Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/444 E. 2018/983 K. 24.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/398 Esas
KARAR NO : 2018/978

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2017
KARAR TARİHİ : 24/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile müvekkili arasında ticari ürün alım satımına dayalı ticari ilişkiye istinaden davalı şirketin muhtelif tarihlerde ürünler satın aldığını ve davalının 27.216,00 TL bakiye borcunun tutarlarını ödememesi üzerine aleyhine … 26. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası ile faturalara konu teslim edilmiş mallara dayalı olarak ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının süresi içerisinde borca itiraz ederek, takibin durduğunu, takibe yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalıya usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
İstanbul 26. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası, fatura ve sevk irsaliye örnekleri, ticari defter ve belgeler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıdan faturalara dayalı olarak alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
İlgili … 26. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 12/12/2016 tarihinde 27.216,00 TL asıl alacağının takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 yasal faizi ile birlikte tahsili tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 22/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 29/12/2016 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile alacaklı görünen şirket arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, sözleşme imzalanmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yaptırılarak serbest muhasebeci mali müşavir Turgay Portakalcı’dan rapor düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 11/06/2018 tarihli raporunda özetle; Davacı tarafın 2016 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu, davalının ticari defterlerini ibraz etmediğini, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, taraflar arasında yazılı olmayan cari hesap benzeri ticari bir münasebet olduğunu, davacı tarafın e- fatura kullandığını, e- fatura ile davalıya kesilen faturaların direk olarak karşı tarafa tebliğ edildiğini, davalıya kesilen tüm faturaların e-fatura Temel Fatura olarak düzenlenmiş olduğu görüldüğünden ve bu senaryo ile gönderilen faturalara Türk Ticaret Kanununun 21’inci maddesinde belirtilen 8 (sekiz) günlük süre içerisinde itiraz edilmediği takdirde fatura münderecatı kabul edilmiş sayıldığından, davalı şirketin bu faturaları kabul etmeyip itiraz ettiğinde dair hiçbir bilgi sunulmadığından davalı tarafın, davacı tarafından kendisine kesilen tüm faturaları tebliğ almış olduğunu, nitekim Sevk İrsaliyelerinin tamamında davalı taraftan malların teslim alındığına dair imza bulunduğunu, davalının davaya konu 27.216,00 TL borçlu olduğunu, davalı taraf ticari defterlerini sunmadığından cari hesap özeti anlamında tarafların kayıtlarını karşılaştırma olanağı bulunamadığını beyan etmiştir. Bilirkişi Raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, davacı şirketin 2016 yılı ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre açılış ve kapanış beratlarının yapıldığı ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu, davacının e-fatura sistemine kayıtlı ve faturaları e-fatura “Temel Fatura Senaryosu” ile müşterilerine gönderdiği, temel fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden red yanıtı ile dönülememesi, Türk Ticaret Kanununun 18’inci maddesinde belirtilen harici yöntemlerle ( noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile ) itiraz edilebilmesinin mümkün olduğu, davalı tarafın Türk Ticaret Kanununun 21’inci maddesinde belirtilen 8 (sekiz) günlük itiraz süresi içerisinde faturalara itiraz ettiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge olmadığından e-faturaların ve içeriklerinin davalı alıcı tarafından kabul edilmiş olduğu sonucu doğduğu, davacının, davalıdan takip 12.12.2016 tarihi itibariyle 27.216,00 TL alacağının tespit edildiği, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %9 oranından başlayacak yasal faiz uygulanması gerekeceği, davalının davaya cevap vermediği/ delil ve belge sunmadığı/ ticari defterlerini ibraz etmediği böylece davacı defterleri ile ulaşılan tespitlerin aksini kanıtlayamadığı anlaşılmış, davanın kabulü ile, davalı tarafından … 26. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına,geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 26. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 1.859,12 TL ilam harcından peşin yatırılan 328,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.530,41 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.265,92 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 328,71 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 117,60 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.177,71 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/09/2018

Katip …

Hakim …