Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/823 E. 2018/1230 K. 19.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/823 Esas
KARAR NO : 2018/1230

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2014
KARAR TARİHİ : 19/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin petrol ürünleri satışı, otomotiv, inşaat, gıda ve hafriyat işleri ile uğraşmakta olan bir şirket olduğunu, davalı şirketten … plakalı yarı römork olarak tabir edilen bir araç satın aldığını, aracın muayenesi sırasında şasi numarasının … olması gerekirken numaranın ön tarafından başkaca yazıların olduğu, bunların sonradan iptal edildiği gibi şüpheli bir durumun tespit edildiğini, bunun üzerine … Emniyet Müdürlüğünce müvekkili şirkete bu yanlışlığın düzeltilmesi için süre verildiğini ve aracın 26/02/2012 tarihinde trafikten men edildiğini, davalı şirkete haber verilmesi üzerine davalı şirketin 27/02/2012 tarihinde Tüvtürk’e bir yazı yazarak şasi numarasının hatalı olduğunu ve yeniden şasi numarası vurulması için müracaat ettiğini bildirdiğini, daha sonra … Teknik Üniversitesi Makine Fakültesinden 14/03/2012 tarihinde rapor alındığını, bu raporda da şasi numarasının hatalı olduğu ve yeniden basılarak mühürlenmesi gerektiğinin bildirildiğini, davacı şirketin rapor için 460,20 TL ödeme yaptığını, aracın şasi numarasındaki yanlışlığın düzeltilmesi için gerekli işlemlerin yapılması sonucunda araç tespit raporu ve araç muayene raporu düzenlenerek aracın 20/04/2012 tarihinde muayeneden geçerek trafiğe çıkacak duruma geldiğini, aracın şasi numarasının düzeltilmesi ve muayenesinin yapılıp trafiğe çıkması için 55 günlük bir süre geçtiğini müvekkilinin bu süre içerisinde aracı kullanamadığını, bu nedenle günlük 800 TL gelir kaybının olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000 TL nin olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 15/02/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile de davasını 39.000 TL artırarak 44.000,00 TL ye çıkartmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin ithalatçı firma olması sebebiyle kendisine pasif husumet düşmediğini, esasa ilişkin olarak ise; … şasi numaralı dava konusu araç üzerine kazınan VIN numarasının bir karakterinde üretici firma tarafından hata yapıldığını ve daha sonra gerekli düzeltmeler yapılarak aracın teslim edildiğini, trafik tescil işlemlerindeki gecikmenin üretici firmadan kaynaklanmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2014/227 esas, 2016/219 karar, 21/03/2016 tarihli kararı ile, toplanan delillere göre, davacı tarafından satın alınan … plakalı aracın muayenesi sırasında aracın şasi numarasında hata olduğu gerekçesi ile aracın 26/02/2012 tarihinde … Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Büro Amirliği tarafından trafikten men edildiği, davacı şirketin davalı şirkete başvurusu üzerine aracın üretici firması tarafından şasi numarasındaki yanlışlığın düzeltildiği ve daha sonra aracın 20/04/2012 tarihinde muayeneden geçerek yeniden trafiğe çıktığı, davacının bu süre içerisinde aracını kullanamadığı, aracın ticari araç olması sebebiyle ondan elde edebileceği gelirden mahrum kaldığı, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu dava konusu aracın trafikten men edildiği süre olan 55 günün yarısının kirada geçebileceği ve buna göre 22.000.00 TL gelir elde edebileceği ve bundan amortisman bedeli ve masraflar çıkarıldığında davacının zararının 16.500,00 TL olduğu, davalı tarafından satılan aracın gizli ayıplı olması sebebiyle davalının bu tazminattan sorumlu olduğu kanısına varılmakla, davacının davasının kısmen kabulü ile, 16.500,00 TL ‘nin 5.000,00 TL’sine dava tarihi olan 03/07/2014 tarihinden, 11.500,00 TL’sine ise ıslah tarihi olan 15/02/2016 tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, davacı tarafça temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 19. HD’nin 2016/10577 Esas, 2017/5251 Karar sayılı, 20/06/2017 tarihli bozma ilamı ile ”Dava, araçtaki üretim hatası nedeniyle trafikten men edildiği süreye ilişkin uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Aracın üretim hatası nedeniyle 55 gün süre ile trafikten men edildiği, daha sonra kullanılmaya başlandığı dosyadaki belgeden anlaşılmaktadır. Davacı alıcı davalının kusurundan dolayı aracı kullanamadığı süreye ilişkin uğradığı zararı, ikame araç bedelini isteyebilir. Mahkemece bilirkişi raporunda bu miktar belirlenmiş ise de sürede indirim yapılması doğru olmamış, ayrıca amortisman indirimi yapılırken neye dayanılarak % 25 oranında indirim yapıldığının da belirtilmemesi doğru olmamıştır” gerekçesi ile mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiş, usule ve yasaya uygun olan bozma ilamına mahkememizce uyulmasına karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, KABUL VE GEREKÇE:
Mahkememizce dosyanın ilk raporu düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi edilerek Yargıtay bozma ilamında belirtilen amortisman indirimi yapılırken neye dayanılarak % 25 oranında indirim yapıldığının belirtilmemesi yönünden inceleme yapılarak ek rapor düzenlenmesi istenmiş, 27/09/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda; Amortisman indiriminin mevzuat ite kabul edilmiş bir uygulama olduğunu, amortisman indiriminin işbu mevzuat hükümlerine göre yapıldığı, amortismana tabi iktisadi kıymetler için uygulanacak “Faydalı Ömür ve Amortisman Oranları”nın Maliye Bakanlığı tarafından tespit edildiği ve bu oranlar 339, 365, 389, ve 399 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişik 333 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği eki liste ile açıklandığı, 320. maddesinde ise, “Amortisman süresi, kıymetlerin aktife girdiği yıldan başlar. Bu sürenin yıl olarak hesaplanması için (1) rakamı mükellefçe uygulanan nispete bölünür…” hükmünün yer aldığı, bu hüküm ve açıklamalara göre, taşımacılık işinde kullanılan yan römorkların, aktife alındığı tarih itibariyle 333 sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği eki listenin “6.13 Treyler ve treylere bağlı konteynerler” bölümüne göre değerlendirilmesi ve faydalı ömrünün 6 yıl, amortisman oranının ise % 16,66 olarak dikkate alınması gerektiği, bu itibarla kök rapordaki % 25 amortisman indirimi oranının % 16,66 olarak düzeltilmesi gerektiği beyan edilmiştir.
Mahkememizce uyulmasına karar verilen Yargıtay ilamı çerçevesinde hazırlanmış, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı bilirkişi ek raporu hükme esas almaya elverişli olup uyuşmazlık konusu yan römorkun amortisman indiriminin senelik % 16,66 olarak takdirinin uygun olduğu kabul edilerek davacı tarafından satın alınan … plakalı aracın muayenesi sırasında aracın şasi numarasında hata olduğu gerekçesi ile aracın 26/02/2012 tarihinde … Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Büro Amirliği tarafından trafikten men edildiği, davacı şirketin davalı şirkete başvurusu üzerine aracın üretici firması tarafından şasi numarasındaki yanlışlığın düzeltildiği ve daha sonra aracın 20/04/2012 tarihinde muayeneden geçerek yeniden trafiğe çıktığı, davacının bu süre içerisinde aracını kullanamadığı ve aracın ticari araç olması sebebiyle elde edebileceği gelirden mahrum kaldığı, dava konusu aracın trafikten men edildiği süre olan 55 günün kirada geçebileceği ve buna göre 44.000.00 TL gelir elde edilebileceği ve bundan % 16,66 oranında amortisman bedeli 7.330,40 TL çıkarıldığında davacının zararının 36.669,60 TL olduğu, davalı tarafından satılan aracın gizli ayıplı olması sebebiyle davalının bu tazminattan sorumlu olduğu kanısına varılmış, davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, 36.669,60 TL’nin 5.000,00 TL’sine dava tarihi olan 03/07/2014 tarihinden, 31.669,60 TL’sine ıslah tarihi olan 15/02/2016 tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerektmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, 36.669,60 TL’nin 5.000,00 TL’sine dava tarihi olan 03/07/2014 tarihinden, 31.669,60 TL’sine ıslah tarihi olan 15/02/2016 tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 2.504,90 TL ilam harcından peşin yatırılan 85,40 TL harç ve 667,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.752,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 4.383,66 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 85,40 TL peşin harç ve 667,00 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvuru harcı, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 271,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 2.096,20 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 1.746,97 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafından yapılan 31,40 TL tebligat giderlerinden 5,23 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/11/2018

Katip …

Hakim …