Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/699 E. 2021/905 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/699 Esas
KARAR NO : 2021/905

DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2017
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; taraflar arasında 24.02.2015 tarihinde akdolunan Acentelik sözleşmesi ile davalı şirketin bireysel emeklilik ve hayat sigortası branşlarında acentelik faaliyetlerini yürütmeye başladığını, şirketlerinin 2015 yılında Türkiye 4. Olduğunu ve ödül aldığını, sağladığı başarılar sebebiyle 1-4 Eylül 2016 tarihleri arasında davalının düzenlediği İtalya tatiline gitmeye hak kazandığını, 2017 mart ayında ,,, verilerine göre 5 yıldızlı acente kriterleri olan poliçe devam oranı, tahsilat devam oranı, riskli işlem oranı, … üretimi, hayat ape üretimi kriterlerini sağlayarak …’daki tek ve Türkiye deki en iyi 20 acenteden biri olarak yıldızlı acente ödülünü aldığını, 24-26 Mart 2017 tarihinde Türkiye 19. Su olarak dereceye girmesi sebebiyle … seyahatine hak kazandığını, şirketlerinin bu başarılarına karşılık davalı tarafça … 31. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasında akdedilen 24.02.2015 tarihli acentelik sözleşmesinin fesih edildiğinin bildirildiğini, davalı tarafından fesih sebebi olarak kuruluşu 2015 yılında gerçekleştirilen toplam 32 adet ve kuruluşu 2016 yılında gerçekleştirilen 1 adet … sözleşmesi için komisyon sistemi gereği katkı payı komisyon ödemesine hak kazanılan 12 ay boyunca aylık ödemelere devam edildiği, 13. Vade itibariyle sözleşmelere ödeme yapılmadığı ileri sürülerek bu işlemin riskli işlemler saha duyurusu, doğru satış ilkeleri, mali suçlar ve şirket etik prosedürü ile ilgili olarak belirlenen politikalara uygun olmadığının belirtildiği, şirketleri tarafından belirtilen ilkelere aykırı davranmanın söz konusu olmadığı, bu süreçte davalı yanın bir kısım çalışanları ve yaşanılan şahsi münasebetlerin Genel Müdürlüğe farklı yansıtılması üzerine haksız, iş etiğinden ve profesyonellikten uzak olarak başlatıldığını, haklı fesih koşullarının oluşmadığını, sigorta şirketlerinin Sigorta Acenteleri Yönetmeliğinin 15/3. Maddesi gereği sözleşmede yer vermediği hususu haklı sebep olarak dayanak gösteremeyeceğini, fesih bildiriminde yer alan 33 poliçenin ödemelerine ara verilmesi hususu riskli işlemler saha duyurusunda haklı fesih sebebi olarak belirtilmediğinden yapılan feshin haksız olduğunu, … Hakkında Yönetmeliğin 14. Maddesinde belirtildiği üzere ödemelere ara verme işlemi, hukuki düzenleme ve yasal mevzuat gereği sadece müşterilere verilen bir hak olduğu, müşterinin bu hakkı kullanması sebebiyle hiçbir kusuru ve işlem iradesi olmayan şirketlerinin acentelik sözleşmesinin bu sebebe dayanarak fesh edilmesinin hakkaniyet ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, müşterilerin istedikleri dönemde ödemelerine ara verebildikleri gibi istedikleri dönem ödemeye başlayıp geriye dönük 12 ay açık vadelerini kapatma hakkına sahip olduklarını, davalı tarafından haklı fesih nedeni gösterilen bu poliçe müşterilerinin talimatları doğrultusunda ödenmediği veya durdurulduğunu, iş bu 33 poliçenin ödemesine ara verilmesi işleminin davalı şirketin veya müşterilerin zararına sebebiyet vermediğini aksine, tahsilat devam oranını düşürdüğünden acenteye zarar vereceğini dolayısıyla, davalı şirketi zarara sokan riskli bir işlem olmadığını, şirketlerinin portföyünde bulunan …ve geri ödemeli hayat sigortası poliçesinin toplamının 300 adedin üzerinde olduğunu, fesih sebebi olarak gösterilen 33 poliçenin toplam portföydeki oranının %10 civarında olduğunu, sigorta uygulamalarında bu oranın kabul edilebilir nitelikte olduğunu, davalının diğer acentelerinde bu oranın daha fazla olduğunu, bu acentelerle sözleşmesini devam ettirip şirketlerinin sözleşmesini feshetmesinin hakkaniyetle bağdaşmayacağını, Acentelik Sözleşmesinin 14. Maddesi gereği her ay ödenen acente komisyonları ve her 3 ayda bir ödenen teşvik ödemelerinden iddia edilen riskli işlem bedellerini hakkedişlerden mahsup etmesi mümkün iken davalı tarafından bu yollar tüketilmeksizin sözleşmenin feshinin iyi niyet kuralına aykırı olduğunu, sözleşmenin haksız feshi sebebiyle şirketlerinin tüm portföyünün davalının eline geçtiğini, davalının uzun yıllar çaba göstermeksizin gelir elde edeceği, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000,00.- TL. portföy tazminatının fesih tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli mevduata bir yıl içerisinde uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte tasilini talep ettiklerini, şirketlerinin hak etmiş bulunduğu 20.06.2017 tarihinde yatırılacak olan 25.201,65.- TL. tutarındaki komisyon alacağının ödenmediği, 25.201,65.- TL. tutarındaki komisyon alacağının fesih tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli mevduata bir yıl içerisinde uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte tasilini talep ettiklerini, davacının haksız fesih sebebiyle ticari itibarının sarsıldığını, sözleşmenin zamansız fesih sebebiyle davacının banka kredilerini, çalışanlarının SGK primlerini ve diğer borçlarını ödemekte zorlandığını, bu nedenle 10.000,00.- TL. manevi tazminat talep etme zorunluluğu doğduğunu, davacının davalıya verdiği … Bankasına ait 06.02.2017 tarihli … no.lu 5.000,00.- TL. bedelli teminat mektubunun iadesi gerektiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000,00.- TL. portföy tazminatının fesih tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli mevduata bir yıl içerisinde uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte tahsiline, şirketlerinin hak etmiş bulunduğu 25.201,65.- TL. tutarındaki komisyon alacağının fesih tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli mevduata bir yıl içerisinde uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte tahsiline, haksız fesih sebebiyle 10.000,00.- TL. manevi tazminatın tahsiline, … Bankasına ait 06.02.2017 tarihli … no.lu 5.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iadesine, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından davaya cevap ve karşı dava talepli olarak sunmuş oldukları dilekçesinde özetle; taraflar arasında 24.02.2015 tarihinde acentelik sözleşmesi imzalandığını, davacı tarafından yapılan işlemlerin uymakla yükümlü olduğu doğru satış ilkelerine uygun olmaması nedeniyle şirketleri tarafından acentelik sözleşmesinin … 31. Noterliğinin …tarih ve … no.lu ihtarname ile tek taraflı olarak feshedildiğini, davacının doğru satış ilkelerine uyması yönünden mükerrer defalar ikaz edildiğini, davacı tarafından toplam 33 adet sözleşme için 13. Vadeden itibaren katkı payı ödemelerine devam edilmediğinin tespit edildiğini, davacıdan sözleşmelere ödenen katkı payı komisyonlarını iade etmesinin talep edildiğini, bu poliçelerin 12 adedinin acentenin ortakları ile aynı soy isme sahip kişiler olduğu, diğer kişilere ait olan diğer poliçelerin de aralarında bir bağ olduğu yönünde şüphe uyandıracak şekilde aynı soyisme sahip kişiler adına düzenlendiği, davacının aracısı olduğu tüm üretimleri için komisyon ödendiğinden bahsi geçen 33 adet … nedeniyle haksız yere 198.969,70.- TL. komisyon ödenmek zorunda kalındığını, acentenin sözleşmenin 14. Maddesi ve diğer maddelerine dayanarak hakkedişinde 50.316,03.- TL. mahsup yapıldığı, acentenin teminatına sözleşme hükümleri gereği el konulduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile iş bu dava tarihi itibariyle 148.653,67.- TL. olduğunu, davacının aracısı olduğu, komisyon ve bonus ödemesini haksız olarak aldığı sözleşmelerin bilgisinin sunulduğunu, sözleşmelerin ağırlıklı olarak 2.000,00.- TL. ve 3.000,00.- TL. ödemeli olarak yapıldığı, komisyon hak etme süresi için yüksek oranda komisyon kazancı elde edildiğini ve komisyon kazanım süresi bitince de ödemelerin devam etmediğinin görüleceğini, 33 adet … sözleşmesinin 32 adedinin 2015 aralık ayında yapıldığını, acentenin 2015 yılı kapanış üretimine eklendiğini, bu poliçeler nedeniyle davacının 2015 yılı gümüş kulüp ödülü alarak geziye gönderildiğini, bu gezi giderinin de şirketleri yönünden haksız yere uğranılan zarar olduğunu, Acentelik Sözleşmesinin 14. Maddesi gereğince doğru satış ilkelerine uymadığını, 7. Ve 13. Madde de belirtilen ilkelere aykırı davrandığını, şirketlerinden haksız yere komisyon ve bonus alarak şirketlerini zarara uğrattığını, 33 Adet … nedeniyle haksız yere ödenen komisyon ve bonusların iadesini talep etme zorunluluğu doğduğunu, sözleşmenin haklı nedenle fesh edildiğini beyanla, haksız davanın reddi ile karşı dava yönünden 148.653,67.- TL. alacağın her bir komisyon talebinin ödendiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, tanık beyanları, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve karşı dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan maddi-manevi tazminat ve alacak istemlerine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl dava bakımından, taraflar arasında yapılan acentalık sözleşmesi uyarınca tarafların edimini yerine getirip getirmediği, davalı tarafından sözleşmesinin feshinin haklı olup olmadığı, haksız ise haksız fesihten kaynaklı portföy tazminatı, hayat sigortası ve bireysel emeklilik sigorta poliçelerinden kaynaklı komisyon alacağı olup olmadığı, manevi tazminat talep şartlarının oluşup oluşmadığı, karşı dava bakımından ise davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalıdan ödenen komisyondan kaynaklı komisyon ücreti alacağının olup olmadığı ve miktarı hususlarında toplanmaktadır.
Taraflarca bildirilen delillerin toplanmasının ve tanık beyanlarının alınmasının ardından davacının ticari defterlerinin incelenmesi için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine 22/01/2019 tarihli duruşma ara kararı gereği talimat yazılmış, talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle;
“1- Davacıya ait yukarıda yazılı 2015-2016-2017-2018 Yılı defterlerinin 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun 224 ve 225.maddeleri ile 6762 Sayılı eski T.T.Kanunun 66. Maddesi ve 6102 Sayılı – Yeni T.T.Kanunun 64. Maddelerine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığı. 2018 Yılı Yevmiye defteri kapahış tasdiki için 30.06.2019 tarihine kadar süre bulunduğu,
2- Defter Kayıtları üzerinde yapılan inceleme şonucumda Davacı şirketin, dava tarihi ve 2018Yılı sonu itibariyle alacağının olmadığı, davalıya 1.1174,41 TL borçlu göründüğü,
3- Davacı tarafından 30.06.2017 tarihinden itibaren Noter kanalıyla davalıya tekrar iade edilen, davalı tarafından düzenlenen ” Sigorta Komisyon Gider Belgelerini” davacı kayıtlarında yer almadığı. Davacının hayat sigartası, bireysel emeklilik sigortası poliçelerine istinaden iade ettiği komisyon belgelerinin net tutarının 98.663,53 TL olduğu.
4- … tarihinde … yevmiye numarası ile … 31. Noterliği tarafından … AŞ’nin … Şti’ye gönderilen, 31 07.2017 tarihli ” 2015 Yılı Gerçekleştirilen Toplam 33 adet … Sözl.için ödenen komisyon iptali-Acentelik sözl.14. madde gereği ” açıklamalı 198.969,70 TL bedelli Sigorta Komisyon Gider Belgesinin, davacı kayıtlarında yer almadığı” yönünde rapor ibraz edilmiştir.
Talimat Mahkemesince alınan bilirkişi raporunun ardından Mahkememizin 28/06/2019 tarihli ara kararı gereğince davalı defterlerinin de incelenmesi suretiyle dosyamız rapor hazırlanmak üzere mali müşavir ve sigorta hukukçusu bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 30/05/2021 tarihli raporda özetle;
“Davacının acenteliğinin haksız ve usule uyulmayarak feshedildiğinin belirlenebilmesi için Hazine Müsteşarlığı nezdinde bulunan Aktüer Siciline kayıtlı aktüer tarafından davalı- karşı davacının sözleşmeyi fesih sebeplerine konu poliçeler yönünden inceleme yapılması kanaat olunduğu, bu hususta uzmanlığımız bulunmaması sebebiyle değerlendirme yapılamadığı,
Davacının portföyünün acentelik feshinden sonra davacı şirket portföyünde kaldığının ispatı gerektiği,
Portföy tazminat oranının %5 olarak kabulü halinde 23.026,63.- TL. tutarında davacının tazminat talep hakkı olacağı;
Portföy tazminat oranının %20 olarak kabulü halinde 92.106,55.- TL. tutarında davacının tazminat talep hakkı olacağı; Hakkaniyet indirim takdirinin Sayın Mahkemenize ait olduğu,
Davalı- karşı davacı tarafından davacıya gönderilen e-mail’in delil vasfı mahkemenize ait olarak, davacının 2015/Mayıs dönemine ait … komisyon talebinin mahkemece kabulü halinde ise bu bentteki davacı talebinin 24.442,00.-TL olabileceği,
Mahkemece davalı/karşı davacı iddialarının kabulü halinde ise davalı tarafından 33 adet … poliçesi nedeniyle davacı/karşı davalıya ödenen toplam komisyon tutarının 198.969,70.-TL olduğu, ancak davalı talebinin 148.653,67.-TL olduğu ve taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarın dikkate alınması gerektiği” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Mahkememizin 13/03/2020 tarihli ara kararı gereğince dosyamız rapor hazırlanmak üzere mali müşavir, sigorta hukukçusu ve akit uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 26/06/2020 tarihli raporda özetle;
“1-Acente … Ltd.Şti ‘ nin ortakları ile aynı soy isme sahip ve aynı zamanda acente ile yakın ilişkisi bulunduğuna dair şüpheyi kuvvetli olarak uyandıracak kişilere ait 33 adet poliçeyle ilgili işlemlerin Doğru Satış İlkelerine uygun olmaması kapsamında değerlendirilmeyeceği ve bu noktada acentenin tazminat hakkının düşmesinin hakkaniyete uygun olamayacağı ve bu hallerin gerekçe gösterilmek suretiyle acentenin denkleştirme talebinin yok sayılamayacağı, (TTK. Md./122/1- 4. Fıkra hükmüne göre)‘’denkleştirme talebinden önceden vazgeçilemeyeceği ,
2- Asıl davada davalı ( karşı davacı ) sigorta şirketinin, acentelik sözleşmesini, davacı acentenin fesih ihbar süresine uymaksızın feshettiği, somut uyuşmazlıkta … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi nin … Tal ve … 1. Ticaret Mahkemesi nin …Tal sayılı dosyaları kapsamında dinlenilen davacı (karşı davalı) tanık anlatımları kapsamında acentelik sözleşmesini fesih nedeni olarak belirtilen hususların haklı sebep teşkil ettiği yönünce Bilirkişi Kurulumuz nezdinde kanaat oluşmadığı
3-Yine Asıl davada Davalı( karşı davacı) sigorta şirketinin acentelik sözleşmesini haklı sebeple feshetmediği kabulü halinde (TTK m. 122/1) kapsamında Raporumuzda ayrıntılı gerekçelerine yer verildiği üzere denkleştirme tazminatı tutarının ( Sayın Mahkemece varsa olacaksa hakkaniyet takdiri öncesi ) 460.532,76 TL olarak ödenmesinin haklılık teşkil edeceği,
4-Asıl davada Davacı ( karşı davalı ) acentenin, …A.Ş. nin yazılı kabulü uyarınca Mayıs/2017 dönemine ait henüz ödenmemiş 25.201,65 TL eksik komisyon alacağı bulunduğu, bu tutarın 22.11.2019 tarihli Bilirkişi Raporunda davalı /karşı davacı şirket kayıtlarında 24.442.00 TL olarak tespit olunduğuna dair görüşe Bilirkişi Kurulumuzca da katılındığı,
5- …Sigorta …Hizm.Ltd.Şti nce Acentelik tesisi sırasında…A.Ş. ne teslim olunan …Bankası –… Şubesi’ nin 5.000.00 TL bedelli teminat mektubunun davalı/karşı davacı sigorta kuruluşu tarafından 05.02.2018 tarihinde ilgili bankaya verilen talimata istinaden paraya çevrilmiş olduğu dosya kapsamına göre sabit olması nedeniyle Sayın Mahkemece feshin haksızlığının kabulü halinde bedel olarak Acenteye iade olunması gerekeceği” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Mahkememizin 16/03/2021 tarihli ara kararı gereğince dosyamız tarafların rapora yönelik itirazlarının değerlendirilmesi suretiyle ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 30/05/2021 tarihli ek raporda, 26/06/2020 tarihli kök bilirkişi raporunda yapılan tespit ve değerlendirmeler yinelenmiştir.
Taraflar arasında akdedilen 24/02/2015 tarihli acentelik sözleşmesi incelendiğinde;
Acentelik sözleşmesinin 14.maddesinde “Acentelik Komisyonu” ile ilgili düzenlemelere yer verilmiş olup, “Acenteye … tarafından düzenlenen ve Müsteşarlık tarafından onaylanan tarifelere ait teknik esaslarda belirtilen istihsal komisyon oranı kadar komisyon ödenir” şeklinde düzenlendiği ve Komisyonu … tarafından yayınlanan komisyon oranlarına göre ödeneceğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Aynı maddede Acentenin bünyesinde çalışan bireysel emeklilik aracıları ve sigorta teknik personeli … tarafından yayınlanan “Riskli İşlemler Saha Duyurusu- Doğru Satış İlkeleri- Mali Suçlar Ve … Etik Prosedürü” ile ilgili olarak belirlenen politikalara bu duyuru ve politikalarda yapılan her türlü değişikliklere uymakla yükümlü olduğu hususu hüküm altına alınmıştır. Acentenin bu kural ve politikalara aykırı olarak gerçekleştirdiği bireysel emeklilik sözleşmeleri ve sigorta sözleşmesi satışlarından Acentenin komisyonun hak etmeyeceği hususunda tarafların tam mutabık olduğu kabul edilmiştir.
Fesih Sebepleri Acentelik Sözleşmesinin 22.2.maddesinde “…’nın Sözleşmede özel olarak düzenlenmiş hallerde benimsenen usuller dışında Acentenin işbu sözleşmede belirtilen yükümlülüklere aykırılığının tespiti halinde ve ayrıca sözleşmede (a-f) bentleri arasında yazılı hallerden birini tespit ettiği takdirde acentelik sözleşmesini ayrıca bir ihbara hacet kalmaksızın derhal tazminatsız olarak feshetmek ve acentenin yetkilerini tamamen geri almak hakkına sahiptir” denilmiştir.
Bu kapsamda davalı – karşı davacı sigorta kuruluşu tarafından taraflar arasında 24/02/2015 tarihli imzalanan acentelik sözleşmesi, davalı sigorta şirketi tarafından … 31. Noterliği’ nin … tarih ve … Yev sayılı ihtarnamesi ile söz konusu tarih itibariyle feshedilmiş olduğu görülmüştür.
Acentelik sözleşmesinin sona erdirilmesine ilişkin TTK.’nun 121/1. maddesinde yer alan hükmü, “Belirsiz bir süre için yapılmış olan acentelik sözleşmesini, taraflardan her biri üç ay önceden ihbarda bulunmak şartıyla feshedebilir. Sözleşme belirli bir süre için yapılmış olsa bile haklı sebeplerden dolayı her zaman fesih olunabilir.” biçiminde düzenlenmiş olup; Davalı sigorta şirketi tarafından gerçekleştirilen feshin, Acentelik Sözleşmesi’ nin 13. maddesi kapsamında acenteye yapılan uyarıların sonuç vermemiş olması davacı karşı davalının tanzim ettiği ( davalı ortakları ile aynı soy isme sahip ve bu şüpheyi kuvvetli olarak uyandıracak kişilere ait 33 adet poliçe ) ile ilgili işlemlerin Doğru Satış İlkelerine uygun olmamasının yanı sıra TKK’ nun 121/1 maddesi hükümlerine dayanılarak yapıldığı tespit edilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 23. maddesinin 16. fıkrası ile “Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra sigorta şirketi sigorta acentesinin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde ediyor ve hakkaniyet gerektiriyorsa, sigorta acentesi, sigorta şirketinden tazminat talep edebilir. Ancak, sigorta acentesinin haklı bir nedene dayanmaksızın sözleşmeyi feshetmesi ya da kendi kusuruyla sözleşmenin feshine neden olması halinde tazminat hakkı düşer.” hükmü getirilerek, pozitif bir düzenleme ile sigorta acentesinin portföy tazminatı kabul edilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, sigorta şirketinin acentelik sözleşmesini haklı sebep olmaksızın ve ihbar süresine uymaksızın feshettiğinin kabulü halinde davacı (karşı davalı ) acentenin de denkleştirme tazminatı(TTK m. 122/1) talep edebilmesi mümkün olacaktır.
Bilirkişilerce yapılan tespitlere göre, asıl davanın davacısı- karşı davanın davalısı konumunda olan Acentenin 2015 yılında 474.537.41 TL-2016 yılında 444.837.54 TL- hak ettiği Komisyon Tutarı bulunduğu ve 19.06.2017 tarihine kadar faaliyette bulunulduğu aşamaya kadar 155.201.52 TL Komisyon alacağı tahakkuk ettiği varsayıldığında, …Hizm.Ltd.Şti’ nin kar eden ve portföy devamlılığı bir acente olduğu anlaşılmaktadır. Davalı- karşı davacı sigorta şirketinin açtığı karşı davada yine 33 adet … için tahakkuk eden 198.969.70 TL komisyonun “Riskli İşlemler Saha Duyurusu- Doğru Satış İlkeleri- Mali Suçlar ve … Etik Prosedürü”nü gerekçe göstererek geri istediği varsayıldığında acentenin sözleşme ilişkisinin sona ermemesi halinde önemli menfaatler elde etmeye devam edeceği tespit edilmiştir.
Davacı karşı davalı Acentenin, kendi çalışması ile müşterilerini önemli ölçüde artırdığı, ülkemizin içinde bulunduğu zorlu ekonomik koşulların etkilerinin sonucu olarak … müşterilerinin katkı paylarının kendi ihtiyarları dahilinde sigorta şirketine ödenmemesi konusunda bir dahli bulunmadığı, diğer bir ifade ile bu durum dolayısıyla acenteye bir sorumluluk yüklenemeyeceği, sigortalıların … mevzaatı kabulünde prim/katkı payı ödemelerine ara vermelerinin ya da ödeme yapmamalarının acentenin kendi kusuruyla sözleşmenin feshine neden olması kapsamında değerlendirilmeyeceği ve bu noktada acentenin tazminat hakkının düşmesinin hakkaniyete uygun olamayacağı ve bu hallerin gerekçe gösterilmek suretiyle acentenin denkleştirme talebinin yok sayılamayacağı, Konjonktürel nedenlerin de göz önünde tutulması gerektiği, acentelik sözleşmesinin fesih nedeni olarak belirtilen hususunun haklı bir sebep teşkil etmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu kapsamda yapılan yargılama, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; mahkememizce alınan 26/06/2020 tarihli bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, denetime elverişli nitelikte düzenlenmiş olduğu, hüküm kurmaya elverişli tespit ve değerlendirmeler içerdiği görüldüğünden mahkememizce itibar edilebilir bulunmuştur. Buna göre, davalı-karşı davacı tarafından sözleşmenin feshine davacının neden olduğu ve şirketçe verilen talimatlara davacının uymadığı savunulmuş ise de dosya kapsamında iddialarını ispata elverişli herhangi bir bilgi ya da belge ibraz etmemiş olduğu, iddialarının ispata muhtaç kaldığı, davalı- karşı davacının taraflar arasında imza edilen acentelik sözleşmesini haklı nedenle feshettiği sonucuna ulaşılamadığı, ihbar süresine uymaksızın sözleşmenin feshedildiğinin ise ihtilafsız olduğu, bu nedenle asıl davada davacı-karşı davalı acentenin denkleştirme tazminatı ve komisyon alacağı talepleri bakımından talebinde haklı olduğu, ancak davalı-karşı davacı tarafından sözleşmenin haksız feshi suretiyle ticari itibarının sarsılmasına neden olunduğu hususunda ispata elverişli herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı da nazara alınarak davacının ticari itibarının sarsılması nedeniyle manevi tazminat isteminin reddi gerektiği, karşı dava bakımından da yapılan açıklamalar doğrultusunda davanın reddi gerektiği kanaatine varılmış, netice itibariyle hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, 460.532,76 TL denkleştirme tazminatının fesih tarihi olan 28.6.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 24.442,00 TL komisyon alacağının fesih tarihi olan 28.6.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, nakde çevrilen teminat mektubu miktarı olan 5.000,00 TL nin ödeme tarihi olan 5.2.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat isteminin reddine, karşı davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1- Asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine,
a). 460.532,76 TL denkleştirme tazminatının fesih tarihi olan 28.6.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
b) 2. 24.442,00 TL komisyon alacağının fesih tarihi olan 28.6.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
c) 3. Nakde çevrilen teminat mektubu miktarı olan 5.000,00 TL nin ödeme tarihi olan 5.2.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d) Manevi tazminat isteminin reddine,
2. Karşı davanın reddine,
3-a)Asıl davada Karar tarihine göre maddi tazminat yönünden alınması gereken ‭31.458,99 TL harçtan peşin alınan ‭8.295,94‬ TL (Peşin Harç + Islah Harcı ) harcın mahsubu ile bakiye ‭23.163,05‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
b)Asıl davada davacı tarafından maddi tazminat için yatırılan 23.163,05 TL peşin harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Asıl davada davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 40.076,64 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
d)Asıl davada karar tarihine göre manevi tazminat yönünden alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 170,77 TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭111,47‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
e)Asıl davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince reddedilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-a)Karşı davada karar tarihine göre alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 2.538,63 TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭2.479,33‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
b)Karşı davada davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 18.072,10 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
c)Karşı davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Asıl davada davacının yapmış olduğu toplam 5.647,4‬0 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre ‭5.527,37 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 07/12/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

MASRAF BEYANI
31,40 TL Başvuru Harç Masrafı
51,70 TL Tedbir Talebi Harcı
4.100,00 TL Bilirkişi Ücreti
‭1.464,3‬0 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : ‭5.647,4‬0 TL