Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/846 E. 2019/391 K. 24.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/846 Esas
KARAR NO : 2019/391 Karar

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 26/09/2017
KARAR TARİHİ : 24/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili …nin, 5015 sayılı Petrol Piyasa Kanunu kapsamında ve EPDK’dan aldığı dağıtıcı lisansı doğrultusunda akaryakıt sektöründe faaliyet gösterdiğini ve bu ticari faaliyetinin sahibi olduğu … ve … marka ve logosu altında maliki bulunduğu veya intifa/kira sözleşmeleriyle hukuksal tasarruf hakkına sahip bulunduğu akaryakıt istasyonlarında gerek bizzat gerekse sözleşmeli bayileri vasıtasıyla sürdürmekte olduğunu, müvekkili şirketin, tapuda … ili, … ilçesi, … Köyü, M33 pafta, 202 ada, 19-20 parsellerde kayıtlı taşınmazın 16/10/2002 tarihinden başlamak üzere 20 yıl süreli olarak intifa hakkı aldığını, intifa hakkı sahibi olarak bu taşınmazın akaryakıt istasyonu olarak kullanılması ve işletmesine yönelik olarak da davalı ile bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalı ile imzalanan 16/10/2002 tarihli bayilik sözleşmesi ile bu taşınmazın ve üzerinde kurulu olan akaryakıt istasyonu ve müştemilatının işleticiliği ve kullanılmasının davalıya bırakıldığını, davalı şirketin, intifa hakkı müvekkili şirkete ait olan taşınmazı ve üzerindeki akaryakıt istasyonunu bayilik ve işleticilik sözleşmesi kapsamında … akaryakıt istasyonu olarak işlettiği ve sözleşmelerin feshedildiği tarihe kadar da … İstasyonu olarak faaliyette bulunduğunu, Rekabet Kurulunun kurumsal internet sitesinde 12/03/2009 tarihinde yayınladığı genel bir duyuru ve akabinde Rekabet Kurulunun vermiş olduğu emsal niteliğindeki kararlarda “2002/2 sayılı dikey anlaşmalara ilişkin grup muafiyeti tebliğinde koşulları belirtilen muafiyetten yararlanabilmek bakımından alıcılar üzerine getirilen rekabet yasağının süresinin beş yılı aşmaması gerektiği, taraflar arasında bayilik sözlesmesi ile bağlantılı kredi sözleşmeleri, ekipman sözleşmeleri, uzun süreli kira sözleşmeleri yada uzun süreli intifa hakkı tanınması gibi şahsı ya da ayni hakların da rekabet yasağının süresini fiilen uzatacak şekilde kullanılmayacağı, bu tür sözleşmelerin varlığı halinde, beş yılı aşan süreler bakımından, 2002/2 sayılı tebliğinde tanınan muafiyet koşullarının ortadan kalkacağı, dikey anlaşmalarda yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin, 2002/2 sayılı tebliğin 5.maddesiyle uyumlu hale getirilmesine ilişkin geçiş süresinin 18.09.2003 tarihinde başlayıp, 18.09.2005 tarihinde sonra erdiğine, bu çerçevede 18.09.2005 tarihinden önce yapılmış olan ve süresi beş yılı aşan sözleşmelerin, rekabet kurulu tarafından uygulanan azami hadde indirme ilkesi gereğince 18.09.2010 tarihine kadar tebliğinde yer alan muafiyetten yararlanabileceğine ve bu tarihten sonra muafiyet koşullarının ortadan kalkacağına, bu tarihten itibaren intifa hakkı çerçevesinde bayilerin yeniden sözleşme yapmaya zorlanması halinde 4054 sayılı kanunun 4. maddesi çerçevesinde işlem başlatılacağının ilgili taraflara bildirilmesine” denilmek suretiyle kurumun önceki kararları ve yerleşik uygulaması değiştirilmiş ve 18/09/2010 tarihine kadar tüm sözleşmelerin ve bu kapsamdaki kira/intifa sözleşme sürelerinin 5 yıldan fazla olmayacağına ve bu tarih itibarıyla da sözleşmelerin süresinin sona ereceğine karar verilmiş olduğunu, Rekabet Kurulunun 12/03/2009 tarihli duyurusuna karşı dağıtım şirketleri tarafından iptal davaları açılmış olup, ancak açılan davaların Danıştay’ın ilgili dairesi tarafından reddedildiğini, Rekabet Kurulunun kararı doğrultusunda 18/09/2010 tarihinden sonraki döneme tekabül eden intifa sözleşmesi süresinin ifasının hukuken ve fiilen imkânsız hale gelmiş olduğu müvekkili şirketle davalı arasındaki bayilik sözleşmesi ve ilişkisinin de bunun sonucu olarak ortadan kalktığını, davalı şirketi ticari ilişki esnasında meydana gelen bu gelişmeleri gerekçe göstererek … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Rekabet Kurumunun 2002/2 sayılı tebliğine göre sözleşmeleri feshettiğini müvekkili şirkete bildirerek tüm demirbaşların alınmasını ihtar ettiğini, bu duyuru sonucunda Rekabet Kurulu’nca 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun 56.maddesi gereğince aynı kanunun 4.maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle geçersiz sayılmış olan anlaşmaların taraflarının bu anlaşma gereğince birbirlerine verdikleri her şeyin Borçlar Kanununun 63. ve 64. Maddeleri çerçevesinde iadeye tabi olduğunu, Rekabet Kurulunun belirtilen duyuruları sonrasında müvekkili şirket lehine tesis edilen ve 20 yıllık süresi 16/10/2022 tarihinde bitecek olan intifa hakkının ve taşınmaz üzerinde kurulu bulunan akaryakıt istasyonunun malik/davalı tarafından işletilmesine yönelik imzalanan bayilik ve işleticilik sözleşmesi ile protokollerin beş yılı aşan süreleri -18/09/2010 dan sonraki kısmı- 18/09/2010 tarihinden itibaren geçersiz hale gelmiş olduğu tarafların imzalanan anlaşmalar doğrultusunda birbirlerine verdikleri her şeyin Borçlar Kanununun 63.ve 64 maddesi kapsamında iadeye tabi olduğundan bu davayı açtıklarını, müvekkili şirketin intifa hakkı kendisine ait olan taşınmazdaki akaryakıt istasyonuyla ilgili olarak yatırım desteği sağlandığını, istasyondaki duran varlık olarak adlandırılan inşaat yatırımlarını yaptığını, buna yönelik olarak da davalıya ve istasyona toplam 60.000,00.-TL ödeme yaptığını, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete/istasyona ödenen yatırım bedellerindeki amacının istasyonun ve taşınmazın intifa süresince ve bayilik sözleşmesi doğrultusunda … markası ve adı altında işleteceği ve buradan kazanç elde edeceğine olan güven olduğunu, söz konusu Rekabet Kurumu duyurusundan sonra sözleşmelerin feshinde yasal zorunluluk bulunması nedeniyle sözleşmelerin öngörülen süreden önce sona ermesinden dolayı yatırım tutarı bakiyesinin güncelleştirilmiş değerinin hesaplanarak müvekkili şirkete iadesi BK.nun 63. ve 64. maddesi kapsamında yasal bir zorunluluk olduğunu, bu kapsamda yapılan hesaplar neticesinde 60.000,00-TL tutarındaki yatırım bedeli olarak davalıya ödenen meblağdan kullanılmayan kısmına tekabül eden ve sözleşmelerin fesih tarihine kadar işlenmiş faiziyle birlikte toplam 96.012,69.-TL nin ödeme tarihine kadar işlenecek faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline iadesinin gerektiğini, müvekkili şirketin 20 yıl süreyle intifa hakkına sahip olacağı saikiyle davalıyla bayilik ilişkisine girerek istasyona yatırım yaptığını, inşaat desteği sağladığını, ödemelerde bulunduğunu, imzalanan sözleşmelerin beklenenden önce sona ermesinin istasyonda başka dağıtım şirketinin ürünlerinin satışına başlanmış olmasının, müvekkili şirket bayiliğinin sona ermesi ve intifa hakkına konu taşınmazın halen davalı tarafından fiilen kullanılması nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiğinden, sözleşme süresi bakiyesine tekabül eden kısmının da müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı firmanın dava dilekçesinde belirttiği … ili, … ilçesi, … Köyü, M33 pafta, 202 ada, 19- 20 parsellerde kayıtlı gayrimenkulün müvekkili şirkete ait olmayıp … oğlu … adına kayıtlı olduğunu, davacı firmanın lehine tesis olunan intifa hakkında 08/12/2010 tarih ve 3960 yevmiye numarası ile tapu kayıtlarından terkin edildiğini, müvekkili firma ile davacı firma arasında … ili, … ilçesi, … Köyü, M33 pafta, 202 ada, 19-20 parsellerde kayıtlı gayrimenkulün üzerinde kurulacak petrol istasyonu için bayilik sözleşmesi akdedildiğini, ancak yukarıda anılan bu gayrimenkul üzerinde petrol istasyonu da dahil olmak üzere hiçbir taşınır yada taşınmaz mal bulunmadığını, olmayan bir istasyonuna ne gibi kazandırmaların yapıldığının anlaşılamadığını, dava dilekçesinde geçen ancak belgeleri taraflarına tebliğ olunmayan bu kazandırımlara dair cevap hakkımızı saklı tuttuklarını ve müvekkili firmanın halen … Ticaret A.Ş bayisi olduğunu, ancak müvekkili firmanın anılan dağıtım firmasının … ili, … ilçesi, … Köyü, … Mevki M33 pafta, 177 ada, l parselde kayıtlı gayrimenkul üzerinde kurulu bulunan petrol istasyonunda bayisi olduğunu, davacı firma ile yapılan sözleşmedeki yer ile bu yerin birbirinden bağımsız tamamen farklı yerler olduğıunu, aynı olmayan bir toprak parçası olduğunu, hiçbir yapılaşma ve ticari işletmenin olmadığı gibi bu yere davacının yaptığını iddia ettiği yatırımlarında bulunmadığını, bu yatırımlarına ilişkin sunulacak belgelere cevap hakkını saklı tuttuklarını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Deliller:
Taraflar arasındaki 16/10/2002 tarihli bayilik sözleşmesi, … 4. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi, … Noterliğinin …tarih … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi, … Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi, … … tarih … yevmiye nolu fesih ihtarnamesi, Ticaret Sicil kayıtları, Tapu Kayıtları, Faturalar, Ödemelere ilişkin Banka Dekontları, EPDK kayıtları, Taraf ticari defter ve kayıtları, Bilirkişi raporu
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava Rekabet Kurulu’nun resmi internet sitesinde yayınlanan 12/03/2009 tarihli akaryakıt sektörü ile ilgili genel tebliğ nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmelerin 5 yılı aşan sürelerinin geçersiz kaldığından bahisle yasal zemini ortadan kalkan intifa hakkı gereğince petrol istasyonuna yapılan kalıcı teknik yatırımların işlememiş süreye tekabül eden kısmının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir.
05/06/2012 havale tarihli Prof. Dr. …, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir … ve Akaryakıt Uzmanı …’den oluşan Heyet Bilirkişisi Raporuna göre;
“…Davalıya ödenen peşin ivaz bedelinin sözleşmenin geçersiz kılınan süresine tekabül eden kısmının denkleştirici adalet ilkesine göre güncel değerinin davalıdan tahsili talebinde; davacı tarafın davalıya 20 yıllık intifa hakkı için 60.000,00-TL ödendiği, sözleşme tarihinin 16/10/2002 olduğu, buna göre 16/10/2002 – 16/10/2022 arasında 7305 gün için akdedilen inrtifa hakkı sözleşmesinin 18/09/2010 tarihinde 2894 gün sonra konusuz kaldığı ve 4.411 günlük kısmının artık taraflar arasında uygulanmayacağı anlaşılmaktadır.
Davacının 7305 gün için 60.000,00-TL ödendiği nazara alındığında her gün için 60.000,00-TL / 7305 Gün: 8,21 -TL ödemeyi yükümlendiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 4411 günlük kısmı artık ortadan kalkmış olduğundan davacının 4411 gün X 8,21-TL : 36.214,31-TL lik 16/10/2002 ödeme tarihi itibarıyla ödemesi konusuz kalmış olup iadesi talep edilebilecektir.
Bu değerin sözleşmenin sona erdiği 18/09/2010 tarihinde denkleştirici adalet prensibine göre baliğ olacağı güncel değer ise;
ÖDEME TARİHİNDE
DAVA TARİHİNDE
TUTAR
TARİH
KUR
USD DEĞER
TARİH
KUR
TL DEĞER
36.214,31
16.10.2002
1,637
59.282,82
18.09.2010
1,4887
88.254,33
TARİH
KUR
EURO DEĞER
TARİH
KUR
TL DEĞER
36.214,31
16.10.2002
1,608
22.521,33
18.09.2010
1,9526
43.975,14
TARİH
TEFE
TARİH
TEFE
TL DEĞER
36.214,31
16.10.2002
36.1.
37.127.65
18.09.2010
9.24
36.448.09
TARİH
MEVDUAT FAİZİ 1 YILLIK
36.214,31
16.10.2002
64
55.911.89
18.09.2010
23
43.294.21
GENEL TOPLAM
211.971.77
4 Unsurun ortalama değeri; 211.971,77 / 4 : 52.992,94-TL
Buna göre 16/10/2002 tarihinde 36.214,31-TL’nin 18/09/2010 tarihi itibarı ile denkleştirici adalet prensibine göre ortalam değeri 52.992,94-TL’dir. Davacının intifa hakkının terkininin temin etmesi kaydıyla (tapu harçlarının ödenmesi vs. gibi mali yükümlülüklerin ifası) bu meblağın kendisinie iadesini talep edebileceği değerlendirilmiştir.
Müvekkili tarafından benzin istasyonuna yapılan prim, ticari teşvik ve yatırım destek bedellerinin geçersiz kılınan süresine tekabül eden kısmının denkleştirici adalet ilkesine göre güncel değerinin davalıdan tahsili talebinde; davacının benzin istasyonuna ne gibi bir prim ve ticari teşvik uygulamasını gerçekleştirdiği, bu meyanda bunların parasal değerinin ne olduğu belirsizdir. Öte yandan davacının sözleşmenin ayakta kalacağı inancıyla şimdiden yaptığı ancak sözleşme ortadan kalktığı için konusuz ( sebepsiz) kalan bir ödemesinin bulunduğu da ispata muhtaçtır. Diğer yandan bu meyandsa yapılan ödemeler mevcut ise bunlar sözleşme gereğince davacının ediminin ifası kabilinden olduğundan kanımızca iadesi talep edilemeyecektir. 18/09/2010 tarihinden sonra ödenen bir meblağ var ise ancak bunun bedelinin iadesinin talep edilebileceği, dosya kapsamına göre 18/09/2010 tarihinden sonra herhangi bir prim veya yatırım teşvik ödemesinin davacının muhasebe kayıtlarında görülemediği belirtilmelidir.” Şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekilinin Bilirkişi Raporuna itirazları sonrasında 24/04/2013 havale tarihli Ek Bilirkişi Raporuna göre; “… davacının itirazlarının yerinde görülmediği, … kök raporda ortaya konulan görüş ve değerlendirmelerin aynı şekilde geçerli olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda Sektör Uzmanı Bilirkişi … ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavir …’dan oluşan Bilirkişi Heyeti’nce 12/03/2014 tarihli Bilirkişi Raporu düzenlenmiştir. Buna göre;
“… dosyadaki belgeler ile bilirkişi raporlarının incelenmesinden; davacı yana 16/10/2002 tarihinden başlamak üzere 20 yıl için tanınmış olan intifa hakkının Rekabet Kurulu’nun 12/03/2009 tarihinde kendi internet sitesinden duyurduğu kararları gereğince 4054 sayılı Kanunun 56. Maddesine istinaden 18/09/2010 tarihi itibarıyla konbusuz ve geçersiz hale geldiği, fiilen sona erdiği, dolayısı ile taraflar arasındaki 16/10/2002 tarihli bayilik sözleşmesinin de sonlandırıldığı anlaşılmıştır.
Bu sözleşmeler çerçevesinde davalı tarafından davacı yana “ satış teşvik primi” açıklamalı, 60.000,00-TL bedelli 30/10/2002 tarihli, 38557 numaralı fatura düzenlendiği (kesildiği) ve bu fatura bedeli 60.000,00-TL’nin davacı tarafından nakit ve motorin bedeli ile ödendiği anlaşılan dava konusu iş bu satış teşvik prim bedelinin,… açıklandığı üzere söz konusu intifa hakkının bitimi tarihine kadar süreceği inancı ile verildiğinin Yüce Mahkemece benimsenmesi halinde davalı yana yapılan 60.000,00-TL ödemenin 18/09/2010 tarihinden sonra kalan süreye isabet eden bölümünün ( kısmının ) sebepsiz kaldığı ve de davalı yanın bu miktar iade borcunun olduğu, dolayısıyla davacının geriye kalan süreye tekabül eden kısmı Yargıtay içtihatlarında kabul edilmiş denkleştirici ilkesine göre (TEFE / ÜFE endeksi ile yapılan ) güncelleştirilmiş olarak talep hakkına sahip olabileceğini kabul etmek gerekecektir görüş ve kanaatine varılmıştır. Ancak iade edilecek bedelin bir para alacağı ve iyi niyetli sebepsiz zenginleşme alacağı hususu Sayın Mahkemenin takdirindedir.
Davacı şirket tarafından satış teşvik primi bedeli ödemesinin kalan süreye isabet eden karşılığının hesaplanması,
Satış Teşvik Prim Bedeli
Ödeme Tarihi : 30/10/2002
İntifa Süresinin Bitiş Tarihi : 16/10/2022
Toplam İntifa Süresi : 7300 Gün
İntifanın Konusuz Hale Geldiğ Tarih : 18/09/2010
Geçen Süre : 2894 Gün
Kalan Süre : 4406 Gün
Ödeme Tutarı : 60.000,00-TL
Kalan 4406 günlük süreye isabet eden tutar: 36.214,00-TL
Yukarıda işlememiş süreye tekabül eden tutar olarak hesaplanan 36.214,00-TL’dir. 36.214,00-TL’nin dava tarihi olan 03/06/2011 itibarıyla hesaplanan güncellenmiş değeri aşağıdaki gibi hesaplanmaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Üretici Fiyatları Endeksi Verilerine Göre Hesaplama:
2002 Ekim Ayı Endeksi : 6.213,30
2011 Haziran Ayı Endeksi : 191.44
Değişim Katsayısı : 2.0582
Kalan 4406 günlük süreye isabet eden tutar: 36.214,00-TL
Dava Tarihindeki Fiyatlar Genel Seviyesine Göre Karşılığı: 74.534,00-TL
36.214,00-TL’nin dava tarihi itibarıyla güncelleştirilmiş değeri 74.534,00-TL olup, davacı, dava tarihi itibarıyla davalıdan 74.534,00-TL alacaklıdır. “ şeklinde görüş verilmiştir ancak Bilirkişi Heyeti’nden Fatih Batuhan Çapar davacının yatırım bedeli talep edemeyeceğini düşünerek ayrıksı görüş beyan etmiştir.
Davacı Vekili Bilirkişi Raporuna dair beyanda bulunarak başka bir Bilirkişi Heyeti’nden rapor alınmasını talep etmişse de;
Mahkememizce 08/04/2014 tarihli ve 2011/307 E., 2014/83 K. sayılı karar ile; “… üzerinde intifa hakkı tesis edilen ve işletme sözleşmesi gereğince davalı tarafından petrol istasyonu olarak kullanılmakta olan gayrımenkul üzerine davacı tarafça yapıldığı belirtilen kalıcı teknik yatırımların işletme sözleşmesinin bir gereği olarak sözleşmenin süresine bakılmaksızın yapılması gereken yatırımlar olduğu, zira sözleşmenin ifa edilebilmesi için her halukarda bu kalıcı teknik yatırımların davacı tarafça yapılmasının gerektiği, davalının bayi olarak bu teknik yatırımları kullanarak davacıya hizmet verdiği, üzerinde intifa hakkı tesis edilen petrol istasyonuna davacı tarafça yapıldığı bildirilen kalıcı teknik yatırımların Rekabet Kurulu’nun 12/03/2009 tarihli tebliği ile 18/09/2010 tarihi itibarıyla geçersiz kaldığından bahisle 18/09/2010 tarihinden sonraki döneme tekabül eden kalıcı teknik yatırımların bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalıdan tahsili istemine ilişkin olarak bu teknik yatırımların işletme sözleşmesinin gereği olarak sözleşme süresine bakılmaksızın yapılması gereken doğal yatırımlar kapsamında bulunması nedeniyle davacının talebinin yerinde olmadığı ve davanın reddine karar vermek gerektiği”nden davanın reddine karar verilmiştir.
Söz konusu karar davacı vekilince temyiz edilmiş olup Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 29/05/2017 tarihli ve 2016/12523 E. ve 2017/4278 K. sayılı Bozma İlamı ile, “… Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, bayilik sözleşmesi süresi gözetilerek, davacı dağıtıcı şirket tarafından davalı bayiye sağlanan kalıcı yatırımlardan sözleşmenin sona ermesinden sonra da faydalanılıyor ve kazanç elde ediliyorsa, iptal edilmiş olan süre dikkate alınarak davacı yararına alacağı hükmedilmesi gerekir.
Mahkemece, mahallinde keşif yapılarak keşif ile davacı yanca iddia edilen bina ve müştemilatı gibi sabit yatırımların yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise halen davalı tarafça ticari işlerinin devamı için kullanılıp kullanılmadığı, bir başka deyişle yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı üzerinde durularak, bu nitelikteki kalıcı yatırımların tespiti ve süreler dikkate alınarak bir alacağa hükmedilmesi ayrıca intifa bedeli hakkında da, intifa senedi ve terkin evrakları incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, inceleme yapılmadan eksik inceleme ile ret kararı verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir…”
Bozma İlamı doğrultusunda, 28/09/2018 tarihinde Fen Bilirkişisi ve İnşaat Bilirkişisi katılımıyla keşif yapılmış ve Teknik Bilirkişi İnşaat Mühendisi Hamdi Koçak’ın düzenlendiği 12/10/2018 havale tarihli Bilirkişi Raporuna göre;
“… Oto Aksesuar Dükkanı: … 2011 yılı bedeli: 49.116,37-TL
2018 yılı bedeli: 79.876,12-TL
Lokanta ve Müştemilat: … 2011 yılı bedeli: 95.191,20-TL
2018 yılı bedeli: 162.751,68-TL
Büfe… 2011 yılı bedeli: 8.419,95-TL
2018 yılı bedeli: 13.693,05-TL
Mescit Tuvalet ve Lavabo… 2011 yılı bedeli: 75.258,00-TL
2018 yılı bedeli: 128.671,20-TL
Akaryakıt İşletme Binası… 2011 yılı bedeli: 76.275,00-TL
2018 yılı bedeli: 130.410,00-TL
Pano odası… 2011 yılı bedeli: 4.343,62-TL
2018 yılı bedeli: 7.063,87-TL
Enerji Odası… 2011 yılı bedeli: 6.308,28-TL
2018 yılı bedeli: 10.258,92-TL
Araç Lastik Bakım Dükkanı… 2011 yılı bedeli: 9.836,64-TL
2018 yılı bedeli: 15.996,96-TL
Akaryakıt İstasyonu Zemin Betonu… 2011 yılı bedeli: 75.000,00-TL
2018 yılı bedeli: 138.000,00-TL
Dava konusu Ulukışla İlçesi Porsuk Köyü 177 Ada 1 nolu parsel taşınmaz üzerinde bulunan akaryakıt istasyonu müştemilatı Yargıtay Bozma İlamı doğrultusunda incelenmiştir. Değerleri dava ve keşif tarihleri itibarıyla hesaplanmıştır.
-İncelenen yapı ve müştemilatları sabit yapılardır.
– Yapılar davalı tarafça ticari işlerin devamı için kullanılmaktadır.
– Bu nitelikteki tapılan taşınmaza değer katmıştır…” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Gerekçe;
Dava, taraflar arasındaki sözleşmelerin, akaryakıt sektörü ile ilgili genel tebliğ gereği 5 yılı aşan sürelerinin geçersiz kaldığı iddiasıyla yasal zemini ortadan kalkan intifa hakkı gereğince petrol istasyonuna yapılan kalıcı teknik yatırımların işlememiş süreye tekabül eden kısımları gereği bayiye ödenen intifa ve yatırım bedelinin iadesi amacıyla açılmıştır.
Tapu kaydının incelenmesinden … İlçesi, … Köyü Kabaksekisi mevkiinde kain 20 patselde kayıtlı bulunan gayrımenkul üzerinde 16/10/2002 tarihinden itibaren 20 yıl süreli davacı şirket lehine intifa hakkının tesis edildiği, bayilik sözleşmesi gereği bu gayrımenkul üzerindeki petrol istasyonunun işletmeciliğinin bayiye verildiği ve bayinin davalı olduğu,
Rekabet Kurulu kararına göre 18/09/2005 tarihinden evvel yapılan ve kesintiye uğramaksızın süre gelen sözleşmelerin kural olarak 18/09/2010 tarihine kadar geçerli olduğu, bu tarihten sonra yapılan dikey anlaşmaların yapıldıkları tarihten itibaren 5 yıl süre ile 2002/2 sayılı tebliğ ile düzenlenen grup muafiyeti kapsamında olduğu, bayilik sözleşmeleri ve bu sözleşmelerde yer alan rekabet etmeme yükümlülüğü süresine etki eden kira ve intifa sözleşmelerinin tamamının tek bir dikey anlaşma olarak kabul edildiği, bu dikey anlaşmalar ile bayiye 5 yıldan uzun süreli rekabet yasağı getirilmesi halinde söz konusu dikey ilişkinin grup muafiyeti kapsamı dışına çıkacağı belirtildiği ve hiçbir biçimde sözleşmelerin geçersiz hale geleceğinden bahsedilmediği, buna göre taraflar arasındaki 16/10/2002 tarihli 20 yıl süreli intifa hakkı tesisine ilişkin sözleşme ve 16/10/2002 tarihli akdedilen bayilik sözleşmesinin 18/09/2005 tarihinden önce akdedilmiş olması sebebiyle 18/09/2010 tarihine kadar grup muafiyeti kapsamında olduğu,
Davanın Mahkememizce reddine karar verilmiş olsa da, bayilik sözleşmesi süresi gözetilerek, davacı dağıtıcı şirket tarafından davalı bayiye sağlanan kalıcı yatırımlardan sözleşmenin sona ermesinden sonra da faydalanılıyor ve kazanç elde ediliyorsa, keşif yapılarak sabit yatırımların yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise davalı tarafça ticari işlerinin devamı için kullanılıp kullanılmadığı, bu nitelikteki kalıcı yatırımların tespiti ve süreler dikkate alınarak intifa bedelinin belirlenmesi için keşif yapılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce 12/03/2014 tarihli Bilirkişi Raporu hüküm kurmaya elverişli bulunarak işlememiş süreye tekabül eden tutarın dava tarihi olan 03/06/2011 itibarıyla hesaplanan güncellenmiş değeri olan 74.534,00-TL üzerinden 03/06/2011 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesine dair karar vermek gerekmiş, bundan dolayı fazlaya dair talebin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan Gerekçeye göre ;
1-)Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile 74.534,00-TL üzerinden 03/06/2011 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya İADESİNE,
FAZLAYA İLİŞKİN TALEPLERİN REDDİNE,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 5.091,41-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 1.425,80-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.665,61-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 8.548,74-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.725,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 1.425,80 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 18,40-TL başvuru harcı, 2,90-TL vekalet harcı, 253,80 TL keşif harcı, 4.550,00-TL Bilirkişi ücreti, ve 1.572,80 TL posta giderinden ibaret toplam 6.397,90-TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 4.966,64-TL sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 24/04/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)