Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/581 E. 2022/561 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/581 Esas
KARAR NO : 2022/561

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2017
KARAR TARİHİ : 21/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yetkilisine ait olmayan kaşe ve imzalı… ödeme tarihli, … numaralı, 30.000,00 TL tutarlı çeki … 32. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibine koyduğunu, bunun üzerine imzaya itiraz davası açtıklarını ve … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma numaralı dosyası ile nitelikli dolandırıcılık yapıldığına dair suç duyurusunda bulunulduğunu ileri sürerek müvekkili şirket yetkilisine ait olmayan imza ve kaşe kullanılarak icra takibine konulan çek yönünden müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takip konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın … 19. İcra Hukuk Mahkemesi’nde … E. sayılı dosyası ile dava açtığını, davacının daha sonrasında kendi rızası ile davasından feragat ettiğini, davanın dayandığı maddi olaylar ve konusu aynı olan iş bu dava için kesin hüküm itirazlarının bulunduğunu, davalı müvekkilinin iyi niyetli 3. kişi hamil olduğunu, müvekkilinin son hamil iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olup keşidecinin imzası huzurda atılmadığı için ve imzanın keşideciye ait olup olmayacağı bilemeyeceğinden imza inkarına dair iddialarının iyiniyetli yetkili hamil olan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, zira müvekkilinin çek üzerinde yer alan imzaları hukuken araştırma zorunluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin soruşturmaya konu çeki …’ndan ticaret karşılığı aldığını, müvekkilinin … dışında davacı firmayı ve ciro zincirinde yer alan diğer firmaları tanımamakla birlikte herhangi bir ticari faaliyette de bulunmadığını, bu haliyle de davacı firmaya ait imzaların sahte olması ihtimalinin söz konusu olması durumunda dahi bu durumun müvekkili tarafından bilinebilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle müvekkili aleyhine açılan haksız ve hukuka aykırı işbu davadaki tüm taleplerin ve davanın reddine, alacağın %20’ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 32. İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyası, … CBS … Soruşturma sayılı dosyası, belge asılları, imza incelemesine ilişkin bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 72.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, … 32. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına konu … A.Ş. … Şubesine ait … tarihli … çek nolu 30.000 TL bedelli çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı, davacının bu çekten dolayı davalıya borçlu olup olmadığı, davalının kesin hüküm itirazının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
İcra Hukuk Mahkemesi’ndeki imzaya itiraz davası ile iş bu menfi tespit davasının aynı nitelikte olmadığı ve icra mahkemesinin dar yetkili mahkeme olduğu dikkate alınarak kesin hüküm itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
MK 6.maddesi gereğince bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Menfi tespit davasında borçlu, borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa bu durumda ispat yükü davalı alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle ile düştüğünü ileri sürüyorsa ispat yükü doğal olarak davacı borçluya düşer. Somut olayda, davacı borçlu, borçlanma iradesinin bulunmadığını, dava konusu çek üzerindeki imzanın davacı yetkililerine ait olmadığını iddia ettiğinden ispat yükü davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklı, dava konusu çek üzerindeki imzanın davacı yetkilisine ait olduğunu ispat ile yükümlüdür.
İlgili … 32. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine … A.Ş. … Şubesine ait … tarihli …. çek nolu 30.000 TL bedelli çekten kaynaklanan toplam 32.652,53 TL alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin ticaret sicil kaydından davacı şirket yetkililerinin … ve … olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu edilen çek aslı ve örnek imzaların bulunduğu belge asılları celp edilmiş, delillerin toplanmasının ardından dosya grafolog bilirkişi …’ya tevdi edilerek … 32. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına konu … A.Ş. … şubesine ait … tarihli … çek nolu 30.000 TL bedelli çekteki imzanın davacı şirket yetkilileri … ve …’e ait olup olmadığı yönünde rapor düzenlenmesi istenmiş, bilirkişi tarafından sunulan rapor ile, İnceleme konusu, … A.Ş. … Şubesine ait, keşidecisi “…Tic., Ltd. Şti.”, keşide yeri …, keşide tarihi 28.05.2016 olan “30.000-0tuzbin TL” tutarlı, … çek numaralı çekte, “…Tic. A.Ş.” adına atılmış 3.ciro imzası ile şirket yetkilileri … ve …”e ait mevcut mukayese imzalar arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından da farklılıklar saptandığından söz konusu 3.ciro imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla şirket yetkilileri … ve …’ün Eli Ürünü Olmadığı kanaatinde olduğu bildirilmiştir. Karşılaştırmaya esas belgeler nicelik olarak yeterli olmadığından celp edilerek eklenen farklı belgelerle, aynı bilirkişiden yeniden inceleme yaparak ek rapor düzenlemesi istenmiş, bilirkişi tarafından saptanan bulgulara göre aynı kanaate, bir kez daha varıldığı ek rapor ile bildirilmiştir. Bilirkişi ek raporu, denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
Davalı alacaklı, dava konusu çek üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunu kanıtlayamamıştır. Davalı alacaklı iyiniyetle dava konusu çeki iktisap etmiş ise de, çekteki ciro imzasının sahteliği herkese karşı ileri sürülebilecek mutlak def’ilerden olduğundan dava konusu … AŞ … Şubesine ait, 28/05/2016 keşide tarihli, 30.000 TL bedelli, … numaralı çeke dayalı … 32. İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyası nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının kendisinden önceki cirantadan çeki alırken davacının cirosunun sahte olup olmadığını bilmesi mümkün olmamakla kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, dava konusu … AŞ … Şubesine ait, 28/05/2016 keşide tarihli, 30.000 TL bedelli, … numaralı çeke dayalı … 32. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 2.230,50 TL ilam harcından peşin yatırılan 557,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.672,87 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 557,63 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 323,85 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.612,88 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır