacaksın dediler, ben … den taraf olduğumu söyleyince de beni işten çıkardılar, bana yazılı bir ifade getirdiler, bu ifadenin altını imzalamamı istediler ama ben imzalamadım, ben o ifade de ne yazıldığını hiç okumadım, bana da markette hırsızlık yaptım şeklide bir iftirada bulunuldu, üç gün bu nedenle işe gitmedim, beni biz senin hakkında yanıldık diyerek geri çağırdırlar, ben de gelip işe devam ettim demiştir.
Davalı tanığı … beyanında: … bizim başımızdaki sorumlu kişiydi, ben davacı şirkette pompacı olarak çalıştım, ben … herahangi bir şeyini görmedim, ben ayrıldıktan sonra da … bir müddet orada çalıştı, … şirketin işleri ile … ilgilenirdi, … ilgilenirdi, onlar olmayınca da … ilgilenirdi demiştir.
Davalı tanığı … beyanında: Benim Çalıştığım … Ltd. Şti …, … Şti ise …, … … istasyonda çalıştı, … Şti açılınca … ayrılarak …Şti’ne geçti, … müdürü idi, ben ise … Ltd. Şti’nin sorumlusu idim, patronlarımız olmadığı zaman işlere ben bakıyordum, iş akdini feshettikten sonra iş davası açtım ve davayı kazandım, bu dava açıldıktan sonra bana hırsızlıktan dolayı isnatta bulunuldu, benim açtığım iş davasında şahitlik yapan … de hırsızlıktan dolayı şikayet edildi, diğer marketçiler edilmedi, … ve … iki şirket arasında mal alışverişi oluyordu, fatura ya da irsaliye kesilmezdi, örneğin … 50 koli su geldiğinde … su bulunmaması halinde gelen suların bir kısmı …. gönderilebiliyordu, ben … çalışmadım, sayım gibi işler olduğunda yardım amaçlı gittiğim olurdu, senede iki üç defa bu şekilde gidip yardım ettim demiştir.
… CBS…soruşturma numaralı dosyasının incelenmesinde, …Ticaret Limited Şirketi ve yetkilisinin şikayeti üzerine … hakkında hırsızlık ve emniyeti suiistimal suçlarından yapılan soruşturma sonrası müşteki firmanın soyut iddiası dışında kamu davasının açılmasını gerektirir kuvvette somut delil ve emare elde olunamadığından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara müşteki vekilince itiraz edilmesi üzerine … 2. Sulh Ceza Hakimliğince 15/01/2021 tarih ve …d.iş sayılı karar ile itirazın reddi yönünde karar verildiği, bu karara da itiraz edilmesi üzerine kanun yararına bozma talep edildiği, Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 01/04/2021 tarih ve … sayılı kararı ile kanun yararına bozma yoluna gidilmediği yönünde karar verildiği, müşteki vekilince bu karar üzerine Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapıldığı ve dosyanın komisyonca UYAP üzerinden incelenmesi yönünde talepte bulunulduğu, bu yönde henüz bir karar verilmediği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında sigorta sözleşmesi düzenlenmiş ve sigorta sözleşmesinde sigortacının kişi ve olay aynım yapmaksızın sigortalının emrinde ve hizmetinde çalıştırdığı kişilerin sigortalıya ait para ve para ile ölçülen malları çalmak, zimmetine geçirmek, hile ve dolandırıcılık veya sahtekarlık yolu ile bunlara sahip olmak suretiyle yapacakları emniyeti suistimal halleri neticesinde sigortalının uğrayacağı hasarı sigorta bedelini geçmemek üzere temin edeceği düzenlenmiş olsa da, davacı şirket çalışanı davalı … hakkında hırsızlık ve emniyeti suiistimal (güveni kötüye kullanma) suçlarından başlatılan soruşturma kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile sonuçlanmıştır. Hukuk mahkemeleri kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile bağlı olmamakla birlikte bu karar ile saptanıp kesinleşen maddi olgular mahkememizi de bağlar.
Mahkememize dinlenen davacı tanıklarından ikisi …’in barkodlu ürünlerin giriş faturalarını silerek barkodsuz satış yaptığını, malların muhasebeye işlenmediğini beyan etmişlerse de, CBS soruşturmasında davacı tarafın ticari defterlerinin tümünün incelenmesi sonucu VUK 254, 274 ve 278.maddelerinde belirtilen çalındığı iddia edilen mallar/emtialar ile ilgili olarak mevzuata uygun olarak emtianın stoklardan çıkartıldığına dair muhasebe kaydı yapıldığının kayıtlarda görülemediği, 3065 Sayılı Katma Değer Vergisinin 30/c maddesine göre çalınan mallar için fatura düzenlendiğinin görülemediği, dolayısı ile stok açıklarının doğrulanamadığı belirtilmiş olup davacı tanıklarının beyanlarının ticari kayıtlarla örtüşmediği anlaşılmıştır.
İlgili ceza soruşturmasında ticari defter ve kayıtlar üzerinde yaptırılan mali müşavir bilirkişi incelemesinin yeterli olduğu ve yeniden aynı tip bir inceleme yaptırılmasının gerekli olmadığı, maddi vakıaya ilişkin ceza soruşturmasında tespit edilen maddi olguların mahkememizi de bağlayacağı, itiraz yolu tüketilerek ve kanun yararına bozma yoluna gidilmeyerek kesinleşen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karara karşı Anayasa Mahkemesine bulunulan bireysel başvuru sonucunun, Anayasa Mahkemesinin incelemesini maddi olay yönünden değil hak ihlali yönünden yapacağı değerlendirilerek beklenmesi gerekmediği kabul edilmiş, davacı şirketin çalışanı davalı …’in emniyeti suiistimalde bulunduğu kanıtlanamadığından davacının tazminat talep edemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmişitr.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 59,30 TL ilam harcının peşin yatırılan 31,40 TL ve 1.849,00 TL tamamlama harçlarından mahsubu ile fazla yatırılmış olan 1.821,10 TL harcın davacıya iadesine,
Red sebebi ortak olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T m.3/2 gereğince hesaplanan 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak eşit oranda davalılar … ve … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/07/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır