Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/467 E. 2022/292 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/761 Esas
KARAR NO : 2022/265

DAVA : Çek İstirdatı
DAVA TARİHİ : 31/08/2015
KARAR TARİHİ : 30/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Çek İstirdatı davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili asıl davaya ilişkin dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin müteahhitlik alanında faaliyet gösterdiğini, davacının yaptığı işler karşılığında işlerini yaptığı … Ltd. Şti’den cemi meblağ 367.508,38 TL olan 25 adet çek aldığını, bu çeklerin haklı ve meşru hamili olduğunu, davacının çeklerinin …’te topluca çalındığını, çalınan çekler hakkında … 1.Asliye Ticaret Mahkemesi …E sayılı dosyası ile çeklerin iptalinin talep edildiğini ve bu süreçte ödenmemesi tedbiri alındığını, davacıdan çekleri çalan hırsızların daha sonra çekleri piyasada kullandıklarını,söz konusu çeklerin muhtelif cirodan sonra bankaya ibraz edildiğini, çek üzerindeki tedbir şerhine rağmen tahsil maksadıyla … 19.İcra Müdürlüğünün .. E sayılı dosyaları ile takibe konulduğunu, dava konusu çeklerin 15.07.2015 – 10.000,00 TL …bank / … / …, 30.06.2015 – 4.000,00 TL …bank / …/ …, 20.07.2015 – 5.000,00 TL … … olduğunu, çeklerin çalınmasını müteakip davalıların sahte cirolarla kendi aralarında çeki ciro ederek ticari ilişki olmaksızın çeki ciro ile temlik aldığını, … adına atılan cironun sahte olduğunu, dava konusu çekin … Ltd.Şti. unvanlı şirket tarafından davacıya ciro edildiğini, çekin ibrazdan sonra mevcut hali incelendiğinde davacının cirosu bulunmaksızın …Şti.’den sonra gelen ilk cirantaya geçtiğini, ciro silsilesinin kırıldığını ve ciro silsilesine göre çeki iktisap etmelerinin mümkün olmadığını, kırılan ciro silsilesinden sonra çeki elinde bulunduranların tamamının kötü niyetli olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte dava konusu çek bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği davalılardan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğini, ayrıca haksız fiil işlendiğinden çekin ibrazı tarihinden itibaren işleyen ticari temerrüt faizinin davacıya ödenmesi gerektiğini ileri sürerek çalınan çeklerin davacıya iadesine, kabul anlamına gelmemekle birlikte çeki eline geçiren bir kısım hamililerin kötüniyetli ve ağır kusurlu olmamaları halinde, dava konusu çek bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği haksız fiil tarihi olan ve çekin ibraz tarihinden itibaren başlayan ticari temerrüt faizi ile beraber davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, ayrıca haksız fiil işlendiğinden çekin ibrazı tarihinden itibaren işleyen ticari temerrüt faizinin davacıya ödenmesine, masarifi muhakeme ile ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen davaya ilişkin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin müteahhitlik alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin yaptığı işler karşılığında işlerini yaptığı …Tic. Ltd. Şti.’den cemi meblağı 367.508,38 TL olan 25 adet çek aldığını, yani bu çeklerin haklı ve meşru hamili olduğunu, müvekkilinin meşru hamili olduğu bu çeklerin …’te bir hırsızlık fiili ile müvekkilinin cebinden topluca çalındığını, çalınan bu çekler hakkında … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası ile çeklerin iptali talep edildiğini ve bu süreçte ödenmemesi için tedbir kararı verildiğini, umumiyet itibariyle benzer hadiselerde olduğu gibi muhtemelen bu hadisede de hırsızların sahte ciro ve imzalar kullanmak suretiyle bu çeklerin sanki meşru hamilleriymiş gibi çekleri piyasada kullandıklarını, çalınan söz konusu çeklerin muhtelif cirodan sonra bankaya ibraz edildiğini, dava konusu 30.06.2015 tarihli 17.500 TL bedelli çek üzerindeki tedbir şerhine rağmen tahsil maksadıyla … 3. İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyası ile takibe konulduğunu ileri sürerek hırsızlık suretiyle çalınan, kötüniyetli ve ağır kusurlu davalı hamiller tarafından kabzedilen çekin hüküm tarihine kadar çek bedelinin davalılarca herhangi bir şekilde tahsili halinde bu bedelin davacı müvekkiline iadesine, kabul anlamına gelmemek şartıyla, çeki eline geçiren bir kısım hamillerin kötüniyetli veya ağır kusurlu olmamaları halinde dava konusu çek bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği haksız fiil tarihi olan ve çekin ibrazı tarihinden itibaren başlayan ticari temerrüt faiziyle beraber davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının çekleri dava dışı üçüncü şahıs …’dan aldığını ve diğer davalı olan …’a teslim ettiğini, davaya dahil edilmeyen üçüncü şahsın 21.12.2015 tarihli dilekçesi ile çekleri davalıya teslim ettiğini kabul ve yazılı olarak beyanda bulunduğunu, bu kişinin davaya dahil edilmesi gerektiğini, dahil edilmez ise tanık olarak dinlenmesini istediğini, davalının iyiniyetli üçüncü şahıs olduğunu beyan ederek davanın reddine, masrafların davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Ciro silsilesinin bozuk olmadığını, kötüniyetli iktisabın sözkonusu olmadığını, bu çeklerin alacağa karşılık alındığını, işbu nedenle sebepsiz zenginleşme olmadığını beyan ederek davanın reddine, masrafların davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER :
… 3. İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyası, … 19. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, … 19. İcra Müdürlüğü’nün .. E sayılı icra dosyası örneği, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E sayılı uyap dosyası, … 15. ATM .. E sayılı dosyası, .. CBS… sayılı soruşturma dosyası, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davada davacı tarafından, davacının rızası dışında elinden çıkan çeklerin istirdadı veya bedelin tazmini istemi ile açılmış olup, yargılama sırasında çek bedellerinin icra dosyasına ödenmesi nedeniyle çek bedelinin istirdadı istenilmiştir. Asıl ve birleşen davada taraflar arasındaki uyuşmazlıklar, asıl davaya konu 15.07.2015 tarihli 10.000 TL bedelli, 30.06.2015 tarihli 4.000 TL bedelli ve 20.07.2015 tarihli 5.000 TL bedelli çeklerin ve birleşen davaya konu 30.06.2015 tarihli 17.500 TL bedelli çek bedellerinin davacıya iadesinin gerekip gerekmediği hususlarındadır.
Mahkememizin 2015/850 Esas 2019/206 Karar sayılı 11/03/2019 tarihli kararı ile “….Somut olayda, asıl ve birleşen davalar, çek istirdatı istemine ilişkin olup ispat yükü davacı üzerindedir. Davacı, dava konusu çeklerin yetkili hamili olduğunu, çekler elinde iken çekleri elinde olmayan sebeplerle yitirdiğini ve TTK 704.maddesi gereğince davalıların çekleri kötü niyetle iktisap etmiş olduklarını veya iktisaplarında ağır kusurlu bulunduklarını ispatlamak zorundadır. Davacının ve dava dışı …Tic. Ltd. Şti’nin ticari defter kayıtlarında davaya konu çeklerin …. Ltd. Şti’nin borcuna karşılık davacıya verildiği tespit edilmiş olup davacı tarafın şikayeti üzerine açılan soruşturma dosyası ile de davacı tarafça dava konusu çeklerin yetkili hamili olduğunu ve çeklerin çalındığı kanıtlanmakla birlikte davacının ve … Ltd. Şti’nin davalılar …, … ve … ile herhangi bir ticari ilişkilerinin bulunmadığı, davaya konu çeklerdeki ciro silsilesinin düzgün olduğu anlaşılmış, davalıların çekleri kötü niyetle iktisap etmiş oldukları veya iktisapta ağır kusurlu bulundukları, ızrar kastı ile çekleri elde ettikleri yazılı delil ile kanıtlanamadığından ve maddi vakıanın tanıkla kanıtlanması mümkün ise de hukuki ilişkinin özü yönünden tanık dinlenemeyeceğinden …’un beyanlarına itibar edilmeyerek asıl ve birleşen davaların reddine, Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.725,00 TL avukatlık ücretinin asıl ve birleşen davanın davacısından alınarak asıl davanın davalısı …’a verilmesine, Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.725,00 TL avukatlık ücretinin asıl ve birleşen davanın davacısından alınarak asıl davanın davalısı …’a verilmesine
…” karar verildiği, karara karşı asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 2019/2356 Esas 2021/1577 Karar sayılı 11/11/2021 tarihli kararı ile “…İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında asıl dava davalılarından … T.C. Kimlik Nolu …’ın 17/12/2018 tarihinde öldüğü tesbit edilmekle beraber, mahkemece taraf teşkili sağlanmadan yargılama devam edilerek yukarıdaki şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır (HMK mad. 114). Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. (4721 sayılı TMK m.28/1) Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçılarına karşı (veya mirasçıları tarafından) devam edilir. Buna göre yargılama sırasında davalı …’ın 17/12/2018 tarihinde öldüğü tesbit edildiğinden, HMK 55, 124. Maddeleri dikkate alınarak, davacıya, davaya ölenin mirasçılarına karşı devam etmeyi isteyip istemediği sorularak, devam etmeyi istemesi halinde ölenin veraset ilamı usulüne uygun şekilde temin edilerek, mirasçılarının davaya dahil edilmesi için davacıya süre verilerek, taraf teşkilinin sağlanarak davaya devamla işin esasına yönelik karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi hatalı olmuştur. Sonuç itibariyle, asıl davanın davalısı …’in 17/12/2018 tarihinde vefat etmesi sebebiyle mahkemece HMK’ nun 55. Maddesine göre taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bu nedenle mahkeme kararının asıl ve birleşen davada davacının esasa yönelik istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK’nın 355 ve 353/1-a-4 maddeleri gereğince kaldırılmasına…” ifadelerine yer verilerek kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yargılamaya devam edilmiş, kaldırma kararının gereği yapılarak müteveffa davalı … mirasçısı eşi …’a, dava dilekçesi ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2019/2356 E – 2021/1577 K sayılı 11/11/2021 tarihli kararı tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmıştır. Dahili davalı … tarafından davaya cevap verilmemiştir.
… 19. İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyasının incelenmesinde davalı alacaklı … tarafından toplam 11.525,00 TL alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
… 19. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelenmesinde davalı alacaklı … tarafından toplam 4.853,84 TL alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
İlgili … 3. İcra Müdürlüğü’nün …E Sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı … tarafından toplam 19.777,16 TL çek alacağının tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasının incelenmesinde, dava konusu çeklerin zayi nedeni ile iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
… CBS … sayılı soruşturma dosyasının incelenmesinde, içlerinde davaya konu çeklerin de bulunduğu çeklerin çalındığı iddiası ile davacı tarafça şikayette bulunulduğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle “asıl davaya konu 15.07.2015 tarihli 10.000 TL bedelli, 30.06.2015 tarihli 4.000 TL bedelli ve 20.07.2015 tarihli 5.000 TL bedelli çekler yönünden ve birleşen davaya konu 30.06.2015 tarihli 17.500 TL bedelli çek yönünden … firması ile davacı arasındaki ticari ilişkinin tespit edilmesi, dava konusu çeklerin bu ticari ilişki nedeni ile düzenlenip düzenlenmediğinin tespit edilmesi, ayrıca …’ten sonra davacıya ciro edilen çeklerin, davacının elinde çalınması nedeni ile diğer cirantaların … firması ile olan ticari ilişkilerinin tespit edilmesi yönünden rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir…’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan raporda özetle, Davacının 2015 yılına ait ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterler kayıtlarında dava konusu olan 15.07.2015 vade tarihli 10.000 TL tutarındaki çeki, 30.06.2015 vade tarihli 4.000 TL tutarındaki çeki, 20.07.2015 vade tarihli 5.000 TL tutarındaki çeki ve 30.06.2015 vade tarihli 17.500 TL tutarındaki çeki 101 Alınan çekler hesabının borç tarafına kaydettiği, dava dışı olan …Ltd.Şti ‘yi … nolu hesapta izlemekte olup dava konusu çekleri tahsil ettiğinde 120 Y01 nolu hesabın alacak kısmına kaydettiği, dava dışı …Ltd.Şti ile olan cari hesap hareketlerini ve dava konusu çekleri ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydettiği ve dava konusu çeklerin davacı ile …Ltd.Şti arasında ticari ilişkiden kaynaklı olarak düzenlendiği görüşüne ulaşıldığı, davacı ile dava dışı olan …Tic.Ltd.Şti arasındaki ticari ilişkinin varlığına ilişkin olarak …Ltd Şti’nde yerinde inceleme yapıldığında firmaya ait ticari defter kayıtlarında, …Ltd Şti’nin davacı şirket ile ilgili hesap haraketlerini … nolu hesapta izlediği, dava konusu olan çeklerin 22.01.2015 tarihinde 60 madde numarası ile 320 nolu hesabın borç kısmına kaydedildiği, …Tic.Ltd.Şti ‘nin Yevmiye Defterinde yapılan inceleme neticesinde davacı ile olan cari hesap hareketlerini ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydettiğinin ve aralarında ticari ilişkinin olduğunun görüldüğü, dava dışı olan ….LtD.Şti ile cirantalar …, … ve … arasında ticari bir ilişkinin olmadığı, cirantalardan …‘ın …Ltd.Şti firmasına 26.01.2015 tarihli … nolu … olarak Kdv dahil 17.409,56 TL tutarında kesmiş olduğu faturaya ilişkin inceleme yapıldığında, sözkonusu faturanın … firmasının ticari defter kayıtlarında kaydedilmediğinin görüldüğü, …Ltd.Şti tarafına ait Şubat 2015 tarihli BA formu incelendiğinde de … olmadığının tespit edildiği, … arasında ticari bir ilişkinin olmadığı beyan edilmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
TTK 704.maddesine göre, Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa ister hamiline yazılı bir çek bahis mevzuu olsun ister ciro suretiyle nakledilebilen bir çek bahis mevzuu olup da hamil hakkını 702.maddeye göre ispat etsin çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle mükelleftir. Davacının, kendisinin yetkili hamil olduğunu kanıtlaması yanında, yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekip çeki elinde bulunduran davalı yeni hamil, çeki edinme nedenini kanıtlamakla yükümlü değildir. Aksi halin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldırır.
Davacı, dava konusu çeklerin yetkili hamili olduğunu, çekler elinde iken çekleri elinde olmayan sebeplerle yitirdiğini ve TTK 704.maddesi gereğince davalıların çekleri kötü niyetle iktisap etmiş olduklarını veya iktisaplarında ağır kusurlu bulunduklarını ispatlamak zorundadır. Davacının ve dava dışı …Tic. Ltd. Şti’nin ticari defter kayıtlarında davaya konu çeklerin…Tic. Ltd. Şti’nin borcuna karşılık davacıya verildiği tespit edilmiş olup davacı tarafın şikayeti üzerine açılan soruşturma dosyası ile de davacı tarafça dava konusu çeklerin yetkili hamili olduğunu ve çeklerin çalındığı kanıtlanmakla birlikte davacının ve … Ltd. Şti’nin davalılar …, … ve … ile herhangi bir ticari ilişkilerinin bulunmadığı, davaya konu çeklerdeki ciro silsilesinin düzgün olduğu anlaşılmış, davalıların çekleri kötü niyetle iktisap etmiş oldukları veya iktisapta ağır kusurlu bulundukları, ızrar kastı ile çekleri elde ettikleri yazılı delil ile kanıtlanamadığından ve maddi vakıanın tanıkla kanıtlanması mümkün ise de hukuki ilişkinin özü yönünden tanık dinlenemeyeceğinden …’un beyanlarına itibar edilmeyerek asıl ve birleşen davaların reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Asıl ve birleşen davaların reddine,
Harçlar Kanununca asıl davada alınması gerekli 80,70 TL ve birleşen davada alınması gerekli 80,70 TL ilam harcı olmak üzere toplam 161,40 TL harçtan asıl davada peşin yatırılan 324,48 TL harç ile birleşen davada yatırılan 27,70 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılmış olan 190,78 TL harcın asıl ve birleşen davanın davacısına iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.100,00 TL avukatlık ücretinin asıl ve birleşen davanın davacısından alınarak asıl davanın davalısı …’a verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.100,00 TL avukatlık ücretinin asıl ve birleşen davanın davacısından alınarak asıl davanın davalısı …’a verilmesine,
Asıl davada davalı … tarafından yapılan 50,00 TL tebligat giderinin asıl ve birleşen davanın davacısından alınarak asıl davada davalı …’a verilmesine,
Asıl ve birleşen davanın davacısı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde asıl ve birleşen davanın davacısına verilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar Asıl davada davalı müteveffa … mirasçıları vekili …’ın yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır