Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/876 E. 2021/278 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/876 Esas
KARAR NO : 2021/278

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 06/10/2017
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketin %50 sine karşılık gelen 11.700 adet pay sahibi olduğunu, davalı şirketin diğer ortağının … olduğunu ve aynı zamanda şirket ana sözleşmesine göre 24/12/2017 tarihine kadar münferiden şirketi hukuki sınırlar çerçevesinde temsil ve ilzama yetkili olan kişi olduğunu, müvekkiline şirketin işlemlerine ve hesaplarına dair, sermaye artırımının gerçekleştiği 16/12/2013 tarihinden itibaren şirketin işleyişiyle ilgili herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını, kar dağıtılmadığını ve ortaklar kurulunun toplanmadığını, davalı şirket müdürü diğer ortağın 2017 yılında görevi son bulacağından, müvekkili tarafından şirketin işlemleri hakkında ve 2013 ten itibaren bilanço bilgilerinin bildirilmesi talepli noter vasıtasıyla ihtarname keşide ettiğini, davalı şirketin cevabında, müvekkilinin bilgi alma ve inceleme hakkının engellenmediği beyan edildiğini ancak kar payı dağıtımının dene yapılmadığını, mevcut durum itibarı ile karın ne olduğunu hiç bir şekilde bildirmediğini, akabinde bağımsız mali müşavir yetkilendirdiklerini, yapılan denetimlerde davalı şirketçe tutulması gereken defterlerin yasaya ve mevzuata aykırı olarak düzenlendiğini, mali müşavire tüm defter ve kayıtların açılmadığını, incelenebilenler bakımından davalı şirketin alacak ve borçları deftere doğru şekilde geçirilmediğini, bazı borçların deftere dahi işlenmediğini, bu konuda detaylı araştırma yapılabilmesi için şirketin tüm ticari defter kayıt ve belgeleri ile banka kayıtlarının eksiksiz olarak celp edilmesini talep ettiklerini, mali müşavir tarafından yapılan inceleme sonucunda oluşturulan raporda davalı şirkete ait muhasebe kayıtlarında birden fazla fiktif kayıt bulunduğu, davalı şirkete ait mali tabloların hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığı, davalı şirket de hiçbir çalışan olmamakla birlikte eski çalışanların açmış olduğu işçilik alacakları davalarının davalı şirket aleyhine risk oluşturduğu ve davalı şirketin aynı zamanda şirket müdürü sıfatını da taşıyan … tarafından kötü yönetilmekte olduğu ve bu kötü yönetim sonucunda zarara uğratığı yönünde tespitte bulunduğunu, davalı şirketin kötü yönetilmesi netiçesinde müvekkili bakımından ortaklık ilişkisinin güvenilmez ve çekilmez hale geldiğini, davalı şirket kaynaklarının şirket müdürü …’nun kurucusu olduğu başka bir şirkete aktarıldığını, davalı şirketi zarara sokabilecek işlemler yaptığını, davalı şirkete ait demirbaş niteliğindeki menkul eşyaların hiçbir kira bedeli alınmaksızın davalı şirket müdürünün kurduğu şirket tarafından kullanıldığını, ve davalı şirketin aktifinin azaltıldığı pasifinin ise arttırıldığını, şirket kayıtlarına dahi güvenmeyen müvekkili bakımından ortaklık ilişkisine devam edilebilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek öncelikle TTK m.638/2 uyarınca müvekkili ortağın haklarının ve durumunun teminat altına alınması için alınması gereken önlemlerin alınması talebi ile , davalı şirkette pay sahipliği sıfatı sürdürülmez halen gelen şirketin kötü yönetimi nedeniyle şirkete ortak olurken öngördüğü ticari risklerin çok ötesinde hukuki ve idari yaptırım riskine maruz kalan, davalı şirketin müdür ve hissedarının borçlandırıcı işlemleri ile pasifi arttırılan davalı şirketteki ortaklığı sürdürülemez hale gelen müvekkilinin haklı nedenlerle şirketten çıkma talebinin kabulü ile şirketin rayiç değer bilançosu yapılarak müvekkiline ait esas sermaye payının gerçek ve güncel değerine uygun ayrılma akçesinin reeskont faizi ile birlikte kendisine verilmesine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı ortaklıktan çıkma payına ilişkin talebini ıslah ederek 668.811,07 TL ye yükseltmiştir.
Davalı vekili Davaya Cevabında :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin iki ortaklı olduğnu, iki artak arasında %50 – %50 şeklinde bölündüğünü, müvekkili … nun davalı şirketin ana sözleşmesine göre 24/12/2017 tarihine kadar münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili olan kişi olduğunu, davacının dilekçesinde 16/12/2013 tarihinden itibaren şirketin işleyişle ilgili herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını belirtiğini, fakat daha sonra mali müşavir yetkilendirdiklerini ve şirkette yerinde inceleme yapıldığını beyan etmekle kendi iddialarını çürüttüğünü, zire TTK 411 e göre azlık hisse sahiplerinin Ortaklar kurulunu toplantıya çağırabileceğini, ve karara bağlanmasını istedikleri maddeleri gündeme ekleyebildiklerini, kar dağıtımı ve ortaklar kurulunun toplanmaması karşısında atılacak ilk adımın şirketten çıkma olmadığını, davalı tarafın 16/12/2013 yılından beri kar dağıtılmadığını ve ortaklar kurulunun toplanmadığını henüz fark etmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ,davacının müvekkilinin 25/09/2014 tarihinde davalı şirket merkezinde aynı unvan ve aynı iştigal alanıyla şirket kurduğunu bu durumun rekabet yasağına aykırı olduğunu belirtiğini ancak davalı şirketin iştigal konusu ile müvekkili davalı şirket ortağının kurduğu şirketin iştigal konusunun birebir aynı olmadığını, aynı zamanda davacı tarafın iddialarının aksine bu iki şirketin birbirinden tamamen bağımsız şekilde işletildiğini, rekabet yasağına aykırılığın söz konusu olmadığını, ayrıca 2014 yılında kurulmuş bir şirketin 2017 nin son ayında şirketten çıkma için gerekçe gösterilmesinin TMK hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin rekabet yasağına aykırı davranmakla itham eden davacının asıl kendisinin bir şirket kurarak rekabet yasağını asıl kendisi ihlal ettiğini, ayrıca şirketin vergi borcunun varlığının şirketten çıkma için haklı sebep teşkil etmeyeceğini, işçi alımı ve işten çıkarma hallerinde ortaklara bildirim zorunluluğu olmadığını, ayrıca bu işlemler için ortaklar kurulunun toplantısı yapılmasının da gerekmediğini beyan ederek davacı ortağın çıkma talebinin TTK m 638/2 uyarınca haklı sebep kapsamında olmadığına, kötü niyetli çıkma talebinin reddine, talep edilen ayrılma akçesinin faiziyle verilmesine yer olmadığını, haksız olan bu talebin reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER;
Bilirkişi incelemesi, ticari defterler, yazılan müzekkere cevapları, dava dosyasındaki taraf açıklamaları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, limited şirket ortaklığından haklı sebeple çıkma ve ortaklık payı istemine ilişkindir.
Davacı davada ortağı bulunduğu şirketten haklı sebeple çıkmayı talep etmiştir. TTK m, 638/2 gereğince “Her ortak, hakli sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat alcına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.
… Ltd. Şti ‘ nin kuruluş ortakları % 75 hisse ile … ve % 25 hisse ile … olup şirket 100.000,00 TL kuruluş sermayesi ile 6762 sayılı ETTK hükümlerine göre kurularak 14.12.2007 tarihinde tescil edilerek Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 24.12.2007 tarih 6962 sayılı nüshasının 394. sayfasında ilan edilmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. 24.12.2007 tarihinde kurulmuştur. Davalı şirkette davacı … ile … %50-%50 hissedar olup şirket müdürlüğüne … 10 yıllığına müdür olarak atanmıştır. Şirket müdürünün görev süresi bitmesine rağmen genel kurul toplantısı yapılmamıştır ve müdür görevini TTK’ya uygun olmayan şekilde sürdürmektedir. Şirket hali hazırda gayri faal konumdadır.
… Ltd. Şti’ nin ortaklarından … 100.000,00 TL sermaye ile … A.Ş. adlı şirketi kurarak … Ticaret Sicil Memurluğunun … sicilinde 25.09.2014 tarihinde tescil ettirmiştir.
Dava dışı … A.Ş, ise 01.10.2014 tarihinde kurulmuş olup, şirket halen faal durumdadır. Şirketin tek hissedarı olan … aynı zamanda yönetim kurulu üyesidir.
Taleple bağlı kalınarak tarafların ticari defterleri ve dosya kapsamı üzerinden bilirkişi raporu alınmıştır. Alınan bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun somut bilgi ve belgeye dayalı, tarafların ve hakimin denetimine açık ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun olduğu kanaati ile mahkememizce değerlendirmeye esas alınmıştır.
Bilirkişi aracılığıyla davalı şirketin ve dava dışı şirketlerin bilançolarının tetkikinde;
Davalı ve dava dışı şirketlerin ticari defterleri 6102 sayılı TTK m. 64 ve 213 sayılı VUK m. 220-225 hükümleri gereğince tutulması gereken ticari defter ve kayıtlar muhasebe usul ve tekniğine uygun tutulup işlenmiştir.
Kurulan dava dışı şirketin amaç ve konusu davalı şirketin faaliyet konusu ile aynıdır. Dava dışı şirketin bankalarda mevduat tutmadığı gibi bakiye hesapları da yok denecek durumdadır. Buna karşılık şirket bilançolarında farklı hesaplar ortaya çıkmaktadır.
Davalı ve dava dışı şirketlerin ticari defterleri 6102 sayılı TTK m. 64 ve 213 sayılı VUK m. 220-225 hükümleri gereğince tutulması gereken ticari defter ve kayıtlar muhasebe usul ve tekniğine uygun tutulup işlenmiştir.
Davalı şirketin 120 nolu müşteriler hesabı 2014 yılında bakiye verirken 2015 yılına devir etmemiştir. Hangi hesaplar içerisine alındığı belli değildir.
320 Satıcıları hesabında 2014 yılında borç ve alacak bakiye veren hesaplar 2015 yılında yer verilmemiştir. Hesaplar buharlaşmış olarak kapatılmıştır.
Davalı şirketin bilançosunda yer alan en büyük ciroları olan şirketler dava dışı şirketin bilançosunda 120 Nolu müşteriler hesabında yer almaktadır.
Ayrıntılarına bilirkişi raporunda yer verilen 120,159 ve 320 Nolu hesaplar 2014 dönem sonundan 2016 dönem sonuna kadar aynı bakiyeler devam ederken hiçbir tahsilat yapılmaksızın tashih ve virmanlar yapılmak sureti ile büyük miktarlardaki alacaklar fıktif olarak kapatılmıştır.
2013-2016 yıllarına ait bilançolarda 131 nolu hesapta hiçbir hareket yok iken 2017 yılı bilançosunda 131.10.002 hesapta davacı …’nun hesabına 194.256.00 TL borç kayıt edilmiştir.
Davalı şirketin brüt ciroları 2015 yılından itibaren tamamen durmuştur.
Davalı şirketin nezdindeki dava dışı şirketin 120 nolu ve 320 nolu hesaplardaki cari hesap hareketleri, borç ve alacak kalemleri dava dışı şirketin kayıtları ile karşılaştırıldığında birbirini teyit etmemektedir.
Dava dışı … A.Ş’nin 25.09.2014 tescil tarihinden sonra ibraz edilen bilançolarına göre cirolarda aşırı yükselmeler olurken davalı şirketin ise ciroları tamamen düşerek yok olma konumuna gelmiştir. Davalı şirketin ortağı … kendi kurmuş bulunduğu şirket canlanırken davalı şirket yok olma konumun gelmiştir. Davalı şirketin en büyük cirolarını oluşturan firmalara bu kez dava dışı şirketin aktifinde büyük rol oynamaktadır.
Dava dışı şirketin davalının müşterilerini kendi potansiyeline katmış ve büyük cirolar yapmasına rağmen davalı şirkette olduğu gibi vergiler ödemekten imtina edilmiştir. 31.12.2017 dönem sonu itibari ile ödenecek vergiler 711.898.88 TL dir.
Davalı şirketin nezdindeki dava dışı şirketin cari hesap hareketleri ile dava dışı şirketin nezdindeki davalı şirketin cari hesap hareketleri birbirini teyit etmemektedir.
Ortaklar arasındaki uyumsuzluk sebebiyle davalı şirketin faaliyeti tamamen durma noktasına gelmiş sürekli zarar ederek vergileri ödeyemez konuma gelmiştir.
Davacının ortaklıktan çıkma payı 668.811,07 TL olarak belirlenmiştir.
Davalı tarafın itirazları bilirkişi raporunda yapılan somut tespitler ile örtüşmediğinden ve alınan raporun denetime elverişli, dosya içeriği ile uyumlu olması nedeniyle yeniden bilirkişi incelemesi yapılmamıştır.
Bu kapsamda yapılan incelemede, davalı şirketin gayri faal hale geldiği, şirket tarafından davacıya fıktif kayıtla borç yazıldığı, şirket müdürünün bir başka şirket kurmak suretiyle TTK m. 626/2’de hükme bağlanan rekabet yasağını ihlal ettiği, dava dışı şirket müdürünün münferit olarak yeni kurmuş bulunduğu dava dışı şirkete davalı şirketin müşteri portföyünü aktardığı, şirketin uzun süreden beri kâr dağıtmadığı, şirketi müdürünün idare ve temsil yetkisinin süresinin sona erdiği ve yenileme için genel kurulun toplanamadığı, davacının ortaklıktan ayrılma ile ilgili talebinin davalı yana ihtaren bildirildiği, davalı şirketin nezdindeki dava dışı şirketin 120 nolu Müşteriler ve 320 nolu Satıcılar hesaplarındaki bakiyelerin birbirini teyit etmediği, 2014 yıl sonundan itibaren yapılan ticari işlemlerde mahsup ve tahsis fişleri düzenlemek sureti ile yapılan virmanlar sonucu bir çok hesabın müdür tarafından kapatıldığı, dava dışı şirketin kurulması ile birlikte davalı şirketin devamlı zarar ettiği, buna karşılık dava dışı şirketin sürekli karar ettiği, SGK’dan gelen 06,07.2018 tarih … sayı ve 06.04,2019 tarih … sayılı yazılar ekindeki hizmet döküm cetvelindeki davalı şirkette çalışan …, …, …, …, …, …, adlı personelin dava dışı şirketin bordrolarında aynı şekilde yer aldığı hususları birlikte değerlendirildiğinde haklı sebep şartının gerçekleştiği kabul edilerek davacının davalı şirket ortağından çıkarılmasına, davacının hissesine isabet eden 668.811,07 TL ortaklıktan çıkma payının davalı şirket ortağı …’ndan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-) Davanın Kabulüne, davacının davalı …irketi ortaklığından TTK md. 638/2 çıkarılmasına, davacının hissesine isabet eden 668.811,07 TL ortaklıktan çıkma payının davalı şirket ortağı …’ndan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Alınması gereken 45.686,48.TL. nispi karar harcından peşin + ıslah yatırılan toplam 11.453,03.TL.harcın mahsubu ile bakiye kalan 34.233,45.-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 50.490,55.TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan toplam 14.532,58.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-)Taraflarca yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2021

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)

Peşin Harç : 31,40,- TL
Başvuru Harcı : 31,40 .- TL
Islah Harcı : 1.421,63.TL
Vekalet Harcı : 4,60 .- TL
Bilirkişi Ücreti: 2.600,00.-TL
Posta Giderleri: 443,55.- TL
Toplam : 14.532,58.- TL