Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/725 E. 2021/853 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/725 Esas
KARAR NO : 2021/853

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/08/2017
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;davacının 05.10.2015 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı …plakalı aracın neden olduğu kaza sonucu malul kaldığını, davacının bu kazada kusurunun olmadığını, tüm kusurun davalı şirkete sigortalı araçta olduğunu, davalı sigorta şirketinin zararın tazmininden sorumlu olduğunu, araç sürücüsü … ve maliki …’in manevi zarardan sorumlu olduğunu, davacının kazada yaralandığını ve uzun süre tedavi gördüğünü, davacının beden gücü kaybına uğradığını, bu hususun tespitinin gerektiğini, ayrıca % 100 malul sayılacağı yatağa bağlı süre içinde bakıcı giderleri zararı olduğunu, davacının yanında uzun süre refakatçi kaldığını, bu zararın da ödenmesi gerektiğini, davalı şirketin trafik poliçesinden dolayı sorumlu olduğunu, SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve bakıcı giderlerinden sorumlu olduğunu, davalı şirkete başvurmalarına rağmen zararın tam olarak karşılanmadığını, davalı araç maliki ve sürücüsünden manevi tazminat talep ettiklerini, alacaklarına avans ticari faiz uygulanması gerektiğini belirterek 1000 TL maddi ve 5000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde tam kusurlu gösterilen sigortalı aracın tam kusurlu olmadığını, kusursuz olduğunu, tüm kusurun davacıya ait olduğunu, ceza dosyası kapsamında dahi davalı şirkete sigortalı aracın sürücüsünün tali kusurlu bulunduğunu, bu kapsamda kusur sorumluluğu kapsamında davalı şirketin tazminatla yükümlü olmadığını, kusur yönünden rapor alınması gerektiğini, gerçek zarardan teminat limiti kadar sorumlu olduklarını, tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinden 6111 sayılı yasa gereği SGK’nın sorumlu olduğunu, davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talep ettiğini, bu hususta maluliyet raporunun alınması gerektiğini, davacının gelir durumuna ilişkin belge sunulmadığını, bu durumda asgari ücrete göre hesaplama yapılması gerektiğini, Yargıtay kararlarına göre gelirin belgelenmesi gerektiğini, davacının avans faizi taleplerinin reddinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, sigorta şirketi nezdindeki hasar dosyası getirtilmiş, kazaya karışan araçların kaza tarihi itibari ile trafik kayıtları getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
”Bedensel Zarar” başlığı altında düzenlenen 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde belirtilmiştir. Talep edilen maddi tazminat da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Bu doğrultuda, tarafların bildirmiş oldukları deliller toplandıktan sonra davacının 05/10/2015 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle maluliyetinin olup olmadığı, var ise oranının belirlenmesi için dosyamız İstanbul ATK’ya gönderilmiş, İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesince düzenlenen 17/05/2019 tarihli raporda özetle;
“Mevcut belgelere göre … ve … oğlu 1964 doğumlu …’in 05.10.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre;
1- Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, 2- İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 1,5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği” belirtilmiştir.
Maluliyet raporunun alınmasının ardından dosyamız, meydana gelen kazada tarafların kusur durumu ve belirlenecek kusur durumuna göre davacının maddi tazminat talep etme hakının bulunup bulunmadığı, bulunmaktaysa miktarının hesaplanması için kusur ve aktüerya bilirkişilerine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 12/12/2019 teslim tarihli raporda özetle;
“1-Dava konusu olayda davacı sürücü …’in % 75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu,
2-Davalı şirkete ZMS sigortalı… plakalı aracın sürücüsü …’in % 25 (Yüzdeyirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu,
3-Davalıların %25 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı…’in
a)Geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının = 375,20 TL. olduğu,
b)Davacının maddi zararı poliçe limiti içinde kalmakta olup, zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamına girmeyen manevi tazminat taleplerinde sigorta şirketi dışındaki davalıların sorumlu olacağı,
c)Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda davacının malul kalmadığı belirlendiğinden ve davacının iyileşme dönemine bakıma muhtaç olduğuna ve süresine dair Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda bir tespitte bulunulmadığından ve bu hususta yetkili sağlık kuruluşlarınca verilmiş başkaca belge de bulunmadığından davacının sürekli iş gücü kaybı ve bakıcı gideri nedeniyle zararının bulunmayacağı,
d)Davacının tedavi ve tedaviye bağlı belgesiz diğer giderler nedeniyle zarar talebinde ısrarlı olması halinde davalıların sorumlu olduğu zarar tutarların belirlenmesi için ayrıca hekim bilirkişiden rapor alınması gerekeceği,
e)Başvuru tarihine göre sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi 24.07.2017 olarak belirlenmiş olup, sigorta şirketi dışındaki davalılar bakımından temerrüdün 05.10.2015 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağı” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Mahkememizin 07/02/2020 tarihli ara kararı gereğince dosyamız hekim bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 25/02/2020 teslim tarihli raporda özetle;
“Davacı …’un kazada hafif yaralandığı ameliyat geçirmediği ve sonunda yardımcı bakımına muhtaç olmadığı raporlardan anlaşılmaktadır. Günlük ihtiyaçlarında kısa süreli 8-10 gün kadar yardım alacağı bu süre içinde sağlıklı iken yürüyerek gittiği yerlere taksi ile gideceği, beslenme takviyeleri kullanacağı bazen ilaç kullanacağında SGK üzerinden değil kendi imkanı ile alacağı düşünüldüğünde toplamda 2000 TL’nin makul olduğu,
Çalışamadığı süredeki maaşının SGK tarafından ödendiği dikkate alındığında her türlü destek gideri olarak 2000.- TL tazminatın kusur oranı dikkate alındığında 500 TL almasının kadri Maruf olduğu” yönünde rapor ibraz edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi Başkanlığının 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas, 2020/40 İptal sayılı kararı nazara alınarak davacının maluliyetinin tepiti ve bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığı hususları hakkında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre rapor düzenlenmesi için dosyamız yeniden İstanbul ATK ‘ya gönderilmiş, İstanbul ATK. 2 İhtisas Dairesince düzenlenen 23/02/2021 tarihli raporda özetle;
“03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle;
1- Mevcut belgelere göre … ve … oğlu 1964 doğumlu …’in 05.10.2015 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından malüliyet tayinine mahal olmadığı,
2- İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 1,5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği” belirtilmiştir.
Davacı vekili 21/09/2021 tarihli harçlandırılmış talep arttırım dilekçesinde özetle; 250,00 TL Geçici İş Göremezliğe Bağlı Maddi Tazminat miktarı 175,20 TL artılarak 375,20 TL’ye, 250,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi, yol, yemek, refakatçi 250,00 TL artırılarak 500,00 TL olmak üzere dava değeri toplam 375,20 TL arttırılarak 1.375,20 TL’ye ıslah ettiğini beyan etmiştir.
Yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; İstanbul ATK’dan alınan maluliyet raporu ile kusur, aktüerya ve hekim bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun, hükme esas almaya elverişli nitelikte düzenlenmiş olduğu görüldüğünden davacı tarafın 21/09/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi nazara alınarak maddi tazminat talepleri yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı için 375,20 TL geçici ve 500 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 875,20 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 05/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 24/07/2017 tarihinden itibaren faiz işletilmek ve sigorta poliçesi ile sınırlı tutulmak kaydı ile) davacıya verilmesine, sürekli iş göremezlik ve bakıcı giderlerine ilişkin talepler yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden ise yaşanan olaydan dolayı davacının manevi tazminat talebinin yerinde olduğu kanaatiyle, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ilkesinden hareketle olayın taraflar üzerindeki etkileri, yaşanan üzüntü, davacının kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu oluşu, davacının maluliyet durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü gibi etkenler ile hak ve nesafet ilkesi göz önünde bulundurularak 4.000,00 TL manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olacağı değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
Davanın kısmen kabul kısmen reddine
1.Davacı için 375,20 TL geçici ve 500 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 875,20 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 5.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 24.07.2017 tarihinden itibaren faiz işletilmek ve sigorta poliçesi ile sınırlı tutulmak kaydı ile) davacıya verilmesine,
2.Sürekli iş göremezlik ve bakıcı giderlerine ilişkin talepler yönünden davanın reddine
3.Manevi tazminat talebine ilişkin davanın kısmen kabulü ile 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 5.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-a)Karar tarihine göre maddi tazminat yönünden alınması gereken 58,06 TL harçtan peşin alınan 45,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,16 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b)Davacı tarafından yatırılan 45,90 TL maddi peşin harç masrafının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Karar tarihine göre manevi tazminat yönünden alınması gereken 273,24 TL harcın davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahsili hazineye irad kaydına,
4-a)Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 875,20 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
b)-Davalı Sigort ve davalı gerçek kişiler duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince reddedilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 500,00 TL (AAÜT 13/2 ve AAÜT 3/2 Maddesi gereği ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
c)Davalılar … ve … duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam: 2.570,60 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 1.964,56 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen toplam 1.382,00 TL’lik faturanın davanın red/kabul oranına göre 1.056,18 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 23/11/2021

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)

MASRAF BEYANI
35,90 TL Başvuru Harç Masrafı
2.100,00 TL Bilirkişi Ücreti
434,70 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 2.570,60 TL