Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/480 E. 2020/251 K. 06.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/480 Esas
KARAR NO : 2020/251

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 24/05/2017
KARAR TARİHİ : 06/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/01/2017 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile …’dan … istikametine seyir halinde iken, havanın kar yağışlı olması, zeminin buzlu ve trafiğin yol çalışması nedeni ile karşı istikamete verilmesi sebebi ile, yavaşlayan trafiği fark etmeyerek aracının ön kısımları ile aynı yön ve istikamette önünde seyir halinde bulunan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarptığını, çarpmanın etkisi ile … plakalı aracın ön kısmı ile aynı yönde seyir halinde olan sürücü … idaresindeki … plakalı aracın arka kısımlarına çarptığını, bu esnada geriden gelen sürücü … idaresindeki… plakalı aracın ön kısmı ile … plakalı sigortalı araca çarpması ile çok araçlı yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, sigortalı … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ancak bir sonuç alınamadığını, davalının müvekkilinin zararlarını tazmin etmekle yükümlü olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak belirlenecek olan maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının başvurusunun eksik evraklarla yapıldığını, eksik belgelerin talep edildiği halde müvekkiline sunulmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun poliçeden doğan üst limit ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin bakıcı ve tedavi giderleri talepleri ile ilgili bir sorumluluğunun bulunmadığını, kazaya karışan araçların kusur oranlarının ve davacının maluliyet oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, davacı vekilinin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talebinin yasal olmadığını beyan ederek öncelikle dava şartı gerçekleşmediğinden davanın müvekkili şirket yönünden usulden, aksi halde esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, kusur ve maluliyete ilişkin Adli Tıp Kurumu raporları, aktüeryal bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, haksız fiil (trafik kazası) ‘den kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yaralamalı trafik kazası nedeniyle davacının davalı sigorta şirketinden geçici ve sürekli iş göremezliğe bağlı maluliyet tazminatı talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise miktarının ne kadar olduğu, eksik evrak ile sigorta şirketine başvuru itirazının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Eksik evrakın yargılama aşamasında tamamlanması mümkün olduğundan bu yöndeki itiraz reddedilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra dava konusu kazada tarafların kusur oranlarının tespiti açısından rapor aldırılmış, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi mahkememize hitaben düzenlemiş olduğu raporunda özetle; Olayın, 31/01/2017 günü saat 15:20 sıralarında sürücü … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı kamyonet ile … karayolunu takiben … İli istikametinden … İli istikametine doğru seyri sırasında kaza mahalli km 16 + 300 m’de bulunan yol çalışması nedeniyle trafik akışının karşı yön istikametine verildiği yol bölümüne geldiği esnada idaresindeki aracın ön kısımları ile önünde aynı istikamete doğru seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı otomobilin arka kısımlarına çarpması, çarpmanın etkisi ile ötelenen otomobilin önünde aynı istikamete doğru seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araca çarpması, bu esnada araçların gerisinden gelen ve aynı yöne doğru seyir halinde sürücü … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın ön kısımları ile seyir yolu üzerinde kaza yapan … plaka sayılı aracın arka kısımlarına çarpması sonucu meydana geldiğini, yapılan irdelemede dosya kapsamında yer alan kaza tespit tutanağından kaza mahallinin yerleşim yeri dışı olduğunu, azami hız limitinin 110 km/s olarak işaretlendiğini, şerit sayısının 2 yol platform genişliğinin 12,5 m olduğunu, yolun asfalt kaplama bölünmüş devlet karayolu olduğunu, yolda oto korkuluk, emniyet şeridi ve yol şerit çizgisinin bulunduğunu, mahalde yaya kaldırımı ve trafik lambasının bulunmadığı, vaktin gündüz havanın karlı yol yüzeyinin buzlu olduğunu, yol güzergahlarının düz ve eğimsiz olduğunu ve kaza mahalinde (Mecburi Yön) trafik işaret levhasının bulunduğunu, mevcut bulgulara göre,
A) Sürücü … sevk ve idaresinde bulunan kamyonet ile meskun dışı mahalde gündüz vakti seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola verip, mahal şartlarını da dikkate alıp, bahse konu kaza mahalline geldiği anda hızını yeterince azaltarak görüş alanını kontrol altında bulundurması, önünde aynı istikamete doğru seyir halinde olan araçları güvenli bir mesafe gözeterek seyretmesi, yol çalışması nedeniyle önünde yavaşlayarak mecburi yön levhalarını takip eden araçlar nedeniyle etkili tedbir alması gerekirken, bu hususlara riayet etmeden kontrolsüzce seyri sırasında idaresindeki aracın ön kısımları ile önünde aynı istikamete doğru seyir halinde olan otomobilin arka kısımlarına çarpması sonucu gerçekleşen kazada dikkat ve özen yükümlülüklerine riayet etmediği için %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğunu,
B) Sürücü … sevk ve idaresinde bulunan otomobil ile seyri sırasında bahse konu kaza mahallinde gerisinden gelen ve aynı istikamete doğru seyir halinde olan aracın sadmesine maruz kaldığı olayda atfı kabil kusurunun bulunmadığını, C) Sürücü … sevk ve idaresinde bulunan otomobil ile seyri sırasında bahse konu kaza mahallinde gerisinde olan kaza nedeniyle ötelenerek gelen aracın sadmesine maruz kaldığı olayda atfı kabil kusurunun bulunmadığını, D) Sürücü … sevk ve idaresinde bulunan otomobil ile meskun dışı mahalde gündüz vakti seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola verip, mahal şartlarını da dikkate alıp bahse konu kaza mahalline geldiği anda hızını yeterince azaltarak görüş alanını kontrol altında bulundurması, önünde aynı istikamete doğru seyir halinde olan ve kaza yapan araçlar nedeniyle etkili tedbir alması gerekirken, bu hususlara riayet etmeden tedbirsizce seyri sırasında idaresindeki aracın ön kısımları ile önünde kaza yapan otomobilin arka kısımlarına çarpması sonucu gerçekleşen kazada dikkat ve özen yükümlülüklerine riayet etmediği için%30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğunu bildirmiştir.
Kusura ilişkin rapor aldırılmasının ardından maluliyet ilişkin rapor aldırılmış, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı düzenlemiş olduğu … tarihli raporunda özetle; Davacının geçirmiş olduğu trafik kazası sonucunda oluşan arızasının;
1-Tıbbi iyileşme ve rehabilitasyon süresi dikkate alındığında 120 gün süre ile geçici iş göremezliğe neden olduğunu,
2-Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelikte tanımlanan arazlardan herhangi birine neden olmadığından sürekli beden gücü kayıp oranı oluşmasına neden olmadığını bildirmiştir.
Kusur ve maluliyete ilişkin rapor aldırılmasının ardından dosyamız hesaplama konusunda uzman aktüeryal bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulmuş olan raporda özetle; KTK uyarınca kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı sigorta şirketine başlangıç tarihi 02.02.2016 bitiş tarihi 02.02.2017 tarihi olmak üzere … poliçe numarası ile poliçelendiği, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusuru nispetinde davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bulunduğu dikkate alınarak hesap yapıldığı, KTK m. 93 hükmü gereği kaza tarihi olan 31.01.2017 tarihi itibariyle cari 3300.000, 00 TL limit ile gerçek zarardan sorumlu olduğu esası benimsenerek, teminatı aşan miktarlarda davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2017/4180 E. , 2019/9766 K. ve 22.10.2019 tarihli kararı incelendiğinde; “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.Yeni genel şartların C.11. maddesine göre; yeni genel şartlar, genel şartların yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Eldeki dosyada ise; Bölge Adliye Mahkemesi Dairesince, 15.06.2016 tarihli bilirkişi raporundaki, davacıların muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH-2010 Yaşam Tablosu’na göre tespiti suretiyle yapılan hesaplama hükme esas alınmış ise de, kazaya karışan, davalı sigortacı nezdinde sigortalı araca ait trafik poliçesinin düzenlenme tarihi, Yeni Genel Şartların yürürlük tarihinden önce, 31.03.2015 olup; Bölge Adliye Mahkemesi Dairesince, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1989/4-586 esas, 1990/199 sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik içtihatları gereği, davacıların muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde PMF-1931 Tablosu esas alınarak yapılan hesaplamaya göre hüküm tesis eden ilk derece mahkemesi kararına yönelik davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve karar bozmayı gerektirmiştir.” denilmekle, yeni genel şartlara uygun olarak hesaplama yapılması için poliçe düzenleme tarihinin 01.06.2015 olması gerektiği karar altına alındığı, dosya kapsamında davalı sigorta şirketi ile sigortalısı arasında akdedilen … poliçenin başlangıç tarihinin 02.02.2016 tarihi olduğu, 22.10.2019 tarihli Yargıtay kararı uyarınca davaya konu poliçe yeni genel şartların yürürlüğe girdiği 01.06.2015 tarihinden sonra düzenlenmiş olmakla yaşam tablosu olarak TRH-2010 tablosunun kullanıldığı, davacının olay tarihinde asgari ücret düzeyinde kazancının olduğu varsayılarak hesaplama yapıldığı, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 3.931,20 TL olduğu, Karayolları Trafik Kanunun 99. Maddesinde ” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” dendiği, davacı tarafça davalı sigorta şirketine 22.03.2017 tarihinde müracaat edilmiş olup, davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin 04.04.2017 tarihi olduğu mütalaa olunmuştur.
Davacı vekili, dava dilekçesinde talep edilen cismani zarar tazminatını, bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah yolu ile 2.981,20 – TL arttırarak, toplam (geçici iş görmezlik) 3.931,20- TL’ye yükseltmiştir.
Bilirkişi Raporları, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişli olup 31/01/2017 günü meydana gelen ve davacının 120 gün süre ile geçici iş göremezliğine neden olan trafik kazasında davalı sigorta şirketine başlangıç tarihi 02.02.2016 bitiş tarihi 02.02.2017 tarihi olmak üzere … poliçe numarası ile sigortalı … plakalı aracın sürücüsünün %70 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusuru nispetinde davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bulunduğu, davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 3.931,20 TL olarak hesaplandığı anlaşılmış, davacının sürekli beden gücü kaybı bulunmadığından davacının kalıcı iş göremezlik tazminatına ilişkin davasının reddine, davacının geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin davasının kabulü ile 3.931,20 TL ‘nin temerrüt tarihi olan 04/04/2017 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
1-Davacının kalıcı iş göremezlik tazminatına ilişkin davasının reddine,
2-Davacının geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin davasının dava ve ıslah dilekçesine göre kabulü ile 3.931,20 TL ‘nin 04/04/2017 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanununca alınması gerekli 268,54 TL ilam harcından peşin yatırılan 31,40 TL ve 54,40 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 182,74 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin ve 54,40 TL ıslah harçlarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 50,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 1.500,00 TL İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı maluliyet rapor ücreti, 314,50 TL İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi kusur rapor ücreti, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 350,95 TL tebligat, müzekkere ve posta giderlerinden oluşan toplam 2.896,85 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 2.860,46 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır