Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/694 E. 2022/664 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/694 Esas
KARAR NO : 2022/664

DAVA : Rücuen Alacak (Banka Tarafından Açılan)
DAVA TARİHİ : 01/08/2017
KARAR TARİHİ : 26/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Rücuen Alacak (Banka Tarafından Açılan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 01/08/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Şubesi … nolu mudisi dava dışı …’ in hesabında bulunan 10.590,00 TL’ nin Aralık 2008 tarihinde iradesi dışında … 11. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı kararında belirtildiği üzere … Bankası A.Ş. … Şubesindeki … isimli hesaba gönderilip adını mahkeme kararı ile daha önce … olarak değiştiren diğer davalı tarafından 9.500,00 TL’ nin çekildiğini, kalan kısmının ise engellenerek dava dışı …’ in hesabına iade edildiğinin anlaşıldığını, dava dışı 3. Kişi davacı … vekili tarafından bu paranın tahsili için alacak davası açıldığını, yine dava dışı 3. Kişi …’ in cep telefonu kartının iptal edildiğini ve bilinmeyen bir kişiye bu hatta bağlı yeni bir sim kart alındığını, böylece bu kişinin …’ in yerine geçerek müvekkilinin müşterisi gibi görüşme yapmasının ve müvekkilinin zararının oluştuğu işlemleri yapmasının sağlandığının ortaya çıktığını, … Asliye Hukuk Mahkemesindeki davada davacı 3. Kişinin maddi zararı olan 9.500,42 TL alacağına mahkemece hükmedildiği ve bu kararın onandığını, müvekkilince bu kararın düzeltilmesi yoluna gidildiğini ve taleplerinin reddedildiğini, kararın onanması üzerine dava dışı …’ e … 1. İcra Müdürlüğünün ilamlı takibi ile kararın icraya koyulduğunu ve müvekkilince kendisine 15.209,45 TL ödeme yapıldığını, davalı … şirketinin gerekli önlemi ve araştırmayı yapmadan sim kart değişikliği nedeniyle bu olaya sebebiyet verdiğini, davalıların kusurlu eylemleri sonucunda oluşan ve müvekkilince ödenen zararın tazmini için iş bu davayı açtıklarını, bu nedenlerden dolayı … Asliye Hukuk Mahkemesinde dava dışı 3. Kişi davacı … tarafından açılan alacak davasında müvekkili aleyhine hükmedilen karar için davalı olarak … A.Ş. ve davalı …’ nun kusurlu olmaları nedeniyle müvekkili hakkında yapılan icra takibi sonucunda müvekkilinin dava dışı 3. Kişi …’ e ödenen 15.209,45 TL’ lik zararın davalılardan rücuen alacak davasıyla tahsilini sağlamak üzere açılan bu davada paranın … 1. İcra Müdürlüğüne ödendiği tarih olan 27.02.2017 tarihinden zararlarının tamamen tahsiline kadar geçecek süre için 3095 sayılı yasanın 4489 sayılı yasanın 2. Maddesi ile değişik 2/2 maddesi uyarınca Merkez Bankası Avans işlemlerinde uygulanan temerrüt faizi ve bu faizin B.S.M.V. ve diğer ferilerle birlikte tahsiline, dava masrafları ve avukatlık ücretine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin 14/09/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete tebliğ edilen dava dilekçesinde her ne kadar davalı olarak müvekkilinin gösterilmiş ise de müvekkilinin dava ile ilgisinin olmadığını, bahsi geçen telefon aboneliğinde sözleşmenin tarafının müvekkili olmadığını, bahsi geçen telefon aboneliğinin muhatabının … A.Ş. Olduğunu, bu nedenle davanın husumet yönünden reddine davanın … A.Ş. ‘ ye ihbarına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … A.Ş. Vekilinin 28/11/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın müvekkiline ihbar edilmiş ise de sim kart değişikliğinin müvekkili tarafından değil müvekkilinin bayileri tarafından yapıldığını, sim kart değişimiyle bağlantılı olarak bayi sahibi ya da çalışanı hakkında ceza yargılaması sonucunda verilen kesinleşmiş aleyhe bir karar da mevcut olmadığından işlemi yapan bayinin de sorumluğundan kusurundan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, kusursuz sorumluluk koşulları da oluşmadığından müvekkilinin sorumluluğundan söz etmenin mümkün olmadığını, dava konusu olayın oluşumu ve sonucu arasında müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin sadece elektronik haberleşme sektöründe faaliyet göstermekte olup bankaların müşterileri ile olan güvenlik uygulamalarında taraf olmadığı gibi bu uygulama ile ilgili herhangi bir sözleşmesi veya taahhüdünün de olmadığını, davacının ödünç alan konumunda olup kendisine ödünç verilen parayı iadeye ve onu korumaya mecbur olduğunu, müvekkilinin kontrol ve denetiminin sadece abonelik ilişkisi ve abonelik sözleşmesi kapsamında olduğunu, müvekkilinin internet bankacılığın hizmeti vermediğini, bu konuda ne banka ile ne de müşterileri ile aralarında bir sözleşme bulunmadığını, bankaların internet bankacılığı işlemlerinde şifrenin ilgili hesap sahibine ulaştırılmasında gerekli dikkat ve özeni göstermek zorunda olduğunu, huzurdaki davada davacının sms şifresini gönderirken hiçbir güvenlik sorusu sormadığını, müvekkilinin banka tarafından gönderilen sms’ in şifre sms’ i olduğunu kendi kendine bilmesinin mümkün olmadığını ve imtiyaz sözleşmesi ile iletişim hizmeti vermekte olan müvekkilinin gönderilen sms’ i engellemesinin de mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı müvekkiline ihbar edilen davaya konu olayda gerek husumet gerekse esasa yönelik açıklamalar çerçevesinde müvekkilinin herhangi bir kusur ve sorumluluğunun olmadığını, müvekkiline yöneltilen haksız ve hukuku mesnetten yoksun taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: 29/08/2019 tarihli bilirkişi raporu, 03/07/2020 tarihli bilirkişi ek raporu, 16/02/2021 tarihli bilirkişi ek raporu, Yargıtay ve Mahkeme karar örnekleri, Avanos Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/794 esas sayılı dosyasının uyap çıktıları, … 1.İcra Dairesinin … icra dosyasının uyap çıktıları, İto kayıtları dosya arasında delil olarak mevcuttur.
28/09/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; ihbar olunan … A.Ş. bayisi tarafından sahte kimlik belgesi ile dava dışı …’ e ait cep telefonu sim kartı değişikliğinin gerçekleştirilmiş olması, dava dışı …’ in internet bankacılığı müşteri numarası veya kullanıcı adı ve statik şifresinin davacı banka üzerinden elde edilmiş olması nedeniyle dava dışı …’ in hesabından bilgisi ve rızası dışından gerçekleştirilen Eft işlemi sürecinde gerçekleştirilen dolandırıcılık işleminde davacı bankanın ve ihbar olunan … A.Ş.’ nin mütefarik kusurlu oldukları, … Bankası A.Ş. … Şubesinde açılmış olan hesaba ait evraklarda bulunan imzaların …’ ya ait olmadığının … 11. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada bilirkişi raporu ile tespit edildiği anlaşıldığından davalı …’ ya atfedilecek bir kusur bulunmadığı kanaatine ulaşıldığı görülmüştür.
03/07/2020 tarihli bilirkişi ek raporu ile; kök raporda da ifade edilmiş olduğu üzere internet bankacılığı kullanımı mesafeli bir işlem niteliğinde olduğundan dolayı müşteri doğrulaması sistemde kayıtlı cep telefonuna gönderilen tek kullanımlık güvenlik sms’ i ile sağlandığı, dolandırıcıların internet bankacılığında kullanılan bu doğrulama sms’ i adımını aşabilmek için sahte kimlik ile hat çıkarma işlemi gerçekleştirdiği, bu şekilde banka müşterisinin cep telefonuna gönderilen güvenlik sms’ ne erişim sağlayabildiği, her ne kadar ihbar olunan … A.Ş. İnternet bankacılığı hizmeti vermemiş olsa da dava dışı …’ e ait hatta sim kartın sahte kimlikle değiştirilmesi sağlanmış olduğundan dolayı yaşanan dolandırıcılık olayında sebebiyet verdiği güvenlik açığı nedeniyle kusuru bulunduğu, aralarında ticari ilişkinin niteliği bakımından dolayı söz konusu sim kart değişikliği ile ilgili olaydaki kusurun ihbar olunan … A.Ş.’ nin bayisinde mi yoksa kusurun … A.Ş.’ ye mi atfedilmesi gerektiği hususunun mahkeme takdirinde olduğu, kök rapordaki görüşlerde bir değişikliğin olmadığı sonucuna varıldığı görülmüştür.
16/02/2021 tarihli bilirkişi ek raporu ile; mahkeme tarafından 23/11/2020 tarihli duruşmada kusurlu olanlara dair oran belirtilerek ek rapor hazırlanmasına karar verilmiş olsa da Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Bilirkişilik Daire Başkanlığı tarafından duyurulan ilke ve standartlar kapsamında kusur oranına ilişkin bir değerlendirme yapılamadığı, kök raporda açıklanan görüş doğrultusunda dava konusu olayın ortaya çıkmasında davacı … Bankası ile ihbar olunan … A.Ş.’ nin birlikte sorumluluklarının bulunduğu, dava konusu olaya ilişkin olarak davalı …’ ya yüklenilebilecek bir sorumluluk bulunmadığı görüşüne varıldığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Davanın, davacı bankanın … Şubesi … nolu mudisi dava dışı …’in hesabında bulunan 10.590,00 TL’nin Aralık 2008 tarihinde dava dışı bankanın davalı …’e (olay tarihinde … adı ile) ait başka bir hesaba gönderildiği, davalı GSM operatörünün işlemde kusuru olduğu gerekçesiyle, ödenen bedelin rücuen tazmini amacıyla açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlık kapsamında, … 11. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada … Bankası A.Ş. … Şubesinde açılmış olan hesaba ait evraklarda bulunan imzaların …’ ya ait olmadığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği ve bu hususun yargılama ile kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu hususa ceza dosyası ve bilirkişi raporlarında de değinildiği görülmektedir. dolayısıyla sözleşmedeki imzaların davalı …’in el ürünü olmadığının tespit edildiği ve bu hususun taraflar arasında ihtilaflı olmadığı, dava dışı üçüncü kişilerce davalı …’in kimlik fotokopisi ve sahte imza kullanılmak suretiyle abonelik sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Davalı … A.Ş. yönünden yapılan incelemede ise, davalı şirketin ve dava dışı … ve …A.Ş.’ye ait ticaret sicil kayıtları incelendiğinde, davaya konu abonelik işleminin yapıldığı GSM şirketinin … şirketinin olduğu, tadil yolu ile …A.Ş. olduğu görülmektedir.
Davaya konu olan işlemin yapıldığı GSM hattı sözleşmesinin … A.Ş. (Eski Unvan: … AŞ) ile davalı … adına üçüncü kişilerce yapıldığı, faturaların bu şirket tarafından düzenlendiği, şirketin ticaret sicil müdürlüğü kayıtlarına göre … A.Ş.’den bağımsız ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu, davacı tarafından … A.Ş. (Eski Unvan: … AŞ)’nin davada taraf olabilmesi için HMK’nun 124. maddesi gereğince taraf değişikliği talebinde bulunulmadığı, bu hali ile yukarıda açıklanan sözleşmenin nispiliği ilkesi ve taraf sıfatına ilişkin ilkeler dikkate alındığında davalı tarafa husumet yöneltilemeyeceği kabul edilmelidir (Y.3.HD., T:02/12/2019, E:2019/2647, K: 2019/9590; T:05/03/2020, E:2020/142, K:2083).
Yukarıda anlatılan gerekçe ile davalı … yönünden sözleşmedeki imzaların kendisine ait olmadığı ve meydana gelen olay nedeniyle kendisine kusur izafe edilemeyeceğinden davanın bu davalı yönünden esastan, davalı … A.Ş. Yönünden, davaya konu olan işlemin yapıldığı GSM hattı sözleşmesinin …A.Ş. (Eski Unvan: … AŞ) tarafından yapıldığı, … A.Ş. İle dava dışı …A.Ş. (Eski Unvan: …AŞ)’nin farklı tüzel kişilikler olduğu anlaşılmakla pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın davalı … yönünden HMK madde 114/1-d ve 115/2 gereği dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davanın davalı … yönünden esastan reddine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 259,74 TL harçtan mahsubu ile bakiye 179,04‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı … A.Ş. kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı … kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
9-İhbar olunan … A.Ş. tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı ve ihbar olunan tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı diğer davalı … ve ihbar olunanın yokluğunda verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır