Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/484 E. 2020/71 K. 10.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/484 Esas
KARAR NO : 2020/71

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesine Dayalı)
DAVA TARİHİ : 25/05/2017
KARAR TARİHİ : 10/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesine Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile akdedilen 12.05.2015 tarihli asansör bakım sözleşmesi ile müvekkili şirket binasında bulunan asansör ünitelerinin bakımı, onarım ve tamirat vs. servis işlemlerinin davalı şirket tarafından yapılacağının kararlaştırıldığını, sözleşme kapsamında bakım yapılacak asansörlerin iki adet olduğu ve bunların … ve … numaralı tesisat numaralı ve 630 kg kapasiteli yolcu tipi asansörler olduğunu, bunlara sözleşmenin 2.1. maddesi gereği ayda bir kez davalı tarafından bakım yapılacağı halde davalının 20.10.2016 tarihinde fatura kestiğini ve bu tarihten sonra bakım ve servis hizmetlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin … 6. Noterliğinin … tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya ihtarname keşide ederek bakım hizmetlerinin sözleşmeye uygun yerine getirilmesini ihtar ettiğini, davalının ihtarnameye cevap vermediğinden bu kez … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş nolu dosyası yönünden delil tespiti yaptırdığını, delil tespiti ile alınan bilirkişi raporunda “…asansör imalatını yapan tarafından taşıyıcı kayışların sökülerek uygun malzeme ile yeniden yapılması gerektiği…” yönünde rapor verildiğini ve yapılan piyasa araştırmasına göre taşıyıcı kayışlarının yenilenmesinin 75.000,00 + KDV olduğu kanaaitine varıldığını, bilirkişi raporunda yapılan tespitler ile ilgili davalıya … 6. … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek bilirkişi raporunda belirtilen değerlerin ödenmesinin bu mümkün olmadığı takdirde aynı özellikte iki adet asansörün yeniden yapılmasının ihtar edildiği halde davalı tarafın herhangi bir dönüş yapmadığını ileri sürerk davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerine aykırı davranması nedeniyle bütün masraflar davalıya ait olmak üzere, dava konusu asansörlerin ücretsiz olarak onarılmasına, ücretsiz olarak onarılmaması halinde, dava konusu asansörlerde meydana gelen ayıpların giderilmesi için 75.000,00 TL +KDV bedelin 05.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesine, iş bu bedellerin ödenmemesi halinde ve ayıpların giderilmemesi durumunda, asansörlerin ayıpsız benzerleri ile değiştirilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasında 01.05.2015-30.12.2020 tarihleri arasında geçerli olacak beş yıllık asansör bakım sözleşmesi akdedildiğini ve söz konusu sözleşme ile …-… tesisat numaralı 2012 yapım yılı 630 kg. kapasiteli yolcu tipi asansörün aylık bakımlarının üstlenildiğini, uyuşmazlık konusu asansörlerin 09.04.2014 ve 05.06.2014 tarihinde davalıya teslim edilmiş olduklarını, müvekkili şirketin davacı şirkete 11.05.2016 tarihinde ”… Binanıza firmamız tarafından tesis edilen ve servis hizmetleri de firmamızca sürdürülen asansörlerinizin taşıyıcı kayışları deforme olmuştur. Yapılan teknik inceleme sonucunda taşıyıcı kayışlarınızda lif atmaların olduğu tespit edilmiş olup değiştirilmesi gerekmektedir…” bildirimi ile taşıyıcı kayışlarının değiştirilmesine ilişkin teklifin 17.12.2015 tarihinde bildirilmiş olmasına rağmen herhangi bir dönüş alamadıklarını ve bu durumda da yüksek emniyet riski taşıyan asansörlerin kapatılmasını rica ettikleri gibi, asansörlerin kullanılması durumunda oluşabilecek olan herhangi can ve mal kaybından sorumlu olmayacağının bilgisinin verildiğini ve akabinde söz konusu bilgilendirme ışığında davacı tarafından üniteler için kayış değişimlerine onay verilmediğinden, yaşanması muhtemel emniyet riskleri sebebiyle 03.11.2016 tarihli yazı ile sözleşmenin askıya alınarak ve ilgili yazının davacı tarafa gönderilerek servis hizmetinin müvekkili tarafından sonlandırıldığını, sözleşmenin 2.11. maddesinin b bendinde değiştirilmesi gerekli parçaların tutarının 200 TL’den yüksek olduğu hallerde işe başlanılmadan önce bu durumun bir yazıyla müvekkilince davacı şirkete bildirileceğinin ve davacı şirketin yazılı onayını takiben parça değişim işlemi programına geçileceğinin belirtildiğini, müvekkili şirketin taşıyıcı kayışlarının değiştirilmesi için davacı şirkete teklif sunduğunu ve uyarı yazıları gönderdiğini, ayrıca iki adet asansörün taşıyıcı kayıtlarının değişimi için 22.000,00 TL fiyat teklifi verdiği halde davacının taşıyıcı kayışlarının değişmesine onay vermediği gibi herhangi bir girişimde de bulunmadığını, Asansör Bakım Sözleşmesinin Garanti Koşulları başlıklı 5. maddesinde müvekkili şirket tarafından temin, imal ve montajı gerçekleştirilen ünitelerin ilk teslim tarihinden itibaren iki yıllık garanti kapsamında olduğunu, aynı maddenin a bendinde ayrıca garanti şartlarının geçerli olabilmesi için teslim tarihinden itibaren müvekkili şirket ile servis sözleşmesinin imzalanması gerektiğini, söz konusu olayda 06.06.2014 tarihinde asansörler davacı şirkete teslim edilmiş iken 12.05.2015 tarihinde davacı ile asansör bakım sözleşmesinin akdedildiğinden kayışların değişmesinin garanti kapsamında olamayacağını, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş dosyasındaki bilirkişi raporuna katılmalarının mümkün olmadığını ve raporda asansör taşıyıcı kayışlarının yenilenmesi maliyetinin 75.000,00 TL +KDV olduğu kanaatine varıldığını ancak bu miktarın kabul edilemez olduğunu ve müvekkili şirketin taşıyıcı kayışlarının değişimi için davacıya 22.000,00 TL fiyat teklifinde bulunduğunu beyan ederek, davanın reddi ile yargılama ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraflar arasında akdedilen Asansör Servis Sözleşmesi, ihtarname, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı kararı, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki asansör bakım sözleşmesi nedeniyle tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmedikleri, davalının sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle asansörlerde ayıp ortaya çıkıp çıkmadığı, ayıbın gizli ayıp olup olmadığı ve davacının bu nedenle zarara uğrayıp uğramadığı, zarara uğramış ise miktarı hususlarındadır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler ve taraflar arasında akdedilen sözleşme de incelenmek suretiyle mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında bilirkişi raporu düzenlenmesi için dosya Mali Müşavir …, Makina Mühendisi Prof. Dr. … ve Sözleşme Uzmanı …’a tevdi edilmiş, bilirkişiler taafından mahkememize sunulan raporda özetle, Davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerine göre davacı ile davalı arasında 2014 yılında asansör yapım aşamasında davalının dava dışı Finansal Kiralama şirketi ile sabit kıymet alışı olduğundan herhangi bir ticari işleme rastlanmadığı, taraflar arasında cari münasebetin 08/2015 tarihinde başladığı, 20.10.2016 tarihinde davalı tarafından davacıya kesilen 4.007,28 TL tutarlı faturadan kalan bakiyenin davacı tarafından ödenmesi ile bitmiş olduğu, taraflar arasında cari hesap anlamında borç/alacak bulunmadığı, davalı tarafça ticari defter ibraz edilmediği, Teknik yönden, Asansör Bakım Sözleşmesi’nin “Herhangi bir parçanın değiştirilmesi, yenilenmesi veya tamir edilmesine ilişkin tüm kararların alınması teknik açıdan tamamen …’in uhdesinde olduğu, … tarafından yapılan bildirimlere rağmen bina sorumlusunun direktifiyle değiştirilmeyen, yenilenmeyen veya tamir edilmeyen parçalardan veya alınmayan tedbirlerden dolayı meydana gelebilecek kaza, zarar ve ziyandan ötürü … hiçbir şekilde sorumlu tutulmayacaktır.” hükmünü içeren 2.6. maddesi dikkate alınarak dosya içeriğinden, dava konusu asansörlerin inşasının davalı şirketçe yapıldığı, dosyaya sunulan 14.03.2017 tarihli bilirkişi raporunda, asansörlerin taşıyıcı kayışlarında yıpranma olduğu, bunların gizli ayıplı olduğu ve bundan da davalı şirketin sorumlu olduğu hususlarının belirtildiği, asansörlerin inşa tarihi ile taşıyıcı kayışların yıpranma tarihi arasındaki kısa süre dikkate alındığında bu seviyede bir yıpranmanın normal kullanım şartlarında mümkün olmaması gerektiği ancak asansörlerin aşırı kullanımı, yük taşıma amacıyla kullanılması durumunda da aşırı yıpranma oluşabileceği, dosya içeriğinden asansörlerin kullanım yoğunluğu hususunda bir bilgi edinilemediği, anılan 14.03.2017 tarihli rapor içeriğinden, yıpranan kayışlar üzerinde herhangi bir teknik inceleme ve laboratuvar analizi yapılmadığı, gizli ayıp kanaatinin çıplak gözle kontrole dayalı olduğunun anlaşıldığı, kesin bir bilgi için anılan kayışların yetkili bir laboratuvarda incelenmesi gerektiği, bu nedenle dava konusu kayışlarda gizli ayıp olduğu yönündeki kesin kanaate katılmanın mümkün olamadığı, asansörlerin taşıyıcı kayışlarına uygulanacak herhangi bir bakım onarım işlemi olmayıp, belirli seviyede yıprandığında değiştirilmeleri gerektiği, dolayısıyla dosya içeriğine göre asansörlerin taşıyıcı kayışlarının 06.06.2014 teslim tarihinden itibaren nispeten kısa sürede yıpranmaları imalattan kaynaklanabileceği gibi kullanım kaynaklı da olabileceğinden ve dosya içeriğinde kesin bir bulgu olmadığından bu konuda davalı şirkete yüklenebilecek bir kusur oranı mevcut olmadığı ve bu nedenle davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği bir alacağının olmadığı beyan edilmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişlidir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda kesin sonuca ulaşabilmek için kayışların yetkili bir laboratuvarda incelenmesi gerektiği belirtildiğinden bu inceleme yaptırılarak mahkememize inceleme talebinde bulunulduğu hususunda bilgi sunulması için davacı tarafa iki haftalık kesin süre verilmesine, kesin süreye uyulmaması halinde gizli ayıp bulunmadığının kabul edileceğine, davacı tarafın TSE aracılığı ile analiz yapılması hususundaki talebinin mahkememizce bu hususta inceleme yaptırılması mümkün olmadığından reddine karar verilmiş, davacı tarafça dava konusu kayışların yetkili bir laboratuvarda incelenmesi ne ilişkin başvuruda bulunulduğuna dair bilgi ve belge sunulmamış, bu durumda mahkememizce gizli ayıp bulunmadığı kabul edilmiştir.
Taraflar arasında 01.05.2015-30.12.2020 tarihleri arasında geçerli olacak beş yıllık asansör bakım sözleşmesi akdedildiği ve davalı tarafça …-… tesisat numaralı 2012 yapım yılı 630 kg. kapasiteli yolcu tipi asansörün aylık bakımlarının üstlenildiği, uyuşmazlık konusu asansörlerin 09.04.2014 ve 05.06.2014 tarihinde davalıya teslim edilmiş oldukları, davalı şirketin davacı şirkete 11.05.2016 tarihinde “Binanıza firmamız tarafından tesis edilen ve servis hizmetleri de firmamızca sürdürülen asansörlerinizin taşıyıcı kayışları deforme olmuştur. Yapılan teknik inceleme sonucunda taşıyıcı kayışlarınızda lif atmaların olduğu tespit edilmiş olup değiştirilmesi gerekmektedir.” bildirimi ile taşıyıcı kayışlarının değiştirilmesine ilişkin teklifin 17.12.2015 tarihinde bildirilmiş olduğu, davacı taraftan dönüş yapılmadığı, davalı tarafça 03.11.2016 tarihli yazı ile davacı tarafa gönderilerek sözleşmenin askıya alındığı ve servis hizmetinin sonlandırıldığı, sözleşmenin 2.11. maddesinin b bendinde değiştirilmesi gerekli parçaların tutarının 200 TL’den yüksek olduğu hallerde işe başlanılmadan önce bu durumun bir yazıyla davalının davacıya şirkete bildirileceği ve davacı şirketin yazılı onayını takiben parça değişim işlemi programına geçileceğinin belirtildiği ancak davacının taşıyıcı kayışlarının değişmesine onay vermediği anlaşılmaktadır. Teknik bilirkişilerce asansörlerin inşa tarihi ile taşıyıcı kayışların yıpranma tarihi arasındaki kısa süre dikkate alındığında bu seviyede bir yıpranmanın normal kullanım şartlarında mümkün olmaması gerektiği ancak asansörlerin aşırı kullanımı, yük taşıma amacıyla kullanılması durumunda da aşırı yıpranma oluşabileceği tespit edilmiştir. Asansörlerin kullanım yoğunluğu hususunda bir bilgi edinilemediği, 14.03.2017 tarihli rapor içeriğinden, yıpranan kayışlar üzerinde herhangi bir teknik inceleme ve laboratuvar analizi yapılmadığı, gizli ayıp kanaatinin çıplak gözle kontrole dayalı olduğunun anlaşıldığı, kesin bir bilgi için anılan kayışların yetkili bir laboratuvarda incelenmesi gerektiği tespit edilmiştir. Mahkememizce verilen kesin süreye rağmen davacı tarafça kayışların yetkili bir laboratuvarda incelenmesi için gerekli olan başvuruda bulunulmadığından gizli ayıp bulunmadığı ve davalı şirketin kusurlu olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 54,40 TL ilam harcının peşin yatırılan 1.280,82 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 1.226,42 TL harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 10.550,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/02/2020

Katip …

Hakim …

¸ ¸
¸ ¸