Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/496 E. 2018/61 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/496
KARAR NO : 2018/61

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2017
KARAR TARİHİ : 25/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine davalı tarafından … 33. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibin dayanağının … Bankası AŞ nin … Vadeli … No’lu çeki olduğunu, ancak davacı ile davalı arasında bir alacak ilişkisi değil muhasebecilik hizmeti ilişkisi söz konusu olduğunu, davalı …’ın davacının muhasebecisi olduğunu ve bir takım ticari ilişkileri kötüye kullanarak … isimli kişi ile birlikte hareket etmek suretiyle davacıdan zorla çek aldığını, takibe konu çekin yasal dayanağı olarak gösterilen belgenin ise davacının eline mermi verilip silahla tehdit edilmesi sonrasında imzalatıldığını, bu durumun … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası ile sabit olduğunu, davacının çeşitli baskı ve tehditler sonrasında söz konusu dosyaya 29.500 TL ödeme yaptığını ayrıca bir takım ziynet eşyasının da haczedilip, muhafaza altına alındığını, bu nedenlerle takip konusu çek ve dayanağı olan herhangi bir borçlandırıcı işlemin davalı ile davacı arasında yapılmadığını, takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu bu nedenle davacının borcu olmadığının tespit edilmesine, baskı ve tehdit altında yapılan tahsilatların iadesine, haksız yere haczedilen ziynetlerdeki haczin kaldırılarak davacıya iadesine % 20den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın öncelikle dava değeri 777.727,86 TL olup, davacı taraftan sehven 777 TL üzerinden harç yatırıldığını , davacı tarafa eksik harcın tamamlamasını, davacı tarafın icra takibine konu çekin tehditle imzalatıldığını ve davalıya herhangi bir borcu olmadığını iddia ederek bu davayı açtığını ancak iddianın tamamen gerçeğe aykırı ve ispata muhtaç olduğunu, davacı tarafın altın işi yapan bir kuyumcu olup, davalıdan yatırım olması amacıyla altın aldığını ve karşılığında 15.04.2014 tarihinde sözleşme yaptıklarını, teminat olarak vadeli olacak şekilde 15.04.2016 keşide tarihli çek verildiğini daha sonra davacı tarafın ödeme için mehil talep etmesi üzerine, davacı tarafından çekin keşide tarihi 15.05.2016 olarak değiştirildiğini, bu mehili istemesinin sebebi de borçlu davacının mal kaçırma amacıyla hareket etmesi olduğunu, çekin keşide tarihinin davacı tarafından bir ay ileri alınmasından 25 gün sonra adına kayıtlı bir gayrimenkulü annesine devrettiğini, buna ilişkin davalı tarafından … 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Es. Sayılı dosyasıyla tasarrufun iptali davası açıldığını ve söz konusu devredilen gayrimenkule ihtiyati tedbir konulduğunu, ayrıca … 17. İcra Ceza Mahkemesinin … Es. Sayılı dosyasıyla alacaklıdan mal kaçırma kastıyla aktifini azaltmak suçundan şikayet ettiklerini, üzerine kayıtlı değerli bir mal varlığı bırakmayan davacının, bu durumun verdiği rahatlıkla borcunu ödemekten kaçındığını, davacının mevcut dosya borcundan kurtulmak için, borcunu ödemekten başka her yolu denemekte olduğunu, böyle bir şikâyet dilekçesiyle savcılığa başvurduğunu, iddia edildiği gibi bir husus olduğunun bir an için kabulü halinde altın alışverişinin olduğu ve sözleşmenin yapıldığı 15.04.2014 yılından bu yana bir menfi tespit davası açılabileceğini, savcılığa suç duyurusunda bulunulabileceğini ve icra takibine itiraz edilebileceğini, icra takibi açıldıktan defaten hacze gidildikten sonra ve dosyaya dört kez kısmi ödeme yapıldıktan sonra, açılan tasarrufun iptali davasının hemen arkasından bu şekilde mesnetsiz bir dava açmak ile davacının niyetinin tamamen kötü niyetli olarak borcu ödemekten kaçınmak, davalının alacağına kavuşturmayı geciktirmek amacıyla hareket edildiğinin göstergesi olduğunu tüm bu nedenlerle davacı borçlu tarafından açılan mesnetsiz, hukuka ve hakkaniyete aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE /
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunun ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 3. maddesinde, “Bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK nun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda, davacının ve davalının tacir olmadıkları, dava konusunun ticari işletmeyi ilgilendiren işlem ve/veya fiillerden olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin haksız fiilden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkin olduğu, davanın ilk önce doğru olarak … 7. Asliye Hukuk Mahkemesine açıldığı, mahkemenin görevsizlik kararı verdiği, ancak kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği, yapılan yargılama sonunda davanın TTK nun 4. Maddesinde sayılan ticari dava olmadığı ve haksız eylem sebebiyle açılan menfi tespit davası olduğu ve bu nedenle mahkememizin görevsiz olduğu ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, bu nedenle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
Belirtilen nedenlerle:
HÜKÜM /
1-Dosyanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca Usulden Reddine, Mahkememizin Görevsizliğine,
2-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın görevli … 7. Asliye Hukuk Mahkemesine Gönderilmesine,
3-Taraflarca bu süre içinde talepte bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce değerlendirilmesine,
4-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Karar istinaf edilmeksizin kesinleştiğinde … 7 AHM ile mahkememiz arasında görev uyuşmazlığı çıktığından görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın … Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Dairesine gönderilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesine ( istinaf ) başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/01/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …