Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/831 E. 2018/1371 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/830 Esas
KARAR NO : 2018/1299

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2017
KARAR TARİHİ : 03/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı bankanın da aralarında bulunduğu Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetlerine ilişkin faiz oranı, ücret ve komisyonların birlikte belirlenmesi konusunda anlaşma ve/veya uyumlu eylem içerisinde bulunmak suretiyle 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesine aykırı davranıp davranmadıkları konusunda yapılan soruşturma sonucu, davalı bankanın Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesine aykırı davrandığınıN Rekabet Kurulu’nun 2011-4-91 Saylı, 13-13/198-100 Karar sayılı ve 08.03.2013 tarihli kararı ile tespit edildiğini, kartel oluşturan bankalara para cezası kesildiğini, bu tespit sonu verilen para cezası kararının Danıştay tarafından da 2015/2445 esas, 2015/4605 karar sayı ile 16.05.2015 tarihinde “kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı” gerekçesi ile onandığını, dolayısıyla 4054 Sayılı Yasa’nın 4.maddesini davalı bankaca ihlal edildiğinin açıkça ortada olduğunu, müvekkili şirket ile davalı banka arasında kredi sözleşmeleri bulunmakta olduğunu, 2009, 2010, 2011 yıllarında davalı bankadan yüksek miktarlarda krediler kullandığını, davalı bankanın rekabeti sınırlayıcı uyumlu eylemleri nedeniyle müvekkil şirketin fazladan faiz ödemiş olduğunu ve davalı banka tarafından zarara uğratıldığını ileri sürerek 4054 Sayılı Yasa gereğince müvekkil şirketin uğramış olduğu zararın 3 katı oranında tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle birlikte müvekkili şirkete ödenmesini ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalının üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın henüz Rekabet Kurulu’nun dava konusu kararı kesinleşmeden huzurdaki davayı başlattığını ve hukuki sürecin devam ettiğini, Rekabet Kurumu’nun … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne hitaben yazdığı … tarihli … saylı yazısında … A.Ş.’nin ilk ve son belgelerine göre ihlal tarihi 30.06.2010 ile 21.12.2010 tarihleri arasında olduğunu ve zarar hesaplamasının mümkün olmadığının belirtildiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, Rekabet Kurulu kararı 21.08.2007-22.09.2011 dönemindeki kredi, kredi kartı ve mevduat sözleşmeleri yönünde olduğunu müvekkil bankanın kredi ve kredi kartı yönünden cezalandırılmadığını, mevduat hizmetleri yönünden 21.08.2007-22.09.2011 yılları ile sınırlı olduğunu, davacının ise bu yıllarda müvekkil bankada mevduatı bulunmadığını, davacının tacir sıfatı ile hareket ettiğini ve akdettiği sözleşmelerin yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlü olduğunu nitekim müvekkil banka aleyhine açılan davalarda da bu hususa ilişkin müvekkili banka lehine kararlar hükmedildiğini, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasında verilen karar ile bilirkişi raporunun kabulü ile kredi hizmetleri değil mevduat hizmetlerinden ceza aldığını belirterek müşterinin banka ile arasındaki kredi ilişkisi sebebi ile zararı bulunmadığının belirtildiğini, 06.01.2009 tarihli genel kredi sözleşmesinin tarafların ortak iradesi ile imzalandığını, dolayısıyla HMK 165. maddesi gereğince Rekabet Kurulu kararına karşı açılacak davanın bekletici meselesi yapılmasına, dosya masrafı ve komisyon alacağı talepleri yönünden emsal banka uygulamalarının tetkiki sonrası bilirkişi raporu alınmasına, savunmaları doğrultusunda davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yanda bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi örneği, Rekabet Kurulu’nun 2011-4-91 Sayılı, 13-13/198-100 Karar Sayılı ve 08.03.2011 tarihli kararı, bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, davalı bankadan kullanılan krediler nedeni ile uygulanan haksız faizden kaynaklanan zarara yönelik tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı bankanın davacıya 21/08/2007- 22/09/2011 tarihleri arasında kullandığı kredilere ilişkin kartel faizi uygulamasının yerinde olup olmadığı, davalı bankanın 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun 4.maddesine aykırı davranıp davranmadığı, davacının fazladan faiz ödeyip ödemediği, ödemiş ise zarar miktarı, davanın erken açılmış dava olduğu itirazının yerinde olup olmadığı, davalı bankanın pasif husumetinin bulunup bulunmadığı hususlarındadır.
Davalı banka ile davacı arasında 06.01.2009 tarihinde, borçlu davacı şirket … Tic. A.Ş. müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile … ve …’ın yer aldığı bir adet 5.000.000 TL tutarında “Genel Kredi Sözleşmesi” bulunduğu anlaşılmıştır.
Rekabet Kurulu’nun 08.03.2013 tarih ve 13-13/198- 100 sayılı kararıyla davalı bankanın da aralarında olduğu 12 banka (…bank, …bank, …bank, … Bank, … Bank, …, …, …bank, … Bankası, …bank, … Bankası ve … Bankası) hakkında soruşturma yapılmıştır. Kararın 3. sayfasında raportör görüşü olarak …bank, …bank, …bank, .., …, …, …bank, … Bankası, …bank, …, … ile …, … ve …’den oluşan ekonomik bütünlüğün 21.08.2007 ve 24.10.2011 tarihleri arasında mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri akımından fiyat tespit etmek suretiyle 4054 Sayılı Kanun’un 4.maddesini ihlal ettiği, …bank, … ve …bank’ın ise kamu mevduatı açısından Kanun’un 4.maddesini ayrıca ihlal ettikleri ve bu nedenle adı geçen teşebbüsler hakkında 4054 sayılı Kanun’un 16. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği sonucuna ulaşıldığı ifade edilmektedir.” denilmektedir. 13-13/198-100 sayılı Rekabet Kurulu kararının 169 sayfalı dosyanın J.2.5 Belge 6 kısmının 40 ile 46. sayfaları arasında bankaların konut, ihtiyaç ve taşıt kredilerine ilişkin uygulamaları yönünden değerlendirmelere yer verilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlemesi için dosya bankacı bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan raporda özetle; Taraflar arasındaki toplam kredi işlemleri tutarının 8.829.420 TL olduğu, davacı şirketin davalı bankadan kullandığı kredilerin faiz oranlarının 2009 yılında % 9,75 ile % 24 arasında, 2010 yılında % 9,10 ile % 14,50 arasında, 2011 yılında % 10 ile % 16 arasında olduğu, davalı banka tarafından kredi işlemlere istinaden davacı şirketten toplam 967,20 TL masraf/komisyon/noter ekstre masrafı adı altında tahsilat gerçekleştirdiği, 2009/2010/2011 yıllarına yönelik gerçekleşen 8.829.420 TL tutarındaki toplam kredi işlem tutarı dikkate alındığında, davalı banka tarafından tahsil edilen 967,60 TL masraf/komisyon/noter ekstre tutarının yüzdesel olarak % 0,01 (onbindebir) seviyesine geldiği, Tablolarda adı geçen bankaların …bank, …bank, …, … Bankası ve … Bankası olup suni artışa konu tarih aralığının 07.10.2008-10.11.2008 olarak belirlendiği, 13-13/198-100 sayılı Rekabet Kurulu kararının 169 sayfalı dosyanın 43. J.2.5 Belge 6 43. sayfa ve 44. sayfada yer alan tabloda …bank, …bank, …,… Bankası ve … Bankası suni artış gerçekleştirdiği ve artışa yönelik ilan tarihinin 23.10.2008, artış miktarının aylık % 0,05 ile % 0,1 arasında, vadelerin ise 17-24 ay olduğu belirtilmiş olup davalı …bank’ın işbu kredi maddelerine yönelik konularda adı geçen bankalar arasında yer almadığı, 13-13/198-100 sayılı 169 sayfalık Rekabet Kurulu kararı içerik ve özü itibari ile bireysel/tüketici kredilerine yönelik konut, ihtiyaç, kredi kartı ve taşıt kredilerini kapsadığı, ticari nitelikli kredilere yönelik Rekabet Kurulu kararı kapsamında bilgiye rastlanmadığı, bununla birlikte, davalı …bank’ın dava konusu ticari kredilere ilişkin rekabeti ihlal ettiğine yönelik Rekabet Kurulu kararında somut bir tespite rastlanmadığı beyan edilmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
Rekabet Kurulu Kararı’na göre,…bank, …bank, …bank, …, …bank, …, …, … Bankası, …, …bank, … ve …’ in mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetlerine yönelik fiyat tespit etmek amacıyla bir uzlaşma tesis ettikleri ve bu uzlaşma kapsamında gerçekleştirdikleri ve anlaşma ve/veya uyumlu eylem olarak değerlendirilen iletişim ve uygulamalar vasıtasıyla 4054 Sayılı Kanun’un 4.maddesini ihlal ettikleri kanaatine varılmıştır.” ifadesi yer almakla birlikte, 12 bankanın ve işlemlerin bir bütün halinde değerlendirildiği, davalı bankanın kredili işlemlere yönelik değil mevduat işlemlerine yönelik rekabet çerçevesinde değerlendirildiği, davacı firmanın davalı bankadan kullandığı krediler dikkate alındığında bankaların konut, ihtiyaç ve taşıt kredilerine yönelik tanım içerisinde yer alan adı geçen bankaların …bank, …bank, …, … Bankası ve … Bankası olduğu, davalı …bank’ın bu bankalar arasında yer almadığı, Rekabet Kurulu Kurulu kararının içerik ve özü itibari ile tüketici niteliğinde bireylere kullandırılan konut, taşıt ve ihtiyaç kredilerine ilişkin olduğu ancak davacı tarafından kullanılan kredilerin ticari nitelikli krediler olduğu, Rekabet Kurulu tarafından konut, taşıt, ihtiyaç kredilerine yönelik suni artışa konu tarih aralığının 07.10.2008-10.11.2008 belirlendiği, ancak davacı firmanın kredi kullanım tarih aralığının ise 2009-2010-2011 yıllarında olduğu anlaşılmış, davacı şirket tarafından kullanılan ticari nitelikli kredilerin, Rekabet Kurulu Kararından kartel anlaşması çerçevesinde rekabetin ihlal edildiği ve/veya suni artış olarak değerlendirilmesine yönelik somut bir tespite rastlanılamaması sebebi ile davacının iddiasını kanıtlayamadığı kabul edilmiştir. Mahkememizce ticari kredilere uyguladıkları kredi faiz aralıkları ve kredi ücretleri sorulan bankaların (…bank, … Bankası, … Bankası) verdikleri cevaplara göre yıllara göre kredi faiz oranı aralıkları 2009- 2010-2011 yılları için en düşük % 17 ile en yüksek % 50 aralığında olup, davacı şirketin davalı bankadan kullandığı kredi oranlarının ilgili yıllarda en düşük % 9,10 ile en yüksek % 24 arasında olduğu dikkate alındığında, kredi faiz oranları açısından davacı aleyhine herhangi bir tespite rastlanılamamıştır. Kredi komisyon ve masraflarına yönelik bankaların ticari nitelikli kredilerde TTK 20.maddesine göre ücret isteme hakkı bulunduğu ve bankalar tarafından verilen cevaplarda da kredi işlem ücret/kesinti/masrafının uygulama anlamında bankalar arası benzer nitelikte olduğu dikkate alınarak davacı tarafından 2009, 2010 ve 2011 yıllarında kullanılan kredilere yönelik herhangi bir zararın oluşmadığı kanısı ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın Reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 35,90 TL ilam harcının peşin yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 134,88 TL harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı .03/12/2018

Katip

Hakim