Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/709 E. 2019/672 K. 08.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/709 Esas
KARAR NO : 2019/672

DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 07/08/2017
KARAR TARİHİ : 08/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın eşi diğer müvekkillerinin babası olan …’ın 13/06/2017 tarihinde … plakalı araç ile …’ta seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek tek taraflı trafik kazası yaptığını ve kaza sonucu öldüğünü, sürücünün tam kusurlu olması halinde destekten yoksun kalan davacıların zararının davalı şirket sorumluluğunda olduğunun Yargıtay kararları ile sabit olduğunu, bu kapsamda davalı sigorta şirketine yapmış oldukları destekten yoksun kalma tazminatı başvurularının reddedildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak ilk aşamada Eş … için 5.000,00 TL, Çocuk … için 2.500,00 TL, diğer çocuk … için 2.500,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 13/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu araç sürücüsünün tam kusurlu olması sebebiyle davacı tarafın tazminat talebinin müvekkili şirketçe reddedildiğini, davaya konu aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin müvekkili şirketçe yapıldığını, ancak trafik poliçelerinde hak sahibinin kendi kusurunda denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, ATK kusur raporu, aktüeryal bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıların murisinin trafik kazası neticesinde vefatı nedeni ile davacıların davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyip isteyemecekleri, isteyebilecekler ise miktarı hususlarındadır.
Deliller toplandıktan sonra dosyamız İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve kusura ilişkin rapor düzenlenmesi istenmiştir. İstanbul Adli Tıp Kurumunca düzenlemiş raporda özetle; Olayın … günü saat 12:45 sıralarında Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile … yolu takiben … istikametine seyir halinde iken, olay mahalli Kavacık katılımına geldiği esnada, direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağ tarafına çarparak takla atması sonucu meydana geldiği, olay mahallinin tek yönlü yol, asfalt, otoyol, yatay güzergahı düz yol, düşey güzergahı eğimsiz, görüşe engel cisim yok, vakit gündüz, hava açık, yol yüzeyi kuru ve mahalin meskun olduğu, … plaka sayılı aracın ters dönmüş şekilde yolun sağında yola paralel şekilde durmuş olduğunun kaza tespit tutanağına derc edildiği, Sürücü …, idaresindeki araç ile meskun mahal dışı yolda seyir halinde iken, aracını istikametine ayrılan yol bölümü içerisinde tutması ve seyrini müteyakkız şekilde devam ettirmesi gerekirken, sevk ve idare hatası sonucu direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen olayın oluşumunda, asli derecede kusurlu olduğu ve sürücü …’ın, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir. ATK kusur raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
Kusur raporunun ardından dosyamız aktüeryal bilirkişi …’ya tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; 13/06/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında tazminat hesabının ilgili yasa hükümlerine, Yargıtay’ın yerleşik kararlarına ve yargıda geçerli hesaplama yöntem ve formüllerine göre yapıldığı, PMF-1931 yaşam tablosunun kullanıldığı, müteveffanın olay tarihinde asgari ücret düzeyinde kazancının olduğu varsayılarak hesaplama yapıldığı, KTK uyarınca kazaya sebebiyet veren … aracın kusuru nispetinde davalı … Sigorta Şirketinin sorumluluğu bulunduğu dikkate alınarak hesap yapıldığı, davacı tarafça davalı … hesabına 24.07.2017 tarihinde müracaat edilmiş olup Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesi gereğince davalının temerrüt tarihinin 04.08.2017 olduğu, davacıların zararının teminat limiti olan 330.000,00 TL’yi aştığı, teminat limiti kapsamında davacıların zararının garameten paylaşıldığı, davacı eş …’in hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 194.068,43 TL, davacı kız …’in hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 52.514,91 TL, davacı Kız …’nın hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 53.566,64 TL, davacı oğul …’un hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 29.850,02 TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmış ise de,
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 29.05.2017 tarihli, 2016/14573 E, 2017/6035 K sayılı kararı da dikkate alınarak değerlendirme yapılmıştır.
Davacıların desteği sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile tek taraflı olarak yapmış olduğu trafik kazasında ölmesi sonucu destekten yoksun kaldıkları iddiası ile aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının olmaması nedeniyle … hesabından destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuşlardır. Trafik kazası …’ın sevk ve idaresinde iken mahkememizce aldırılan ATK raporuna göre sürücünün %100 kusuru neticesi tek taraflı alarak 19/09/2016 tarihinde gerçekleşmiştir. Kaza tarihi itibarı ile aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırılmamış olması nedeniyle Sigortacılık Kanunu’nun 14. Maddesi gereği, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kaza tarihindeki limitleri dahilinde işletenin üçüncü kişilere karşı sorumluluğunu … Hesabı karşılayacaktır. … hesabının sorumluluğunun kapsamı ise 01.06.2015 yani trafik kazasından önce yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenecektir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacı yada … hesabının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında mutlaka ölen kişinin üçüncü bir kişi olması gerekir. İşletenin eylemlerinden sorumlu olduğu sürücü …’ı üçüncü kişi olarak kabul etmek mümkün değildir.
Yine genel şartların A.6. maddesi (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle %100 kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü …’ın tam kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nun da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerini sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmamasına göre, davacıların … hesabından destek tazminatı talep etme hakları bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 44,40 TL ilam harcından peşin yatırılan 34,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,24 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 13,00 TL müzekkere giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/07/2019

Katip

Hakim