Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/77 E. 2019/334 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/77
KARAR NO : 2019/334

DAVA : ALACAK (Ürün Sorumluluk Sigortasından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/01/2017
KARAR TARİHİ : 04/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ürün Sorumluluk Sigortasından Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı sigorta şirketi arasında 21.03.2013 tarihli … nolu, (21.03,2013 başlangıç, 23.03,2014 bitiş tarihli) 2.000.000,00 USD teminat tutarlı ürün sorumluluk sigorta poliçesi mevcut olduğunu, Davacı sigortalının, ABD’ye ihraç edilen ürünleri dolayısıyla “İhraç edilen ürünün kullanılması ile üretilen ve ABD piyasasında satılan meyve suyunu alan tüketicilerin hastalanmalarını sonucu sorumlu tutulduklarından açılan davalar nedeniyle) tazmin sorumluluğuna muhatap olduğunu, durumu derhal davalı sigorta şirketine ihbar ederek gerekli bilgi ve belgeleri ilettiklerini, Davalı sigorta şirketince … no’lu hasar dosyasının açıldığını, Davacının gereken önlemleri alarak, kendisi ve Davalının haklarının korunması için üzerine düşen yükümlülükleri gerçekleştirdiğini, Davalının gerçekleşmesi beklenen rizikolarla ilgili alınacak önlemler konusunda davacıyı kendi bağlantısı olan bir avukatlık şirketine yönlendirdiğini, alınacak önlemler ve savunma kapsamında harcamaların bir kısmının davalı tarafından davalının ABD kolu … eliyle, bir kısmının ise davalı tarafından müvekkiline ödendiğini; Davalının, sonrasında sözleşme yükümlülüklerini savsakladığını, bu süreçte, faturaların doğrudan davacı tarafından ödendiği, Davalının harcamalar toplamının, olay başına 1.000.000,00 USD ile sınırlandırıldığını, 50,000,00 USD tenzili muafiyet düşülerek ödeme yapılacağını belirttiğini ancak bu limitin üstü için muğlak bir açıklama yaptıktan sonra ödeme yapmadığını; Davalının kendi ürettiği gerekçe ile ödemeden vazgeçmesinin iyi niyetli olmadığını; Davalının teminat dahilinde savunma giderlerini karşılama zorunluluğundan kaçınamayacağını (TTK 1420, 1425,1426, 1427, 1473, 1474, 1476), giderler yapılmadan önce avans vermesinin dahi yasal ve akdi sorumluluğunun gereği olduğunu, “Poliçe özel şartlarının 7. maddesinde yazdı a) Aynı nedenden kaynaklanan (tasarım, imalat, kullanım kılavuzları veya etiketlendirmede bulunan aynı kusur) b) Aynı ürünlerin tedarikine veya aynı kusuru taşıyan ürünlere atfedilebilecek tüm olaylar tek bir olay olarak değerlendirilecektir.” cümlesi üçüncü kişilerin tazmin taleplerinin neticesine dair olduğunu, hukuksal korumanın kapsamı ve diğer koruyucu yükümlülükler ile bir ilgisi bulunmadığını, sigortalı aleyhine bu anlama gelecek bir şart konulmasının TTK’nın sigortalıyı koruyucu hükümleri ve sözleşme tarihinde bağlayıcı Sigorta Genel Şartları karşısında mümkün olmadığını ve konulursa da geçersiz olacağım (TTK 1405, 1486); Davacının ödemek zorunda kaldığı avukatlık ücreti ve diğer giderlerin yaklaşık 1.750,000,- USD’ye ulaştığını ve bu ödemelerin sürdüğünü, ABD mahkemelerinde açılan davaların takibinin bırakılamayacağını, karşılanması zorunlu savunma giderleri için tahminen 1.000,000,- USD daha ödeme yapılmasının gerektiğini, Davacıya karşı açılmış davaların bir kısmının sonuçlanmış ve önemli meblağlı bazı davaların ise halen devam etmekte olduğunu, anılan bu davaların tamamının haksız talepler içerdiği değerlendirilmekle birlikte, aleyhte bir hükümle karşılaşılması durumunda, davacının telafisi olanaksız zararlar göreceğini; Davalının, davacıya bir kusur isnat etmediğini, cayma hakkını kullanma veya sözleşmeyi feshetme durumunun da söz konusu olmadığını, sigorta sözleşmesinin ayakta olup sözleşmenin fiilen ihlal edildiğini, savunma giderlerinin ödenmesine muvafakat ederek bir kısım harcamaları ödedikten sonra, teminat limitine dahi ulaşılmadan hukuksal korumadan çekildiğini, sigorta hukukunda geçerli azami iyi niyet kuralının davalı tarafından ihlal edildiğini; Dava konusu somut olayda davacının yaptığı ödemelerin teminattan ayrı olarak karşılanmasının zorunlu olduğunu, Poliçede yazılı olduğu şekli İle “İşbu poliçe haklı taleplere olduğu gibi yersiz ve aşın taleplere karşı da korur” hükmü gereğince sağlanan sigorta korumasında teminat limitinin söz konusu olmadığını (TTK 1426, 1448), çünkü zararın artmasına neden olacak durumlara karşı kayıtsızlık göstermenin, rucu haklarının kullanılmasını güçleştirecek davranışlarda bulunmanın sigortacılık uygulama ve hukuku ile bağdaşmadığını, Poliçedeki bu hüküm maddesine paralel bir düzenleme olup sigortalıya yüklenen vecibeler dolayısıyla, rücu haklarının korunması için yapılan işlerin karşılığının, sigortacı tarafından ödenmesi zorunluluğunun kanundan doğmakta olduğunu; Davalının gerekçesinin hukuken kabul edilemeyeceğini, olayın sigortalının hata ve ihmalinden kaynaklandığını, sigortalıya karşı ileri sürülen taleplerin aşırı ve yersiz olmadığını, poliçe özel şartların 7. Maddesinde belirtildiği üzere a) Aynı nedenden kaynaklanan tasarım (imalat, kullanım kılavuzları veya etiketlendirmede bulunan aynı kusur) olduğunu b) Aynı ürünlerin tedarikine veya aynı kusuru taşıyan ürünlere atfedilebilen tüm olaylar olarak değerlendirilmesini kanıtlamak zorunda olduğunu; Amerika’da davacıya karşı ileri sürülen taleplerle açılan davalarda iddia sahiplerinin gördüklerini iddia ettikleri zararla sigortalının ürünleri arasında illiyet bağı kurulabilmesinin mümkün olmadığını ve ayrıca zarar görenlerin sıfatı ve zarar nedenlerinin birbirinden farklı olduğunu, Davacının ürünlerinin, kusurlu olduğuna ve nedenlerin ayniyetine dair herhangi bir kanıt olmadığını, aksine sigortalının ürünlerinin kusursuz olduğuna ve nedenlerin farklılığına ilişkin çok sayıda kanıt mevcut olduğunu; Davalının elinde, zarar görenlerin iddialarının, davacının ürünlerinden kaynaklandığım gösteren hiçbir gerçek kanıt bulunmadığını, davacının da dahil olduğu farklı şirketlere karşı, birbirinden farklı iddialarla açılmış tüketici kitle davaları ile ABD’li üretici/tedarikçi şirketlerin açtıkları tazminat davaları mevcut olduğunu, bu davaların bütünüyle haksız olduğunu taleplerin yersiz ve aşırı olduğunu, bu konularda davalının da bilgi sahibi olduğunu; iddialara karşı savunma yükümlülüğü bulunan davalının, savunma devam ederken; hukuksal korumadan çekilerek davacının ürünlerine karşı yöneltilen haksız iddiaları, haklı ve gerçek kabul eden bir yaklaşımda bulunmasının tutarsız olduğunu, Davalının, davacının yararını gözetmek bir yana izlediği yanlış tutum ve öngörüsüzlük sebebiyle davacıyı zarara uğrattığını beyan ederek müvekkili tarafından yapılan harcamaların, teminat limiti ile bağlı olmaksızın ve tenzili muafiyet uygulanmaksızın, temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesi gerektiğini, Davalının avans verme yükümlülüğünün doğduğu tarihten sonrası itibariyle yabancı paraya uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden, fazlaya dair alacak ve diğer tazminat haklan saklı kalmak üzere; şimdilik 1.405.000,00-USD’nin temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı Vekili Davasında :
Dava Dilekçesini tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili Davasında :
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;Davacı ile müvekkili sigorta şirketi nezdinde (21.03.2013-21.03.2014 tarihli olay başına 1.000.000,- USD ve yıllık azami 2,000.000,-USD limitli Ürün Sorumluluk Sigorta Poliçesi düenlendiğini; Dava konusu olayda; Davacı/Sigortalı …’nın …’ye sevk ettiği “nar taneleri”ni ABD’de yerleşik Davacının bağlı ortağı “…” firması aracılığıyla “…” firmasına satıldığı, ardından bu firma tarafından “…” firmasına satıldığını, bu süreçte, nar emtiasının … Firması’ndan … Firmasına nakliyesini ise, “…” Şirketinin gerçekleştirdiğini, … firmasının nar emtialarını, dondurulmuş çilek ve nar tanesi karışımı olan “… Anti Oksidan Karışımı elde etmek suretiyle, oluşan meyve sularını, nihai müşterilerine ulaştırdığını, Bu mevye karışımından içen 8 eyalette yaklaşık 150 küsur kişinin aynı dönemlerde rahatsızlandıkları ve rahatsızlanan bu kişilerde Hepatit A virüsünün tespit edildiğini; … Dairesi …’nın yaptığı araştırma sonucunda Hepatit A virüsünün, karışımın içindeki nar tanelerinden bulaşabileceğini belirtir bir haber yayınladığını, bunun üzerine, karışımdan içerek Hepatit A virüsü kapmış kişilerin, yukarıda adı geçen firmalara davalar açtıklarını, mahkeme sürecinden ilk kez; … Firması sigortacısı … Firması tarafından, …’e gönderilen bir yazı ile haberdar olunduğunu, … Firmasının durumu anlatan 25 Temmuz 2013 tarihli bir yazı ile zarar görenlerden … tarafından açılmış bir davanın dava dilekçesini göndererek, … davasına konu bu ürünlerin Davacı tarafından sağlandığından bahisle, sigortacısının mahkeme masraflarının … Sigorta/Amerika tarafından karşılanmasını talep ettiğini; bu ihbarın, … Sigorta/Amerika tarafından vakit kaybetmeksizin, Davalı Sigorta Şirketi ile paylaşıldığını, davalı Sigorta Şirketi de ihbarı işleme alarak Davacı ile görüşüldüğünü, yine, 26 Eylül 2013 tarihinde, Davacı taraf, Davalıya başvurarak …, firması avukatı tarafından gönderilen talep yazısının iletildiğini ve poliçe kapsamında sigortacısının yardımını talep ettiğini; … Firması avukatı… Hukuk Bürosu da 15 Fkiın 2013, 15 Kasım 2013 ve 17 Aralık 2013 tarihli doğrudan Davalı şirkete yaptığı başvuru yazıları ile devam eden hukuki süreçlerden bahsedildiğini ve Davacının nar emtialarını Amerika’ya ihraç eden firma olarak, sigortalıları …, Firması nezdinde oluşacak tüm masraflardan sorumlu olacağını belirtildiğini ve bu masrafların karşılanmasının talep edildiğini; Davacının dava dilekçesinde de belirttiği üzere en başından beri ürünlerinin virüslü olmadığını, kişilerin kendi ürünlerinden rahatsızlanmadığını iddia ettiğini, Davacının, davalıdan bu hukuki süreçte yardımını talep etmesi üzerine, Davalı tarafından, Poliçe kapsamında savunma giderlerinin Poliçe limiti ile sınırlı olarak karşılanacağının bildirildiğini, ayrıca bir vekil bulunması konusunda da yardım talep edilmesi üzerine de, yine Davacı tarafın bilgisi ve onayı dahilinde, Davacı tarafı temsil için avukat tayin edildiğini, Poliçe limiti kapsamında öncelikle davalının bu masrafları karşılamaya başladığını, ihtilafların görülmekte olduğu ABD’deki yargı süreçlerinde bugüne kadar yapılan savunma giderlerinin, Poliçe teminatı limitlerini doldurduğunu; poliçe olay başı limit ve muafiyetlerini de dikkate alarak, bu güne kadar gerçekleşen 937.585,76 USD savunma giderini, Davacının adına ödenerek Poliçe şart ve limitleri kapsamındaki tüm taahhütünü yerine getirdiğini, ancak Davacı’nın kendisinin ödediğini iddia ettiği, poliçe teminat limiti üzerinde 1.405.000,00 USD tutarın faiziyle birlikte talebi haksız ve kötü niyetli olduğunu; , Bu Hukuki Koruma Giderleri, Poliçe Kapsamında Davalı tarafından Sigortacının Yardımları Kapsamında Ürün Mali Sorumluluk Teminatına Bağlı Olarak, 6102 Sayılı TTK 1474 Madde Kapsamında Söz Konusu olduğunu, Davacı tarafın, tüm savunma giderlerini içine alacak şekilde Poliçe kapsamında ayrıca bir hukuksal koruma sigortası teminatına sahip bulunmadığını, 6102 sayılı TTK hükmü’ne göre, bir sorumluluk doğsaydı, bu sorumluluk için ödenecek olay başı sigorta bedelini/limitine kadar makul giderler karşılanmakta iken, sigorta bedeli/limit üzeri için ayrıca bir prim ödenmesi karşılığında poliçede limit tanımlanmış olması gerekmediğini, esasa ilişkin beyanlarında Davacı tarafın iddia ettiği TTK 1148. maddeye dayanılmasının kanun nezdinde ve hukuken bir dayanağı bulunmadığını, davacı Tarafın sahip olduğu Poliçe’de bu konuda anılan genel şart maddesini teminat kapsamına alan ve buna bir bedel/limit öngören hiçbir madde olmadığım, Davacı tarafın tüm buna karşılık getirdiği beyan ve iddiaların, mesnetsiz, sözleşmesel ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu durumda Davacı Tarafın Poliçesi çerçevesinde geçerli olan her bir olayda geçerli olan olay başına limite göre bu makul giderlerin karşılanması olduğunu, Poliçe’de savunma masraflarının teminat limiti içerisinde karşılanacağı hüküm altına alındığından artık tek bir olay ile ilgili Poliçe teminatı ne kadarsa, o olay ile ilgili savunma masrafları da aynı teminata tabii olacağını, savunma masrafları için yapılan ödemelerin de poliçe teminatından düşüleceğini, müvekkilinin poliçe özel ve genel şartları gereğince yerine getirdiğini, ürün sorumluluğu sigortası genel şartları ve Poliçe özel şartlan çerçevesinde, aynı sevkiyatla yurt dışına ihracatı yapılmış nar taneleri nedeniyle birden çok kişi rahatsızlandığını iddia etmiş olsa da, aynı yıl içerisinde aynı ürün nedeniyle meydana gelen rahatsızlığa ilişkin talepler artık tek bir olay olarak nitelendirileceğini, Poliçede tek bir Olay için belirlenmiş teminattan karşılanacağını, müvekkili tarafından Davacının ABD deki yargı süreçleri için Hukuki Koruma/Savunma Giderleri olarak toplamda 937.585,76 USD ödeme yapıldığını, Müvekkilinin Kanunda belirtilen ve Poliçede tanımlı sorumlu olduğu limitler dahilinde ödemesini yaptığını, Poliçede belirtilen savunma masraflarına ilişkin teminatın sadece ana teminata bağlı olarak işleyeceğini, aynı Olay ile ilgili yapılan savunma masrafları için de geçerli olacağını, bu kapsamda Davacı’nın Müvekkil Sigorta Şirketinden talep edebileceği savuma gideri limitinin 950.000,00 USD olduğunu, bunun 937.585,76 USD’sinin işbu dilekçe tarihi İtibariyle ödendiğini, Davacı’nın bakiye teminatı 12.414,24 USD kaldığı, bunun üzerindeki savunma gideri dahil tüm taleplerinin reddi gerektiğini beyan ederek haksız ve mesnetsiz iddialarla açılan davanın reddine, İşbu Haksız davayı açan, Davacı tarafın HMK mad. 329 uyarınca Beşbin Türk Lirasından az olmamak üzere para cezasına hükmedilmesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Toplanan Deliller :
Taraflarca ibraz edilen deliller incelenmiştir. Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan “ÜRÜN SORUMLULUK SİGORTA ROLİÇESİ” incelenmiş, poliçenin 21/03/2013 tarihinde tanzim edildiği, 21/03/2013- 21/03/2014 Tarihleri arasını teminat kapsamına aldığı ; Sigortalının Davacı şirket sigorta yapanın ise davalı Sigorta şirketi olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki ürün sorumluluk sigorta poliçesinden dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve varsa miktarı, davalı sigorta şirketinin sigortalı davacıya davaya konu hasardan dolayı ödeme yapması gerekip gerekmediği hususlarının tespiti açısından dosyamız bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; düzenlenen 18/02/2019 Tarihli rapor ile özetle ” Taraflar arasında TTK m.1473 ve devamı hükümlerine tabi “sorumluluk sigortası sözleşmesi” akdedîldiği; Davalının davacının sorumluluk riskleri bakımından olay başına 1.000.000 USD. yıllık 2.000.000 USD limitle sigorta teminatı sağladığı; ABD ve KANADA’ya olası sorumluluk riskleri bakımından 50.000 USD muafiyet düşülmesinin kararlaştırıldığı; Somut olayda, davacının yaptığı nar ihracatı kaynaklı birden çok HHPATİT-B vakıası ve salgım meydana geldiği, ancak bunun davacının veya yardımcılarının söz konusu ihracat öncesi kusurundan kaynaklandığı değerlendirildiğinde bir olay olarak kabul edilmesi gerekliği. Sözleşmede ayrık hüküm bulunmadığı sürece “hukuki koruma” yargılama giderleri ve sair harcamaların “sigorta limitine kadar sigorta bedeli ile sınırlı karşılanması gerektiği hususunun gerek sigorta poliçesi, gerekse TTK m, 1474 hükmü gereği olduğu; Sayın mahkemece de meydana gelen olayın bir olay olarak kabulü halinde davalının sorumluluğunun 950.000 USD ile sınırlı olduğu, meydana gelen olayın “birden çok” olduğu değerlendirmesi halinde ise davalının sorumluluğunun 1.950.00 USD ile sınırlı olduğu. Davalı sigorta şirketinin dava aşamasında 937.585.76 USD ödemesinin sabit olduğu, Dava tarihinden 27.11.2017 tarihine kadar ödenen 12.414,24 USD ile birlikte davalı sigorta şirketinin ödemesinin 950.000,00 USD tutara ulaştığı; Sayın mahkemece meydana gelen olayın “birden çok’’ olay olduğu değerlendirmesi halinde ise davacının davalıdan (Ödemesi yaptığı dava giderleri için) 1.000.000 USD tutar daha talep edebileceği” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür. Davacı taraf rapora itiraz etmiş ve yeni heyet oluşturulmasını talep etmiş olmakla Mahkememizce, dosyada ki deliller ve düzenlenen rapor hüküm vermeye elverişli nitelikte görüldüğünden davacı tarafın talebi mahkememizce kabul edilmemiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Davacı taraf özetle; davacının ABD’ye ihraç ettiği ürünleri dolayısıyla “İhraç edilen ürünün kullanılması ile üretilen ve ABD piyasasında satılan meyve suyunu alan tüketicilerin hastalanmalarını sonucu sorumlu tutulduklarından açılan davalar nedeniyle tazmin sorumluluğuna muhatap olduğunu, durumu derhal davalı sigorta şirketine ihbar ederek gerekli bilgi ve belgeleri ilettiklerini, Davalı sigorta şirketince … no’lu hasar dosyasının açıldığını, Davacının gereken önlemleri alarak, kendisi ve davalının haklarının korunması için üzerine düşen yükümlülükleri gerçekleştirdiğini, davalının harcamalar toplamının, olay başına 1.000.000,00 USD ile sınırlandırıldığını, 50,000,00 USD tenzili muafiyet düşülerek ödeme yapılacağını belirttiğini ancak bu limitin üstü için muğlak bir açıklama yaptıktan sonra ödeme yapmadığını taraflar arasında 21/03/2013 Tarihinde düzenlenmiş bulunan “ÜRÜN SORUMLULUK SİGORTA POLİÇESİ” uyarınca Davalının teminat dahilinde savunma giderlerini karşılama zorunluluğundan kaçınamayacağını Davacının ödemek zorunda kaldığı avukatlık ücreti ve diğer giderlerin yaklaşık 1.750,000,- USD’ye ulaştığını ve bu ödemelerin sürdüğünü belirterek 1.405.000.USD’nin temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı taraf ise; Sigorta Poliçesi uyarınca olay başına Davacının Sigorta Şirketinden talep edebileceği savunma gideri limitinin 950.000.USD olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
Taraflar arasında ki Ticari ilişkinin sözleşmesel dayanağı; 21/03/2013 Tarihinde Taraflarca Düzenlenmiş bulunan “ÜRÜN SORUMLULUK SİGORTA POLİÇESİ” dir. Sigorta Poliçesi ; Meydana gelen olay sonucunda ortaya çıkan bedeni ve/veya maddi her türlü zarar dolayısı ile sigortalıya yöneltilebilecek sorumluluk riskleri tazminat talepleri için sigortalayana tazmin yükümlülüğü getirmiştir. Davacı tarafın ihracatını yaptığı ürünler bakımından bu ürünlerin yol açabileceği zararlardan dolayı davalı taraf (Sigorta Şirketi) olay başına 1.000.000.USD. yıl olarak toplam 2.000.000.USD. Sorumluluk yüklenmiştir. Davalının azami sorumluluğuna ilişkin olarak olay başına 50.000.USD. muafiyet sınırı getirilmiştir. Muafiyet sınırı düşüldükten sonra davalı tarafın sorumluluğu olay başına 950.000.USD., birden fazla olayda ise yıllık 1.950.000.USD. olarak belirlenmiştir. Dosyada ki mevcut deliller ve Bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere ABD’de salgın olarak ortaya çıkan Hepatit A- sarılık hastalığının davacı tarafından ihraç edilen NAR emtiasından kaynaklanma ihtimali üzerine davacı aleyhine ikame edilen davalar ve talepler gözetildiğinde, Sigorta Poliçesi uyarınca sorumluluk doğuracak olay gerçekleşmiştir. Taraflar arasında ki itilaf davacı tarafın bu olaydan dolayı karşılaştığı davaların tek bir olay olarak değerlendirilip değerlendilemeyeceği, yapılacak tazminat ödemelerinde bir sınırın olup olmadığıdır. Tarafların beyanı ve bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davalı tarafça davacı tarafa sigorta poliçesi ve söz konusu zararlar nedeni ile rapor tarihine kadar yapılan ödeme toplam 950.000.USD ‘dir. Meydana gelen ve davacının tazminat ödeme sorumluluğuna sebep olan olay ABD’de salgın şeklinde ortaya çıkan HEPATİT-A-SARILIK hastalığıdır. Davacı taraf dava giderlerinin sınırsız karşılanması gerektiğini, sınır belirlenmesi durumunda ise toplam 2.000.000.USD alınması gerektiğini iddia etmektedir. Tarafların iddialarının değerlendirilmesi için 6102 Sayılı Kanunun 1474.md.sinin incelenmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı Kanunun 1474.md.si aynen ”(1) Sigortalı aleyhine bir istem ileri sürüldüğünde, isteme ilişkin makul giderler sigortacı tarafından karşılanır; sigorta bedelini aşan giderlerin ödenebilmesi için sözleşmede hüküm bulunmalıdır.” şeklindedir. Taraflar arasında düzenlenen Poliçede tüm savunma giderlerini içine alacak ayrı bir hukuksal koruma teminatı bulunmamaktadır. Bu hali ile bu masraflarında Sigorta Teminatı sınırı içinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda belirtildiği şekilde ABD’de salgın olarak ortaya çıkan Hepatit A- sarılık hastalığının davacı tarafından ihraç edilen … emtiasından kaynaklanma ihtimali üzerine davacı aleyhine ikame edilen davalar ve taleplerin tek bir olay olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Davacı tarafın ABD Birleşik devletlerinde aleyhine açılan davalar birden çok kişi tarafından açılan birden çok dava olsa dahi davacının tazminat ödeme sorumluluğuna sebep olan davacı tarafından ihraç edilen NAR emtiasından ortaya çıktığı iddia edilen Hepatit A- sarılık hastalığı tek bir sebebe ilişkin olduğundan mahkememizce tek olay olarak değerlendirilmiştir. Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan “ÜRÜN SORUMLULUK SİGORTA POLİÇESİ” uyarınca davalının zararlardan dolayı sorumluluğu olay başına 1.000.000.USD. olup 50.000.USD. muafiyet bedeli düştükten sonra 950.000.USD. olduğundan, davacı tarafın dava konusu talebinin 950.000.USD dışında talep edilen bedele ilişkin bulunduğu anlaşılmakla davacı tarafın davasının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacı tarafın davasının REDDİNE;
2-)Davacı tarafından yatırılan 90.459,52.TL. Peşin harçtan 44,40.TL.karar ve ilam harcının mahsubu ile 90.415,12.TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-)Davalı vekili lehine 118.170.TL. vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı tarafından yatırılan 4,60.TL. Vekalet harç giderinden ibaret yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 04/04/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …