Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/822 E. 2018/66 K. 26.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/822 Esas
KARAR NO : 2018/66

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/01/2011
KARAR TARİHİ : 26/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı şirket ile 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzaladığını ve tahaatname alındığını, ardından bayi ile 24/09/2009 tarihli 5 yıl süreli akaryakıt baayilik sözleşmesi imzalandığını ve resen taahütname alındığını, müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile …’den 150.000,00 TL ‘lik kefaletname alındığını,bayinin ünvan değişikliğine gideceğinden bahisle 11/02/2010 tarihli tarihinde doğmuş ve dağacak hakları saklı kalmak kaydıyla 11/02/2010 tarihinde sözleşmenin karşılıklı feshedilmiş ve 12/02/2010 tarihli 5 yıl süreli sözleşme ve eki taahütnamenin alındığını, …’ın iş sözleşmeye garantör sıfatı ile imza attığını, ve 150.000,00 TL ‘lik kefaletname alındığını, davalı şirketin 24/09/2004 tarihli sözleşme ve taahütname ile 1500 m3 beyaz ürün satmayı, satılmayan ürün için beher m3 için o tarihteki motorindeki dağıtıcı şirket payı cezai şartı ödemeyi, 24/09/2009 tarihli sözleşme ve taahütname ile 600 m3 beyaz ürün satmayı, satılmayan ürün için beher m3 60 USD cezai şartı ödemeyi, 11/02/2010 tarihli sözleşme ve taahütname ile 600 m3 beyaz ürün satmayı, satılmayan ürün için beher m3 60 USD cezai şartı ödemeyi taahhüt ettiğini, davalı şirketin 24/09/2004-18/09/2010 tarihleri arasında taahhüt ettiği ürünü satamayıp 635.514.000,00 USD kardan mahrum ettiğini belirterek kar mahrumiyetinden doğan zararının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 USD ‘lik kısmını enyüksek ticari faizi ile birlikte …’nin 24/09/2009 ile 12/02/2010 tarihleri, …’ın 12/02/2010-18/09/2010 tarihleri arasında kanlan bölümler içinde garantör ve kefaletten kaynaklanan sorumluluk dönemleri itibariyle cezai şarttan mesul tutulmasını, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiş, … 41 Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … karar sayılı kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2014/9543 esas 2015/6802 karar sayılı ilamı ile bozulmakla mahkememiz esasına kayıt edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; 24/09/2009 tarihinde imzalanan sözleşmenin ve eklerinin 11/02/2010 tarihinde fesh edilmiş olduğunu,…’nin de kefillik sıfatının son bulduğunu, sözleşme feshişnden sonra ne şirket nede müvekkili için dava açılmadığını, yasal süresi içerisinde kendilerine bir dava açılmadığını, davacıların kötü niyetli olduğunu, davacının davaya konu edilen 635.514 USD’den sorumlu tutamayacağını, 24/09/2009 ile 11/02/2010 tarihleri arasında kalan sorumluluğunun da feshi ile son bulduğunu ve diğer hukuki hususları bildirerek davanın reddini , masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; 2004 yılındaki sözleşmenin 2009 yılında süresinin bittiğini, 24/09/2009 tarihindeki sözleşmenin ve 12/02/2010 tarihinde yeni 5 yıllık sözleşme akledildiğini, taahhütname hükümlerinin hiçbir zaman yürürlüğe girmemiş ve uygulanmamış olduğunu, eksik alımlara ilişkin sözleşme süresince hiçbir hukuki girişimde bulunulmamış olduğunu, ne zaman ki sözleşme sona ermesi nedeniyle başka bir dağıtıcı firma ile anlaşınca tonaj taahhütdü ve cezai şart tutarının gündeme getirilmiş olduğunu, rekabet kurumu tarafından akaryakıt sektörüne yönelik ön araştırma raporunda bu fiili durumun baskı aracı olarak kullanıldığından bahisle muhafiyet kapsamı dışında tutularak rekabet yasağı için değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdiğini, kurum tarafından rekabet kanunun 4. Maddesi uyarınca rekabet yasakları içerisinde değerlendirildiğini, müvekkilinin tüm edilmelerini yerine getirdiğini, tüm akaryakıt ürünlerini davacı şirketten aldığını,tonaj miktarının baştan beri gerçekleştirilmesinin imkansız olduğundan BK 19 ve 20 md. Uyarınca hükmü batıl olduğunu, ulaşılamayacak taahhütler imzalattığını ,bu nedenlerle davanın Reddi ile yargılama gideri ve vekaleti ücretin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 20/03/2012 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler raporlarında özetle; Davacı tarafından 615.514,00 USD tutar için açılan iş bu davada taraflar arasındaki sözleşmeler ve diğer hususların tespit edildiğini, sözleşmeye ek olarak alınan satış taahhütnamesinde eksik alımlara ilişkin belirlenen ton başına USD cezai şart tutarlarının gerçekleştiğini, davalı Dalya Akaryakıt A.Ş ‘den 615.514,00 USD tutarında cezai şart alacağının bulunduğunu,Davalı …’nin bu borcun 11.713,08 USD ‘lik kısmında davalı şirket ile müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı …’ın 17.666,71 USD lik kısmından davalı şirket ile müteselsilen sorumlu olduğunu belirtmişlerdir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda mahkememizin 24/10/2013 tarih ve 2011/7 esas,2013/230 Karar sayılı kararımız ile;Davanın kısmen kabulü ile, 17.666,71 USD’nin davalı … Ltd. Şti ve davalı … tamamından, davalı … 11.713,08 USD’lik kısmında sorumlu olmak üzere davalılardan dava tarihinden itibaren devlet bankalarınca dolar cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı işletilecek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı ile davalılardan mültereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş olup Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 07/05/2015 tarih ve 2014/9543 Esas,2015/6802 Karar sayılı bozma ilamı ile;”Mahkemece, davalı şirket ile davalı …’nin dava konusu 24.09.2009 tarihli sözleşme nedeniyle, bilirkişi raporu ile tespit edilen taahhütnameye uygun alım yapılmamasından kaynaklanan 11.713,08 USD cezai şart bedelinden sorumlu olduğu, davalı şirket ile davalı …’ın ise, dava konusu 11.02.2010 tarihli sözleşme nedeniyle, bilirkişi raporu ile tespit edilen taahhütnameye uygun alım yapılmamasından kaynaklanan 17.666,71 USD cezai şart bedelinden sorumlu olduğu şeklinde gerekçe oluşturularak davacının her bir sözleşme nedeniyle talep edebileceği cezai şart ayrı ayrı belirtilmiş ise de, hüküm fıkrasında tek bir cezai şart alacağı hüküm altına alınarak, davanın kısmen kabulüne, 17.666,71 USD’nin davalı şirket ve davalı … tamamından, davalı … 11.713,08 USD’lik kısmından sorumlu olmak üzere davalılardan dava tarihinden itibaren devlet bankalarınca dolar cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı işletilecek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş olup, hüküm ile gerekçe arasındaki bu çelişki nedeniyle HUMK’un 381. ve 388 (HMK’nın 294 ve 297) maddeleri uyarınca hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir,”gerekçesiyle mahkememizce verilen karar bozularak dosya mahkememize gönderilmiş olup mahkememizin 2015/886 Esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 07/05/2015 tarih ve 2014/9543 Esas,2015/6802 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda mahkememizin 22/12/2015 tarih ve 2015/886 esas, 2015/944 Karar sayılı kararımız ile;1-Davanın kısmen kabulüne; a)Dava konusu 24/09/2009 tarihli sözleşmeden kaynaklı 11.713,08 USD cezai şart bedelinin davalı şirket ile davalılardan … ‘den müteselsilen, b)Dava konusu 12/02/2010 tarihli sözleşmeden kaynaklı 17.666,71 USD cezai şart bedelinin de davalı şirket ile davalılardan … ‘dan müteselsilen, dava tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereği işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş olup Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 08/06/2017 tarih ve 2016/5709 Esas,2017/4742 Karar sayılı bozma ilamı ile;”24.10.2013 tarihinde verilen ilk hükümde; “davanın kısmen kabulü ile 17.666,71 USD’nin davalı ..….Ltd. Şti. ve davalı … tamamından, davalı … 11.713,08 USD’lik kısmından sorumlu olmak üzere davalılardan dava tarihinden itibaren devlet bankalarınca dolar cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı işletilecek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,” karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılardan … vekilince temyiz edilmiş olduğundan, davalı … ve davalı … Ltd. Şti. tarafından ilk hükme yönelik temyiz talebinde bulunulmadığından 17.666,71 USD yönünden davacı yararına usulü kazanılmış hak doğmuştur.
Ayrıca davalı … Ltd. Şti. hakkında kurulan 11.713,08 USD’nin tahsiline yönelik hükme gelince, dava dilekçesinde davacı tarafça 20.000,00 USD istenildiği halde, temyize konu kararda davalı … Ltd. Şti.’nin toplam 29.379,79 USD’den sorumlu tutulması talep aşımı niteliğinde olup, bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece yapılacak iş yukarıda belirtilen taleple bağlılık ve kazanılmış hak ilkeleri gözetilerek araştırma ve inceleme yapılıp sonucuna göre bir karar vermekten ibaret olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,”gerekçesiyle mahkememizce verilen karar bozularak dosya mahkememize gönderilmiş olup mahkememizin … Esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 08/06/2017 tarih ve 2016/5709 Esas,2017/4742 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Davanın bayilik sözleşmesinden kaynaklı cezai şart tazminat davası olduğu,
Davaya dayanak 24/09/2004 tarihli akitte davalı … ‘nin taraf olduğu, 24/09/2009 tarihli akitte davalı …’nin taraf olduğu, davalı …’nin garantör olduğu ve kefaletname verdiği, bu aktin 11/02/2010 tarihinde fesh edildiği, 12/02/2010 tarihli akitte davalı Dalyan Şti’nin taraf, davalı …’ın garantör olduğu ve kefaletname verdiği, davalı şirketin eski ticaret ünvanının … Şti yeni ticari ünvanının .. Şti olduğunun celp edilen … Ticaret Sicil kayıtlarından anlaşıldığı, davalı …’nin yetki itirazının mehkememizin 30/11/2011 tarihli celsesinin 1 nolu ara karardaki gerekçe ile reddedildiği, Mahkememizin 30/11/2011 tarihli celsesinin 6 nolu ara kararı uyarınca davacı vekilinin sunduğu 28/12/2011 tarihli dilekçesi ile iş bu davadaki talebinin cezai şart alacağına ilişkin olduğunu beyan ettiği,24/09/2004 tarihli aktin feshedilmediği ve 5 yıl süreli olduğu, 24/09/2009 tarihli aktin 11/02/2010 tarihinde feshedildiği, bu fesihte davacının haklarını saklı tuttuğu, 12/02/2010 tarihli aktin davalı tarafından 18/09/2010 tarihinde feshedildiği, 24/07/2004 tarihli akitte davalılar … ve …’ın kefil ve garantör sıfatı bulunmadığından 24/07/2004 tarihli akitten dolayı hukuki sorumluluklarının bulunmadığı, 24/09/2009 tarihli akitte kefil ve garantör sıfatı bulunmayan davalı … 24/09/2009 tarihli akitten dolayı hukuki sorumluluğunun bulunmadığı, 12/10/2010 tarihli akitte kefil ve garantör sıfatı bulunmayan garantör …’nin 12/10/2010 tarihli akitten dolayı hukuki sorumluluğunun bulunmadığı, davaya dayanak 24/09/2004 tarihli aktin taraflarca feshedilmediği ve 5 yıl süreli olduğu, davacının davalının asgari alım taahüdünü yerine getirmediğini ileri sürerek akti feshetmediği gibi akti ilişkiye devam ederek ve haklarını saklı tutmadan 24/09/2009 tarihli akti yaptığı, bu haliyle taraflar arasında eksik mal alımı nedeniyle cezai şart bedeli istenmeyeceği yönünde bir güven oluştuğundan davacının 24/09/2004 tarihli akte dayanarak cezai şart talep edemeyeceği, 24/09/2009 tarihli aktin feshii sırasında davacının haklarını saklı tuttuğu, aktin 11/02/2010 tarihinde feshedildiği, 24/09/2009 tarihli aktin yeni bir akit olup davacının suskunluğunu gösterecek zaman dilimi bulunmadığı, davalı … Şti ile … ve kefil olan davalı …’nin eksik satın alma nedeniyle bilirkişi raporu ile tespit edilen 11.713.08 dolar cezai şart bedelinden sorumlu olduğu,dava konusu 12/02/2010 tarihli aktin 18/09/2010 tarihinde davalı tarafından feshedildiği, davalı … Ltd Şti ile … ve kefil olan …’ın eksik satın alma nedeniyle bilirkişi raporu ile tespit edilen 17.666,71 dolar cezai şart bedelinden sorumlu olduğu kanaatiyle cezai şart miktarı nazara alındığında davalı şirketin ekonomik olarak mahfına sebep olmayacağı kanaatiyle davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, 20.000,00 USD cezai şartın davalı şirketin tamamından sorumlu olmak üzere, davalı … ‘nin 24/09/2009 tarihli sözleşmeden kaynaklı 11.713,08 USD cezai şart bedelinden sorumlu olmak üzere, davalı … ‘ın 12/02/2010 tarihli sözleşmeden kaynaklı 17.666,71 USD cezai şart miktarından sorumlu olmak üzere dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 2.169,49 TL harçtan peşin alınan 472,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.696,99 TL. harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, ( 1.938,00 TL ‘sinden davalılardan … , 1.283,55 TL ‘sinden davalılardan … sorumlu olmak üzere )
3-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 3.818,16 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ( 3.411,51 TL ‘sinden davalılardan …, 2.261,84 TL ‘sinden davalılardan … sorumlu olmak üzere )
5-Davacı tarafından yapılan toplam: 2.693,40 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ( 2.406,54 TL ‘sinden davalılardan …, 1.595,54 TL ‘sinden davalılardan … sorumlu olmak üzere )
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 26/01/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
490,90 TL Harç Masrafı
2.000,00 TL Bilirkişi Ücreti
202,50 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 2.693,40 TL