Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/879 E. 2018/1357 K. 17.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/879 Esas
KARAR NO : 2018/1357

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında açık hesap olarak tabir edilen cari hesap ilişkisinin olduğunu ve davalı borçludan ticari ilişkiden oluşan alacakları nedeniyle davalı aleyhine … 34. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının süresi içerisinde borca ve tüm ferilere itiraz ederek takibi durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını ve her ne kadar icra takibine dayanak olarak bir adet fatura gösterilmiş olsa da böyle bir faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, davacı tarafın ticari defterlerinde böyle bir faturanın kayıtlı olmasının borcun varlığını kanıtlama bakımından yeterli kanıt olmayacağı ve müvekkiline satılan bir ürün olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 30. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, fatura örneği, ticari defter ve belgeler üzerinde yaptırılan incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının faturaya dayalı olarak davalıdan cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarı hususlarındadır.
İlgili … 30. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 09/08/2017 tarihinde faturaya dayalı 570,00 TL cari hesap asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9,75 yasal faizi ile birlikte tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 21/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 23/08/2017 tarihli itiraz dilekçesinde özetle alacaklı görünene borcunun olmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 16/11/2018 tarihli raporunda özetle; Davacı şirketin 2013 ve 2014 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacının 2014 yılı ticari defter ve kayıtlarına göre, davalıdan takip tarihi itibariyle 28.01.2014 tarihli, … seri numara, 970,00 TL bedelli faturadan dolayı bakiye 570,00 TL alacaklı olduğu, davacının alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %9,75 oranından başlayacak değişen oranlarda faiz uygulanması gerekeceği, davacı tarafından davalı adına düzenlenen mal satış faturasının, davalıya teslimine ilişkin dosyada her hangi bir kaydl bilgiye rastlanmadığı, ancak taraflar arasında dava konusu fatura öncesi ticari alışverişin olduğu ve davalının, davacıdan cari alacağı var iken dava konusu faturanın davalıya kesildiği ve davalının faturaya TTK 21/2.maddesi gereğince 8 gün içinde itiraz etmediği beyan edilmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, davalı vekili faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, davacı tarafın ticari defterlerinde böyle bir faturanın kayıtlı olmasının borcun varlığını kanıtlama bakımından yeterli olmayacağını ve müvekkiline satılan bir ürün olmadığını ileri sürmüş ise de, davacı şirketin, davalı adına mal/hizmet bedelleri karşılığı adına düzenlenmiş faturaları 120.01.144 – Alıcılar ( …- … Kuyumculuk) hesabında izlediği tespit edilmiştir. Tek Düzen Muhasebe Sistemi İçerisinde 120- Alıcılar Hesabının işletmenin faaliyet konusu ile ilgili her türlü mal ve hizmet satımlarından kaynaklanan senetsiz alacakların izlendiği hesap olduğu bilirkişi tarafından açıklanmıştır. Taraflar arasındaki ticari münasebetin 2013 yılı öncesi başlamış olduğu ve 2014 yılında bitiği, davacının 2014 yılında davalıya kestiği faturalara, davalının tahsilat makbuzları ile ödemeler yaptığı 31.12.2014 tarihi itibariyle davacının, davalıdan 570,00 TL alacaklı olduğu cari hesap muavin özetinden anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki cari hesaba göre davacının davalıya 2013 ve 2014 yılı içerisinde 3 adet fatura ile 1.818,00 Tl tutarlı mal/hizmet sattığı ve karşılığında 1.248,00 TL tutarlı nakit tahsilat yapmış olduğu ve bakiye 570,00 TL kaldığı davacı kayıtları ile sabittir. Dava konusu 28.01.2014 tarihli, … seri numara, 970,00 TL bedelli faturanın davalı tarafa tebliğ edilmiş olduğuna dair üzerinde herhangi bir işaret görülmemiştir. Salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi fatura düzenleyene karşı borçlu duruma düşürmez ve adına fatura düzenlenen kişinin borçlu sayılabilmesi için, VUK.nun 230.maddesine göre hazırlanmış faturayı usulüne uygun biçimde tebellüğ ettiği halde TTK 21/2.maddesine uygun süre olan 8 gün içinde itiraz etmemiş olması ya da fatura konusu mal veya hizmetin adına fatura düzenlenen kişi veya kuruma tesliminin belgelenmesi gerekmekte ise de, davacının davalıdan 400,00 TL avans alacağı var iken dava konusu faturanın davalıya tanzim edildiği ve davalının faturaya TTK. 21/2.maddesi gereğince olan 8 gün içinde itiraz etmediğinden ve/veya itiraz ettiğine dair belge sunmadığından fatura münderecatının kesinleştiği kabul edilmiştir. Davalı tarafın itiraz sebepleri kanıtlanamadığından davacının ticari defterlerinde 28.01.2014 tarihli, 415508 seri numara, 970,00 TL bedelli faturadan dolayı bakiye 570,00 TL alacaklı olduğu dikkate alınarak davanın kabulü ile, davalı tarafından … 34. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 34. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 38,93 TL ilam harcından peşin yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 7,53 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 570,00 TL, avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 31,40 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 139,80 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 902,60 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/12/2018

Katip

Hakim …