Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/866 E. 2019/327 K. 01.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/866 Esas
KARAR NO : 2019/327

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 03/10/2017
KARAR TARİHİ : 01/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı borçluya mallar sattığını, sattığı mallar dolayısıyla 11/04/2016 tarih … seri nolu 19.411,00 TL miktarlı ve 12/04/2016 tarih … seri nolu 3.776,00 TL miktarlı faturalar düzenlendiğini, satılan malların davalının … adresindeki işyerine teslim edildiğini ancak bu fatura bedellerinin tahsil edilemediğini, bunun üzerine … 23. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun haksız itirazı ile takibin durduğunu, davalının icra müdürlüğüne vermiş olduğu itiraz dilekçesinde öne sürdüğü yetki itirazının yerinde olmadığını ileri sürerek davalının itirazın iptali ile davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça huzurdaki davanın yetksiz mahkemede açıldığını, HMK 6.maddesinin “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. ” hükmünü içerdiğini ve bu suretle yetkili mahkemeyi açıkça belirttiğini, özel yetki hali bulunmayan işbu uyuşmazlıkta genel yetki uyarınca davanın davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılmamış olması sebebiyle yetki itirazlarının bulunduğunu, davalı müvekkili firmanın , davacı tarafın takibe koymuş olduğu faturalar yönünden herhangi bir borcu bulunmadığını beyan ederek davanın yetki nedeni ile ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 23. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, fatura örnekleri, vergi dairesi kayıtları, ticari defter ve belgeler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki ticari ilişki sonucu satın alınan malların davalıya teslim edilmesine rağmen bedellerinin ödenmemesi nedeniyle faturaya dayalı olarak davacının davalıdan bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarının ne kadar olduğu, yetki itirazının yerinde olup olmadığı hususlarındadır. HMK 10 ve TBK 89.maddeleri gereğince yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
İlgili … 23. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 18/08/2017 tarihinde iki adet faturaya dayalı 13.030,69 TL asıl alacak, 1.789,38 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.820,07 TL alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren asıl alacak için hesaplanacak T.C.Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı yıllık (365 gün) %9,75 avans faiz oranından az olmamak üzere artan oranlarda faizi, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 24/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 25/08/2017 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; borca itirazlarının olduğunu, icra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 27/11/2018 tarihli raporda özetle, taraflar arasında ticari mal alım satımından kaynaklanan ticari bir ilişki olduğunun davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş 11.04.2016 tarih ve 897383 sayılı, 19.411.-TL, 12.04.2016 tarih ve 897434 sayılı 3.776.- TL tutarlı faturalardan anlaşıldığı, davacı tarafından satılan emtialar karşılığı davalı adına düzenlenen toplam 23.187.-TL tutarlı fatura bedelinin davalı yanca kısmen ödendiği ve bakiye 13.030,69.-TL’nin ödenmediği, davacı şirketin yasal defter kayıtlarına göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve icra takibinin dayanağı olan 11.04.2016 tarih ve … sayılı, 19.411.-TL tutarlı faturanın 11.04.2016 tarih ve … fiş numarası ile ve 12.04.2016 tarih ve … sayılı 3.776.- TL tutarlı faturanın da 12.04.2016 tarih ve … fiş numarası ile davacının defter kayıtlarında davalı adına borç olarak kaydedilmiş olduğu, bahsedilen faturaların kayıtlara işlenmesi ile davalının 12.04.2016 tarihi itibariyle 33.030,69 TL toplam borcunun bulunduğu, 13.12.2016 tarihinde … Evrak No… Por.Nolu 20.04.2017 vadeli çek ile 10.000,00 TL, 13.12.2016 tarihinde… Evrak No… Por.Nolu 20.05.2017 vadeli çek ile 10.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL davalı adına alacak olarak kaydedilmiş olduğu, bu nedenle de 13.12.2016 tarihi itibariyle cari hesap bakiyesinin (33.030,69-20.000,00=) 13.030,69 TL kaldığı, davalı adına borç olarak görünen 13.030,69 TL’nin 31.12.2016 yıl sonu kapanış maddesinde davalı adına borç bakiyesi olarak göründüğü ve 01.01.2017 açılış maddesinde de aynı tutarda kayıtlı olduğu, 13.12.2016 tarihinden takip tarihi olan 18.08.2017 tarihine kadar ve dava tarihi olan 03.10.2017 tarihine kadar davalı tarafından yapılmış başkaca bir ödeme kaydına rastlanmadığı, ilgili vergi dairelerinden gönderilmiş olan yazılar ve ekleri incelendiğinde davalının Nisan 2016 döneminde davacıdan 4 adet fatura ile KDV hariç 27.999,00 TL tutarında mal alışının olduğunu (Ba) formu ile ilgili vergi dairesine bildirdiği, davacının Nisan 2016 döneminde davalıya 4 adet fatura ile KDV hariç 27.999,00 TL tutarında mal satışının olduğunu (Bs) formu ile ilgili vergi dairesine bildirdiği, karşılıklı olarak verilen bildirimlerin birbiri ile örtüştüğü beyan edilmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır.
Somut olayda, taraflar arasında ticari mal alım satımından dolayı ticari ilişkinin bulunduğu, davacı tarafın defter kayıtlarına göre satılan mal bedeli olarak davalı adına düzenlenen faturaların kayıtlara işlenmesi ile davalının 12.04.2016 tarihi itibariyle borç bakiyesinin 33.030,69 TL’ye ulaştığı, bu borca karşılık davacının kayıtlarına göre davalı tarafından toplam 20.000,00 TL tutarlı 2 adet çek ile ödeme yapıldığının tespit edildiği, ödemeden sonra davalının 13.12.2016 tarihi itibariyle 13.030,69 TL borçlu göründüğü, davalı tarafça borcun ödendiğine dair herhangi bir belge sunulmadığı, taraflarca ilgili vergi dairelerine verilen Ba ve Bs form bilgileri birbiri ile örtüştüğünden davalının Nisan 2016 döneminde davacıdan emtia aldığının doğrulandığı, davacının defter kayıtlarında takip tarihi itibariyle davalının 13.030,69 TL borçlu olduğu anlaşılmış, davacı davasını ispat ettiğinden davanın kabulü ile, … 23. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 13.030,69 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, … 23. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 13.030,69 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 890,12 TL ilam harcından peşin yatırılan 222,54 TL harcın mahsubu ile bakiye 667,58 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 222,54 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 126,50 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.080,44 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/04/2019

Katip …

Hakim …