Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/679 E. 2018/558 K. 20.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/679 Esas
KARAR NO : 2018/558

DAVA : Alacak (Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2017
KARAR TARİHİ : 20/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalılardan … İşletmecilik arasında diğer davalı …’nın da organik bağı olduğu 23.09.2014 tarihli hizmet ve cirodan pay alım sözleşmesi tanzim edildiğini,bu sözleşme ile davalılardan … işletmecilik … Parkı içerisindeki cafe, sera ve açık olan mevcut yerlerin işletilmesini üstlendiğini, diğer davalı yan ise ileride mahkeme kararları ile de organik bağı olduğu ispat edildiği üzere ve sözleşmenin 3. Maddesinde de davalının karşılıklı mutabakatı ile şeklinde ibare olması nedeni ile birlikte işletildiğini, 23/09/2014 tarihi itibari ile tanzim edilen sözleşmede davalıların ödemeyi nasıl yapacağı açıkça belirtildiğini, buna göre sözleşmenin 6. Maddesinde ” işletmeci yılda 8 ay minimum aylık 20.00-TL ödemekle mükelleftir. İşveren iş bu bedeli alınmasını takip eden 5 iş günü sonuna kadar bedeli faturalandırıp işletmeci firmaya göndermekle mükelleftir. Bu sekiz ayın hangi aylara denk geleceğini belirleme hakkı işletmeciye aittir. Günlük ciroların %12 karşılığı anılan kesintiler yapıldıktan sonra aylık 20.000- TL’yi aştığı takdirde kiracı cirodan %12 payına düşen kısmı alabilecektir. Taşeron günlük brüt hasılatın yani cironun %12ini kredi kartı komisyonu düşüldükten sonra kar paylaşımı olarak kiracıya ödenecektir. Görsel reklamlar sponsorluklar bu komisyonun dışında kalacak ekstra gelirler KDV düşüldükten sonra taşeron kasasına girecektir. ” şeklinde olduğunu, sözleşmenin 6. maddesine göre davalı yanların müvekkiline ödeme yapmadığını yalnız kısmi ödemelerde bulunduklarını, anılan durum üzerine taraflarınca 30/03/2017 tarihli … 6. Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile bu zaman kadar yapılmayan ödemelerin ve hesapların çıkarılması talep edildiğini, ancak müvekkiline bir ödeme yapılmadığını, davalılardan mezkur sözleşme gereğince müvekkiline 18/04/2016 tarihinden bugüne kadar ödenmesi gereken sözleşmeden kaynaklanan şimdilik 100.000,00 TL bedelin temerrüt faizleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı -karşı davacı … Şirket vekili cevap dilekçesinde ve karşı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 4. Maddesinde ‘’ … Kasayı kontrol etmek için Meray Eleman bulundurmak hakkına sahiptir. … ‘’ düzenlemesinin mevcut olduğunu, sözleşme metninden de açıkça anlaşılacağı üzere , söz konusu taşınmazın işletildiği sırada davacı … şirketinin bir elemanı kasada hazır durumda olup , işletmenin kapanması ardından günlük hasılat (banka kartları ve nakit olarak yapılan ödemeler toplamı) taraflarca mutabık kalınarak hesaplandığını, yine sözleşmenin 6. Maddesi ‘’ … İşveren bu bedeli alınmasını takip eden 5 iş günü sonuna kadar bedeli faturalandırıp işletmeci firmaya göndermekle mükelleftir. … ‘’ hükmü gereği davacıya yapılacak (aylık cironun %12’sinin 20.000 TL sını aşması halinde cironun %12si aksi takdirde 20.000 TL) alt kira bedeli ödemelerinin, Meray Şirketi tarafından bedeli faturalandırıp müvekkil firmaya gönderilmesine müteakip olarak yapılacağının hüküm altına alındığını, davacı tarafından bu güne değin (sözleşmenin devam ettiği süre boyunca) eksik fatura düzenlendiğini , ciro bedelinin eksik yada yanlış hesaplandığını , yahut düzenlemiş olduğu faturalar karşılığında eksik ödeme yapıldığını ya da kesilen faturaların ödenmediği şeklinde bir itirazı, talep ya da istemi de vuku bulmadığını, müvekkil şirketin yıl bazında davacıya ödemesi gereken alt kiralama bedelinin 12 ay üzerinden tercih edilecek 8 ay içerisinde bu aylarda yapılan aylık cironun % 12’sinin 20.000 TL’yi aşması durumunda ilgili tutar, aylık ciro bedelinin % 12’sinin 20.000 TL’nin altında kalması durumunda ise 20.000 TL olduğunu, öncelikle Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olması sebebiyle davanın görev yönünden reddine, davacı tarafın sözleşmeye , usul ve yasaya aykırı davasının reddini, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla faiziyle birlikte karşı davamızın kabulü ile şimdilik 20.000.-TL.nın dava tarihinden itibaren işleyecek olan en yüksek Ticari Avans faizi ile birlikte davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu sözleşmeye taraf olmadığını ve sözleşmenin 2 farklı tüzel kişiliğe sahip şirketler arasında yapıldığı nazara alınarak öncelikle taraf sıfatı olmadığından dava şartı yokluğundan usulden reddini, işbu davanın davacı şirketin ortakları hakkında yapılan şikayete mukabil açıldığı ve yegane gayenin suçtan kurtarma amacına matuf olduğu ve ortada talebe konu bir alacak yer almadığı nazara alınarak her halukarda esastan reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN;Asıl Davanın davacı ile davalı Şirket arasında 23/09/2014 tarihinde imzalanan iş yeri kira sözleşmesinden kaynaklı hasılat alacağından kaynaklı alacak davasıdır, karşı dava ise aynı kira sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanının 6102 Sayılı TTK.’nun 4 ve 5 maddelerinde düzenlendiği,
MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir,hükmünün düzenlendiği,
1.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1 / a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir.
Davanın 6102 Sayılı TTK.’nun 4 ve 5 maddelerinde düzenlenen ticari davalardan olmadığı, Asıl Davanın davacı ile davalı Şirket arasında 23/09/2014 tarihinde imzalanan iş yeri kira sözleşmesinden kaynaklı hasılat alacağından kaynaklı alacak davası olduğu, karşı davanın ise aynı kira sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olduğu ve dava konusu alacağın taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. 6100 Sayılı HMK.nın 4/1-a maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girdiği, mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla; dava ve karşı dava dilekçesinin HMK 114/1-c , 115/2 mad uyarınca görev yönünden usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve HMK 20 md uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,e karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Açıklanan gerekçeye göre;
1-Dava ve karşı dava dilekçesinin HMK 114/1-c , 115/2 mad uyarınca görev yönünden usulden reddine ve mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK 20 md uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç, vekalet ücreti, yargılama giderleri konusunda görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair verilen karar davacı-karşı davalı vekilinin, davalı … vekillerinin, davalı -karşı davacı şirket vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 20/04/2018

Katip …

Hakim …