Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/559 E. 2021/486 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/559 Esas
KARAR NO : 2021/486
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2017
KARAR TARİHİ : 09/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiller ile davalının yazlık komşusu olduğunu, uzun yıllardır komşu olmaları sebebiyle ekonomik sıkışıklıkları olduğu dönemde paraya ihtiyacı olan taraf diğerinden nakden para alıp, karşılığında güvene dayalı açık senet imzalamak suretiyle uzun süredir karşılıklı borç ilişkisine sahip olduklarını, müvekkili …’in 2017 yılı Nisan ayında nakde ihtiyacı olması nedeniyle davalıdan 200.000.TL borç istediğini ödemeleri iki adet 100.000. TL lik taksitler halinde ödeme konusunda anlaştıklarını, bu anlama doğrultusunda müvekkillerinin senetleri boş olarak imzaladığını, müvekkilinin babası …’in ise kefil sıfatı ile boş senetleri imzaladığını, müvekkili ile davalı arasında 10/04/2017 tarihinde toplamda 200.000 TL adi borç ilişkisi kurulduğunu, ve davalının … İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasından takibe konu etmiş olduğu, miktarı, senedin tanzim tarihi, vade tarihi davalı tarafından sonradan doldurulduğu için senet kambiyo vasfını yitirdiğini, haricen davalı imzalı boş senetleri anlaşmaya aykırı doldurarak takibe konması suretiyle emniyeti suistimal ettiğini ve 375.000,00TL bedelli senette tahrifat yaparak senetler kambiyo vasfını yitirdiğini ve bu konu hakkında İstanbul CBS ye suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkili ile davalı alacaklı arasında adi borç ilişkisi neticesinde müvekkil … adına kayıtlı İstanbul İli … İlçesi … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda 1/5 hissesini 14/07/2017 tarih ve … yevmiye ile … e 200.000 TL lik borcuna karşılık devrettiğini, davalı tarafından evin değerinin borcu karşılamadığı için aynı taşınmazın 1/6 hissesini de davalıya devrettiklerini, söz konusu taşınmaz borca karşılık olarak devri sırasında … Tapı müdürlüğünde alacaklı tarafından müvekkillerine boş olarak imzalatılan senetler müvekkillere tapu dairesinde teslim edildiğini ve orada yırtılarak imha edildiğini, müvekkillerinin teslim alıp imha ettiği senetler müvekkillerin imzası taklit edilmek suretiyle düzenlenmiş ve senet asılları alacaklı tarafından muhafaza edilerek takibe konu edildiğini, müvekkiller ile davalı arasında yapılan tapu devirleri sonucunda müvekkillerinin davalıya herhangi bir borcunun olmadığını beyan ederek, takibe dayanak senetteki borcun olmaması sebebi ile borca itirazlarının kabulü ile takibin borçlular yönünden durdurulmasına, dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren … İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı icra takibinin öncelikle teminatsız , olmaz ise uygun bulunacak teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına, senetlerin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun tespit edilmesine, senetler üzerinde yapılan tahribatların tespit edilmesine, haksız olana davalının asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, alacağın %10 oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevabında;
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle ; müvekkili ile davacılar arasında 10/04/2017 tarihinde 20.000 TL lik borç ilişkisi kurulduğu hususunun gerçeği yansıtmadığını, davalı … ve müvekkille 375.000 TL , 200.000 TL, ve 85.000 TL bedellerinde 3 adet senet düzenlediğini ve …’in 375.000 TL ve 200.000 TL lik senetlere kefil olduğunu, senetlerin tahsili ile müvekkilinin alacağının karşılanmaması amacıyla … ATM nin 2017/… d.iş sayılı dosyası ile … ATM nin 2017/… d.iş sayılı dosyalarından ihtiyati haciz kararı verildiğini, bu haciz kararının … İcra Müdürlüğünün 2017/… , ve 2017/… esas sayılı dosyaları ile takibe konu edildiğini, davalı … … Atm nin ihtiyati haciz kararını itiraz etmiş ise de itirazın İİK 265 maddesi koşullarına uygun olmadığından itirazın reddine karar verildiğini, … İcra müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasına yaptığı itiraza ilişkin ….İcra Hukuk mahkemesinin 2017/… esas sayılı dosyasının derdest olduğunu, davacının müvekkil ile arasında sadece 200.000 TL lik borç ilişkisi olduğu ve bu borcun taşınmaz devrileri ile kapatıldığı itirazı gerçeği yansıtmadığını, davalının itirazında söz ettiği taşınmaz hisseleri her ne kadar müvekkile devredilmiş olsa da aralarındaki borcu sonlandırmaya yetmediğini, davacının 375.000 TL tutarındaki senette tahrifat yapıldığı ve bu nedenle senedin kambiyo senedi vasfını taşımadığı hususundaki itirazlarının gerçek dışı olduğunu, menfi tespit davasında alacaklının senede dayanması halinde borçlu olmadığının ispat yükü davacıya ait olduğunu, beyan ederek ihtiyati tedbir talebinin reddine, davacıların hukuka aykırı tüm taleplerinin ve iş bu davanın reddine, davacıların müvekkili uğrattığı zararlar, iş bu kötü niyetle açılan davadan dolayı en az alacağın %40 oranında tazminata mahkum edilmelerine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLER;
Soruşturma dosyası, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davaya konu bono üzerinde tahrifat yapıldığını, davalıya borcu olmadığını bonoların geçersiz olduğunu ileri sürmüştür.
Davacılar vekili, davalıdan alınan nakden para karşılığında güvene dayalı açık senet imzalamak suretiyle davalı ile aralarında uzun süreli gücene dayalı borç ilişkisi mevcut olduğunu, müvekkili …’in 2017 yılı Nisan ayında nakde ihtiyacı olması nedeniyle davalıdan 200.000.TL borç aldığını ve borcun iki adet 100.000. TL lik taksitler halinde ödenmesi konusunda anlaştıklarını, bu nedenle de davalıya boş senetler imzalanarak verildiği, davacı …’ in babası …’in ise kefil sıfatı ile boş senetleri imzaladığını, müvekkili ile davalı arasında 10/04/2017 tarihinde toplamda 200.000 TL adi borç ilişkisi kurulduğunu ve davalının … İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasından takibe konu etmiş olduğu, miktarı, senedin tanzim tarihi, vade tarihi davalı tarafından sonradan doldurulduğu için senet kambiyo vasfını yitirdiğini, haricen davalı imzalı boş senetleri anlaşmaya aykırı doldurarak takibe konması suretiyle emniyeti suistimal ettiğini ve 375.000,00TL bedelli senette tahrifat yaparak senetler kambiyo vasfını yitirdiğini, müvekkili ile davalı alacaklı arasında adi borç ilişkisi neticesinde müvekkil … adına kayıtlı … İli … İlçesi … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda 1/5 hissesini 14/07/2017 tarih ve … yevmiye ile … e 200.000 TL lik borcuna karşılık devretdildiğini, davalı tarafından evin değerinin borcu karşılamadığı için aynı taşınmazın 1/6 hissesini de davalıya devrettiklerini, söz konusu taşınmaz borca karşılık olarak devri sırasında … Tapı müdürlüğünde alacaklı tarafından müvekkillerine boş olarak imzalatılan senetler müvekkillere tapu dairesinde teslim edildiğini ve orada yırtılarak imha edildiğini, müvekkillerinin teslim alıp imha ettiği senetler müvekkillerin imzası taklit edilmek suretiyle düzenlenmiş ve senet asılları alacaklı tarafından muhafaza edilerek takibe konu edildiğini, müvekkiller ile davalı arasında yapılan tapu devirleri sonucunda müvekkillerinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını iddia etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline devredilen taşınmazların müvekkilinin alacağını karşılamadığı, kalan alacak tutarı karşılığında davalı tarafından senet düzenlendiğini, 375.000 TL bedelli senette borçlu … İn isminin çizilmesinin senedi kambiyo senedi olmaktan çıkarmayacağını savunmuştur.
Taraflar arasında zaman zaman borç alma ve karşılığında senet düzenlendiğine ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık 375.000 TL bedelli senedin kambiyo vasfını yitirip yitirmediği ve dava konusu senetlerin davalıya devredilen taşınmazlar ile karşılıksız hale gelip gelmediği ile senetlerin devredilen taşınmazlar dışında davalının başka bir alacağı karşılığında düzenlenip düzenlenmediğine ilişkindir.
16.06.2014 düzenleme, 29.12.2014 vade tarihli, 375.000,00 TL bedelli senet yönünden;
Senedin keşidecisi …, Kefil ise …’tir.
Senette lehtar olarak yazılı “…” isminin üzeri çizilerek “…” ismi yazılmıştır. Senet üzerinde yapılan değişiklikte keşidecinin paraf ve imzası bulunmamaktadır. Bu durumda yapılan değişiklik geçerli değildir. Bonoda lehtar ve keşideci aynı kişi olamayacağından senet bono vasfını da taşımamaktadır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/1932 esas, 2015/15647 karar sayılı ilamının ilgili kısmı; “senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğu, takip konusu bonoda lehtarın ve keşidecinin aynı kişi yazıldığı, lehtarın üzerinin çizildiği ve dava dışı O… N… C… yazıldığı, ancak bu değişikliğin keşideci tarafından imzalanmadığı, bu durumda yapılan değişikliğin geçerli olmadığı, bonoda lehtar ve keşidecinin aynı kişi olamayacağından senedin bono vasfını da taşımadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, takibin iptaline ve davalının kötü niyeti sabit olmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA”
Şeklindedir.
Senetteki değişikliğin geçersiz olması ve senette keşideci ile lehtarın aynı kişi olamayacağından ispat yükü davalı olmakla, davalı vekiline davacı tarafa yemin teklif edip etmeyeceği hususunda beyanda bulunmak için bir haftalık kesin süre verilerek. Beyanda bulunulmadığı takdirde yemin teklif etme hakkından vazgeçmiş sayılacağı ihtar edilmiştir. İhtarı içerir davetiye davalı vekiline e-tebliğ olarak 10.03.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı taraf yemin teklifinde bulunmadığından yemin deliline dayanmış olmaktan vazgeçmiş sayılmıştır. Davalı, davacıdan alacağı bulunduğuna ilişkin başka kesin bir delil sunamadığından 375.000 TL bedelli senet yönünden davanın kabulüne ve davacıların bu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiştir.
16.06.2014 düzenleme, 28.08.2014 vade tarihli, 200.000,00 TL bedelli senet yönünden;
Senedin keşidecisi …, Kefil, …, lehtarı ise …’tir.
Davacılar dava konusu senetlerin alınan borç para karşılığında boş olarak düzenlendiğini ancak bedelinin … İli … İlçesi … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda 1/5 hisse ile 1 aynı taşınmazın 1/6 hissesinin davalıya devri ile karşılığının ödendiğini iddia etmiştir. Bononun nakden kaydı ile verilmesi ve iddianın ileri sürülme şekline göre ispat yükü davacılar üzerindedir.
Taşınmaz satış akdinde taşınmazın …’ devredildiği ve satış bedelinin nakden ve tamamen alındığı beliritlmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı 2017/ … Soruşturma, 2019/ … Karar no sayılı soruşturma dosyasında;
“Somut olayda; müşteki tarafından tapuda devir işlemi sırasında borcun tamamının kapatıldığı yönünde her hangi bir yazılı ibrazın yapılmadığı, şüphelinin müştekiden alacağının sadece bir kısmına karşılık taşınmazı devraldığını beyan ettiği, müştekinin bu durumun aksini ispat edecek delil sunmadığı, şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair kamu davası açmaya elverişli somut ve inandırıcı delil bulunmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla,”
Gerekçesi ile Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına karar vermiştir.
Taraflar arasında alacak borç ilişkisinin bulunduğunun davacı ve davalı …’ in kabulünde olması, taşınmaz satış akdinde bedelin bonoya karşılık ödendiğine dair bir ibareye rastlanmaması, davacının iddialarını ispatlar yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı sayılabilecek bir delil sunamamıştır.
Davacılar cevaba cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandıklarından ve iddialarını ispatlayamadıklarından yemin deliline dayanıp dayanmayacakları sorulmuştur. Davacıların yemin deliline dayanmaları ile düzenlenen yemin metni (usule aykırı annem, babam, eşim çocuklarım…üzerine, ifadeleri tebliğ evrakına şerh verilmeden) davalıya tebliğ edilmiştir. Davalı karar duruşmasında yeminli olarak ” davaya konu 200 bin TL lik senet en başından beri doldurulup tarafıma verilmiştir, senet karşılığında bana devredilen taşınmazlar bu davaya konu senet olmayıp iki adet 100 bin TL lik senet karşılığında taşınmaz bana devredilmiştir, davaya konu senet karşılığında tarafıma herhangi bir taşınmaz devredilmemiştir, bana senetler boş olarak teslim edilmemiştir, davacıların halen bana senet nedeni ile borçları bulunmaktadır, ben bu senedi doldurmadım ve başkasına doldurtmadım ” açıklamalarında bulunmuştur.
Davacı taraf tapuda satış anını gösterir kamera kayıtlarını sunduğunu, kayıtlar incelendiğinde boş olarak verilen senetlerin yırtılıp atıldığını belirterek bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir. Dosyaya CD/DVD olarak sunulan dijital kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Düzenlenen raporda yer alan görüntülerin tapu satış anına ilişkin görüntüler olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili satış anına ilişkin görüntüleri sunduğunu ve görüntülerin kaybolduğunu ileri sürmüş ise de, dosyaya sunulan CD/DVD bilirkişiye teslim edilmiş ve rapor alınmıştır. CD/DVD teslim alınırken içeriğine ilişkin her hangi bir tespit yapılmamıştır. Davacı tarafça CD/DVD nin başka kopyası da sunulmamıştır. Satış anını gösterir CD/DVD nin sunulduğunun ispatı davacı üzerinde olup, kayıtların soruşturma dosyasında bulunduğu davacı tarafça belirtildiği halde soruşturma dosyasında da kayıtların bulunmadığının bildirilmesi ile sunulan CD/DVD nin içeriğinde satış görüntüleri olduğuna ilişkin iddianın ispatlanmadığı kabul edilmiştir.
Tapu müdürlüğüne yazı yazılarak görüntü kayıtlarının celbi istenmiş ise de, verilen cevapta akit masalarındaki görüntüleri 1 yıl süre ile kaydedildiğini, sürenin dolması nedeniyle kayıtların bulunmadığı bildirilmiştir.
… CBS 09.02.2021 tarihli yazısı ile soruşturma dosyasında tapu satış anını gösterir kamera kayıtlarının bulunmadığını bildirmiştir.
Davacı ile davalı arasında alacak borç ilişkisinin bulunduğunun tarafların kabulünde olması, taşınmaz satış akdinde bedelin bonoya karşılık ödendiğine dair bir ibareye rastlanmaması, davalının senedin başka bir borç ilişkisi nedeniyle düzenlendiğine ilişkin yeminli açıklamaları davacının iddialarını ispatlar yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı sayılabilecek bir delil sunamaması ile 200.000,00 TL bedelli senet yönünden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kötü niyetin varlığı ispatlanamadığından tazminat talebinin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;.
1-)Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddine,
-Davacıların ….İcra müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasında takibe konu 200.000.TL bedelli senet yönünden 200.000. TL asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş 57.504,17 TL miktar üzerinden davalıya borçlu olduklarının, 375.000 TL bedelli senet yönünden ise davalıya borçlu olmadıklarının tespitine,
-Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-)Alınması gereken 25.616,25 TL Karar ve İlam harcından peşin alınan toplam 9.819,57.TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 15.797,00.TL. harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 34.700,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
4-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden hesaplanan 22.450,00 nisbi vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 9.819,57 TL harcın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 4,60 TL vekalet harcı 950,00TL bilirkişi ücreti, ve 242,40.TL posta giderinden ibaret toplam 1.228,40 TL yargılama giderinin kabul ve redoranları dikkate alınarak 1.228,40.TL.sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa
verilmesine, bakiyesinin davacılar taraf üzerinde bırakılmasına;
7-)Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/07/2021

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)