Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/516 E. 2019/166 K. 01.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/516
KARAR NO : 2019/166

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2017
KARAR TARİHİ : 01/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;Müvekkili şirketin metal kaplama ve makas sistemleri üretimi hususunda faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirkete ait fabrikada üretim esnasında çevreye zarar veren ve balık ölümlerine neden olan atık su ortaya çıktığını, ortaya çıkan bu atık suların Çevre ve Şehircilik Bakanlığının talimatı ile arıtılmasının gerektiğini, bu atıksuların arıtılmadan akarsulara aktarıldığında çevreye büyük zararlar verdiğini, müvekkili şirketin bu atıksuların arıtılması için fabrikasında Atıksu Arıtma Tesisinin İmali, Montajı ve Çalışır durumda teslimi hususunda davalı şirket ile müvekkili arasında 20/04/2015 tarihinde anlaşma yapıldığını, bu anlaşma neticesinde davalı şirketin fabrika bünyesindeki atıksuların arıtılması için Atıksu Arıtma Tesisinin İmali, Montajı ve Çalışır durumda teslimi işini yüklendiğini, davalı şirket ile yapılan anlaşmaya göre davalı şirketin fabrika bünyesindeki atıksuların arıtılması için Atıksu Arıtma Tesisinin İmali, montajı, ve Çalışır durumda teslimi işini yüklendiğini, davalı şirket ile yapılan anlaşmaya göre; davalı şirketin müvekkilinin faaliyet göstermiş olduğu … adresindeki fabrikasında Atıksu Arıtma Tesisini imalini, montajını ve çalışır durumda teslimini yaparak ve bu tesisi sözleşme tarihinden itibaren 10 hafta içinde teslim edileceğini, yine davalı, kurmuş olduğu bu Atıksu Arıtma Tesisi ile fabrikanın üretimi sırasında çıkan atıksuları arıtarak … Kanal Deşarj Limitlerine uygun hale getirmeyi taahüd ettiğini, tesisinin 02/07/2015 tarihinde müvekkiline teslim edildiğini, ancak kurulan bu tesisin … Limitlerini sağlayamadığını, bu nedenle müvekkiline atık su nedeniyle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 03/08/2015 tarihinde 34.875,75 TL idari para cezası kesildiğini, daha sonra müvekkili şirketin üretimine devam ettiğini, fakat üretim esnasında çıkan atıksuları davalı şirketin kurmuş olduğu tesisde arıtamadıkları için depo edildiğini, 03/08/2015 ve 31/08/2015 tarihleri arasında depo edilen bu atıksuların başka bir firma olan … Tic. AŞ tarafından 75.289,45 TL bedel ile tasfiye edilmek suretiyle taşındığını, müvekkili şirketin davalı şirketin ayıplı ifası neticesinde müvekkilinin toplam: 110.165,02 TL maddi zarara uğradığını, ve müvekkili şirketin uğramış olduğu 110.165,02 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı şirket ile müvekkili arasında imzalanan 20/04/2015 tarihli Atıksu Tesisi Kurulması işi ile ilgili olarak sözleşme aşamasında da, sözleşme süresince de müvekkilinin her türlü edimini yerine getirdiğini ancak davacı şirketin atıksuyun miktarını ve kirlilik miktarını müvekkiline doğru beyan etmemesi nedeniyle bu durumun ortayı çıktığını, sözleşme gereği müvekkilinin 10 hafta içerisinde tesisi tamamlayıp teslim ettiğini, ancak arıtma tesisi devreye alındıktan sonra yapılan çıkış suyu analizlerinde bazı değerlerde sapmalar görüldüğünü ve bu durumun davacının sözleşmede belirlenen kirlilik yüzünden daha kirli ve çok atıksu tesise gönderdiğinin tespit edildiğini, ayrıca asitli siyanürlü atıksuların ayrı olarak toplandığı beyan edilmesine karşın bu atıksuların karışık olarak arıtma tesisi giriş dengeleme tanklarına gönderildiğinin tespit edildiğini, bu durumun analiz raporları ve tutanaklar ile belirlendiğini, Çevre Şehircilik Bakanlığının atıksu deşarjları ile ilgili cezaları alıcı ortama deşarj eden sorumluya kestiğini, davacı şirkete kesilen cezanın Arıtma Tesesi Çıkış suyu ile ilgili olmayıp, yağmur suyu hakkı ile dereye gönderilen atıksu ile ilgili olduğunu, arıtma tesisi çıkış suyu ile ilgili cezanın ancak kanal sahipleri tarafından kesilebileceğini dolayısıyla ceza ile ilgili müvekkilinin bir sorumluğunun bulunmadığını, arıtma tesisinin aktif ve çalışır durumda olmasına rağmen davacı tarafın atıksularını 08/08/2015 ila 31/08/2015 tarihleri arasında … isimli şirkete taşıtmış olmasının kendi tercihi olduğunu, bu durumun hiçbir şekilde müvekkilini bağlamayacağını, taraflarca mutabık kalınan sözleşme hükümleri gereği müvekkili şirketin taahhütlerine harfiyen uyduğunu, taahhüdünde olmamasına karşın ve davacı şirketin ödemelerini sözleşme şartlarına uygun olara yapmamasına karşın müvekkil şirketin gerekli tüm destekleri ücretsiz olarak davacı şirkete sunduğunu, davacını şirketin yetkili personelinin sürecin başında müvekkili şirketi yanlış yönlendirildiğinin açıkça belli olduğunu bu durumda davacı şirketin bu süreçte uğradığını iddia ettiği zararın müvekkilince karşılanmasını istemesinin açıkça haksız kaçanç elde etme yönünde bir çaba olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraflar arasındaki sözleşme, Test Sonuçları, Analiz Sonuçları, Ceza Tutanağı ve Ödeme Makbuzu, ihtarnameler, duruşmada dinlenilen tanık ifadeleri,, Talimat mahkemesince mahallinde yapılan keşif sonrası alınan Bilirkişi raporu.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat davasıdır.
Mahkememizin 06/03/2018 tarihli ara kararı gereğince,mahallinde Makine Mühendisi ve Çevre Mühendisi bilirkişilerle beraber keşfen inceleme yapılarak rapor tanzimi için … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, talimat mahkemesince mahallinde yapılan keşif sonucu bilirkişi heyeti tarafından talimat mahkemesine ibraz edilen raporda özetle; Keşifte elde edilen bilgi, tanık, taraf beyanlar ve keşiften sonra tarafımıza tevdi edilen dosyadaki belgelerin incelenip değerlendirilmesi sonucu:; Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 04.03.2014 tarihinde yayınlamış olduğu 2014/07 sayılı “Atıksu Arıtma /Derin Deniz Deşarjı Tesisi Proje Onayı” Genelgesinin 1. Bölüm “g” bendindeki hüküm gereği … Tic. Ltd. Şti. …’den Deşarj Kalite Kontrol Ruhsatı alana kadar (alıcı ortam standartlarına değil … kanal standartlarına uymakla sorumludur.) arıtma tesisinden sorumluluğu devam etmekle beraber … Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün tespitinde Eksan Mekanizma ve … A.Ş. firması atıksularmı yasal olmayan “yağmur suyu kanalına (alıcı ortam) “deşarj ettiği tespit edilmiş olup bu durum ilgili Genelge hükümleri doğrultusunda arıtmayı yapan … San. ve Tic. Ltd. Şti. firmasının sorumluluğunda olmadığı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Yargılama sırasında talimat mahkemesince teknik bilirkişiler marifetiyle mahallinde yapılan keşif sonucu teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor, mahkememizce dinlenen tanık ifadeleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
… adresinde faaliyet gösteren … A.Ş. firması ile … Tic. Ltd. Şti. firması arasmda 20.04.2015 tarihinde 30 m3/gün kapasiteli endüstriyel atıksu arıtma tesisi yapılması için sözleşme imzalanmıştır.
Taraflar arasında yapılan 20/04/2015 tarihli sözleşmeye göre Davacı iş veren(müşteri), davalı ise yüklenici (satıcı) firmadır.
Teknik bilirkişiler keşfen mahallinde yaptıkları incelemede; … A.Ş. firmasının mobilya sanayi için çeşitli aksam imalatı tesisinin bulunduğu ve faaliyette olduğu, tesis sahası içerisinde işletmenin faaliyeti sonucunda oluşan atık suların arıtılması için fiziksel olarak çalıştığı gözlenen 1 adet endüstriyel atıksu artıma tesisinin bulunduğu, söz konusu atıksu arıtma tesisinin firmalar arasından yapılan 20.04.2015 tarihli sözleşme gereği (Ek-1) … Tic. Ltd. Şti. tarafından yapıldığı, … Su ve Kanalizasyon İdaresi (…) tarafından onaylanan atıksu artıma tesisi proje onay dosyası (Ek-2) kapsamında arıtma ünitelerini yerinde olduğu, işletmenin atıksu arıtma tesisinin proje onayı … tarafından 25.08.2015 tarihinde onaylandığı ve 11.09.2015 tarihinde işletmeye 439 nolu Deşarj Kalite Kontrol Ruhsatı (DKKR) (Ek-3) verildiği, … Sist. A.Ş. firmasına … Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce “yağmur suyu kanalı bağlantı noktasından alman atıksu numunesinin Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (…) ilgili sektör tablosundaki standart değerleri sağlamadığı” gerekçesiyle 46.501,00 TL. idari para cezası uygulandığı (Ek-4), … Tic. A. Ş. Firmasının atıksu bertaraf ücreti olarak 75.289,45 TL. faturalandırdığı hususları tespit edilmiştir.
Türk Ceza Kanunu’nun “Çevrenin kasten kirletilmesi” başlıklı 181. Maddesinde “(1) İlgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Atık veya artıkları izinsiz olarak ülkeye sokan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Atık veya artıkların toprakta, suda veya havada kalıcı özellik göstermesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza iki katı kadar artırılır.
(4) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan fiillerin, insan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla ilgili olarak işlenmesi hâlinde, beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına ve bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
(5) Bu maddenin iki, üç ve dördüncü fıkrasındaki fiillerden dolayı tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.” ve “Çevrenin taksirle kirletilmesi” başlıklı 182. Maddesinde “(1) Çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkların toprağa, suya veya havaya verilmesine taksirle neden olan kişi, adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu atık veya artıkların, toprakta, suda veya havada kalıcı etki bırakması hâlinde, iki aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) İnsan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıkların toprağa, suya veya havaya taksirle verilmesine neden olan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun “Kirletme Yasağı” başlıklı 8. Maddesinde “Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır. Kirlenme ihtimalinin bulunduğu durumlarda ilgililer kirlenmeyi önlemekle; kirlenmenin meydana geldiği hallerde kirleten, kirlenmeyi durdurmak, kirlenmenin etkilerini gidermek veya azaltmak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler.
31.12.2004 tarih ve 25687 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nin “Kanalizasyon Sistemlerine Boşaltım” başlıklı 25. Maddesinde ” Kanalizasyon sistemlerine atıksu boşaltımı için uygulanacak temel ilkeler şunlardır;
a) Kanalizasyon sistemi bulunan yerlerde her türlü atıksulann kanalizasyon şebekesine bağlanması, ilke olarak bir hak ve mecburiyettir…” hükmü yer almaktadır.
Aynı Yönetmeliğin “Atıksu Bağlantı İzni ve Belgesi” başlıklı 44. Maddesinde “Bir şehir ve/veya sanayi bölgesinde parsellerin, kurum, kuruluş ve işletmelerin atıksularını atıksu altyapı tesislerine bağlayabilmeleri, atıksu altyapı tesisleri yönetimince verilecek olan atıksu bağlantı iznine tabidir. Atıksu bağlantı izni, evsel atıksulann yazılı bir belge karşılığında; endüstriyel ve karışık atıksuların ise düzenlenecek bağlantı kalite kontrol izin belgesindeki koşulları sağlaması halinde, atıksu altyapı tesisleri yönetimi tarafından verilen izindir. Bağlantı kalite kontrol izni; atıksu altyapı tesisleri yönetimi tarafından, endüstriyel atıksuların kanalizasyon sistemine bağlantı şartlarını belirleyen bağlantı kalite kontrol izin belgesi ile verilir. Bu izin ve belgeler 45, 46, 47 ve 48 inci maddelerde açıklanan hususlara uyulması şartıyla verilir.” hükmü yer almaktadır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 04.03.2014 tarihinde yayınlamış olduğu 2014/07 sayılı “Atıksu Arıtma /Derin Deniz Deşarjı Tesisi Proje Onayı” Genelgesinin 1. Bölüm” f’ bendinde ” Projenin, onay sürecinde olması veya onay mercii tarafından onaylanmış olması işletme sahibinin yürürlükteki mevzuat uyarınca çevre kirlenmesi ile ilgili sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.” ve “g” bendinde “Projeyi hazırlayan, inşaatını ve/veya işletmesini yapan firmalar kendi konuları ile ilgili hususlarda, tesisin çevre izni kapsamında deşarj standartlarını/deniz ortamındaki seyrelmeyi sağladığının tespitine kadar sorumludur.” hükümleri yer almaktadır.
Sonuç itibariyle; Taraflar arasında 6098 sayılı BK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nın 471/1). Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK’nın 474. maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Ayıp ihbarı yapılması vakıasından lehine sonuç çıkaracak olan iş sahibi olduğundan ayıp ihbarı yapıldığını HMK 190 ve TMK 6. madde gereğince iş sahibi ispatlamalıdır. Eksik işler yönünden ise ihbar yapılmasına gerek olmayıp, zamanaşımı süresi içerisinde eksikler yönünden istemde bulunulması mümkündür.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içersinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir.
Yargıtay 15 Hukuk Dairesi’nin 31/10/2012 Tarih ve 2012/6364 Esas,2012/6664 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere Eser Sözleşmesine dayanan ilişkilerde ayıp ihbarının yapıldığının tanık delili dahil olmak üzere her türlü delille kanıtlanması mümkündür.
Somut olayda; … adresinde faaliyet gösteren … A.Ş. firması ile … Tic. Ltd. Şti. firması arasmda 20.04.2015 tarihinde 30 m3/gün kapasiteli endüstriyel atıksu arıtma tesisi yapılması için sözleşme imzalanmıştır. 28/07/2015 tarihinde ise … Çevre ve Şehircilik Î1 Müdürlüğü ekipleri yaptığı denetimde işletmenin yağmur suyu kanalı bağlantı noktasından aldığı numunenin … standartlarının sağlamadığından idari yaptırım uygulamıştır. … Dan. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti. firması endüstriyel atıksu arıtma tesisi için hazırlamış olduğu “atıksu arıtma tesisi proje onay dosyasını” … onayma sunmuş ve 25.08.2015 tarihinde onay almıştır. Söz konusu onaya istinaden yine aynı kurumdan arıtılmış atıksılarını … kanalına deşaıj etmek üzere atıksularını 11/09/2015 tarihinde DKKR (KOİ, AKM, Yağ-Gres, pH, Ağır Metal, S04 ve CN parametreleri için) almıştır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 04.03.2014 tarihinde yayınlamış olduğu 2014/07 sayılı “Atıksu Arıtma /Derin Deniz Deşarjı Tesisi Proje Onayı” Genelgesinin 1. Bölüm “g” bendindeki “Projeyi hazırlayan, inşaatını ve/veya işletmesini yapan firmalar kendi konuları ile ilgili hususlarda, tesisin çevre izni kapsamında deşarj standartlarını/deniz ortamındaki seyrelmeyi sağladığının tespitine kadar sorumludur.” hüküm gereği …. Tic. Ltd. Şti. firmasının atıksu arıtma tesisi üzerindeki sorumluluğunu devam ettirmekte ve sorumluluğun izin belgesi yerine geçen 11.09.2015 tarihine kadar olduğu belirlenmiştir. Ancak davacı firma organize sanayi bölgesi sınırları içerisinde yer aldığından arıtma tesisi yapan firma alıcı ortam deşarj standartlarına göre değil … deşarj standartlarına göre tasarım yapmakla sorumludur.
… tarafından 11.09.2015 tarihinde işletmeye 439 nolu Deşarj Kalite Kontrol Ruhsatı (DKKR) verilmiş ancak belgenin sağ üst köşesinde deşarj yeri olarak … kanalı gösterilmiştir. Bu bilgi çerçevesinde incelendiğinde … Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün idari yaptırım ceza tutanağından söz konusu şirketin atıksularınm … Kanalına değil “yağmur suyu kanalına” verildiği tespit edildiğinden yağmur suyu kanalından atıksu numunesi alınmış ve standartları sağlamadığı tespit edilmiş ve idari yaptırım uygulanmıştır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 04.03.2014 tarihinde yayınlamış olduğu 2014/07 sayılı “Atıksu Arıtma /Derin Deniz Deşarjı Tesisi Proje Onayı” Genelgesinin 1. Bölüm “g” bendindeki hüküm gereği … San. ve Tic. Ltd. Şti. …’den Deşarj Kalite Kontrol Ruhsatı alana kadar (alıcı ortam standartlarına değil … kanal standartlarına uymakla sorumludur.) arıtma tesisinden sorumluluğu devam etmekle beraber … Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün tespitinde … Sist. A.Ş. firması atıksularmı yasal olmayan “yağmur suyu kanalına (alıcı ortam) “deşarj ettiği tespit edilmiş olup bu durum ilgili Genelge hükümleri doğrultusunda arıtmayı yapan …Tic. Ltd. Şti. firmasının sorumluluğunda olmadığı,davalı yüklenicinin sözleşme uyarınca edimini sözleşmeye uygun yerine getirdiği ve davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla;Davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 1.881,35 TL. harçdan mahsubu ile bakiye 1.836,95 TL.’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 11.563,20 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 214 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 01/03/2019

Katip …

Hakim …