Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/749 E. 2019/424 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/749
KARAR NO : 2019/424

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/08/2017
KARAR TARİHİ : 07/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirketin, davalı şirkete yemek hizmeti verdiğini, müvekkili şirketle davalı şirket arasında, davalıya verilen yemek hizmetinden kaynaklı bir ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ticari ilişkiden dolayı da müvekkili şirketin davalı şirketten alacağı bulunduğunu, davalı şirkete, müvekkili şirketçe verilen yemek hizmetinden kaynaklanan faturaların teslim edildiğini, davalı şirketle yapılan mailleşmelerde davalı şirketin, müvekkili şirket tarafından gönderilen faturaların işlendiğini ve müvekkili şirkete 15.714,32-TL borcu olduğunu kabul ettiğini, ancak herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalı hakkında … 34. İcra müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının icra takibine haksız olarak yapmış olduğu itirazda, müvekkili şirkete karşı sadece 649,20-TL borcu kaldığını, bunun dışında bir borcunun bulunmadığını iddia ederek, takibin kalan kısmına itiraz ettiğini bunun üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle davalının … 34. icra müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 15.066,00-TL üzerinden devamına, alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle tahsiline, davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacının takibe konu faturalarda yazılı yemek hizmetini müvekkili şirkete vermiş olduğunu iddia ettiğini, taraflar arasındaki mailleşmelerde müvekkillerinin bu borcu kabul etmediğini, davacının, müvekkili şirkete satmadığı – müvekkillerinin almadığı dolayısıyla kabulünde olmayan yemeklerin bedelini de tahsil etmek amacında olduğunu, müvekkili şirketin dava dışı …Tic. Ltd. Şti.’nin … Belediyesi’nin “… Mahallesi … ada ..” adresinde yapımını üstlendiği “… Mahallesi Mahalle Konağı ve Kapalı Otopark” inşaatında taşeron olarak çalıştığı 10.05.2016-31.05.2016 tarihleri arasında ve işlerdeki eksiklikleri gidermek için çalıştığı 01.07.2016 ve 17.07.2016 tarihlerinde davacıdan yemek hizmetlerini satın aldığını, bu kapsamda müvekkili şirkete satılıp teslim edilmiş olan ve kabullerinde bulunan yemek tutarının 15.649,20-TL olduğunu, bu miktarın 15.000,00-TL’sini 06.06.2016 tarihinde çek ile davacıya ödendiğini, dolayısıyla takip tarihi itibariyle davacının sadece 649,20-TL alacağının kaldığını, davacının müvekkili şirkete satıp teslim etmediği ve fakat müvekkili adına fatura düzenleyerek müvekkili şirkete satılmış olarak gösterdiği 07.06.2016-10.09.2016 tarihleri arasındaki yemek satışını kime yaptığını bilmedikleri toplam 15.066,00-TL tutarındaki yemek bedellerini müvekkilinden tahsil etmek istediğini, bu faturalardaki yemek hizmetinin satın alınmadığını, fiilen de alınmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin söz konusu yerde çalıştığı vakit aralığı 2016 yılının Mayıs ayı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine % 20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 34. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, Fatura, Cari Hesap Ekstresi, SGK kayıtları, Bilirkişi raporu, Yemin.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu … 34. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 08/06/2017 tarihli ödeme emri ile 15.715,20 TL asıl alacak, 1.050,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.765,32 TL’lik takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 13/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 16/06/2017 tarihli dilekçesi ile borcun 649,20 TL.sini kabul ettiği ve geri kalan borcu kabul etmediğini belirtip takibe kısmen itiraz itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, süresi içerisinde davacı alacaklı tarafından itiraz edilen 15.066,00-TL üzerinden itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 26/01/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosya, Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 09/05/2019 teslim tarihli raporda özetle; a) – Davacı şirketin ibraz edilen ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, Davalı şirketin ibraz edilen ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği, b) Davacı şirket, ticari defterlerinde 15.715,20 TL alacaklı olduğu, Davacı şirketi davalı şirket ticari defterlerinde ise 649,20 TL alacaklı olduğu, Davacı şirket, işbu davayla talebi olan 15.066,00 TL tutarındaki 14 faturayı ve faturaların içeriği yemekleri davalı tarafa teslim ettiğini kanıtlayacak belge ibraz etmediği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Davacı şirket, davalının defter kayıtlarında rastlanılmayan 15.066,00 TL tutarındaki 14 faturayı davalı şirkete tebliğ ettiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz etmemiştir.
Davacı şirket, davalının defter kayıtlarında rastlanılmayan 15.066,00 TL tutarındaki 14 faturanın düzenlenmesine dayanak olan ve yemek tesliminde düzenlenmesi zorunlu olan Sevk İrsaliyelerini ibraz etmişse de, Sevk İrsaliyeleri üzerinde davalı taraftan yemekleri teslim alan kişinin ismi soyadı ve imzası bulunmadığı görülmüştür.
Dvalı tarafın ticari defterlerine işlediği faturalara dayanak Sevk İrsaliyeleri üzerinde de, davalı taraftan yemekleri teslim alan bilgisi bulunmamaktadır.
Davacı şirket, 15.715,20 TL cari hesap alacağını oluşturan 15.066,00 TL tutarındaki 14 faturayı ve faturaların içeriği yemekleri davalı tarafa teslim ettiğini kanıtlayamamıştır.
Ancak, davacı tarafın 25.10.2016 tarihli e-posta yoluyla mutabakat talebine karşılık, davalı taraftan … e-posta adresinden“ Faturalarınızı işledim. Bende 15.714,32 TL alacak bakiye veriyor. Tutarlar faturalar doğru ancak 0,88 kuruş bir fark çıkıyor aramızda problem yoksa tamamdır” içerikli cevap yazmıştır.
…’nin 2016 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım aylarında davalı … Ltd Şti’nin (V.N: …) sigortalı çalışanı olup olmadığının belirtilerek 2016 yılı Mayıs ve 2016 yılı Aralık ayına kadarki döneme ait davalı … şirketinin sigortalı çalışanlarına ait hizmet listesinin gönderilmesi için … Sosyal Güvenlik Merkezine ve … il Müdürlüğüne müzekkere yazılmıştır, gelen cevabi müzekkerelere göre …’nin davalı şirketin sigortalı çalışanı olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 14/09/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince; Davacı taraf delil listesinde yemin deliline dayandığından yemin deliline başvurup vurmayacağı, başvuracak iseler yemin metni de hazırlayıp ibraz etmek üzere 2 aylık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde beyanda bulunulmayıp yemin metni sunulmadığı takdirde yemin delilinden vazgeçilmiş sayılacağı hususunun davacı vekiline ihtarına (ihtar edildi.) karar verilmiştir.
Davacı vekili yemin metni hazırlayıp mahkememize ibraz etmiştir ve davalı şirket yetkilisine yemin metni ekli HMK. 228/2 madde meşruatlı davetiye çıkartılmıştır.
Mahkememizin 05/04/2019 tarihli duruşmasında davalı şirket yetkilisine;” HMK 233/4 maddesinde düzenlendiği şekilde ” size sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin edermisiniz ” diye davalı şirket yetkilisinden soruldu:
DAVALI ŞİRKET YETKİLİSİ: bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma, namusum şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerler üzerine yemin ediyorum,”şeklinde beyanda bulunup beyanını imzası ile tasdik etmiştir,
DAVALI ŞİRKET YETKİLİSİ: Benim yetkilisi olduğum şirket … Şti nden yemek hizmeti almıştır. Ancak yemek hizmetini 10-31 Mayıs 2016 tarihleri arasında ve birde 1-17 Temmuz 2016 tarihleri arasında yemek hizmeti aldım. Benim almış olduğu yemek hizmetine karşılık olarak 15.650 TL borcum vardı, 15.000 TL lik çek verdim. 650 TL likborcum kalmıştır. Onun dışında borcum yoktur. Yemin metninde belirtilen 07/06/2016 tarihinde yemek hizmeti almadım. Ara dönem olan 1-17 Temmuz 2016 tarihleri arasında yemek hizmeti aldım ve 17 Temmuz dan sonra da 10/09/2016 tarihine kadar da herhangi bir yemek hizmeti almadım. Benim yetkilisi olduğum davalı şirkette … isimli bir çalışanım olmadığına ve davacı şirkete 650 TL dışında bir borcum olmadığına, 10-31 Mayıs 2016 tarihleri ile 1-17 Temmuz 2016 tarihleri dışında davacı şirketten yemek hizmeti almadığıma, … isimli kişinin yetkilisi olduğum davalı şirket çalışanı olmadığına yemin ediyoru, ” şeklinde beyanda bulunup beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
HMK 238.maddesi gereğince tutanağa geçirilen beyan okundu ve davalı şirket yetkilisinden beyanında ısrar edip etmediği soruldu:
DAVALI ŞİRKET YETKİLİSİ …;” Beyanımda ısrar ediyorum,”şeklinde beyanda bulunup beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Sonuç itibariyle : Davacı şirket, işbu davayla talebi olan 15.066,00 TL tutarındaki 14 faturayı ve faturaların içeriği yemekleri davalı tarafa teslim ettiğini kanıtlayamadığı ve davacının davalıdan alacaklı olmadığı anlaşılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın Reddine,
2-Davacının kötüniyeti ve ağır kusuru tespit edilemediğinden ve şartları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 173,46 TL harçtan mahsubu ile bakiye 129,06 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 2.725,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Karar kesinleştiğinde Mahkeme kasasındaki belge aslının iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 07/05/2019

Katip …

Hakim …