Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/487 E. 2018/1040 K. 09.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/487 Esas
KARAR NO : 2018/1040

DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/05/2017
KARAR TARİHİ : 09/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili banka ile davalı-asıl borçlu … Dış Tic. A.Ş arasında 12.01.2016 tarihinde 1.000.000,00-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinin imza altına alınmış olup, diğer davalı-borçlu …’ın, 1.000.000,00-TL limitle sözleşme kapsamında doğacak sorumluluğa ilişkin olarak müştereken borçlu ve müteselsil kefil olduğunu,davalı-asıl borçlu … Dış Tic. A.Ş.’nin, 25.01.2016 tarihinde müvekkili banka nezdinde mevcut bulunan 7162653 IBAN numaralı hesabına 50.000,00-TL meblağlı kredi limiti tanımlanmasını talep ettiğini, buna ilişkin talimatını imza altına alarak yazılı olarak müvekkil bankaya ilettiğini, bunun üzerine söz konusu hesaba müvekkili tarafından talep edilen tutarda kredi limiti tanımlandığını, tanımlanan 50.000,00-TL meblağlı krediden doğan sorumluluğun yerine getirilmemesi sebebiyle, müvekkili bankanın, imza altına alınan sözleşmelerin ilgili maddeleri ve İcra vc İflas Kanunu’nun 68/b maddesi gereği, … 3. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı hesap özetini içerir ihtarnamesi ile hesabın 30.09.2016 tarihi itibariyle kat edildiğini davalı-borçlulara ihtar ederek hesap özetine ilişkin borcun ödenmesini talep ettiğini, gönderilen ihtarname neticesinde davalı-borçlularca herhangi bir ödeme yapılmamış olup, herhangi bir itirazda da bulunulmadığını, ihtara cevaben bir itirazda bulunulmaması neticesinde söz konusu ihtar, İcra ve İflas Kanunu’nun 68/b maddesi gereği aynı kanunun 68.maddesinin 1. Fıkrasında belirtilen belgelerden ‘’noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren belge” niteliğini kazanmış, ihtara ekli hesap özetinde belirtilen borç miktarının kesinleşmediğini, ihtarın tebliğine rağmen müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine müvekkili bankanın, davalı-borçlular aleyhine … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esasına kayıtlı dosyası ile Genel Haciz Yoluyla İlamsız icra takibine geçtiğini, başlatılan icra takibi hakkında düzenlenen ödeme emrinin davalı-borçlulara tebliği üzerine, davalı-borçlular tarafından takibe, borca, faize ve fer’ilerine itiraz edildiğini, durdurulan takibin devamına,dava değerinin %20sinden az olmamak kaydıyla davalı borçluların icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı … A.Ş ile müvekkili arasında imzalandığı iddia olunan ve alacağa dayanak gösterilen genel kredi sözleşmesi üzerinde bulunan imzanın müvekkilinin eli ürünü olmadığını, davacı tarafın takibine dayanak olarak gösterdiği Genel Kredi Sözleşmesinin müvekkilinin tamamen bilgisi dışında imza altına alınmış olup müvekkilinin eli ürünü olmadığını, davacı tarafın %20 oranında ki hukuken dayanaksız icra inkar tazminatı talebinin kabulü hiçbir şekilde mümkün olmadığını, davacının ispat edemediği haksız ve mesnetsiz davasının reddine, öncelikle imza asıllarının ilgili mercilerden celbi ile sözleşme üzerinde Grafolojik Bilirkişi İncelemesi Yapılmasına Karar Verilmesini, davacı yan aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 04/11/2016 tarihinde genel kredi sözleşmesinden kaynaklı 49.993,79 TL asıl alacak, 976,21 TL işlemiş faiz, 3.090,78 TL gecikme faizi, 48,81 TL faizin BSMV’si, 1.312,19 TL işlemiş faiz, 65,61 TL faizin BSMV’si ve 397,49 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 55.884,88 TL ‘lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçlulara 10/11/2016 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlular vekili 11/11/2016 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 09/10/2018 tarihli duruşmasının ara kararı ile; 05/12/2017 tarihli celsenin 8 nolu ara kararı uyarınca davalılar vekiline isticvap davetiyesi çıkartıldığı, davetiyenin tebliğ edilmesine rağmen davalılar vekilinin beyanda bulunmadığı ve davalıların duruşmaya gelmedikleri, dosyada bulunan davalılar vekiline ait vekaletname incelendiğinde vekalet veren davalı şirket yetkilisi diğer davalı … ‘ın vekaletteki imzası ile dosyada bulunan kredi sözleşmesindeki borçlu ve kefil imzası ile aynı olduğu görülmekle, davalı borçluların sözleşmedeki imzaya yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 27/03/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 16/04/2018 teslim tarihli raporda özetle; Yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu, her türlü delilin takdiri ve nihai karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;1-) Davalı asıl borçlu ile kefilin temerrüt tarihlerinin aynı olması nedeniyle davacı bankanın davalı borçlu ve kefilden TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi itibarı ile, 2-) Takip tarihinden borç ödeninceye kadar kefiller açısından ( 6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU; MADDE 589. “Kefil, her durumda kefalet sözleşmesinde belirtilen azamî miktara kadar sorumludur… ) 1.000.000.00 TL lık limit dahilinde 49.993.79 TL asıl alacak üzerinden % 30.24 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi istenebileceği, 3-)Ancak; 5464 sayılı yasanın 26/2.mad. gereği 01.06.2006’dan itibaren de TCMB 3’ er aylık dönemler itibariyle deklere edilen değişen oranlardaki faizin uygulanması gerektiği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalılar vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin 09/10/2018 tarihli duruşmasının ara kararı ile; 05/12/2017 tarihli celsenin 8 nolu ara kararı uyarınca davalılar vekiline isticvap davetiyesi çıkartıldığı, davetiyenin tebliğ edilmesine rağmen davalılar vekilinin beyanda bulunmadığı ve davalıların duruşmaya gelmedikleri, dosyada bulunan davalılar vekiline ait vekaletname incelendiğinde vekalet veren davalı şirket yetkilisi diğer davalı … ‘ın vekaletteki imzası ile dosyada bulunan kredi sözleşmesindeki borçlu ve kefil imzası ile aynı olduğu görülmekle, davalı borçluların sözleşmedeki imzaya yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davaya konu … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 04/11/2016 tarihinde genel kredi sözleşmesinden kaynaklı 49.993,79 TL asıl alacak, 976,21 TL işlemiş faiz, 3.090,78 TL gecikme faizi, 48,81 TL faizin BSMV’si, 1.312,19 TL işlemiş faiz, 65,61 TL faizin BSMV’si ve 397,49 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 55.884,88 TL ‘lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçlulara 10/11/2016 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlular vekili 11/11/2016 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Temlik eden davacı bankanın İSTOÇ şubesi ile davalı ASIL borçlu … DIŞ TİCARET A.Ş arasında 12.05.2016 tarihinde 1.000.000.00TL.limitli,(EK:1 SÖZLEŞME FOT.) GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİ İmzalanarak davalı asıl borçluya KREDİLİ MEVDUAT hesabı kullandırılmakla ticari bir ilişki başladığı anlaşılmaktadır.
Davalı kefil …’da söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığından doğan tüm borçlardan 1.000.000.00 TL kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğu görülmüştür.
KEFİLİN SÖZLEŞME İLE DÜZENLENEN SORUMLULUĞU ;
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin,” Madde 14 – Kredinin Kefalet Karşılığı Kullandırılması ve Kefillerin Sorumluluğu”başlıklı 14 maddesi,” Bu Sözleşme’nin sonunda imzası bulunan müşterek müteselsil borçlu ve müteselsil kefil(ler), (bu mad­dede “Kefil” olarak anılacaktır) MÜŞTERİ’nin BANKA’ya gerek bu Sözleşme, gerekse MÜŞTERİ’NİN BANKA ile akdettiği/akdedeceği diğer sözleşmeler nedeniyle borçlandığı ve borçlanacağı bütün meblağları ödemeyi, MÜŞTERİ’ye açılmış veya açılacak kredilere bu sözleşmede el yazısı ile yazdığı kefalet tarihi, azami kefa­let miktarı ve müteselsil kefil ibaresiyle imzaladığı miktara kadar müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile üstlenir(ler). Azami kefalet miktarı kapsamında olmak üzere, kefalet miktarının, anapara ve bunun işlemiş ve işleyecek faizi, bilcümle temerrüt faizleri, fonlar, komisyonlar, her türlü masraflar, vergiler ve resimler, dış işlem­lerde kur artışı nedeniyle ortaya çıkacak ilave miktarlar, kanuni takip giderleri ve avukatlık ücretlerini kapsadığını Kefil(ler) kabul ve taahhüt etmiştir.
Kefil; Türk Borçlar Kanunu’nun kefilin sorumluluğunun kapsamına ilişkin hükmünde yer alan hususlara ilaveten, bu Sözleşmenin 14.1. maddesinde sayılan hususların da tamamından sorumlu olduğunu,
İcra ve iflas Kanunu’nun 295. maddesindeki haklarından feragat ettiğini,
Kefil; BANKA’nın elinde, alacağın veya kefaletin sağlamlaştırılması için, hangi tarihte olursa olsun almış bu­lunduğu teminatlar bulunsa dahi; bu kefalet taahhüdünün, MÜŞTERİ’nin taahhütlerinin tümü veya bir kısmı için halen meri veya ileride meriyete girecek herhangi bir kefaletten veya BANKA’nın elinde bulunan başka herhangi bir teminattan ayrı mütalaa edileceğini kabul ettiklerini, BANKA tarafından MÜŞTERİ’ye açılan kredilerden dolayı bu Sözleşme’de yer alan tüm hükümlerden, ayrıca kredinin açılma şekli ve nevine göre keza, Sözleşmede yer alan tüm hususlardan da MÜŞTERİ gibi BANKA’ya karşı sorumlu ve yükümlü olduğunu kabul ve taahhüt eder”hükmünde olduğu,
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 01.07.2012 tarihinden sonra imzalanması nedeniyle yeni TBK yürürlüğe girdikten sonra anılan yasaya bağlı olarak imzalanmış olduğu görülmektedir ,
MADDE 583- Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe  geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.
Yasaya uygun olarak Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen ibarenin yazılı olduğunun görüldüğü,
6098 S.lı Türk Borçlar Kanunu (Yeni) MADDE 584
III. Eşin rızası
Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. 
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.
Davalı kefil … sözleşmenin akdedildiği 12.05.2016 tarihinde şirket ortağı olduğu6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 584 üncü maddesine eklenen madde “Ek fıkra : 28.3.2013-6455 S.K. / m.77)Ticaret siciline kayıtlı ticari isletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından isletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz. ”
YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2016/10886 K. 2017/493 T. 26.1.2017 TARİHLİ KARARI; “…Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, TTK’nin 584. maddesinin son fıkrası gereğince, ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetlerle ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletleri, 27.12.2006 tarihli ve 5570 Sayılı Kamu Sermayeli Bankalar tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ve tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleriyle, kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefalet için eşin rızası hükmü aranmaz hükmü dikkate alınarak limited şirket ortağı olan davalıların işleriyle ilgili kefil olurken eşlerinin muvafakatlarını almalarına gerek olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
SONUÇ: Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici seb delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA…”
Bankaların Muhasebe Uygulamalarına ilişkin usul ve esaslar hakkındaki yönetmelik, 5411 sayılı yasanın 37, 39, 42, 93 ve 95.nci maddeleri kapsamında hazırlanmış olup, “……..bankaların; muhasebe ve raporlama sisteminde şeffaflık ve tekdüzenin sağlanması, işlemlerinin kayıt dışında kalmasının önlenmesi, faaliyetlerinin gerçek mahiyetlerine uygun olarak sağlıklı ve güvenilir bir biçimde muhasebeleştirilmesi, disiplin altına alınmıştır. Bu cümleden olarak, MUHASEBE YAZILIM PROGRAMLARI ile ekstreler kayıt altına alınmış ve bilgisayarlarda online olarak, banka genel müdürlükleri ve şubeler arasında koordineli olarak denetim altındadır. Öte yandan; Yüksek Yargıtay 19.ncu Hukuk Dairesinin, 92/4664 Es, 93/944 K. Ve 12.02.1993 tarihli kararında; “Kredi sözleşmesinden doğan banka alacağının hesabın, mahkemece teselsül eden hesap ekstreleri asıllarının ibraz ettirilip bilirkişilerce incelettirilerek sözleşme koşullarına göre hesabın kat’ı tarihine kadar ki hesap hareketleri ile icra takip tarihi itibariyle oluşan borç tutarının saptanıp, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.” Denilmiş olup, bu cümleden, taraflar arasındaki sözleşmenin 37.maddesinin delil anlaşması niteliğinde olduğu, ve bu madde ile banka kayıtlarının ihtilafların çözümünde delil olacağının kararlaştırılmış olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre ve ihtilaf halinde banka kayıtlarının esas alınacağı kararlaştırıldığından, bu hususlar incelemelerimde gözetilmiş ve söz konusu ekstrelere itibar edilerek hesaplama yapılacaktır..
Davacı bankanın sunmuş olduğu kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacı bankanın davalı asıl borçlu … DIŞ TİCARET A.Ş ‘ ne kullandırmış olduğu KREDİLİ MEVDUAT HESABININ ödemelerinin aksaması nedeniyle davacı bankanın davalı asıl borçludan 30.09.2016 kat tarihi itibarı ile ;
TEMERRÜT FAİZİNİN TESPİTİ :
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin”MÜŞTERİ’nin Cari Hesabın Kesilmesinden Sonraki Yükümlülüğü ve Temerrüt Faizi” başlıklı 33.maddesi, …….MÜŞTERİ, bu Sözleşmeden doğmuş olan borçlarının ifasında, kredi vade ve türlerine bakılmaksızın özel­likle kredi anapara, dönem faizi ve teferruatını vadesinde ödemediği taktirde hiçbir ihbar ya da ihtara gerek kalmaksızın borçlarının tamamının muaccel olacağını ve muacceliyeti takip eden günden itibaren temerrüde düşmüş sayılacağını, bu andan itibaren bu suretle veya sair bir suretle temerrüde düştüğü veya düşürüldüğü takdirde (başka bankalar kanalıyla gerçekleştirmiş olduğu ihracatları 10 gün içinde bildirmemekten mütevellit zamanında yapılamayan mahsuplar da dahil) hesaplarına temerrüt tarihinden itibaren borç ödeninceye kadar BANKA’nın temerrüt tarihindeki kısa, orta, ve uzun vadeli ticari kredilerinden cari kredi faiz oranı en yüksek ola­nının %100 (yüzde yüz) fazlası nispetinde bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi uygulanmasını BANKA ve Sigorta Muameleleri Vergisi ile Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu ve onun yerine kaim olacak fon ve fonlara yapılması gereken fon kesintisini de ödemeyi kabul ve taahhüt eder.”hükmünde olduğu,
20.06.2016 tarihli hesap kat ihtarnamesine konu Kredili Mevduat Hesabından kaynaklanan borçlar için 25/07/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranlan ve Katılma Hesaplan Kar ve Zarar Katılma Oranlan İle Kredi İşlemlerinde faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ ‘in Kredi faiz oranları ve sağlanacak diğer menfaatler başlıklı 4. Maddesinin“ Bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırları serbestçe belirlenir. Ancak, kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları, 2/4/2006 tarihli ve 26127 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kredi Kartı işlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1) ’in 3 üncü maddesinde belirlenen akdi ve gecikme faiz oranlarını geçemez.”
Kredi kartları akdi ve gecikme faiz oranlarının belirlenme yetkisi,
5464 sayılı Yasanın 26.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, Merkez Bankası azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit etmeye yetkilidir ve belirlediği bu oranları 3 ayda bir açıklamaktadır. Dolayısıyla bu yasanın yürürlüğe girdiği 01.03.2006 tarihinden itibaren kredi kartı akdi ve temerrüt faiz oranları TCMB belirlenmektedir.
T.C.Merkez Bankası’nın üçer aylık dönemlerdeki, basın duyurularına göre; TCMB tebliğine göre 01.10.2016 tarihinden geçerli olmak üzere gecikme faizinin % 2.52 ve yıllık % 30.24 belirlediği ,Ancak; 5464 sayılı yasanın 26/2.mad. gereği 01.06.2006’dan itibaren de TCMB 3’ er aylık dönemler itibariyle deklere edilen değişen oranlardaki faizin uygulanması gerektiği,
Hesabın Kesilmesi ve Kat Edilmesi:Temlik eden Davacı banka tarafından davalı borçluya Beşiktaş 3.Noterliğinin 06.10.2016 tarih 39852 yevmiye nolu ihtarnamesi keşide ederek,”……30.09.2016 tarihi itibarı ile 54.109.59 TL alacağın 1 iş gün içinde ödenmesini ve depo edilmesini……. ödenmediği takdirde yasal yollara başvuracağımızı ihtaren bildiririz. …”ihtarında bulunduğu görülmüştür. Davalı asıl borçluya ve kefile gönderilen ihtarnamenin 08.10.2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Temerrüt:Yasa ve emsal Yargıtay kararlarına göre,davalıların temerrüdü ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda (9.gün tatil) 11.10.2016 tarihi itibarı ile gerçekleşmiş sayılacağı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 27/03/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 16/04/2018 teslim tarihli raporda özetle; Yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu, her türlü delilin takdiri ve nihai karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;1-) Davalı asıl borçlu ile kefilin temerrüt tarihlerinin aynı olması nedeniyle davacı bankanın davalı borçlu ve kefilden TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi itibarı ile, 2-) Takip tarihinden borç ödeninceye kadar kefiller açısından ( 6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU; MADDE 589. “Kefil, her durumda kefalet sözleşmesinde belirtilen azamî miktara kadar sorumludur… ) 1.000.000.00 TL lık limit dahilinde 49.993.79 TL asıl alacak üzerinden % 30.24 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi istenebileceği, 3-)Ancak; 5464 sayılı yasanın 26/2.mad. gereği 01.06.2006’dan itibaren de TCMB 3’ er aylık dönemler itibariyle deklere edilen değişen oranlardaki faizin uygulanması gerektiği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Yargılama sırasında bilirkişiden alınan rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilerek ;YARGITAY 19.HUKUK DAİRESİ ‘nin 2015/10680 E. 2016/648 K. Sayılı ve 22.02.2016 TARİHLİ içtihadında;” Davalı, davacı banka ile dava dışı …….. Tekstil Ltd. Şti. arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Dosya içeriğinden davalı kefilin icra takibi öncesinde temerrüde düşürülmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalının takipten önce temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle hesap kat tarihinden takip tarihine kadar işleyen akdi faizden limiti dahilinde sorumlu olduğu kabul edilmiş ise de, davalı kefilin, asıl borçlunun asıl borcu ile temerrüt faizi borcundan kefalet limiti kadar sorumlu olduğu gözetilmeden karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.” Hükmü doğrultusunda ,dolayısıyla kefil kefalet limiti olan 1.000.000.00 TL ye kadar sorumlu olup yasa gereği anapara faiz ve ferilerinin toplamı limiti hiçbir şekilde aşamayacağı anlaşılmakla; Davanın kısmen kabulüne, davalıların … 4 İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile, takibin, tahsilde tekerrür olmamak üzere; 49.993,79 TL asıl alacak, 976,21 TL kat öncesi işlemiş faiz, 3.017,18 TL kat öncesi gecikme faizi, 48,81 TL BSMV, 1.007,87 TL temerrüt faizi, 50,39 TL BSMV, 397,49 TL masraf olmak üzere TOPLAM: 55.491,74 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 49.993,79 TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %30,24 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmasına, kabul edilen 55.491,74 TL alacağın, % 20 oranında tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalıların … 4 İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile, takibin, tahsilde tekerrür olmamak üzere; 49.993,79 TL asıl alacak, 976,21 TL kat öncesi işlemiş faiz, 3.017,18 TL kat öncesi gecikme faizi, 48,81 TL BSMV, 1.007,87 TL temerrüt faizi, 50,39 TL BSMV, 397,49 TL masraf olmak üzere TOPLAM: 55.491,74 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 49.993,79 TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %30,24 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmasına,
2-Kabul edilen 55.491,74 TL alacağın, % 20 oranında tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 3.790,64 TL harçtan peşin alınan 674,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.115,68 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 674,96 TL harç masrafının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 6.454,09 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendilerini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 393,14 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu toplam: 929,50 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 922,96 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde Mahkeme kasasındaki belge aslının iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 09/10/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
31,40 TL Harç Masrafı ( Başvuru Harcı )
700,00 TL Bilirkişi Ücreti
198,10 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 929,50 TL